Bu yazı Fehmi Koru’nun 17.12.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/millet-kuru-ekmege-mi-talim-ediyor-farkli-gozlemlerim-var/
Orta çağ ekonomisinde, halk tarlalarda tarım ürünlerini üretir, kendisini doyuracak kadar kısmını bir yıl içinde tüketir, artan kısmını pazarlarda satar, karşılığında çarşılarda üretilen el sanayisi mamullerini alır ve hayatını sürdürürdü. Anadolu halkı 2 gruba ayrılmıştı. Biri dağlarda çobanlık yapan Yörükler diğeri de kentlerde sanayi ve tarım işlerini yapan azınlıklar idi. Aslında onlar çoğunluktu, çünkü sayıları Müslümanlardan fazla idi. Devlet ise asker besler ve dünyayı sömürmek için değil, dünyaya adaleti götürmek için savaşırdı. 500 sene böyle geçti. Halkımız dünyada en üst seviyede yaşamaktaydı.
Batı bu arada el sanayisini bilmediği ve beceremediği için Müslümanlardan makine sanayiyi aldı ve İngiltere’de sanayi dönemi başladı. Müslümanların el sanayisi Avrupa’nın makine sanayisine karşı direniyordu. Bu direniş bugün de devam ediyor. Batı çıkardığı karşılıksız dolar ve ona dayanan milli paralarla dünyayı sömürmeye devam ederken, başta Türk halkı olmak üzere insanlık Orta çağ ekonomisini sürdürmeye devam ediyor.
Bankalar gerekli tedbirleri alıp, el sanayisini bitirmek istediklerinde halk el sanayiye dönmeye başlıyor. Böylece Sermaye dünyayı makine sanayisine bir türlü geçiremiyor ve Orta çağın tarım işletmeleri kısmen de olsa devam etmektedir.
Bundan 20 sene evvel Türkiye krizde idi. İzmir’den gelip gidiyordum. Uçak veya otobüs yarıdan az yolcuyla seyahat ediyordu. İstanbul’da çalışanları iş yerleri ancak 2-3 gün çalıştırabiliyor, haftanın diğer günlerinde zorunlu ücretsiz izin veriyordu. Türkiye uçurumun başına gelmişti. Halk ne yaptı? Merkezi İstanbul’da olan makine sanayiyi Anadolu’ya taşıdı ve Anadolu o sayede makine sanayisine kavuştu. Yani kriz Türkiye için bir sıçrama aracı oldu.
Bugün de Türkiye aynı durumdadır. Henüz İstanbul ve Anadolu makine sanayi merkezleri durmamıştır. Çalışmaya devam etmekteler. AK Parti’nin söyledikleri doğrudur. Ancak İstanbul gibi merkezlerde sıkıntı başlamadı ama bu gidişle başlayabilir ve Türkiye yeniden halk sanayisine yönelebilir ve Türkiye bu krizlerin sonunda dünya üzerinde en etkin ülke haline gelmiş olabilir.
Türkiye’nin dünyanın her yerinde itibarının düşürülmesi için çaba mevcuttur. Ne var ki bu çaba dolar aşkına yapılmaktadır ve yöneticiler arasında görülmektedir. Türkiye’nin insanlık içindeki itibarı her gün artmaktadır. Dünyanın bütün halkları Türkiye lehine davranışlarda bulunmaktadır. Bundan dolayıdır ki Türkiye hala yabancıların en çok uğradığı ülkelerin içindedir.
Türkiye iktidarının bütün yasaklarına ve kısıtlamalarına rağmen tüm halkı çalışmalarını sürdürmektedir, işletmelerin kapıları henüz kapanmamıştır. Söylediklerimizden iktidar ve muhalefet yararlanmıyor. Hala batının faizli bataklıkları içinde dolar yardımını ve dolar borcunu bulmakla uğraşıyorlar. Türk halkı ise kendi imkânlarını harekete geçirme çabasındadır. Türk halkının bir özelliği vardır, aleyhinde batının tezgâhı olarak oluşturulmuş yasakları kendi sezileri içinde deler ve tehlikeleri atlatır.
Öyle zannediyorum ki bugün dünyayı istila eden virüs ve enflasyon işsizlik krizlerini Türkiye atlatacak, İran ve Rusya buna katılacak. Böylece doların iktidarı sona erecektir.