Bu yazı Fehmi Koru’nun 07.12.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.

https://fehmikoru.com/guvenilir-kisi-kurum-orgut-ariyorum-diyojen-gibi/

Şeriatta iki türlü suç var. Bunlardan biri icma ile sabit olan suçlardır. Hırsızlık, zina, adam öldürme bu suçlardandır. Bu suçlar insanlık tarafından icmalarla tespit edilip, bütün bucaklarda ve her toplulukta uygulanmakta olan cezaları içerir. İkinci tür suçlar ise, tazil suçlarıdır. Bu suçlar bucaklara göre değişmektedir. O suçların cezalarını bucaklar tespit eder. Bu suçu işleyen ya bu cezayı rızasıyla kabul eder veya o bucağı terk edip ayrılır. Bucak yönetimi o suçlardan dolayı bucağı terk eden sakinini gittiği bucaklardan takip edemez.

İcma ile sabit olan suçlar insanlık suçu olup, yer değiştirmekle o suçun cezasından kişiler kurtulamaz. Bu gibi suçları isnat eden kimseler, suçun işlendiğini ispat edemezlerse, suça verilen cezanın %80’i onlara uygulanır. İşlenen fiillerin doğru olup olmadığını tespit eden bağımsız şahitler vardır. Kur’an bunlara şehit demektedir. Soruşturmaları bunlar yaparlar, her biri ayrı olarak kendisi yapar, dosyayı oluşturur ve bu dosya gizlidir. Soruşturma esnasında öğrendiklerini bu dosyada kaydederler ama şahitlik yaparken hakemlere dosyayı göstermezler. Sadece beyanda bulunur ve şehitlerin beyanına dayanarak hakemler karar verir. Hakemlerin soruşturma yetkileri yoktur. Şehitlerin şahadetine göre fıkhın icma ile ortaya koyduğu cezayı beyan ederler. Hakemlerin hükmü de kesindir. Temyizi yoktur, uygulanır.

Şehit veya hakem yanlış beyanda bulunmuş veya yanlış karar almışsa şehit veya hakem aleyhinde dava açılır ve yeni muhakemede hakem veya şehit mahkûm olursa mahkûm olanın dayanışma ortağı onu tazmin eder. Kısas uygulanmaz.

Hukuki yolu budur. Onun dışında bağımsız yazarların yazdıkları yazılar, basın ve yayın organlarında yayınlanır, devlet bu basın ve yayın organlarının yazarlarını destekler. Basın özgürlüğü yoktur, yazar ve sunucunun özgürlüğü vardır. Yanlış haberleri yayanlar, devlet desteğinden hakemler kararıyla kısıtlanırlar. Tanıkların tanıklık sıfatları, hakemlerin hakemlik sıfatları, dayanışma sorumlularınca sonlandırılmış olur. Dayanışma sorumlusunu bulamayan şehit veya hakem bu görevleri yapamaz.