Bu yazı Fehmi Koru’nun 05.12.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.

https://fehmikoru.com/korona-virusu-olaganustulugunden-kurtaracaksa-asi-olacagim-ancak-hangi-asiyi/

Baştan beri sorduğum bir sual vardır. Aşı; sağlam bir insana, zayıf hastalık yapan mikrop ve virüsleri aktarıp, vücudun hasta olmadan önce gerekli tedbirleri alması için kullanılan bir metottur. Hastayı tedavi ederken iki yol kullanılır. Hastanın vücudunda yayılmış olan virüs veya mikropları öldüren bir zehir bulunur. Bu zehir vücudun kendi hücrelerine zarar vermez ama virüs veya mikropları yok eder. Bunun adı aşı değildir, bu ilaçtır. Başka bir tedavi şekli de takviye edici doğal gıdalar ile vücut hücrelerini güçlü hale getiren şifalı bitkiler veya maddeler kullanılmasıdır. Bunun adı da aşı değildir.

Almanya’da eş olan iki doktorun büyük firmaları olduğunu ve virüse aşı bulduklarını öğreniyoruz. Sermaye’nin bir taktiği vardır. Bir memlekette yatırım yapacaksa o memleketin insanları ile değil, yabancı kimselerle ortak olarak yapar. Görünürde o yabancı kimse firma sahibidir ama gerçekte Sermaye’nin kendisidir. Almanya’da zengin olan ve meşur olan bu ilaç firmasının durumu da budur. Koru’nun iddia ettiği gibi bir Türk firması değildir. Çin’deki firma da Çin firması değildir.

Sayın Bakan’a soruyorum, vatandaşlar adına soruyorum.

1. Bulunan bu aşı nedir? Yani hastalığın bulaşması halinde vücudu hazırlıklı tutan zayıflatılmış mikrop veya virüs müdür? Bununla aşı olursak, daha virüse bulaşmamış kimse hazırlıklı olur, bir daha virüs onun vücudunda herhangi bir faaliyet gösteremez mi?
2. Almanların veya Çinlilerin bulduğu, piyasada aşı diye arz edilen nesne bir ilaç mıdır? Yani virüsleri veya mikropları öldüren bir kimyasal madde midir? Bu takdirde bunu hasta olanlar kullanır. Hasta olanların tedavisinde işe yarar. Sağlam vücuda bu aşıyı yaptığınız zaman vücuda hiçbir faydası yoktur, vücudu zehirleniş olursunuz. Buna aşı denmez ve böyle bir ilacın etkisi vücuttan temizleninceye kadar devam eder. Vücutta bulunan her atom, hafta içinde yenileriyle değiştirilmektedir. Böyle bir ilaç belki hastanede çalışan personele uygulanabilir. Halka bunu uygulamak hele buna zorlamak cinayettir. İdamlık suçtur.
3. Bu bir şifa maddesi ise, yani vücudu takviye eden, sağlamlaştıran bir ilaç ise laboratuvarlarda elde edilemez. Bunu laboratuvarlarda elde etmek demek yeni enerji üretmek demektir. Araştırmacıların burada yapacakları iş besinlerden hangileri alınırsa virüs tedavi edilir, bunu tespit edip ilan etmektir. Bakanlık bu tespiti yapan firmaların tespit ettiği maddeleri karşılıksız temin ederek hastaneye gönderebilir, hastanelerde de doktor uygun görürse, hasta muvafakat ederse uygulanır. Sonuçları bakanlık tespit ederek halkına duyurmuş olur.

Bizim bildiğimiz tedavi şekilleri bunlardır. Olur ya bizim bilmediğimiz başka bir tedavi şekli de olabilir. Hatta bizim bu şekline aklımız ermeyebilir. Ama benim çevremde çok bilgili tabipler var. Onlara Bakan’ın yapacağı ve benim anlayamadığım tedavi şeklini sorarım. Onlar derlerse ki “Senin bilgi seviyen bunları kavrayacak seviyede değildir.” o zaman ben de onlara inanırım.

Bakanımız herkesin açıklayacağı rakamları açıklayacağına bizim bu itirazlarımıza makul ilmi cevaplar versin.

Sayın Başkanım Recep Tayyip Erdoğan, o buna cevap vermeyecek, siz sorun da size cevap versin. Bunu sizden istemek benim hakkımdır sanırım.