Bu yazı Fehmi Koru’nun 16.11.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/berat-albayrakin-ayrilisiyla-trumpin-secimi-kaybetmesi-arasinda-bir-bag-olabilir/
ABD seçimleri her zaman tartışmalı olmuştur. Oyu fazla alan değil, Pentagon’un istediği ve yargının desteklediği kimse sonunda başkanlık makamına oturur. Bugün Biden’in kazandığı basında kesin gibi gösterilmektedir. Trump bunu kabul etmediği gibi resmi seçim sonuçları da ilan edilmiş değildir. Biden’in seçildiğini ancak Trump’ın sarayı terk ettiği gün öğreneceğiz.
Türkiye dâhil bütün devletlerde beklenmedik bir şekilde Biden hazırlıklarının yapılmış olması, Sermaye’nin Biden’i makamında oturtması için yapılmaktadır. Biden’e karşı olanları, Biden için ikna etme amacıyla tüm dünyada Biden taraftarları iktidar edilmektedir. Bu olay gösteriyor ki, Dolar hala etkisini sürdürüyor ve dünya devletlerinde istediklerini iktidar edebiliyor.
Türkiye de bu oyuna gelmiş bulunmaktadır. Ancak diyelim ki, Biden’i saraya taşımak isteyen güç başardı ve dünyadaki iktidarları da ona göre ayarladı. Üçüncü binyıla doğru yeni kadro ile Sermaye işe başladı. Sermaye’nin planı nedir? Bugünkü görünüşte Çin ile Amerika’yı savaştırmak, dünyayı ikiye bölmek, AB’ni yok etmek, Rusya’yı çökertmek, Türkiye ve İran’ı da ortadan kaldırmaktır. Bunu başarabilecek midir? Hiç sanmam.
Benim yukarıdaki varsayımımı kabul etmeyebilirler, olabilir. Sermaye’nin başka planı bulunabilir. Ben 2 yazar takip ediyorum: Ergün Diler ile Fehmi Koru. Başka yazarları da takip edecek vaktim yok. Bunların yazılarından Sermaye’nin bir başka planı olduğunu göremiyorum. Dolar hükümranlığını sürdürüyor. Türkiye’de Dolar değerini kaybediyor. Bu kayıp Sermaye’nin Biden taraftarlarını iktidar etmek için kullandığı araçtır.
Türkiye hala Sermaye’nin oyuncağı olmaya devam ediyor. Oysa Türkiye’nin gücü Sermaye’nin bu oyunlarını durduracak seviyededir. Berat Albayrak’ın hazineden sorumlu bakanlıktan uzaklaştırılması doğru bir harekettir ama bu Berat Albayrak’ın siyaset dışı yapılmasıyla değil, onun daha başarılı olabileceği başka alanda istihdam edilmesiyle olmalıdır.
Yine Erdoğan’a tavsiye ediyorum: En kısa zamanda Berat Albayrak’ı onun başarabileceği yere oturtmalıdır, yalnız Berat Albayrak ile değil herkesle barışmalıdır. Her yazıda tekrar ettiğim gibi hem başkanlık hem de ekseriyet sisteminde parti başkanı olmak Stalin dönemini, Hitler dönemini yeniden Türkiye’de yürürlüğe sokmak demektir. CHP’de denge oluşmuştu. Mareşal ve İnönü, Mustafa Kemal’in Stalin veya Hitler olmasını önlemişler ve Türkiye hala Mustafa Kemal’i yaşatmaktadır.
Türkiye hiçbir zaman ne faşist ne de komünist olmuştur. Türkiye, kendi tarihi tecrübesine dayanarak o dönemleri başarıyla aşmış ve Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğu gibi geleceğin süper gücü olarak hazırlamaktadır. Bunun için Erdoğan’ın parti başkanlığından istifa etmesi ve tarafsız olarak herkesle barışık cumhurbaşkanlığını sürdürmesi gerekmektedir. Bu, AK Parti için de Erdoğan için de Türkiye için de dünya için de yapılması gereken zorunlu bir iştir.
Berat Albayrak AK Parti’nin başkanı olmasa bile, AK Parti’de etkin rolünü oynamaya devam edecektir. AK Parti ve Erdoğan, Biden veya Trump taraftarı olma siyaseti yerine Amerikan halkının oy verdiği iki lidere de eşit uzaklıkta olmalı ve saygılı bir siyaset gütmelidir. Bu saygı Biden’e veya Trump’a değil Amerikan halkınadır. Mademki oy vermiş o zaman biz onları tanımak zorundayız.
Türkiye’de de durum farklı değildir. Mademki Türk halkı Gülen’in cemaati olma meylindedir, biz saygılı olmalıyız. Mademki Türk halkı bir partiye onu üçüncü yapacak bir durumda oy vermektedir, o halde yöneticilerine saygılı olmak zorundayız. Gerek Gülencilerin gerek HDP’lilerin hapishanede olmaları yanlış bir politikadır. Türkiye’nin, gerçekten büyük değil ama etkin bir devlet olabilmesi için derhal genel af çıkarılarak Türk halkını zindanlardan çıkarmak gerek. Bu da ek tavsiyem olsun.