Bu yazı Fehmi Koru’nun 29.10.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/cumhuriyet-birlestirici-bir-kavram-cumhuriyet-dusmanligi-ile-hicbir-isimiz-olmaz/
İslam’ın iki temel kaynağı vardır: Biri Kuran’dır, diğeri ise ilk uygulamalardır. Peygamber’in ilk uygulamalarında yaptığı büyük inkılap, kabileler arasındaki çatışmaları ortadan kaldırması, dinler arası düşmanlıkları sona erdirmesi ve devlet yönetiminin hanedana intikal etmesinin sona erdirilmesidir. Kuran’da Muhammet’in bir erkeğin babası olmadığı beyan edilerek hanedanlık sona erdirilmiştir. Peygamber kendisinden sonra geleni vasiyet etmemiştir. Emevi veya Haşimi olmayan Ebu Bekir’in kendisinden sonra yerine geçmesi hususunda bir beyanı yoktur. Ancak davranışı bunu ifade ediyordu. Sonraları halife seçilirken de Haşimi veya Emevi olması tartışılmamıştı.
O günkü şartlar Cumhuriyeti kaldıracak durumda olmadığı için Emevi ve Abbasi hanedanları sünnete ve kitaba aykırı olduğu halde bin seneye kadar bir müddet varlıklarını sürdürmüşlerdir.
İslamiyet’te din devleti yoktur. Yani Müslümanlar ayrı devlet Hristiyanlar ayrı devlet kurmayacaklardır. Devlet ulusa dayanır. Ulus da ırka değil kültüre, irfana dayanır. Osmanlının kitaplarında “İmamlar Kureyş’tendir.” hadisi kelam kitaplarında okutulduğu halde Kureyş’ten olmayan Osmanlı hanedanı asırlar boyu hilafeti omuzlarında taşımıştır. Yani bizzat Osmanlılar bile hilafetin kendilerinde olmasını meşru saymamışlardır.
20. yüzyılda insanlık içtihat ve icmalara dayanarak kendi kendilerini yönetme seviyesine ulaşmışlardır. Artık bugün her ülkede meclis vardır, seçilmiş kimseler devletleri yönetmektedirler. Fiilen saltanat ortadan kalkmıştır. Siyasi ve iktisadi inkılaplar tamamlanamadığı için henüz göstermelik de olsa krallar başkandırlar. Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası çalışmalarda Kur’an’a dayanılarak İslam’ın yönetim şekli Akevler’de ortaya konmuştur.
Türkiye’de saltanattan Cumhuriyete geçiş meşru yollardan olmuştur. Öncelikle saltanat ortadan kaldırılmamış, saltanat kendisi düşmanlara teslim olmuştu. İstiklal Savaşı’mız sultanlara karşı yapılmamıştı, tam tersine saltanatın da kurtarılması savaşın maddeleri içindeydi. Savaş kazanılınca saltanat fiilen sona ermişti. Göstermelik bir sultanın yararı yoktu. Mustafa Kemal hanedanı yurtdışına çıkardı. Onlardan kimseyi öldürmedi, hapse bile koymadı. Dolayısıyla saltanat kansız sona erdi. Sonra gelen yönetimler sürgüne gönderilen hanedan mensuplarının Türkiye’ye gelmesine izin verdiler.
Türk halkının Mustafa Kemal’e karşı direnmeleri saltanatı ortadan kardırdığı için değil, İslamiyet’e karşı inkılaplar yaptığı için olmuştur. Biz 1960’tan beri gerek Akevler’de gerek Milli Görüş’te şu ilkeyi benimsedik; Mustafa Kemal’in yaptığı inkılaplar yerindedir ve Türkiye’yi çok ileri götürecek, muasır medeniyetin fevkine çıkaracak bir durumdur. Türkiye %50’den az İslam halkına sahip olduğu halde Mustafa Kemal’in siyaseti sayesinde bugün Müslümanlar yüzdesi %95’in üstündedir. Alparslan’ın Malazgirt’te, Fatih’in İstanbul’da kazandığı zaferleri Mustafa Kemal’in inkılapları tamamlamıştır.
Mustafa Kemal’in özel hayatı ise bizi ilgilendirmez. Kur’an “O bize aittir.” diyor. Biz Mustafa Kemal’in iyi bir Müslüman olduğunu, cennete gidip gitmeyeceğini iddia etmiyoruz. Onun hesabı Allah’a aittir. O karar verir. Biz Mustafa Kemal’in yaptığı inkılapları değerlendiririz. Akevler’e göre Mustafa Kemal’in yaptığı inkılapların tamamı Türkiye’nin lehine olmuştur. Mustafa Kemal’den sonra gelen askerler de onun yolunu izlemişlerdir. Hitler, Lenin, Musolini gibi diktatörler kanlı bir şekilde iktidardan uzaklaştırıldığı halde Mustafa Kemal Türk Ordusu ve Türk Milleti nezdinde saygınlığını korumaktadır.
Cumhuriyetimiz Allah’ın bize hatta tüm insanlığa en büyük ihsanıdır. Hamt edip ona sahip çıkıyoruz. Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası çalışmalarımız Cumhuriyeti muasır medeniyetin fevkine çıkarmak içindir. Erbakan “Mustafa Kemal sağ olsaydı Milli Görüşçü olurdu.” demişti. Kimse ne Akevler’in ne de Milli Görüş’ün Cumhuriyet aleyhinde geçmişi olduğunu iddia edebilir. Biz Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi ile başarılı bir koalisyon yapmış bulunuyoruz.
Allah Cumhuriyetimizi ve Adil Düzen çalışmalarımızı hayırla değerlendirsin.
Halkımızı ve devletimizi tebrik eder, Allah’a hamt ederiz.