Bu yazı Fehmi Koru’nun 27.04.2019 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://fehmikoru.com/kitapsiz-bir-hayat-hayal-edilemez-derdim-ruh-ikimizi-buldugum-icin-mutluyum/
Bir kitap iki şekilde okunur. Birinde başından sonuna kadar okursunuz. Anlamadıklarınızı atlarsınız. Kitaptan iki şekilde yararlanırsınız. O kitapta hangi konular olduğunu öğrenirsiniz. Diğerinde ise başka kitaplarda rastladığınız ama onda yeni duyduğunuz bilgileri öğrenirsiniz. Sonra da değişik kitapların size yüklediği bilgileri bir araya getirir, kendiniz ile kitap yazarsınız. Yazarların kitap okuması böyledir. Halk ide kitapları yazarlar gibi okur ama kendisi yazmaz, kitapları tartışır. Bazı okurlar vardır tartışmaz da. Dahası var, okumaz da.
İlim adamalarının kitap okumaları farklıdır. Bunlar çok kitap okuma yerine bir kitabı çok iyi okuma yolunu tutarlar.
1) Kitap önce okunur. Anlaşılmayan cümlelerin altı çizilir, atlanır. Birinci okuma budur.
2) Kitap anlayarak okunmaya başlanır. Kitap baştan sonuna kadar okunduğu için onun dili öğrenilir. Başta anlaşılmayanlar, ikinci okumada anlaşılır hale gelmiş olur. İkinci okumada anlaşılmadığı için altı çizilen satırlar çok azalır.
3) Kitap ondan sonra anlaşılmayan yeri kalmayacak şekilde okunur. Bunun için, yazılmış başka kitaplara başvurulur. Bilinmeyen öğrenilmeye çalışılır. Öğretmene burada ihtiyaç vardır.
4) Kitap okunur ve kitabın bir özeti çıkarılır. Burada ilim adamı sadece yazarı öğrenmeye çalışır. Kendi kanaati ve düşünceleri yoktur. Özet çıkarırken de onun adına onun düşüncelerini ifade etmek üzere özet çıkarır. Kendisinin bir katkısı olmaz.
5) Bu sefer özet okunur, eğer cümlelere katılıyorsa okur, geçer. Katılmadığı cümlelerin altını çizer. Böylece kitap beşinci kere ele alındır. Katılmadığı cümleleri kritik eder, eksikliklerini, yanlışlarını ortaya koyar. Böylece kitap eleştirilmiş, tartışılmış olur.
6) Okuyucu bu sefer yazar, kitabın kabul etmediği cümlelerinin yerine kendi cümlelerini koyar. “Kitap öyle değil, böyle yazılmalı idi.” der.
7) Sonunda kendi görüşlerini savunan kitabı ele alır ve karşılaştırma yapar.
Ben çok kitap okumadım, az kitabı iyi okudum. Onun için yazar olmadım çünkü yazdıklarımı okuyan nerede ise yok gibi.
Yazarlarımız batının kitaplarının yazarlığını yapıyorlar. Daha bizim ilmi kitapların yazarları ortaya çıkmadı. Onun için etkili olmuyoruz. İslam alimleri bunların üzerinde durmalıdır.