Bu yazı Fehmi Koru’nun 20.02.2019 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://fehmikoru.com/secim-sonuclarini-tablolarla-veriyorum-ve-31-martta-surpriz-bekliyorum/
Türkiye 1900’lerde dinsizleşmeye başlamıştı. Bu 1933’e kadar devam etti. 1933’te Mustafa Kemal zımnen batılılara hitap ederek “Size vadettiklerimin hepsini yaptım. İnkılapları gerçekleştirdim. Şimdi muasır medeniyetin fevkına çıkacağız. Elimizde tuttuğumuz meşale, müsbet ilimdir.” demişti. Batılıların hoşuna gitmemiş Türkiye’nin muasır medeniyetin fevkine çıkma amacını sindirememişler. İnönü’yü uzaklaştırmış, dinsizliği şiar edinmiş Bayar’ı getirmişler. Faizli bankalar onun zamanında kurulmuş, laiklik anayasaya onun zamanında girmiştir.
1938’de İnönü başkan olmuş ve inkılapların tamamı durmuştur. Hasan Ali Yücel ve Şemsettin Günaltay gibi İslamiyet’i bilen kadro ile İnönü İslamiyet’e yaklaşmıştır. Kur’an kursları, ilahiyat fakülteleri, İmam Hatip okulları onun zamanında açılmıştır.
Menderes, Bayar’a rağmen Türkiye’ye ibadet serbestliğini getirmiş ve sonunda Batılılar onu sehpaya göndermiştir. Sonra Demirel geldi, İslamiyet’e ondan daha yakındı. Özal İslamiyet’e ondan daha yakındı.
Sonra Erbakan geldi. Şimdi Erdoğan burada. Bugün iktidarda İslam taraftarları yer almaktadır. Eşleri başlarını örtüyorlar, kendileri beş vakit namaz kılıyorlar. Resmen İslam taraftarı olduklarını beyan ediyorlar. Öyle bir duruma geldik ki artık 1950’lerde dinsizlik anlamında olan laikliği savunmayan kimse kalmadı.
Şimdi seçime gidilmektedir. Bütün partilere İslam düşmanı olmayan adayları koymuşlardır. İslam düzenini kabul eden hiçbir parti adayı yoktur. AK Parti’den Bünyamin Demir istisna edilmelidir.
Bünyamin Demir Medhal Derneği ve Kooperatifi’ni Adil Düzen’i anlatmak için kurmuş ve uygulamalara da geçmiştir. Bunu gizlemiyor, alenen söylüyor. Bunun dışında ortaklık düzenini, Kur’an düzenini, Adil Düzen’i benimseyen ikinci bir aday Türkiye’de yoktur.
Herkes Müslüman ama kimse düzen olarak İslamiyet’i kabul etmiyor.
Hangi partiden olursa olsun madem İslam karşıtı değildirler. Yarın hepsi ortaklık sistemini benimseyebilirler. Örnek de Güngören olacaktır. Bu şeref de AK Parti’ye nasip olacaktır. Beklenmedik bir kaza olmazsa tabii.
Sonuç ülkemiz seçime büyük beklentilerle gidecektir. Yalnız Türkiye için değil dünya için barış meşalesini yakacaktır. Belediyeleri AK Parti’nin kaybetmesi Erdoğan’ı partide güçlü yapar. Bu da ortaklık düzenine doğru bir adım daha yaklaşmak demektir. Her halükârda İslam kazanacaktır.