Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012
9959 Okunma, 0 Yorum

(Kalın yazılar vadeli satış, taksit ve murabaha hakkındaki yaygın bir görüşe, kalın olmayan yazılar ise Süleyman Karagülle'ye aittir.)

Bey’ bi’l-Ecel (Vâdeli Satış)

Bir başka fâizsiz enstrüman taksitli alım satımdır. İnsanoğlu almak istediği tüm malları peşin bedelle almaya muktedir olamayabilir. Ancak peşin alınamayan malların birçoğu taksitli alınabilmektedir. Böylece finansman açığı sebebiyle peşin alımı yapılamayan mala, bedeli taksitle ödenmek üzere ulaşılabilmektedir.

Önce faiz tarif edilmelidir.

Faiz rizikoya katılmadan emek dışı kazançtır. (La tekûlü emvaleküm) Rizikosuz bir iş yoktur.

Faiz  Artan borçtur. (La tekûlü emvane edafen mudafeten)

Veresiye satış meşru değildir.

Faiz paranın para kazanmasıdır. (Riba haram bey helaldir) (Mislen bi mislin değiştirme ilkesine göre aynı mal aynı mal ile değiştirilemez.)

Faiz, zor durumda olandan alacağın tahsilidir. (Naziretün ila meymenet)

Faizli düzende faizsiz iş yapma iddiası yalandır. (Habisat habisatındır. Tayyıbat tarrıbatındır.) Allah bozuk düzende iyi yaşamayı değil iyi düzeni kurmayı ve iyi düzende yaşamayı emretmiştir. Sizden marufu emreden ve münkeri nehyeden ümmet olsun deniyor. Siz emredin demiyor. O halde bugünkü finans kuruluşlarının hatası şunlardır:

a)Bunlar mevcut düzende faizle para kazanıyorlar. Faizsiz olduğunu iddia ediyorlar. Oysa biz faizli düzende para kazanıyoruz, ama gayemiz faizsiz düzeni getirmektir demelidirler. Kuran’ı ve İslamiyet’i tahrif etmeleri hatadır.

b)İkinci hataları da faizsiz sitem üzerinde araştırma yapmıyorlar, yapanları değerlendirmiyorlar. Oysa matematiği öğrenen, usul-ü fıkhı öğrenen, faizsiz sistem işletmelerinin sözleşmelerini yapabilen, muhasebesini kurabilen kimselerin yetişmesine imkan vermelidirler. Faizsiz çalışanları desteklemeleri gerekir. Yani faizli iş yaparken faizsiz desteği vermeleri gerekir. Bunun için faizsiz çalışan işletmelerin faizsiz bono senetlerini alıp satmaları yeterlidir.


Taksitli satım genelde üç şekilde finansman sağlama yöntemi olabilmektedir. Öncelikle bir malın taksitli satımı yukarıda da ifade ettiğimiz gibi zaten bir nevi finansman sağlamaktadır (normal taksitli satım).

Taksitli satış caizdir. Taksitli ödeme caiz değildir.

Patatesi satarsınız. Haftada bir ton patates vereceğim. Sen patates aldığın zaman, bana 10 dirhem ödeyeceksin derseniz, bu taksiti satıştır. Yahut bana evin yüzde bir hissesini sana satacağım, her ay bana bin lira vereceksin derseniz, bu taksitli satıştır. Ben evi sana bin liraya satarım, her ay bana bin lira ödeyeceksin derseniz, bu taksitli ödemedir.

Taksitli satış helaldir. Taksitli satışta kira alınabilir. Kira satılan miktarla orantılı olarak  bölüşülür. Bu faiz değildir. Kendisi oturuyorsa, ödemediği miktar kadar kira verir ve borcu kalmadığı zaman daire onun olur. Ödediği taksitleri geri isteyip aldığı hisseleri iade edemez. Kiraya verilemeyen malların (gıda gibi) taksitlerine kira tahakkuk ettirilemez. Bu ribadır. Bedelini ödemeyene sipariş ettiği mal verilmez. Önce bedeli ödenir, sonra mal verilir. Verirse veresiye satış olmuş olur ve haramdır.

 

İslam hukukçularının kâhir ekseriyeti vâdeli (taksitli) bedel karşılığında mal satışını onaylamışlardır.

Hukukçuların onayı bize delil değildir. Birinci asırdaki müçtehitlerin Kuran’a dayalı  icmaları, ayet gibidir. Bizi bağlar, inkarı küfürdür. İkinci asır müçtehitlerinin Kuran’a dayalı icmaları bizi bağlar. İnkâr küfür değildir. Üçüncü asrın Kuran’a dayalı icmaları ile amel câizdir. Vacip değildir. Ondan sonraki icmalardan yalnız çağımızın icmaları delildir. Diğer dönemlerin icmaları delil değildir. İhtilafı olan kısımlar bizi bağlamaz. Delil değildir. Bir müçtehidin muhalefeti icmaya manidir.

 

Hatta İbn Battâl el-Kurtubî (ö. 449/1057) veresiye satışın câiz olduğu konusunda icmâ bulunduğunu söylemiştir.İmam Buhârî (ö.256/870) Hz. Peygamber’in veresiye mal aldığı konusunu işlediği bâbda iki rivâyete yer vermiştir.

İbni Battal’ın müçtehitliğinde icma yoktur. Mukallitler bile onun içtihatları ile amel edemezler.

 

Hz. Âişe‘den (ö. 59/679) nakledildiğine göre Resûlullah bir yahûdiden veresiye yiyecek almış ve demirden bir zırhı rehin bırakmıştır. Bu olay Enes b. Mâlik (ö. 93/711) tarafından da rivâyet edilmiştir173.

Hadis rehin ayetine uygundur. Bizde rehin vermek şartı ile veresiye satışı meşru görüyoruz. Çünkü satılmaya amade bir taşınmaz vardır. Karşılıksız para çıkmamaktadır. Tüketilen mal ile kiraya verilebilecek mal arasında takas yapılmaktadır. Cinsleri farklı olanların değiştirilmesi şeklindedir.  Selem de böyledir. Önce para verip sonra mal almak meşrudur. Önce mal alıp sonra para vermek veresiyedir ve gayrimeşrudur. Para, altın ve gümüşle tarif edilmiş şeydir.

 

Bedrüddînel-Aynî’nin (ö. 855/1451) de belirttiği üzere bu hadisler veresiye satışın câiz olduğunun delilidir. Kur’ân-ıKerim’de “Ey iman edenler! Belli bir vâdeye kadar borçlandığınızda bunu yazıya dökün!” emrinin verilmesi de veresiye satışın mubah olduğunu göstermektedir. Çünkü müdâyene ayeti veresiye satışın bir anlamda tam tersi olan selem akitlerinde (peşin bedel ödenerek vâdeli mal almak) yaşanan sıkıntılar üzerine inmiştir. Hülasa “satış peşin bedelle de vâdeli bedelle de câizdir. Ancak vâde belirlenmiş olmalıdır”

Selem ucuzluk yapar, üretimi artırır. Malda kazançtır. Veresiye pahalılık yapar ve üretimi düşürür. Parada kazançtır. Karşılıksız para çıkarmadır. Orada bahsedilen bir borcun bir topluluk tarafından yüklenilmesidir. Dayanışma içinde borçlanmadır. Borçlu bir kişidir. Ama onu garantileyen topluluktur. Kişinin onu üreteceğine kefil olmaktır. Faiz icma ile haramdır. Selem icma ile helaldir.


İkinci yöntem ise bir malın taksitle alınıp, satıcısından başka birisine peşin satılmasıdır. Taksitle alınan mal, tekrar satıcısına peşin satılırsa bey’u’l-îyne adını alır. İlk kâdı’l-kudât İmam Ebû Yûsuf‘tan (ö. 182/798) iyne satışının câiz olduğu; hatta bunu yapanların sevap kazanacağı nakledilmiştir184.

Şâfiîler de taksitle alınan malın, kabzedildikten sonra tekrar satıcısına daha az ya da daha çok bedelle satılmasında bir sakınca görmezler185. İbn Hazm ez-Zâhirî (ö. 456/1063) de iyne satışını câiz görür. O da Ebû Yûsuf gibi açıkça haram olan fâizle borçlanmak yerine Allah’ın helal kıldığı alım satım yöntemini kullanarak finansman sağlamayısevap sayar. İyne satışı konusunda Hanefî ve Hanbelî mezheplerinde hakim kanaat ise menfî yöndedir. Yani böyle bir alım satım haramdır (ya da mekruhtur) ve
câiz değildir.

Bir malın bağımsız olarak yapılan bir akitle satın alındıktan sonra başka bir kimseye, kârlı bir şekilde satılması beydir ve ayetle caizdir. Ayet mutlaktır. Malın maruf olması gerekir. Mevcut olması gerekmez. Parası tahsil edilen bir mal tekrar satıcısına istenen fiyatla satılabilir. Kabz halinde olması gerektiğinden mevcut olması da gerekmez. Selem faizin yerine geçer ve tamamen ihtiyaçları  karşılar. Banka taşınmazları satın alır. Sonra onları kârla satar. Banka yapıları kiralar sonra onları daha fazla kira ile başkalarına kiralayabilir. Üretimde sabit ücret zarara iştirak etmeden kazanç olduğu için faizdir.


Üçüncü yöntem ise murâbahadır. Bu sistemde mal, asıl müşterisinin isteğiyle peşin olarak satıcısından alınmakta ve nihâyi alıcıya taksitli olarak satılmaktadır. Netice itibariyle herhangi bir mala gereksinim duyan kişiye fâizsiz yoldan finansman sağlanmış olmaktadır.

Bu sistem alıp satan rizikoya iştirak etmediği için haramdır. Ayrıca Peygamberin altı sahih kitapta yer alan hadisi “el-beyan la yectemiani” yani “iki akıt birleşmez” hadisi ile açıkça men edilmiştir.

İki çeşit faiz vardır. Borcun zamanla artması ile oluşan faizdir. Buna nesei faiz denmektedir. Basit veya mürekkebi fark etmez. İcma ile sahabelerin icması ile haramdır. Alıp veren günah işlemiş olur. Haram değildir diyen ehl-i sünnete göre kafirdir.

İkinci faiz şekli ise komisyon şeklinde alınan faizdir. Bir sefere mahsus olmak üzere alınan farktır. Buna fazlalık faizi denir. Bunu biraz açıklayalım. Birine 100 gram altın borç verdin. Borcunu  bir sene sonra 100 gram altın olarak ödeyecektir. Buna karz-ı hasen denmektedir. Birine borç verdin. Bir sene sonra 110 gram olarak ödeyecektir. Bu fazlalık faizdir. Eğer bir sene sonra ödeyemezse ve gecikme cezası olarak borcu artırırsanız bu nesei faiz olur. Zamanla artan borçtur.

İşte fazlalık faizine yani bir defaya mahsus olmak üzere 100 gram altına 110 gram altın almağa  bazı sahabeler, bunlardan biri de İbn-i Abbas’tır, izin vermişlerdir. Yani fazlalık faizinin haramlığında sahabelerin icmaı yoktur.

Faizin asıl kötülüğü cebr-i icradır. Bir adamın borcu var, ödemiyor. Zorla onun mallarına el koymak haramdır. Bunda müçtehitlerin ittifakı vardır. Bu sebepledir ki borcunu ödemeyenlerin malları satılmaz. Ebu Hanife’ye göre hapsolunur. Ne hadiste ne de ayette hapsedileceğine dair bir hüküm yoktur.

Kuran’da iflas müessesesi iblas olarak geçmektedir. Ümitsiz hale gelip hareketsiz kalma anlamındadır. Sefihlere mallarının teslim edilmeyeceği Kuran’da açıkça belirtilmiştir. Kim sefihtir? Borçları ödeyemeyenler sefihtir. Cebr-i icra olmadığı da “borçluya kolaylığına kadar mühlet verin” ayetiyle sabittir. Bu sebeple biz mal varlığı olduğu halde borcunu ödemeyenin mallarını zorla almayız. Onun borçlanma ehliyetini kısıtlarız. O borçlanamaz. Önce öder, sonra alır. Önce malı verir, sonra bedelini alır. Önce çalışır, sonra ücret alır. Önce ücret öder, sonra çalıştırır.

Sonuç: bugün yapılan her işlem Türk lirası ile yapılmaktadır. Faiz parasıdır. Fasit akittir. Ne var ki bu düzende bundan kaçınma mümkün değildir. Finans bankaları da faizdir ama bugün faiz zaruret dolayısıyla haram değildir. Müminler kazandıklarının yeteri kadarını kendilerine harcarlar. Kalanını Adil Düzenin öğrenilmesi için, gelmesi için harcarlar.

 

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 777 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 535 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 520 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 559 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 613 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 578 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 580 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 646 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 502 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 534 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 541 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 547 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 600 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 559 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 537 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 606 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 631 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 639 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 631 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 535 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 558 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 629 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 611 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 534 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 558 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 668 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 714 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 518 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 581 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 633 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 605 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 759 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 729 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 638 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 534 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 616 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 811 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 730 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 859 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 687 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 694 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 991 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 730 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 663 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 653 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 711 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 644 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 703 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 685 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 709 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 694 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 613 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 693 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 736 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 739 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 637 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 724 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 659 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 631 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 708 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 682 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 698 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 738 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 732 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 667 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3460 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3561 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2653 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2473 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2343 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2415 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3689 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2481 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3030 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2282 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2325 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2298 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2267 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2524 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2522 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2451 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3431 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3226 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2705 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3086 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2843 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3117 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3107 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3105 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3123 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2097 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2073 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2254 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2254 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2269 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2389 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2668 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2665 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2530 Okunma


© 2025 - Akevler