Bu yazı Fehmi Koru’nun 06.03.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.

https://fehmikoru.com/ekonomi-siyaset-derken-iktidar-yolunu-sasirdi/

Sermaye İslamiyet’i kökünden kaldıramayacağını anlayınca ılımlı İslamiyet diye, Büyük Orta Doğu diye yeni kelimeler icat ederek İslamiyet’i kendine göre dizayn edip onu kendi sömürüsü için kullanmak istemiştir. Erbakan’ı buna alet edemeyeceğini denemelerle öğrenince Erdoğan ve cemaatleri Adil Düzen’e karşı desteklemeye karar verdi. Sonunda bunlar sayesinde Adil Düzen bir kenara itilmiş olduğunu kabul ederek bu sefer bunları birbirine düşürdü, böylece kendi projesini uygulamaya çalışmaktadır.

Sermaye’nin bu oyununu bilemeyen arkadaşlarımız Akevler’e cephe aldılar. Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak da burada başrol oynadı. Medhal’deki arkadaşlarımız şeriat düzeni için Akevler ile yarışabilecek seviyede bir çalışma yaparken uzun uğraşıdan sonra Bünyamin Demir’i Akevler’den uzaklaştırdılar. O yetmedi, Medhal’deki şeriat çalışması da askıya alındı. Erdoğan da damadının etkisiyle Akevler’den uzaklaştı.

Sonunda çok normal olarak olan oldu, beklenmedik bir zamanda ve beklenmedik bir tarzda Berat Albayrak kayıplara karıştı. Biz Akevler olarak kişiler hakkında değerlendirmelerde bulunurken bize karşı tavırları hesaba katmayız. Yaptıkları işlere bakarız. İyi işler yapıyorsa tasvip ederiz. Kabul ederse destekleriz. Yanlış yapıyorsa karşı olmayız ama desteklemeyiz de. Bizim için Erdoğan şeriata hizmette Erbakan’dan sonra ikinci kişidir. Bize karşı davranışı ne olursa olsun onu hep destekledik. Berat Albayrak’ın çalışmalarında yararlı işler olmuştur. Akevler ile ilgiyi kesmiş olması onu bugünkü duruma düşürmüştür. Bundan dolayı değişik zamanlarda onu uyarmak istedik ama o Akevler’i muhatap bile kabul etmedi. Şimdi birinci sual şu:

İktidarda olan biri yakınlısına kamu görevini verebilir mi, şeriat ne diyor, Kur’an ne diyor, ona sorarız. Verebilir fetvasını alırız. Çünkü Musa Harun’u kendisine vezir yapmasını Allah’tan istemiş Allah da kabul etmiştir. Demek ki Albayrak’ı görevlendirmede şeriata aykırı bir şey yoktur, nakli delil böyle dediği gibi akli delil de bunu böyle kabul eder. Bir kimse ancak güvendiği, tanıdığı kimselerle iş yapabilir. Yakınlarını görevden uzaklaştırırsan sonra da arkadaşlarını da uzaklaştırırsın, sonunda tek kalır ve seni oyuncak yaparlar. Bu bakımdan biz diyoruz ki, Erdoğan hizmete devam etmek istiyorsa yakınlarına dönmesi gerekir. İlk zamandaki arkadaşları ile çalışması gerekir.

İkinci soru ise görevlendirdiği yakın kimseler ile kendisi arasında zıtlaşmalar olur mu?  Yine Kur’an’a sorarız. Olur, Musa Harun’un sakalından yakalamıştır. Demek ki, insanlar arasında her zaman çatışma olur. Niye oldu denmez. Sahabeler arasında da böyle çatışmalar oldu. Erdoğan ile diğer arkadaşları arasında böyle zıtlıklar olabilir. Çok yakın ilişkisi olan cemaatler ile de çatışmasını normal kabul etmeliyiz. HDP’lilerle olan çatışmasını da normal kabul ederiz. Bunlar insan tabiatının gereği olan şeylerdir.

Şimdi asıl konuya geldik. Peki, bu durumda ne yapmalıyız yine Kur’an’a sormalıyız. Musa ile Harun ne yaptılar? Kavga edip ayrıldılar mı, İsrail oğullarını paramparça mı ettiler yoksa birlikte çöllere düşüp İsrail oğullarını yeryüzünün en uygar bir topluluk haline mi getirdiler? Bundan sonrasını ben yazmayayım, siz düşünün. Akevler Kur’an’a sorar ve ona göre konuşur. Yanlış anlamış ve hata etmiş olabilir. Akevler başarısızlığı böyle yorumlar, isteyenlerle Kur’an’dan öğrendiklerini paylaşmaya da her zaman hazırdır.