Bu yazı Fehmi Koru’nun 23.02.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.

https://fehmikoru.com/guc-bozar-mi-bozarsa-neden-bozar/

Olaylar topluluğun sosyal yapısıyla ilgilidir. Topluluklar insanlar gibi doğarlar, gelişirler, yaşarlar, yaşlanırlar ve ölürler. Kişiler yaşadıkları müddetçe sağlık sorunlarıyla karşılaşırlar. Sonunda hastalığa yenilip dünyayı terk ederler. Kimi daha bebekken, kimi çocukken, kimi gençken, kimi olgunken, kimi yaşlandıkça, kimi de piri fani olunca ölür. Topluluklar da böyledir. Kimi ilk oluştuğu zaman ömrü biter, kimi yaşlanır ömrünün sonunda dünyadan ayrılır. Bu arada yaşlıların yerine yeniler, gençler yetiştiği gibi, ortadan kalkan toplulukların yerine de aynı genleri taşıyan yeniler gelir.

Bu arada iktidarda olanlarla, iktidarda olmayanlar bu sosyolojik olayı psikolojik olay kabul edip, insanlığın tarihini kişilerin yazdığını sanırlar. Oysa gerçekte topluluk kendi tarihini yazacak kişileri oluşturur ve onlar topluluğun kaderine uygun olarak görevlerini yaparlar. İktidar ve muhalefet bundan dolayı iktidarda olunca başka, muhalefette olunca başka türlü konuşur. Çünkü o konuşmuyor, topluluk onu konuşturuyor, o yapmıyor topluluk ona yaptırıyor.

Bu gerçeği peygamberler bilmiş ve insanları değil, düzeni suçlamışlardır. Düzenin değişmesi de yaşlıyken mümkün değildir. Osmanlı İmparatorluğu Osman Bey ve Orhan Bey tarafından nasıl kurulmuşsa Abdülhamit zamanında da Vahdettin zamanında da aynı şekilde yönetilmiştir. Cumhuriyet’in durumu da böyledir. Bu sebeple Peygamberler tebliğe yakın aşiretlerle başlamışlar ve sayıları bir semt (köy) oluşturacak seviyeye ulaşınca, 100 aile civarında olunca göç etmişler ve orada semtlerini kurmuşlardır. Sonra o semtler çoğalmış yeni iller ve ülkeler oluşmuştur.

O halde bizim yapacağımız iş, Teşvikiye’ye taşınmak ve orada yeni satın almakta olduğumuz 30 dönümlük yeri 100 dönüme çıkarmak ve orada bir semt kooperatifini oluşturup, başarırsak 100 lojmanlı bir semt apartmanı inşa edip, oraya taşınmak ve kendi semtimizde hem kanunlara hem şeriata uygun ortaklık düzenini gerçekleştirip örnek semt kurmaktır. Sonra semtler çoğalacak, bucak oluşturacak, il oluşturacak, ülke oluşturacak ve sonunda Mekke yeniden fethedilerek insanlık 3. binyıl uygarlığına geçecektir. Kudüs Yahudilerin olacaktır ama Yahudiler insanlık içinde bir barış ülkesi olacak, artık insanlığı sömüremeyecekler.