Mete Firidin
Sebe Ve Melikesi
1.04.2012
10423 Okunma, 0 Yorum

Sebe ve Melikesi

   Kuran’da birçok tarihi yer ve kişiler hakkında bilgiler bulunmaktadır. Bu yer ve kişiler için daha önceki tefsirciler de tahminlerde bulunmuşlardır. Günümüzün tarihi bilgilerinin ışığında Sebe halkı ve Melikesinin kim olduğunu açıklamaya çalışacağım. Bu amaçla Kuran’da bulunan konu ile ilgili ayet mealleri aşağıda verilmiştir.

Neml suresi 22-42: Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman’a: «Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe’den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, her şeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah’ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah’a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah’tan başka tanrı yoktur» dedi.[22-6] Süleyman şöyle söyledi: «Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.»[27] «Şu yazımı götür, onlara at, sonra bir yana çekil, varacakları sonuca bak.»[28] Sebe melikesi: «Ey ileri gelenler! Bana, Bismillahirrahmanirrahim diye başlayan ve ’sakın bana karşı baş kaldırmayın ve teslim olarak gelin’ diyen Süleyman’dan gönderilen önemli bir mektup bırakıldı» dedi.[29-31] «Ey ileri gelenler! Vereceğim emir hakkında bana fikrinizi söyleyin; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir hüküm vermem» dedi.[32] «Biz güçlü kimseler ve zorlu savaş adamlarıyız, emir senindir, sen emretmene bak.»[33] Melike: «Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar, onurlu kimselerini aşağılık yaparlar. İşte böyle davranırlar. Ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine bakayım» dedi.[34-5] Süleyman’a geldiklerinde: «Bana mal ile yardım etmek mi istiyorsunuz? Allah’ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara dön! And olsun ki, güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırız» dedi.[36-7] Süleyman: «Ey cemaat! Bana teslim olmalarından önce, hanginiz o kraliçenin tahtını yanıma getirebilir?» dedi.[38] Cinlerden bir ifrit: «Sen yerinden kalkmadan önce sana onu getiririm, buna karşı güvenilir bir güce sahibim» dedi.[39] Kitabın bilgisine sahip olan biri: «Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm» dedi. Süleyman, tahtı yanına yerleşivermiş görünce: «Bu, şükür mü edeceğim yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınayan Rabbimin lütfundan dır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; fakat nankörlük eden bilsin ki Rabbim müstağnidir, kerem sahibidir» dedi.[40] Süleyman «Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayacak mı?» (yola gelecek mi, yoksa yola gelmeyenlerden mi olacak?) dedi.[41] Melike geldiğinde «Senin tahtın böyle miydi?» denildi. O da «Sanki odur, daha önce bize bilgi verilmişti ve teslim olmuştuk» dedi.[42]

Sebe suresi 15-20 : Sebelilerin yurtlarında Allah’ın kudretine bir işaret vardır: Sağlı sollu iki bahçe vardı. Onlara: «Rabbinizin verdiği rızıktan yiyin ve O’na şükredin. İşte hoş bir şehir ve bağışlayan bir Rab» denmişti.[15] Fakat onlar yüz çevirdiler; bunun için Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik, onların bahçelerini, buruk yemişli, ılgınlık ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.[16] İşte böylece, inkarlarından ötürü onları cezalandırdık. Biz nankörden başkasına ceza mı veririz?[17] Onlarla, kutlu kıldığımız şehirler arasında, karşıdan karşıya görünen kasabalar var etmiş, oraları gezilecek belirli konak yerleri yapmıştık, «Oralarda geceleri ve gündüzleri güven içinde gezin» demiştik.[18] Ama onlar: «Rabbimiz! Yolculuklarımızın mesafesini uzak kıl» deyip kendilerine yazık ettiler. Biz de onları efsane yapıverdik, darmadağın ettik. Doğrusu bunlarda, pek sabreden ve çok şükreden kimseler için dersler vardır.[19] And olsun ki İblis, onlar hakkındaki görüşünü doğru çıkartmış; inananlardan bir topluluk dışında hepsi ona uymuşlardı.[20]

Kuran’da Hz. Süleyman zamanında yaşamış Sebe Melikesinden (kraliçe) bahsedilmektedir.  Süleyman peygamberin, Tevrat’tan edinilen bilgilere göre M.Ö. 970-928 yılları arasında yaşadığı kabul edilir. Bu bilgi bilimsel açıdan kesin değildir. Daha eski veya daha yeni de olabilir.

Sebe Kraliçesi kim olabilir? Bununla ilgili birçok tarihi söylenti mevcuttur.

Habeş kültüründe "bu şekilde değil, böyle değil" gibi anlamlara gelen Makeda ismiyle anılır. Arap kültüründe Belkıs olarak bilinir. Yemenli bir kraliçe olduğu düşünülür. Habeşistandaki kraliyet ailesi, soylarını Saba Melikesi Makeda'ya dayandırmaktadırlar. Makeda isminin kökeni kesin olmamakla birlikte başlıca iki görüş ileri sürülmektedir. Bunlardan birincisi İncil'de bahsi geçen "Candace" isimli Habeş kraliçesinin isminin zaman içerisinde bozularak bu şekle dönüştüğüdür. Habeş kutsal yazmalarında ('the Glory of Kings'), Makeda ve onun soyundan gelenleri anlattığı ileri sürülür. Kral Süleyman'ın Makeda'yı baştan çıkarttığı, ondan bir oğlu olduğu ve bu çocuğun ilk Habeş Kralı Menelik olduğu söylenir.

Süleyman'ın Habeşistan Kraliçesi tarafından ziyaret edildiği iddiası, M.Ö. 1. yüzyıl Yahudi tarihçilerinden Josefus tarafından da desteklenir. Yahudi tarihçi Josefus Antiquitiesde Saba Kraliçesi'nin öğrenmeye olan tutkusundan bahseder. Mısırın ve Etiyopya kraliçesi olduğunu söyler.

Yahudi hikayelerine göre Saba Kraliçesi, Kralı Solomon'un (Süleyman Peygamber) bilgeliğini duymuş ve onu sorularıyla test etmek amacıyla beraberinde baharat, altın ve değerli taşlardan müteşekkil birçok hediye ile yola çıkmıştır. Kraliçe, Süleyman'ın bilgeliği ve serveti karşısında hayrete düşmüş ve Süleyman'ın tanrısına dua etmiştir. Süleyman kraliçeye hediyelerle karşılık vermiş ve "ne isterse alabileceğini" söylemiştir. Kraliçe zaten çok zengindir ve Süleyman'a hediye olarak 4,5 ton altın getirmiştir.

Saba (Şeba) Kraliçesi, Matta incil'inde "Güneyin Kraliçesi" olarak geçer (12:42).

Yukarıdaki tanımlamaların hemen hemen tamamını karşılayacak bir “sebe” milleti ve birçok da kraliçe vardır. Bu millet Afrikada bulunan antik  Kush Krallığıdır.

Kush krallığı antik Nubialı’ların devamıdır. Yukarı Mısırın güneyinde bulunan Nil nehri boyunca yerleşmiş, şehirler ve ileri medeniyetler oluşturmuş bir millettir. Altın madenleri açısından çok zengin bir bölgedir.

Yukarıdaki resimlerde Kush kralığı merkezi ve daha sonra kontrol altında tuttukları bölgeler özellikle Arabistan’ın güney batı kısmı yemen (sheba) görülmektedir.

Kush krallığı M.Ö 1070- 656 yılları arasında var olmuş ve M.Ö: 727 yılında Kush kralı Piye Eski Mısır’ı işgal etmiştir. Bu döneme Antik Mısır tarihinde 25. Hanedanlık dönemi denir, fakat daha sonra Asurlular tarafından Mısırdan çıkarılmışlardır. Küçük şehir devleti haline gelerek M.S 400 yılına kadar Meroe şehir devleti olarak devam etmiş ve yok olup gitmiştir. Tarihi kaynaklar Kush kralı Taharqa zamanında (M.Ö. 690-664) tarihlerinde çok büyük bir Nil selinden (arim seli?) den bahsetmektedir. M.Ö. 656 dan sonra ise Kush Krallığı yıkılmıştır.

 

Yukarıdaki haritada Kush Krallığının maksimum genişlemesi gösterilmektedir.

Süleyman peygamber yaklaşık olarak M.Ö. 970-928 yılları arasında Krallık yapmıştır. Kuşh Krallığı da M.Ö. 1070-656 yılları arasında var olmuştur. Bu krallığın hanedanları arasında M.Ö. 716-702 tarihleri arasında hüküm sürmüş

Shabaka isimli kral ve yine Amenirdis I (Khaneferumut) isimli bir kraliçede bulunmaktadır. Bu kraliçenin özellikleri “Belkıs”ın özelliklerine benzemektedir.

Fakat arada tarihi bir uyumsuzluk mevcuttur.

Kush krallığının M.Ö. 1070-750 yıllarına ait Krallık hanedanları hakkında günümüzde hiçbir bilgi yoktur. Oysa Süleyman peygamber de bu dönemde yaşamıştır.

Kush Krallarının dini Güneşe tapmak (Amun Ra) şeklinde dir. Ayette bildirilene uymaktadır.

Ayrıca Kuran’da sağlı- sollu bahçelerden bahsedilmektedir. Kuran’da bir coğrafi yer tanımlanırken sağ ve sol kelimeleri kullanılıyorsa, bunu güney- kuzey olarak da anlamak gerekir. Buradan bahçelerin bir şey ile iki bölüme ayrıldığını anlıyoruz. Bahçeleri bölen Nil nehridir. Bahçeleri doğuda, batıda ve kuzeyde ve güneyde olacak şekilde ikiye bölmektedir.

Yine ayette: Onlarla, kutlu kıldığımız şehirler arasında, karşıdan karşıya görünen kasabalar var etmiş, oraları gezilecek belirli konak yerleri yapmıştık, «Oralarda geceleri ve gündüzleri güven içinde gezin» demiştik.[18]

Denmektedir.  Yukarıdaki haritaya baktığımızda şehirlerin Nil’in kıyısında bir birlerinin karşısında kurulduğu ve yakın oldukları görülebilir. Yine ayette arim seli ile bahçelerini verimsiz alanlara çevirdik denmektedir. Arim kelimesinin karşılığı “çamur seli veya kül” selidir. Bilimsel anlamdaki karşılığı “lahar”dır. Eğer bir sel çok miktarda kül veya taş toprak içeriyorsa kapladığı alanı betonlaştırır. Laharın kapladığı yer çölleşir. Bitki üremesi zorlaşır. Normal dönemlerinde Nil taşkınları verimli tortular bırakır fakat bu taşkın yoğun çakıl veya kül içerirse toprağı olumsuz etkiler. Nil nehrinin aktığı yerlerde birçok aktif yanardağ mevcuttur. Veya çamur seli oluşturacak araziler mevcuttur. Nubia bölgesi uzun zamandır verimsiz bir bölgedir. M.Ö.690-664 yılları arasında bu bölgede böyle bir selden bahsedilmektedir.

Neml suresinde kraliçenin arşından bahsedilmektedir. Arş kelimesi taht olarak çevrilmektedir. Bu çeviri çok yanlıştır. Arş kelimesinin anlamı kabaca “yapı” demektir. Başka bir çok ayetlerde Allaha ait olan arş dan bahsedilmektedir. Burada da anlatılan taht değildir. Kainatın temel yapısından bahsedilmektedir.

Bu konu ile ilgili daha önce bir makalem mevcuttur. İlgilenenler inceleyebilirler.

Burada kraliçenin sarayından yani yönetim yapısından bahsedilmektedir. Nubia (Kush ) mimarisinde piramit yapılardan başka, saray ve tapınak olarak kullanılan, çok büyük ve içi çok renkli resimlerle süslemeli, tabanı taşlar ve mermerlerle döşenmiş, duvarları kalın çamur tuğladan yapılmış binalar vardır. Bu binaların boyutları 18 metre yüksekliğinde ve elli metre boyunda olabilmektedir. Nubia dilinde bu binalara deffufa denilmektedir. Deffufalar yönetim ve tapınak “arşları”dır. İçyapıları labirentsel özellikler göstermektedir. Bu nedenle Süleyman «Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayacak mı?» demiştir. Bu mealde birkaç yanlışlık vardır. Birincisi arş taht değil, binadır. İkincisi ayette hidayet edebilecek mi denmektedir. Bu kelime tanıyacak mı ? şeklinde meallendirilmiştir. Oysa “rehberlik edecek mi “ şeklinde olmalıdır. Çünkü binanın içyapısı değiştirilmiş ve yol bulmak zorlaşmıştır. Ayrıca Süleyman’ın huzuruna getirilen binanın kendisi olmadığı görüntüsünün olduğu ayetin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Anlaşılan binanın görüntüsü kullanılarak benzer bir bina inşa edilmiştir.

 

Antik bir deffufa kalıntısı.

 

Deffufa içyapı planı. Süsleme örneği

Saba kraliçesi Süleyman’ın sarayına girdiğinde sarayın bir deffufadan çok daha muhteşem olduğunu görmüş ve Süleyman’ın bilgi ve teknolojisinin, kendi sahip olduğundan üstün olduğunu anlamıştır.

Sebe melikesinin  “Bize daha önce bilgi verilmişti” demesi ise Hz. Musa veya “Hızır” döneminden (M.Ö. 1600-1700) kalmış ilahi dini bilgilerden dolayı olabilir. Daha önceki yazılarda Hz. Musa ve “Hızırın” karşılaştıkları yerin bu bölgede olduğunu açıklamıştım. Böylece Kush kavmin bir zamanlar Salih insanlar da içerdiği rahatlıkla anlaşılabilir. Çünkü o kıssalarda da salih kullardan bahsedilmektedir.

Tarihin akışından Süleyman ve Sebe Melikesinin buluşmasının romantik bir buluşma olmadığı tam aksine siyasi-stratejik bir buluşma olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Süleyman Antik Mısırın kuzey düşmanıdır. Sebe devleti ise Antik Mısırın güney düşmanıdır. Bu buluşmadan sonra, Antik Mısırın Sebe devleti tarafından işgal edilip, iki yüz yıl boyunca yönetildiğini görüyoruz.

Genetik çalışmalar sonucunda Habeş yahudilerinin (Falaşa) Kush kavminden olduğu ispatlanmıştır. Yani Falaşaların Kökeni Sebe Melikesi zamanından kaynaklanıyor olabilir.

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64752 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23720 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29146 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25171 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31113 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36018 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32403 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31224 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30136 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39869 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13162 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21430 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14734 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21700 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13446 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34284 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 10289 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14428 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Rahmet ve Şeriat
19.03.2012 9092 Okunma
14 Yorum 27.03.2012 21:05
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11176 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14466 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12632 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12478 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26171 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15481 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16854 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122104 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Karadelik ve Cehim
14.05.2012 9277 Okunma
11 Yorum 15.05.2012 09:07
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13195 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk
9.03.2014 9161 Okunma
11 Yorum 13.03.2014 20:08
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 8918 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 9268 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18867 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11901 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19737 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 113609 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20082 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Arş
3.03.2013 8384 Okunma
10 Yorum 09.03.2013 18:42
Mete Firidin
% 100 Cotton
28.09.2012 6703 Okunma
10 Yorum 02.10.2012 11:59
Mete Firidin
Şecer
23.01.2014 10254 Okunma
10 Yorum 25.01.2014 09:30
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68741 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22392 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19001 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29742 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57536 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11242 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72576 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 6982 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 5865 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 8420 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 10583 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Ümmi Peygamber
4.06.2014 8260 Okunma
8 Yorum 12.06.2014 12:02
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13711 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11856 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14750 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20293 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14582 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Sarsar, Salsal
27.08.2013 9091 Okunma
7 Yorum 12.10.2013 17:06
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 8505 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92149 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15919 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 8065 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
İblis Yees Gına
29.08.2014 8174 Okunma
7 Yorum 10.09.2014 19:06
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9682 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16516 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 1163 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13008 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 5194 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 7953 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 7990 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Haqaben Ehqaben
16.04.2015 8934 Okunma
6 Yorum 18.04.2015 10:06
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15408 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
GPS ve Enam 97
9.05.2012 6741 Okunma
6 Yorum 23.06.2012 15:46
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13883 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Cimaletun sufrun
3.02.2013 6473 Okunma
6 Yorum 06.02.2013 20:29
Mete Firidin
Şehri Ramazan
18.08.2012 6209 Okunma
5 Yorum 19.08.2012 08:58
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17074 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Şeytani Felsefe
5.05.2013 7570 Okunma
5 Yorum 14.06.2013 07:53
Mete Firidin
El Musawwir
8.12.2013 4117 Okunma
5 Yorum 15.12.2013 20:00
Mete Firidin
Sihir Öğreten İki Melek?
15.12.2013 9266 Okunma
5 Yorum 17.12.2013 07:54
Mete Firidin
Tevbe Suresi 30. Ayet
1.06.2014 9697 Okunma
5 Yorum 04.06.2014 16:12
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7679 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 6014 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 5610 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 1490 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Cehennem Etimoloji
1.04.2025 817 Okunma
4 Yorum 15.04.2025 08:45
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 7332 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 9664 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 8230 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 8864 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14910 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Sünnetler ve Ayetlerin Tam Anlaşılması
1.05.2014 7111 Okunma
4 Yorum 09.05.2014 15:47
Mete Firidin
Havariler Ve Huriler
29.10.2014 7516 Okunma
4 Yorum 29.10.2014 19:00
Mete Firidin
Yırtıcı ve Hastalıklı Hayvanların Haramlığı
3.03.2015 8754 Okunma
4 Yorum 14.04.2015 18:05
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 5664 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13190 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117371 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Ğasaq
18.10.2013 6048 Okunma
4 Yorum 19.10.2013 06:52
Mete Firidin
Şecer ve Güç
28.01.2014 3902 Okunma
4 Yorum 04.02.2014 23:04
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13232 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36


© 2025 - Akevler