Mete Firidin
Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk
9.03.2014
8901 Okunma, 11 Yorum

 

Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk

Kuranı anlamak için kelimelerin anlamlarını iyi bilmek gerekir. Oysa bütün meallerde kelimelere kabaca anlamlar verilmiştir. Bunlardan biride “عري” yani Ayn-Ra-Ya kökünden gelen kelimelerdir.

Ary kökünün klasik Arapça kaynaklar dikkatlice incelendiğinde asıl anlamının “Var olan bir şeyden mahrum kalmak, yoksunluk” demek olduğu anlaşılacaktır.

Bu kökten gelen 3 çeşit kelime vardır ve 4 ayette geçmektedir.

Bu ayetler şunlardır:

Birinci ayet:

Hud 54:

إِنْ نَقُولُ إِلَّا اعْتَرَاكَ بَعْضُ آلِهَتِنَا بِسُوءٍ قَالَ إِنِّي أُشْهِدُ اللَّهَ وَاشْهَدُوا أَنِّي بَرِيءٌ مِمَّا تُشْرِكُونَ (54)

«Ancak şu kadarını diyebiliriz ki; «tanrılarımızdan bazısı seni fena çarpmış». O da dedi ki; «Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki ben, Allah’a koştuğunuz ortaklardan uzağım.»[54]

Şeklinde meal yapılmaktadır.

Oysa :

 «Ancak şu kadarını diyebiliriz ki; «tanrılarımızdan bazısı seni yoksun (soymuş?) bırakmış». O da dedi ki; «Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki ben, Allah’a koştuğunuz ortaklardan uzağım »[54].

2. ayet:

Taha 118-119:

إِنَّ لَكَ أَلَّا تَجُوعَ فِيهَا وَلَا تَعْرَى (118) وَأَنَّكَ لَا تَظْمَأُ فِيهَا وَلَا تَضْحَى (119)

«Muhakkak ki, senin için orada acıkmak da yoktur, çıplak kalmak da yoktur.»[118] «Ve şüphesiz ki, sen orada susamazsın ve güneşin hararetine uğramazsın.»[119]

Oysa:

«Muhakkak ki, senin için orada acıkmak da yoktur, yoksunluk ta (mahrumiyet de) yoktur.»[118] «Ve şüphesiz ki, sen orada susamazsın ve güneşin hararetine uğramazsın»[119]; Olmalıdır.

3. ayet:

Saffat 145:

فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَاءِ وَهُوَ سَقِيمٌ (145)

Biz onu hasta bir halde bir alana fırlattık.[145]

Burada “bil arai” kelimesine alan, sahil anlamları verilmektedir. Oysa ayn-ra- ya kökünün yoksunluk, mahrum kalmak olduğunu açıklamıştım. Burada ise kelime midedeki bir şeyi dışarı atma, midenin yoksun kalması veya var olan şeyden yoksun kalması anlamında olup geviş getirilen materyel anlamındadır. yani kusma anlamındadır. Sperm balinasının amber denen kusmuğunun adıdır.

Oysa:

Biz onu hasta bir halde amber materyali ile birlikte fırlattık.[145];

olmalıdır.

 

4.ayet:

Kalem 49:

لَوْلَا أَنْ تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِنْ رَبِّهِ لَنُبِذَ بِالْعَرَاءِ وَهُوَ مَذْمُومٌ (49)

Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara fırlatılacaktı [49].

Oysa:

Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde amber materyali ile birlikte fırlatılacaktı [49].

Burada eğer rabbinden bir nimet olmasaydı, ölü olarak balinanın kusmuğunda yani amber materyalinin içinde denize fırlatılacaktı. Çünkü sperm balinaları sürekli olarak, birkaç günde bir bu kusma işini yapmaktadır.

Doğrusunu Allah bilir:

 

 

 

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
13.03.2014
11:59

756. SEMİNER ÇALIŞMAMIZDAN BİR BÖLÜM:

Dr. Mete Firidin diyor ki; Anayasaya ne gerek vardır, Kur’an yeter. Kur’an’ı anlayıp uygulayacak hâle getirmek için Anayasaya ihtiyaç vardır. Kur’an’ın bu âyetlerini yorumlayacaksınız. Ona göre dinlemeler üzerinde duracaksınız. Kur’an; ‘topluluk her şeyi bilir’ diyor, diğer taraftan da ‘tecessüs etmeyin’ diyor, ‘gıybet etmeyin’ diyor. Bir adam aleyhinde onun olmadığı yerde konuşmak gıybettir. Âyetler değişik yerlerde değişik hükümleri ortaya koymaktadır. Kur’an bunların bir araya getirilip sistem hâline sokulmasını zamana ve mekâna bırakmıştır. Buna “beyan” demiştir. İçtihat ve icma müessesesi budur. Geçmişte oluşan fıkıh ilmi, usul ilmi budur. Kur’an’ı böyle anlamadığımız takdirde sorunlarımızı Kur’an’la değil de akılla çözmüş oluruz. Akıllar hiçbir zaman anlaşamazlar. Akıl varsayımları koyamaz. Konan varsayımlar üzerinde yürür, doğru sonuçlara varır. Varsayımları koymak ancak vahiy ile olmaktadır. Bu sebepledir ki Kur’an’sız doğru yol bulunamaz. Ama Kur’an’la doğru yolu bulmak çabalamakla gerçekleştirilir. Kur’an bir gemidir. Onun içine girilerek Hakka doğru yol alınır. Ama geminin hedefe varması için kaptanın onu sevk etmesi gerekir. Kur’an, kitap olarak insanlara ancak açıp okur, üzerinde düşünür ve dediklerini yaparlarsa yol göstermiş olur. Bizim Anayasa çalışmalarımız budur.

Mete Firidin
13.03.2014
12:29

İlkokul seviyesinde kalmış Kuran anlayışı ile Anayasa yapılamaz. Olsa olsa çocukca bir uğraşı olur.

Eğer Kuran da bulunan iki farklı kelimeye aynı anlam veriliyorsa. Anayasa yazmaya daha çoook yol vardır.

Reşat Nuri Erol
13.03.2014
13:02

beklediğim cevap bu değildi ama neyse...

ben de cevaba uygun bir cevap vereyim bari...

*

bole işta nego nişta...

(meraklıya: boşnak atasözüdür!)

"çocukça" olsa da her çaba hiçbirşeyden iyidir...

sahi, sen doktordun, değil mi; hem de "çocuk" doktorusun...

bak, bilmediğin bir şey öğreteyim; "çocuklar" zamanla büyür ve "adam" olur...

bu topraklardan "adam gibi bir adam" gelip geçti ve 40 yıl sadece bizimle çalıştı; erbakan...

demek ki neymiş; adam gibi adam senin "çocuk/çocukça" dediklerinde tam kırk yıl çalışmıştır ve ortaya "adil düzen, adil ekonomik düzen, adil düzen anayasası, adil düzen medeniyet projesi" yani insanlığı içinde bulunduğu dini-ilmi-iktisadi-siyasi sorunlardan yani "sosyal tufan"dan kurtaracak dev proje çıkmış...

çocukça bir başarı...

*

daha fazlasını merak ediyor ve öğrenmek istiyorsan;

üstad'a ve çalışma arkadaşlarına müracaat etmeni tavsiye ederim...

selam ve dua ile..

reşad

Reşat Nuri Erol
13.03.2014
13:48

756. seminerde az önce bitirdiğimiz bir bölümden;

Allah kâinatı yaratmıştır, doğa kanunlarını koymuştur. Bu kâinat insanlar için yaratılmıştır. İnsanlar onlardan yararlanarak yaşarlar. Allah kişilerin birlikte doğadan yararlanması düzenini kurmuştur. Allah insana; alın size doğa ve alın size doğanın kanunları demiştir. Ben size sosyal kanunların nasıl oluşacağını öğrettim. Ona göre sosyal kanunları oluşturun ve doğadan yararlanarak yaşayın diyor. İşte… Anayasa Çalışmalarımız delillerden yararlanarak sosyal düzenimizi kurmadır. Eskiden peygamberlerin yaptıklarını şimdi biz yapıyoruz. Kur’an değişmez anayasadır. Bizim anladıklarımız sadece bizi bağlar. Biz anayasayı yaparken onu bağlayıcı olarak insanlığa sunmuyoruz. Biz Kur’an’dan böyle anladık. Siz de sizin anladıklarınız koyun ve uzlaştığımız hususlarda birlikte uygulama yapalım. Bize yani Kur’an’a göre insanların yeryüzünde barış içinde yaşamasının iki yolu vardır. Birinci yola göre; içtihad yapacaklar ve herkes kendi içtihadı ile amel edecektir. İcma edecekler ve icmaya herkes uyacak. On ailelik ocaklarda başlayacak bu içtihad ve icmalar bucaklarda yazılı hâle getirilecek. Bin hanelik her bucak kendi düzenini yaşayacaktır. Merkez bucaklar taşra bucaklara hükmetmeyecek, hizmet edeceklerdir. Diğer imkân da hicrettir. Herkes ayrı ocak ve bucağını oluşturacak, orada icma ve içtihad yapacaklardır. Uyum sağlayamayanlar ayrılıp istedikleri bucağa gidebilecekleri gibi yeter sayıyı bulunca da kendileri ocak veya bucağı kuracaklardır. İnsanlar içtihad ve icmaları yaparken doğa kanunlarına uymak zorundadırlar. Doğa kanunlarını kimse değiştiremez. Mesela, bir iğne yapıp erkeklere çocuk doğurtamaz, kadın erkek eşitliği sağlayamaz.

Mete Firidin
13.03.2014
14:03

Bazı insanlar halen 19. yüzyıldan önceki tıp anlayışını devam ettirmek istiyorlar. Oysa 19. yüzyıldan sonra çook gelişmeler oldu.

bazıları Kuranı 1000 yıl öncesi gibi anlamak istiyor. Oysa Allahın bir çok bilgileri ortaya çıktı. Kuranı anlamak için bir çok bilgiyi Allah bize sundu, sundurdu. Bu bilgilerden yararlanıp Kuranı daha iyi anlamak için neden uğraşmıyoruz. Hala 1000 öncesi gibi anlamak ısrarı niye. Yoksa bilinç altımızda Kuran mistik bir kitap olarak kalsın yeter düşüncesi mi var?

1000 yıl öncenin anlayışı ile 3. milenyumun anayasası yapılamaz.

Diyeceksiniz sen de kimsin. Ben benden öncekilerin devamı olan bir kulum. Kuranı anlayışı 3. bin yıla taşımaya çalışanların devamıyım.

Reşat Nuri Erol
13.03.2014
14:38

mete kardeş;

yoksa...

biz dediğinin dışında bir şey mi yapıyoruz...

biz de III. milenyum medeniyetini kurmuyorsak, kim kuruyor?!.

Mete Firidin
13.03.2014
15:24

Abi: Akevler 2. versiyonu sizsiniz.

Biz Akevler3. versiyonuz.

Reşat Nuri Erol
13.03.2014
15:29

inşaallah öylesiniz...

Tayibet Erzen
13.03.2014
19:37

عري kökü çıplak olmak manasındadır. Buradaki alan ilişkisi ise geniş, boş, açık alan manasıyladır. Bir nevi çıplak zemin.

Benim dikkatimi başka bir şey çekti. Kalem suresindeki geçişte der ki “Eğer rabbinin nimeti ona yetişmeseydi suçlanmış olarak atılacaktı.” Sadece bu ayete bakmış olsaydık atılmadı sonucuna varırdık ancak Saffat suresindeki geçişte “O’nu halsiz bir vaziyette attık” diyor. Dermek ki fırlatma olayı gerçekleşmiş. O zaman niye iki farkı ifade kullanılmış?

Kalem’de meçhul ifadeyle eğer atılsaydı başka etkilerden dolayı atılacaktı ve suçlanmış olacaktı sonucu çıkar. Ancak Saffat’ta suçlanmış değil, halsiz olarak Allah tarafından atıldığına göre bir yardım söz konusu olabilir. Yani yeni durumda artık suçlanmış olmayabilir.

Sorun şu ki iki ayette de بِالْعَرَاءِ ifadesi yer alıyor bu da bu ifadenin farklılık yaratmadığını gösteriyor. Yani kusmukla atılmak ceza mı olacak, ödül mü olacak onu anlayamıyorum.

Mete Bey, Kalem Suresi 49. Ayeti kastederek demişsiniz ki “Burada eğer rabbinden bir nimet olmasaydı, ölü olarak balinanın kusmuğunda yani amber materyalinin içinde denize fırlatılacaktı. Çünkü sperm balinaları sürekli olarak, birkaç günde bir bu kusma işini yapmaktadır.”

İyi de Saffat suresindeki geçişe göre kusmukla dışarı atılmış zaten. Bu durumda nimet Yunus’un hayatta olması mı? Yoksa yardımcı olan başka bir mekanizma mı var?

Mete Firidin
13.03.2014
20:05

Burada şu anlaşılıyor. Balinanın Yunus peygamberi yuttuktan çok kısa süre sonrasında kustuğu anlaşılıyor. Eğer kusma doğal akışına bırakılmış olsaydı. çoktan ölmüş olacaktı ve ölü olarak atılacaktı.

Mete Firidin
13.03.2014
20:08

Yani balinanın kusması rabbinden bir nimet olarak hemen'e alınmıştır. Yunus peygamber yutulduktan hemen sonra melekler balinanın kusmasını provake etmişlerdir. Kusmayı erkene almışlardır. böylece ölmeden hemen dışarı atılmıştır.





Çok Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63878 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23145 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 28408 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 24582 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 30211 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35311 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31642 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30672 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 29474 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 38211 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 12259 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 20884 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14347 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21041 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 12896 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33735 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 9809 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 13800 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Rahmet ve Şeriat
19.03.2012 8854 Okunma
14 Yorum 27.03.2012 21:05
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 10888 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 13968 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12344 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12091 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25656 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15139 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16465 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 118705 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Karadelik ve Cehim
14.05.2012 9002 Okunma
11 Yorum 15.05.2012 09:07
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 12899 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk
9.03.2014 8901 Okunma
11 Yorum 13.03.2014 20:08
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 8467 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 8898 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18484 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11496 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 18892 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 107741 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 19223 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Arş
3.03.2013 8044 Okunma
10 Yorum 09.03.2013 18:42
Mete Firidin
% 100 Cotton
28.09.2012 6473 Okunma
10 Yorum 02.10.2012 11:59
Mete Firidin
Şecer
23.01.2014 9688 Okunma
10 Yorum 25.01.2014 09:30
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 67145 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21767 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 18368 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 28957 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 53912 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 10917 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 71745 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 6665 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 5479 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 7866 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 10185 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Ümmi Peygamber
4.06.2014 7991 Okunma
8 Yorum 12.06.2014 12:02
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13114 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11596 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14148 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 19655 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14254 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Sarsar, Salsal
27.08.2013 8614 Okunma
7 Yorum 12.10.2013 17:06
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 8043 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 89788 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15432 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 7828 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
İblis Yees Gına
29.08.2014 7903 Okunma
7 Yorum 10.09.2014 19:06
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9379 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16053 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 674 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 12661 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 4826 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 7541 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 7611 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Haqaben Ehqaben
16.04.2015 8709 Okunma
6 Yorum 18.04.2015 10:06
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15055 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
GPS ve Enam 97
9.05.2012 6523 Okunma
6 Yorum 23.06.2012 15:46
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13414 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Cimaletun sufrun
3.02.2013 6222 Okunma
6 Yorum 06.02.2013 20:29
Mete Firidin
Şehri Ramazan
18.08.2012 5900 Okunma
5 Yorum 19.08.2012 08:58
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 16505 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Şeytani Felsefe
5.05.2013 7268 Okunma
5 Yorum 14.06.2013 07:53
Mete Firidin
El Musawwir
8.12.2013 3917 Okunma
5 Yorum 15.12.2013 20:00
Mete Firidin
Sihir Öğreten İki Melek?
15.12.2013 9011 Okunma
5 Yorum 17.12.2013 07:54
Mete Firidin
Tevbe Suresi 30. Ayet
1.06.2014 9462 Okunma
5 Yorum 04.06.2014 16:12
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7391 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 5626 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 5246 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 1064 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 6970 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 9325 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 7865 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 8581 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14524 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Sünnetler ve Ayetlerin Tam Anlaşılması
1.05.2014 6891 Okunma
4 Yorum 09.05.2014 15:47
Mete Firidin
Havariler Ve Huriler
29.10.2014 7243 Okunma
4 Yorum 29.10.2014 19:00
Mete Firidin
Yırtıcı ve Hastalıklı Hayvanların Haramlığı
3.03.2015 8522 Okunma
4 Yorum 14.04.2015 18:05
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 5367 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 12722 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 110872 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Ğasaq
18.10.2013 5831 Okunma
4 Yorum 19.10.2013 06:52
Mete Firidin
Şecer ve Güç
28.01.2014 3649 Okunma
4 Yorum 04.02.2014 23:04
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 12849 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Kitap ve CERN
1.01.2012 5365 Okunma
4 Yorum 19.02.2012 08:44


© 2024 - Akevler