El Musawwir
Bu makalede Kuran’da 19 yerde geçen Sad-W-R kökünden türeyen kelimelere değinmek istiyorum.
Bu amaçla Semitik dil araştırmalarında Sad-W-R köküne çeşitli dillerde ne anlamlar verilmiştir?
Yukarıda da görüldüğü gibi Sad-W-R köküne verilen anlamlar: eğilmek, eğmek, yatkın yapmak, yöneltmek, boyun, boyunduruk, bağlamak, kuşatmak, sınırlandırmak anlamları verilmiştir.
Yine Sad-W-R kökünden türeyen “sawwer” kelimesine ki tefil babından olup çok kez “sawer” yapmak anlamına gelmektedir. Bu kelimeye ise davranışsal tarz, biçim vermek, kurmak anlamı verilmiştir.
Sad-W-R kökünden olan 19 kelimenin 10 tanesi Essur olarak geçmektedir. Essur (El Sur) kelimesi bizim “Sura üflenmek” olarak bildiğimiz kelimedir. Yöneltmek, yönlendirmek, boyun eğdirmek anlamında kabaca evrenin yıkılış ve yeniden oluşmasını ifade etmektedir. Diğer kelimeleri geçtiği ayetlerde inceleyelim:
Bakara 260:
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِنْ قَالَ بَلَى وَلَكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِي قَالَ فَخُذْ أَرْبَعَةً مِنَ الطَّيْرِ فَصُرْهُنَّ إِلَيْكَ ثُمَّ اجْعَلْ عَلَى كُلِّ جَبَلٍ مِنْهُنَّ جُزْءًا ثُمَّ ادْعُهُنَّ يَأْتِينَكَ سَعْيًا وَاعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
İbrahim: «Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster» dediğinde, «İnanmıyor musun?» deyince de, «Hayır öyle değil, fakat kalbim iyice kansın» demişti. «Öyleyse dört çeşit kuş al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; çabucak sana gelirler. O halde Allah’ın güçlü ve Hakim olduğunu bil» demişti.[260]
Bu ayette “surhüm” denmektedir. “Onları kendine yatkınlaştır” anlamı oluşmaktadır. Bu da “kendine alıştır” anlamı ile uyumludur.
Ali İmran 6:
هُوَ الَّذِي يُصَوِّرُكُمْ فِي الْأَرْحَامِ كَيْفَ يَشَاءُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Ana rahminde sizi dilediği gibi şekillendiren O’dur. O’ndan başka tanrı yoktur, güçlüdür, Hakim’dir.[6]
Bu ayette ise “şekillendiren” anlamı verilmiştir. Oysa “şekillendirme” Kuran’da “halaka” kelimesidir. Burada kelime “yu-sawwir-ikum”, “sizi kurar, davranışsal olarak şekillendirir” anlamındadır. Yani size refleksler, otomatik davranış özellikleri kurar anlamındadır. Kısacası sizi programlandırır anlamındadır.
Araf 11:
وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِدِينَ
And olsun ki, sizi yarattık, sonra şekil verdik, sonra meleklere, «Adem’e secde edin» dedik; İblis’ten başka hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadı.[11]
Bu ayette de aslında şöyle denmektedir: And olsun ki, sizi şekillendirdik, sonra programladık, sonra meleklere, «Adem’e secde edin» dedik; İblis’ten başka hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadı.[11]
Mümin 64:
اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ قَرَارًا وَالسَّمَاءَ بِنَاءً وَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ فَتَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ
Sizin için yeri durak, göğü bina eden, siz programlayan, programlarınızı iyi ve güzel yapan, sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah’tır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir![64]
Burada da sawwera kelimesinin anlamı programlamaktır. Çünkü Allah İnsanı yaratır ve onu programlar böylece ne zaman ne yapmasını bilir. Mesela acıkır ve yemek yer. Susar ve su içer. Anne karnından doğar doğmaz acıktığını bilir. Ağlar. Memeye götürülünce otomatik olarak emer. Sorunu olduğunda bunu ağlayarak bildirir vs…
Haşr 24:
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
O, var eden, güzel yaratan, yarattıklarına programlayan, en güzel adlar kendisinin olan Allah’tır. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim’dir.[24]
Tegabün 3:
خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ
Gökleri ve yeri gerçek olarak yaratmıştır. Sizi programlamıştır ve programlarınızı iyi ve güzel yapmıştır. Dönüş O’nadır.[3]
İnfitar 7-8:
الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ (7) فِي أَيِّ صُورَةٍ مَا شَاءَ رَكَّبَكَ
O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de dilediği bir programla terkip edip dengeli bir halde kıldı.[7-8]
Makalemi Haşr suresi 22-24 ayet meali ile sonlandırmak istiyorum:
O, öyle Allah’tır ki O’ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyen bağışlayandır.[22] O, öyle bir Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mâlik ve sahiptir, münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah puta tapanların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.[23] O, yaratan, iyileştiren, programlayan Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.[24]