Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015
108776 Okunma, 10 Yorum

Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi

İslam dünyasında Hz. İbrahim’in hangi tarihler arasında yaşamış olduğuna dair ciddi bir çalışma yoktur. İslam âlimleri muharref Tevrat’a göre çıkarılmış kronolojiyi kabul etmiştir. Bu kronolojiye göre Hz. İbrahim M.Ö. 2000 yıllarında yaşamıştır. Tevrat’ta ise İbrahim Peygamberin Hititler ile görüşmeler yaptığı yazmaktadır:

Tevrat Yaradılış 23 :Sonra karısının ölüsünün başından kalkıp Hititler’e, Hititler, “Efendim, bizi dinle” diye yanıtladılar, “Sen aramızda önemli bir beysin. Ölünü mezarlarımızın en iyisine göm. Ölünü gömmen için kimse senden mezarını esirgemez.”
İbrahim, ülke halkı olan Hititler’in önünde eğilerek,

Hititli Efron halkının arasında oturuyordu. Kent kapısında toplanan herkesin duyacağı biçimde, İbrahim Efron’un önerisini kabul etti. Efron’un Hititler’in önünde sözünü ettiği dört yüz şekel gümüşü tüccarların ağırlık ölçülerine göre tarttı. Böylece Efron’un Mamre yakınında Makpela’daki tarlası, çevresindeki bütün ağaçlarla ve içindeki mağarayla birlikte, kent kapısında toplanan Hititler’in huzurunda İbrahim’in mülkü kabul edildi.
Hititler tarlayı içindeki mağarayla birlikte İbrahim’in mezarlık yeri olarak onayladılar.

Oysa Hititlerin tarih meydanına çıkışı M.Ö. 1700’lü yıllardır. Filistin yöresine inmeleri ise M.Ö.1600’lerdir. Hititlerden önce Anadolu’da bulunan Hattiler ise Filistin yöresine hiç gelmemişlerdir. Bu durumda Tevrat’ta Hz. İbrahim ile ilgili anlatılan kıssalar yanlıştır. Aslında Kuran bu bilgiyi düzeltmektedir. Yani Hititlerle ilgili bir diyalog ancak Musa zamanında olmuştur. Bunu Kuran’daki iki ayetten anlıyoruz. Bu ayetler:

 Bakara 58:

وَإِذْ قُلْنَا ادْخُلُوا هَذِهِ الْقَرْيَةَ فَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدًا وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَقُولُوا حِطَّةٌ نَغْفِرْ لَكُمْ خَطَايَاكُمْ وَسَنَزِيدُ الْمُحْسِنِينَ (58)

«Şu şehre girin, orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin, secde ederek kapısından girin, «hıttatün!» deyin, Biz de yanılmalarınızı bağışlarız, iyilere daha da artırırız» demiştik [58].

 

Araf 161:

وَإِذْ قِيلَ لَهُمُ اسْكُنُوا هَذِهِ الْقَرْيَةَ وَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ وَقُولُوا حِطَّةٌ وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا نَغْفِرْ لَكُمْ خَطِيئَاتِكُمْ سَنَزِيدُ الْمُحْسِنِينَ (161)

Onlara: «Şu şehirde oturun, dilediğiniz gibi yiyip için, «hıttatün!» deyin ve secde ederek kapısından girin; Biz de yanılmalarınızı bağışlarız. İyi davrananlara daha da artıracağız» denmişti [161].

“Hittatün” kelimesi İbranice ve Arapça Hititli demektir. Bunun delillerini M.Ö.1274 yılında yapılan Kadeş Antlaşma metinlerinde bulabilirsiniz (www.reshafim.org.il/ad/egypt/ramses-hattusili-treaty.htm). Ayrıca Thera patlamasının yarattığı mevsim değişikliği Hitit tahıl üretimini azalttığı için Hitit kralı 1. Mürşili M.Ö. 1595 yılında Babil’e saldırmış ve Filistin’e kadar ilerlemiştir (Broad, William J. "It Swallowed a Civilization. " New York Times, D1. 21 October 2003).

Yukarıdaki iki ayette Musa peygamberin İsrailoğullarını Mısır’dan çıkardıktan sonra Filistin yöresine getirmesini Kudüs veya Kadeş şehrine girip Hititlerle özerklik antlaşması yapmasını anlatmaktadır. Fakat İsrailoğulları bun antlaşmaya yanaşmamışlardır. Bu nedenle başlarına toz yağması sağlanmıştır.

Araf 162:

فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ قَوْلًا غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِجْزًا مِنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَظْلِمُونَ (162)

Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkası ile değiştirdiler. Biz de, o zalimlere, zulümlerinden ötürü gökten toz gönderdik [162].

 

Bakara 59:

فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا قَوْلًا غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَنْزَلْنَا عَلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا رِجْزًا مِنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ (59)

Ama zulmedenler, kendilerine söylenmiş olan sözü başka sözle değiştirdiler. Biz de, zalimlere, yoldan çıkmalarından dolayı gökten toz gönderdik [59].

 

Açıkça da anlaşıldığı gibi Hititler ile görüşme yapıldığı zaman Musa peygamberin zamanıdır. Toz yağması da Thera patlamasınının son dönemlerini (M.Ö. 1645-1600’ler) göstermektedir.

 

Tarihi bilgiler arasında bulunan ilginç bir bilgi de Vezir İmhotep’tir. Antik Mısır kaynaklarından elde edilen bilgiler ile şunlar elde edilmiştir: İmhotep M.Ö.2700’ler de yaşamış Eski Mısırlı bir vezirdir. İlk basamaklı piramidin mimarıdır. Filozof, din adamı ve hekimdir. Bilinenin aksine Hipokrat’tan binlerce yıl önce, bugünkü anlamda modern tıbbın ilk uygulayıcısıdır. Mısır belgelerine göre rüya tabircisidir. Yedi yıl sürecek kıtlığı önceden bilmiş ve tedbir alarak halkının kıtlıktan zarar görmesini engellemiştir. On bir kardeşi vardır. Yüz on yaşında ölmüştür. Bir rivayete göre ise öldürülmüş ve diri diri mumyalanmıştır.

Bu bilgiler bize Yusuf Peygamberi hatırlatmıştır.

Hz. Yusuf aynı zamanda bir peygamberdir. Hz. İbrahim’in oğlu olan Hz. İshak’ın torunudur. Yani Hz. Yakup (İsrail)’un oğludur. Onbir kardeşi vardır. Mısırlılara satılmış, köle olmuş ve rüyaları doğru yorumlayarak yedi yılık kuraklığı önceden bilmiş ve melikin (Kral) veziri olmuştur. Hz. Yusuf da hekim, astronom ve mimardır. O da 110 yaşında ölmüştür. Fakat muharref Tevrat’ta sanki yatağında ölmüş gibi anlatılır. Oysa Kuranda helak olduğundan bahsedilir. Bu kadar benzerlik olması İmhotep’in Yusuf olduğu kanaatini pekiştirmektedir.

Mümin suresi 34. Ayet meali: «Ant olsun ki, Yusuf da, daha önce, size belgelerle gelmişti. Size getirdiği şeylerden şüphelenip durmuştunuz. Sonunda Yusuf helak olunca, Allah onun ardından hiçbir peygamber göndermeyecek demiştiniz. Allah, aşırı şüpheciyi işte böylece saptırır ».

Bu ayette bu cümleyi söyleyen firavun ailesinden iman eden birisidir. Ve Hz. Musa’yı desteklemektedir.

Bu ayetin bütün meallerinde “helak” kelimesi hep “vefat” şeklinde verilmiştir.

Mümin süresi 34. Ayeti tetkik ettiğimizde Hz. Yusuf’un sadece İsrailoğulları’nın değil aynı zamanda Eski Mısırlılara da gönderilmiş bir peygamber olduğunu anlıyoruz. Ayrıca bu ayetten Hz. Yusuf’un normal olarak ölmediğini anlıyoruz. Hz. Yusuf’un helak olduğunu; yani kaza sonucu öldüğü veya öldürüldüğü anlaşılmaktadır.

Kuran’da Hz. Yusuf dönemindeki devlet başkanına “melik” denmektedir. Melik kral demektir. Antik Mısır'da ise Musa'dan önceki zamanlarda "nesu" yani kral kelimesi kullanılmıştır. Oysa Musa zamanındaki Mısır devlet başkanına firavun denmektedir. Firavun kelimesi bu yani ikinci geçiş döneminden sonra kullanılmaya başlanmıştır.

Firavun kelimesi Arapça “f,r,ayn” kelimelerinden türemiştir. Fra kelimesi, en asil, en yüksek, en tepede olan ağacın dalları, en önce olan, birinci anlamlarına gelmektedir.  İbranicede ise forah; dal, süsleme anlamlarına gelmektedir. Sanırım kafaya uygulanan dallar ile yapılan bir süslemedir. Firavun kelimesi ise “iki dallı, iki zirveli, iki öncelikli, iki yönlü asil gibi anlamlara gelmektedir. Daha sonra Arap toplumunda firavun kelimesi kendini çok beğenmiş anlamında kullanılır olmuştur. Mısır dininde yalnızca Yaratıcı Tanrı’nın tepesinde iki adet devekuşu tüyü vardır. Bu tüyler ezel ve ebedi olmayı ifade etmektedir.

 Tanrı Atum iki tüylü başlığı ile resmedilmiştir.

Musa peygamberin döneminde Kral Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII kendini Yaratıcı Tanrı ile eşit görmüş ve Firavun ismini kullanmıştır. Daha sonraki krallar Sobekhotep Sekizin akıbetini bildiklerinden bu ismi Tanrı’nın yeryüzündeki oğlu olarak tevil edip anlamlandırmışlardır.

Firavun kelimesinin antik Mısırdaki karşılığı P(f)RAA sesleri ile ifade edilmektedir. Anlamının ise “Büyük Saray, Yer, Zemin ve Kolon” anlamında olduğun ileri sürülmektedir. Bu kelimenin Akadça “parşu” kelimesi ile aynı anlamda olduğunu düşünüyorum. Çünkü Akatça “parşu” kolon ve parsau kozmos, kozmik yönetici anlamlarına gelmektedir.

Kısacası Sobekhotep Sekiz kendini kozmosun yaratıcısı ve yöneticisi olan Yaratıcı Tanrı Amun ile bir tutmuş fakat gazaba uğramış, Mısır mitolojisinde olduğu gibi sudan çıktığını iddia ettiği için suda boğularak can vermiştir. Bu firavundan sonraki firavunlar bu olayı ibret alarak kendilerini Yaratıcı tanrı değil onun manevi oğlu gibi olduklarını ifade etmişlerdir.

Eğer İmhotep Yusuf ise Hz. İbrahim onun dedesinin babası olduğuna göre ve İmhotep M.Ö.2700’ lü yıllarda yaşamış ise Hz. İbrahim’de aşağı yukarı M.Ö. 2900-3000’lerde yaşamış olmalıdır.

Hz. İbrahim bir Mezopotamyalıdır. Arabistan’daki Mekke şehrini kurmadan önce Sümer ve Akad ülkesi olan Dicle ve Fırat arasındaki Basra körfezi bölgesinde yaşamıştır. Kuran ayetleri ve bilimsel veriler bir araya getirilince bazı olaylar ve tarihleri saptamak daha kolay olmaktadır. Mesela İbrahim peygamber ile ilgili iki ayette ilginç bilgiler verilmektedir. Bunlar

Enbiya 70:

وَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَخْسَرِينَ (70)

Ona tuzak kurmak istediler, fakat biz onları en çok hasara uğrayanlar kıldık [70].

Saffat 98:

فَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَسْفَلِينَ (98)

Ona tuzak kurmak istediler, ama biz onları en sefillere çevirdik [98].

 

Kuran’da İbrahim peygambere haksızlık yapan bu kavim için bundan başka dünyevi bir ceza verildiği yazmaz. Peki, verilen bu ceza nedir? İbrahim’in yaşadığı dönem olarak hesapladığımız M.Ö. 2900 yılında Mezopotamya’da toplumu etkileyecek bir felaket kaydı var mıdır?

Evet!

M.Ö. 3200 ve 2900 yılları arasında Mezopotamya’da Piora Oscillation denen ani soğuk hava ve yağışlı dönem oluşmuştur. M.Ö. 2900 yılında ise büyük bir sel baskını oluşmuş, şehirler büyük zarara uğramıştır. Bu baskının bulguları Shuruppak (Tell Fara) şehrinde saptanmıştır. Bazıları bunun Nuh Tufanı olduğunu iddia etmişlerdir. Oysa Sümer krallar listesinde Nuh Tufanının yaşandığı yıllarda Ubar-Tutu’nun 18600 yıl hüküm sürdüğü yazmaktadır. Gılgamış Destanında ise Utnapiştim (Nuh) Ubar-Tutu’nun oğludur ve Ubar-Tutu, Shuruppak kralı değildir. Yani Tevrat’ta olduğu gibi zamanlarda bir karıştırma söz konusudur.

Sümer krallar listesinde sadece Ubar-Tutu’nun 18600 yıl hüküm sürdüğü yazması olayın efsane olduğunun anlaşılmasını sağlar. Ubar-Tutu’dan kral Enmebaragesi ye kadar toplam 14165 yıl gibi bir süre olduğu saptanmaktadır. Oysa gösterilen kronolojide Ubar- Tutu ile Enmebaragesi arasında 400 yıl görünmektedir. Hükümranlık yılları temel alınırsa, Enmebaragesi M.Ö. 2500’lerde yaşamış olduğuna göre Nuh tufanı 2500 + 14165 =  M.Ö. 16665 yılında olmalıdır. Yani Sümerler de M.Ö. 2900 deki sel baskını ile çok daha eski olan Nuh tufanını karıştırmışlardır. Kuran’da Nuh’un 1000 yıl yaşadığı ve kendinden sonra halifeler bıraktığı düşünüldüğünde Sümer Kish hanedanlığının tarih bildirimleri doğrudur denebilir. Yalnızca M.Ö. 16665 yılında olan Tufan M.Ö. 2900 de olan sel baskını ile karıştırılmış ve yanlış yazılmıştır. Fakat tufandan sonraki halifelerin Nuh gibi bin yıl gibi yaşamış olması muhtemeldir. Çünkü buzul çağı döneminde parsiyel oksijen basıncı bugünkü gibi %21 değildir. Çok daha düşüktür.

Zaten Kuran’da Nuh suresi 11. Ayet: “Üzerinize semayı bol yağmurlar ile göndersin”, denmektedir. Bu ifadede Nuh tufanından önce kuraklık vardı demektir. Oysa M.Ö. 2900 yılındaki selden önce 300 yıl süren yağışlı ve soğuk dönem mevcuttur. Nuh dönemi kuraklığın hüküm sürdüğü son buzul çağının sonları olmalıdır (M.Ö 26000-14000). Ayrıca Nuh döneminde bahsedilen Vedd, Süva, Yağüs, Yauk ve Nesr isimli putlar Sümer şehirlerinde yoktur. Fakat Ay’a Güneş’e ve Yıldızlara tapmak ise Sümer inancında yaygındır. Bu bulguda bize M.Ö. 2900 de olan ve Sümer şehirlerini büyük zarara uğratan sel baskını İbrahim’den hemen sonra meydana gelmiş olduğu göstermektedir.

Enbiya 71. Ayette :

وَنَجَّيْنَاهُ وَلُوطًا إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ (71)

Onu da, Lut’u da, âlemler için potansiyel kıldığımız yere ayırarak kurtardık [71].

Burada “ayırarak kurtardık” denmektedir. Yani bu sel baskını ve sonraki sefillikten orayı terk ederek kurtulmuşlardır.

Sonuç olarak Hz. İbrahim Sümer uygarlığının Jemdet Nasr Periodu döneminde yani M.Ö. 3000 yılında yaşamıştır.

Doğrusunu Allah bilir.

 

 


YorumcuYorum
Tayibet Erzen
05.04.2015
19:50

Helak ifadesi Yusuf suresi 85. ayette de Mümin suresindeki anlamıyla geçmektedir. Telef olmak gibi bir manaya yakındır diyebilirim. Yusuf’taki geçişte Hz. Yakup için “Yusuf anarak bitkin düşeceksin veya helak olanlardan olacaksın.” deniyor. Evet, helak olmak burada da ölmek manasındadır ama normal ölümden farklıdır. Mümin suresindeki geçişte Yusuf için “helak oldu” dendiğine göre eziyetli bir ölüm olmuş olmalı ama helak edildi denmediğinden ben öldürüldü manasına varamıyorum ama diğer ayetleri de incelemek gerek ben sadece bu ayeti bildiğim için yazdım detaylı baktıktan sonra fikrim değişebilir.

Mete Bey, Allah sizden razı olsun. Gerçekten düşünmemizi sağlıyorsunuz.

Mete Firidin
06.04.2015
05:43

Amin. Dilerim bütün insanlar için düşünme vesilesi olur.

Reşat Nuri Erol
07.04.2015
07:32

HİKMET...

KISSALARDAKİ DERİN HİKMETLER...

PEYGAMBER KISSALARININ ANLATILMASINDAKİ HİKMETLER...

YILLARDIR HER GÜN KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞTIKÇA DAHA AÇIK ANLAŞILIYOR...

BU KRONOLOJİ AYNI ZAMANDA İNSANLIĞIN KRONOLOJİSİ...

VE GELECEĞİMİZİ YAPILANDIRMANIN YOL HARİTASI...

VAHYİN KESİLMESİNİN BİR SEBEBİ DE BUDUR...

AMA İNSANLIK TARİHİ ORADADIR..

ANLAYANA.. ANLAYABİLENE...

"TİLKE EYYAMÜN NÜDAVİLÜHA BEYBE'N-NÂS..."

ÂYET GAYET AÇIK VE NET...

ANLAYANA...

ALLAH CÜMLEMİZİ ANLAYAN VE GEREĞİNİ YAPANLARDAN EYLESİN...

METE KARDEŞ;

HER ÇALIŞMANI HEYECAN VE HASRETLE BEKLİYORUZ...

BU ÇALIŞMALARA AYRI BİR UFUK KAZANDIRDIN...

NE İYİ ETTİN DE GELİP ARAMIZA KATILDIN...

CENAB-I ALLAH RAZI OLSUN...

SELAM VE DUA..

REŞAD

Mete Firidin
07.04.2015
09:42

Eğer bir şey başarmışsak sizlerin katkıları ile dir. Allah sizden de razı olsun.

bünyamin demir
07.04.2015
12:22

71 Ayetteki "potansiyel" kelimesini hangi mealden/lügatten buldunuz? Bulmadıysanız siz mi uydurdunuz.

Mete Firidin
07.04.2015
13:02

Bünyamin bey bereket ve mubarek kelimelerinin anlamı potansiyel ve potansiyel kılınan demektir. Bunun için

http://www.akevler.org/#Makaleler/1/3/10153/2007/0 ilgili bölüme bakınız.

müslim
10.01.2020
13:00
yazılarınızı yeni farkettim,okumaya başladım,güzel detaylar tarihten karşılaştırmalar var ve anladığım kadarıyla mümkün ertebe yahudilerin uydurdukları tarihe mesafelisiniz ve bu elbette güzel bir şey,yahudiler vahyi saptırdıkları,mecrasından çıkartmaya çalıştıkları için tarihi bilgileride kendi uydurdukları din üzerine kurulu. Bu yazınızla alaklaı şunu eklemek isterim,israilin yakub olduğu bilgisi malesef yahudi kaynakların etkisiyle islam muktesebatına girmiştir,yakup israil değil,israil resul değil kurana göre.israil resuller arasında değil soyundan resul çıkanlar arasında anılır,israil yakubun oğullarından sözü dinlenen olanı,yusufa kötülük yapan,onun gücünü elinden alamk için çabalayan ve başarılı olan kötü kişi.İsrail Allahla güreşen demek ve kuranda da tam bu manasıyla yer verilmiş çünkü Allahla güreşmiş mucadele etmiş bir adam sırf resulluk yusufun değil kendilerinden birinin soyuna geçsin diye.Kuran da dikkat li bakın reul olarak anılmaz,tevratın anlattığı bundan sonra adın israil,bundan sonra kendini böyle tanıtacak böyle anılacaksın hikayesi gerçek olsa zekeriya duasında yakup aaline değil israil aaline derdi,yakub diyor.Yahudi hikayesi gerçek olsa ve ismi israil olarak anılmak zorunda olsa zekeriya israil demek zorunda olurdu. kısacası israil yakub değil,resul değil zalim bir adam,yusuftan sonra ysufun soyu olmadığı için resulluk yine yakubun oğullarından onun soyuna geçti ama ona değil,o olamadı olamazdı da. daha detaylı bilgi için altta ki çalışmaları inceleyebilirsiniz

Mete Firidin
10.01.2020
20:48
Kardeşim İsra suresinin diğer adı İsrail yani Yakub suresidir. Mescidi haramdan gizlice mescidi aksaya giden de Yakup Peygamberdir. Kuranı iyice tetkik et.
müslim
12.01.2020
16:44
mete bey,selam,isra suresinde ki resul musa,bunun yansımaları musa nın anlatıldığı birçok ayette karşımıza çıkıyor ki bu ayetleride çoğu yazınızda işlemişsinzi,tur,arafat,ateş v.s bilumum bağlantılar ve surenin zaten musa ile devam etmesi bunu ayan beyan gösteriyor.Bakın ben size çok net birşey söylüyorum,resullerin nebilerin sayıldığı ayetlere bakın israil aralarında yok sadece soyundan nebi resul çıkanların arasında sayılır. sizinde çokca belirttiğiniz gibi kendi kitaplarını hunharca kendiistekleri doğrultusunda tahrif edeen yahudilerin israili kutsamak adına yaptıkları tahrifattır onun yakub olduğu iddiası. kuran bunu onaylamaz,onaylasaydı elbette zekeriya ali yakub diye değil ali israil diye dua ederdi soyuna vekil dilerken.israille ilgili ayetleri gözden geçirin,israil halkına haramlar kılan bir adam,sebt v.s hepsi onun uydurması
müslim
12.01.2020
16:47
mete bey,selam,isra suresinde ki resul musa,bunun yansımaları musa nın anlatıldığı birçok ayette karşımıza çıkıyor ki bu ayetleride çoğu yazınızda işlemişsinzi,tur,arafat,ateş v.s bilumum bağlantılar ve surenin zaten musa ile devam etmesi bunu ayan beyan gösteriyor.Bakın ben size çok net birşey söylüyorum,resullerin nebilerin sayıldığı ayetlere bakın israil aralarında yok sadece soyundan nebi resul çıkanların arasında sayılır. sizinde çokca belirttiğiniz gibi kendi kitaplarını hunharca kendiistekleri doğrultusunda tahrif edeen yahudilerin israili kutsamak adına yaptıkları tahrifattır onun yakub olduğu iddiası. kuran bunu onaylamaz,onaylasaydı elbette zekeriya ali yakub diye değil ali israil diye dua ederdi soyuna vekil dilerken.israille ilgili ayetleri gözden geçirin,israil halkına haramlar kılan bir adam,sebt v.s hepsi onun uydurması. bu konuyla,israiliyat ve kökeniyle alakalı tuvavadisi.com da sizin çalışmalarınız gibi değerli incelemeler var, yusuf sebt isariloğulları  başlıklarına özellikle bakmanızı ve tekrar değerlendirmenizi öneririm,malesef israiliyat ciğerlerimize kadar işlemiş,birinden kaçarken üçüne düşüyoruz,kuran ışığında araştırdıkça kurtulacağız inşallah




Çok Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63997 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23265 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 28553 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 24700 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 30383 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35414 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31768 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30771 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 29591 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 38410 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 12423 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 20963 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14419 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21130 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13017 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33822 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 9885 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 13882 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Rahmet ve Şeriat
19.03.2012 8880 Okunma
14 Yorum 27.03.2012 21:05
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 10925 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14046 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12378 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12155 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25736 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15192 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16527 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 119571 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Karadelik ve Cehim
14.05.2012 9037 Okunma
11 Yorum 15.05.2012 09:07
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 12946 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk
9.03.2014 8939 Okunma
11 Yorum 13.03.2014 20:08
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 8536 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 8950 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18559 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11563 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19080 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 108776 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 19334 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Arş
3.03.2013 8083 Okunma
10 Yorum 09.03.2013 18:42
Mete Firidin
% 100 Cotton
28.09.2012 6493 Okunma
10 Yorum 02.10.2012 11:59
Mete Firidin
Şecer
23.01.2014 9766 Okunma
10 Yorum 25.01.2014 09:30
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 67416 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21871 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 18455 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29079 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 54519 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 10976 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 71964 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 6727 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 5550 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 7966 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 10243 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Ümmi Peygamber
4.06.2014 8019 Okunma
8 Yorum 12.06.2014 12:02
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13193 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11633 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14274 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 19763 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14308 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Sarsar, Salsal
27.08.2013 8691 Okunma
7 Yorum 12.10.2013 17:06
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 8109 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 90248 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15518 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 7867 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
İblis Yees Gına
29.08.2014 7929 Okunma
7 Yorum 10.09.2014 19:06
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9423 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16135 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 755 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 12724 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 4878 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 7608 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 7682 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Haqaben Ehqaben
16.04.2015 8735 Okunma
6 Yorum 18.04.2015 10:06
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15106 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
GPS ve Enam 97
9.05.2012 6546 Okunma
6 Yorum 23.06.2012 15:46
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13480 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Cimaletun sufrun
3.02.2013 6251 Okunma
6 Yorum 06.02.2013 20:29
Mete Firidin
Şehri Ramazan
18.08.2012 5926 Okunma
5 Yorum 19.08.2012 08:58
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 16595 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Şeytani Felsefe
5.05.2013 7310 Okunma
5 Yorum 14.06.2013 07:53
Mete Firidin
El Musawwir
8.12.2013 3939 Okunma
5 Yorum 15.12.2013 20:00
Mete Firidin
Sihir Öğreten İki Melek?
15.12.2013 9041 Okunma
5 Yorum 17.12.2013 07:54
Mete Firidin
Tevbe Suresi 30. Ayet
1.06.2014 9492 Okunma
5 Yorum 04.06.2014 16:12
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7440 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 5683 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 5309 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 1127 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 7039 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 9377 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 7924 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 8632 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14595 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Sünnetler ve Ayetlerin Tam Anlaşılması
1.05.2014 6915 Okunma
4 Yorum 09.05.2014 15:47
Mete Firidin
Havariler Ve Huriler
29.10.2014 7286 Okunma
4 Yorum 29.10.2014 19:00
Mete Firidin
Yırtıcı ve Hastalıklı Hayvanların Haramlığı
3.03.2015 8554 Okunma
4 Yorum 14.04.2015 18:05
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 5405 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 12793 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 112379 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Ğasaq
18.10.2013 5852 Okunma
4 Yorum 19.10.2013 06:52
Mete Firidin
Şecer ve Güç
28.01.2014 3694 Okunma
4 Yorum 04.02.2014 23:04
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 12906 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Kitap ve CERN
1.01.2012 5396 Okunma
4 Yorum 19.02.2012 08:44


© 2024 - Akevler