Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011
11927 Okunma, 0 Yorum

     

Konuya başlamadan önce bazı kavramları doğru anlamak gerekir. Mesela şeytan kelimesi bozan, yoldan çıkaran ,sapıttıran anlamında dır. Bu genel bir kavramdır. İnsanlardan ve cinlerden olabilir. Ayni şekilde melek kelimesi de güç sahibi demektir. Bu eğer insandan olursa melik, insan dışı olursa melek şeklinde adlandırılır. Cin kelimesi ise genel anlamda bilinemeyen, görülemeyen anlamındadır. Fakat özel anlamı ile bizim bildiğimiz yaratıklardır.

Cin ile ilgili mevcut bilgileri aktardıktan sonra kendi görüşümü açıklayacağım.

Cin kelimesi lügatte; "örtmek, örtünmek, gizli kalmak" manalarına gelen "cenne" fiilinden müştaktır.1 Cin, genel manasıyla "örtülü ve gizli olan" demektir. Müfredi "cinn" olup, çoğulu "cann" gelir. Cin cemaatine de "cinne" denir.2

 

Lugatçiler ve tefsirciler cin kelimesinin farklı kullanımlarında, "bir şeyi duyulardan gizlemek" manasının olduğunu ifade ederler.3 Mesela. "cennehü: onu örttü", "cenne aleyhi'1-leyl: gece üzerini örttü", "cunne: kalkan" manalarını ifade ederken, cenin, cennet ya da cünun gibi kelimeler de cin ifadesi ile münasebettardır. Görüldüğü gibi cin kelimesinin kök harfleriyle ilgili fiil ve isimlerin tamamında, insanın bir kısım ya da bütün duygularında belli bir gizlilik, kapalılık söz konusudur. Istılahta, duyu organlarının idrakinden gizli olan varlıklar için kullanılan bu kelimenin lügat manası, cinlerin mahiyetlerine de uygun düşmektedir.

 

Kur'an-ı Kerim, insanın yaratılışı çok net olarak anlattığı gibi onun hemen yanıbaşında cinler için de aynı açıklıkta beyanda bulunur. Bir yerde onları "şiddetli alevden"(Rahman. 55/15) yaratıldıkları ifade edilirken bir başka ayette "dumansız ateşten" (Hicr, 15/27) yaratıldıkları anlatılır. Birinci ayette cinlerin esas yapısı hakkında "mearic" tabiri kullanılır. Diğerinde ise "nar-i semum" tabiri geçer. Bu kelimelerin tefsirlerdeki karşılıklarına bakabiliriz.

 

İbn-i Abbas, "mearic" kelimesini "ateşin ozü" diye tefsir etmiştir.8 Karışık alev, dumansız ateş ya da kızıl, sarı ve yeşil tonları ile alevin tam ortası9 gibi manalar ifade eder.

 

"Semum" kelimesi, "semme" kelimesinin mubalağalı ism-i failidir.10 "Semum" lugatte 'alev gibi esen sıcak rüzgar manasına gelir. Ayrıca zehir ve küçük delik manalarına da gelir." Nitekim terin çıktığı küçük ve gizli gözeneklere "mesemme" denilir.12 Şimdi, bu kelimenin tercih edilmesi ve kullanılması oldukça önemlidir. Çünkü cin ve şeytanın, insanın bedenindeki gizli deliklerden girip zehirleyecek ve yakacak bir mahiyette olduğuna dair özel bir manaya da hamledilebilir.

Yaradılış mayası "semûm" ve "meâric" olan bu lâtif varlıklar hey'et-i asliyeleri ile bizim buudlarımızın dışındadır. Biz onları göremeyiz, ancak onlar bizi görecek kabiliyette yaratılmışlardır.

Kur'an-ı Kerim'de cinlerin varlığı meselesine bakmadan önce, Kur'an'ın geldiği ortamda cahiliye Araplarının inanışına da kısaca bakalım: Cahiliye Arapları, cinlerin de kabile ve gruplar halinde yaşadıklarına, birbirleriyle savaştıklarına, fırtına ve benzeri tabiî olayların cinlerin işi olduğuna inanıyorlardı. Cinlerin başta yılan olmak üzere çeşitli hayvanların suretine girdiklerine, genellikle tenha ve karanlık yerlerde yaşadıklarına, insanlar gibi yiyip içtiklerine, hastalıkları onların getirdiğine, delilerin cinlerin istilasına uğramış kişiler olduğuna inanılıyordu.

Şimdi de konuyu daha iyi anlayabilmek için kızıl ötesi ışınlar hakkında ansiklopedik bilgileri verelim.

Aşağıdaki şekilde kızılötesi ışın hakkında birtakım özellikler verilmiştir.

 

İki insanın orta infrared  ışıkla çekilmiş fotoğrafı

Kızılötesi (Kızılaltı, IR veya Infrared) ışınım, dalgaboyu görünür ışıktan uzun fakat terahertz ışınımından ve mikrodalgalardan daha kısa olan elektromanyetik ışınımdır. Teknolojide kabul edilen ismi olan infrared Latince'de aşağı anlamına gelen infra ve ingilizce kırmızı anlamına gelen red kelimelerinden oluşmaktadır ve kırmızı altı anlamına gelir. Kırmızı görünür ışığın en uzun dalgaboyuna sahip rengidir. Kızılötesi ışınımın dalgaboyu 750 nanometre ile 1 mikrometre arasındadır. Normal sıcaklığındaki insan vücudu 10 mikrometre civarında ışıma yapar.

 

  • 2 Uygulamalar
    • 2.1 Kızılötesi filtreler
    • 2.2 Gece görüş sistemleri
    • 2.3 Termografi
    • 2.4 Takip sistemleri
    • 2.5 Isıtma
    • 2.6 İletişim
    • 2.7 Spektroskopi
    • 2.8 Meteoroloji
    • 2.9 İklimbilim
    • 2.10 Gökbilim
    • 2.11 Sanat tarihi
    • 2.12 Biyolojik sistemler
    • 2.13 Fotobiyomodülasyon
  • 3 Sağlık riskleri
  • 4 Kızılötesi yayan bir cisim olarak Yerküre

 

Bir köpeğin termografik görüntüsü

Kızılötesi ışınım cisinlerin sıcaklığını uzaktan belirlemeye yarar. Termografi (veya termal görüntüleme) genelde askeri ve sanayi amaçlarla kullanılsa da üretim maliyetlerinin düşmesiyle kızılötesi kameralar olarak tüketici pazarına da girmiş bulunmaktadır.

Kızılötesi ışınım her sıcaklıktaki cisim tarafından yayınlandığından (bkz: kara cisim ışınımı) termografi sayesinde hiç ışık olmaksızın bütün ortamı görmek mümkündür. Bir cismin yaydığı kızılötesi ışınım miktarı sıcaklıkla birlikte arttığından, termografi sıcaklık farklarını da görmeyi sağlar.

Takip sistemleri

Kızılötesi takip sistemleri (kızılötesi güdüm sistemleri olarak da bilinir) hedefin yaydığı kızılötesi ışınımı, hedefi takip etmek için kullanır. Kızılötesi takip sistemi kullanan füzeler, sıcak cisimler kızılötesi ışık yaydığından "ısı güdümlü füze" olarak da bilinir. İnsanlar, araç motorları ve uçaklar gibi birçok nesne ısı ürettiğinden kızılötesi dalgaboylarında arkaplandan kolayca ayırt edilebilir.

Isıtma

Kızılötesi ışınım bir ısı kaynağı olarak kullanılabilir. Kızılötesi sauna ve bazı elektrikli sobalarda ısınma amacıyla, uçak kanatlarında ise oluşan buzu eritmek amacıyla kullanılırlar. Kızılötesi ışınım aynı zamanda bir sağlık ve fizyoterapi alanında da kullanılmaktadır. Kızılötesi ışınım etraflarındaki havayı ısıtmadan sadece ışık geçirmeyen cisimleri ısıttığından yemek pişirme için de kullanılabilir.

Kızılötesi ısıtma sanayide boya kurutma, plastik üretimi, tavlama, plastik kaynaklama gibi alanlarda da popüler olmaya başlamıştır. Bu tip uygulamalarda kızılötesi ısıtma yavaş yavaş geleneksel fırın ve ısıtma elemanlarının yerini almaktadır. Malzemenin karakteristiğine uygun kızılötesi frekans seçimi enerji verimliliğini de arttırmaktadır.

İletişim

IR veri iletişimi bilgisayar cihazları arasında kısa mesafe iletişimde kullanılmaktadır. Bu tip aygıtlar genellikle IrDA protokülüne uygun üretilmektedir. Uzaktan kumandalar ve IrDA cihazlar, plastik bir mercek tarafından odaklanıp, dar bir ışın haline getirilen, kızılötesi LED ışığı kullanmaktadır. Bu LEDi kapatıp açarak (modüle ederek) bilgi kodlanır ve karşı tarafa aktarılır. Alıcı bir silikon fotodiyot kullanarak kızılötesi ışığı yeniden elektrik akımına çevirir. Fotodiyot sadece verici tarafından üretilen hızla titreşen sinyala tepki gösterir, bu şekilde ortamdaki yavaş değişen ışığı filtrelemiş olur. Kızılötesi ışık duvarları geçemediğinden başka odalardaki cihazları etkilemez, bu yüzden yoğun yerleşim alanlarında kullanılmaya uygundur. Kızılötesi iletişim aynı zamanda uzaktan kumanda aletlerinde en sık tercih edilen iletişim metodudur.

Kızılötesi lazer kullanan açık hava optik iletişim cihazları şehirlerde noktadan noktaya yüksek hızlı iletişim sağlamanın, fiber optik kablo çekmenin masrafıyla karşılaştırıldığında ucuz bir yoludur.

Kızılötesi lazerler aynı zamanda fiberoptik iletişim sistemlerinde de kullanılır. 1.330nm (en az saçılım) ve 1.550nm (en iyi iletim) frekanslarındaki ışık fiberoptik iletişimde tercih edilir.

Spektroskopi

Kızılötesi spektroskopi atomlar arasındaki bağları analiz ederek molekülleri tanımlamaya yarayan bir tekniktir. Her kimyasal bağ kendine has bir frekansta titreşir. Bir moleküldeki bir grup atom (mesela CH2) bağların esneme ve bükülme hareketlerinden dolayı birden fazla titreşim moduna sahip olabilir. Eğer bir titreşim molekülün dipol momentinde değişime yol açarsa molekül aynı frekansa sahip bir foton soğurur. Çoğu molekülün titreşim frekansları, kızılötesi ışığın frekanslarına denk düşer. Genellikle bu teknik 4000-400cm-1lik orta-kızılötesi ışınım kullanarak organik bileşikleri analiz etmekte kullanılır. Örneğin soğurduğu tüm frenkanslar kaydedilir. Bu tayf kullanılarak örneğin içeriği ve saflığı hakkında bilgi edinilebilir.

Meteoroloji

Meteoroloji uyduları termal ve kızılötesi fotoğraflar çekebilen radyometrelerle donatılmıştır. Bu fotoğrafları kullanarak eğitimli analistler bulutların yüksekliklerini ve tiplerini belirleyebilir, kara ve deniz sıcaklıklarını ölçebilir ve okyanus yüzey olaylarını görebilirler. Tarama genellikle 10,3-12,5 µm frekanslarında yapılır.

Sirrus ve Kümülonimbüs gibi yüksek buz bulutları parlak beyaz, Stratus ve Stratokümülüs gibi daha alçak ve sıcak bulurlar ise gri olarak güzükür. Sıcak yüzey şekilleri koyu gri veya siyah olarak görülür. Kızılötesi görüntülemenin bir dezavantajı stratus veya sis gibi alçak bulutların sıcaklığının yüzey sıcaklığına yakın olması sebebiyle bazen yer ve deniz yüzeyinin görüntülenememesidir. Avantajı ise gece de kızılötesi fotoğraf çekmenin mümkün olması sayesinde hava durumunun sürekli izlenebilmesidir.

Bu tip kızılötesi görüntüler nakliye endüstrisi için çok önemli olan Gulf Stream gibi okyanus akıntılarının ve anaforların görüntülenmesini sağlar. Balıkçılar ve çiftçiler hasatı donmaya karşı korumak ve çıkarılan deniz mahsulü miktarını arttırmak için kara ve deniz sıcaklıklarını öğrenmek ister. El Niño gibi fenomenler de bu şekilde görüntülenebilir. Bilgisayarlı renklendirme teknikleri kullanılarak, normalde siyah-beyaz olan termal resimler, ilgilenilen bilginin daha kolay göze çarpması için renklendirilebilir.

 

İklimbilim alanında, dünya ile atmosfer arasındaki enerji alışverişindeki trendleri izlemek amacıyla atmosferik kızılötesi ışınım takip edilir. Bu trendler dünyanın iklimindeki uzun dönem değişiklikler hakkında bilgi verir. Küresel ısınma araştırmalarında güneş radyasyonu ile birlikte takip edilen en önemli iki parametreden biridir

Gökbilimciler elektromanyetik tayfın kızılötesi bölümüne düşen cisimleri, aynalar, mercekler ve hatı hal algılayıcıları gibi optik elemanlarla gözler. Bu yüzden de kızılötesi gökbilim, optik gökbilim altında sınıflandırılmıştır. Bir resim oluşturabilmesi için kızılötesi teleskobun parçaları ısı kaynaklarından dikkatlice yalıtılmış olmalıdır. Bu yüzden algılayıcılar sıvı helyum kullanılarak soğutulur.

Dünyadaki kızılötesi teleskopların duyarlılığı atmosferdeki su buharının kızılötesi tayfın önemli bir bölümü soğurmasından dolayı oldukça sınırlıdır. Bu sınırlamadan teleskopu yüksek bir yere yerleştirerek veya teleskobu bir sıcak hava balonu ve uçağın üzerine monte ederek kısmen kurtulmak mümkündür. Uzaydaki teleskoplar bundan etkilenmez, bu yüzden de kızılötesi gökbilim en iyi uzayda yapılır.

Gökbilimciler için tayfın kızılötesi kısmının birçok önemi vardır. Galaksimizdeki soğuk, karanlık gaz ve tozdan oluşan moleküler bulutlar yıldızlar tarafından ısıtıldıklarından kızılötesi ışınım yayarlar. Kızılötesi aynı zamanda henüz görünür ışık vermemeye başlamamış olan önyıldızların da görülmesini sağlar. Yıldızlar yaydıkları enerjinin sadece küçük bir kısmını kızılötesi olarak verirler, bu yüzden kızılötesi gözlem gezegenler gibi soğuk nesneler daha kolay ayırt edilebilmesini sağlar. Görünür ışıkta yıldızın yaydığı parlaklık, gezegenden yansıyan az miktarda ışığı boğar.

Kızılötesi ışık aynı zamanda aktif gökadalerin gaz ve tozla sarılı çekirdeklerini incelemekte de yardımcı olur. Uzaktaki galaksiler de kırmızıya kayma sebebiyle en iyi kızılötesi teleskoplarla görülür

Yılanların kafasında bir çift kızılötesi algılayıcı çukuru bulunur. Bu biyolojik algılama sisteminin ısıya duyarlılığı konusu belirsizdir.

Isıl algılayıcıları bulunan başka organizmalar arasında pitonlar (Pythonidae familyası)), boaların bazıları (Boidae familyası)), vampir yarasalar (Desmodus rotundus), bazı böcekler (Melanophila acuminata), koyu renk pigmentli kelebekler (Pachliopta aristolochiae ve Troides rhadamantus plateni) ve büyük ihtimalle kan emici böcekler (Triatoma infestans) bulunmaktadır.

Kızılötesi ışın ile cinler arasında benzerlikler:

Cinler görünmez, kızılötesi ışınlarda görünmez.

Cinler "şiddetli alevden"(Rahman. 55/15) yaratılmıştır. Kızıl ötesi ışın şiddetli alevden kaynaklanır ve bu amaçla birçok ısıtıcı yapılmıştır. Aslında bizi ısıtan kızılötesi ışınlardır. İbn-i Abbas, "mearic" kelimesini "ateşin ozü" diye tefsir etmiştir. Ateşin özü de kızıl ötesi ışınlardır.

"Semum" lugatte 'alev gibi esen sıcak rüzgar manasına gelir. Ayrıca zehir ve küçük delik manalarına da gelir.” Kızıl ötesi ışınlarda ısıtır.  sıcak  rüzgar da kızıl ötesi ışın yayar. Kızıl ötesi ışının dalga boyu iğne ucu kadardır(Terahertz ışınım daga boyu 0.1-1 milimetre arasındadır). Şiddetli bir kızıl ışına aniden maruz kalınırsa maruz kalınan yer aynen ateş değmiş gibi yanar. “Faiz yiyenler çin çarpmış gibi kalkarlar” mealindeki ayette anlatıldığı gibi vucudunun bir yerine ateş isabet eden insanın fırlaması gibi.

Yaradılış mayası "semûm" ve "meâric" olan bu lâtif varlıklar hey'et-i asliyeleri ile bizim algılamamız dışındadır. Biz onları göremeyiz, ancak onlar bizi görecek kabiliyette yaratılmışlardır. Kızıl ötesi dürbün kullanan bir kişi özellikle gece bizi görebilir. Fakat biz o kişiyi göremeyiz. Biz elbisenin altında gizlenen nesneleri göremeyiz fakat onlar görebilir. Terahertz ışınımlar plastik,tahta,elbise ve seramikten geçebilirler. Fakat metal ve sudan geçemezler.

Eski kültürlerde yılanlar cinni yaratıklar olarak değerlendirilmişlerdir. İlginçtir ki bu canlılarda kızıl ötesi algılama organları bulunur. Tamamen karanlık bir yerde bir yılan karşısındaki canlının vucut ısısının yaydığı kızılötesi ışınları algılayarak onu görebilmektedir.

Cinler kızılötesi teknolojisi ile bu gün gerçekleştirdiğimiz hünerleri gerçekleştirebilir. Bu hünerleri kendi amaç ve niyetleri için kullanabilirler.

Mesela bize birtakım gerçek veya gerçek olmayan bilgiler ve görüntüler aktarabilirler. Telkinlerde bulunabilirler. Biz nasıl kızılötesi ile bilgi aktarabiliyoruz onlarda benzer şekilde yapabilirler.

Bu gün nasıl meteorolojik tahminlerde bulunuyorsak; Onlarda gördükleri görüntüler ile birkaç gün sonra yağmur yağacağını veya fırtına olacağını tahmin ile söyleyebilirler.

Kısacası kızıl ötesi teknolojisinin özelliklerini kullanarak sanki gaybı biliyormuş gibi insanları kandırabilirler.

Bu hünerlerini bazı insanlarla da paylaşabilirler. Bunu özellikle cinlere sığınan insanlarla yaparlar.

Onlara birtakım hünerler kazandırmış olurlar(Neyin karşılığında?). Bu insanlar da kendilerinde olağan dışı özellikler bulunduğunu iddia ederler. Bunun en iyi örneği “duru görü” denen ve çok uzaklarda bulunan insan ve nesnelerin durumu hakkında bilgi verebilenlerdir. Bazı medyumlar geleceği bilemezler fakat vuku bulmuş fakat kişinin haberi olmayan bilgileri bazen söyleyebilirler.

Ya da çok hassas ölçüm ve değerlendirme gereken teknolojik işlerde özellikle inşaat, ve hassas alet yapımında kolaylık sağlayabilir.

Bunun en güzel örneği Hz. Süleyman için çalışan cinlerdir.  Bu cinler aslında görünüş olarak insandır. Fakat aslında cinlenmiş ve cinlerin yönetiminde olan insanlardır.

Bu uygulamanın kökeni eski mısır hermetizimine kadar dayanır.

Hz .Süleyman döneminde Byblos ve Tyre şehirlerindeki insanlarda bu tip uygulamalar oldukca yaygındı. Bu insanlara inisiye edilmiş kişiler denirdi. Hz. Süleymana işçi gönderen Kral Hiram da bu şehirlerin kralıydı.

Günümüzde bu uygulamaları devam ettiren gruplar mevcuttur. İnisiasyon dan geçen insanlar sonunda cinlenir yani cinlere sığınır ve birtakım hünerler edinirler. Bunlar için ahirette bir nasip yoktur. Zaten ahrete de inanmazlar.

Allah böylelerinin şerrinden korunmamız için iki sure indirmiştir. Bu nedenle dua da olan  bu iki sureyi sık sık okumak gerekir.

Felak suresi: De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

Nas suresi: De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.”

Amin.

 

 

 

 

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64752 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23720 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29146 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25171 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31113 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36018 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32403 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31224 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30136 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39869 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13162 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21430 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14734 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21700 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13446 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34284 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 10289 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14428 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Rahmet ve Şeriat
19.03.2012 9092 Okunma
14 Yorum 27.03.2012 21:05
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11176 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14466 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12632 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12478 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26171 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15481 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16854 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122104 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Karadelik ve Cehim
14.05.2012 9277 Okunma
11 Yorum 15.05.2012 09:07
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13195 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk
9.03.2014 9161 Okunma
11 Yorum 13.03.2014 20:08
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 8918 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 9268 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18867 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11901 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19737 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 113609 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20082 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Arş
3.03.2013 8384 Okunma
10 Yorum 09.03.2013 18:42
Mete Firidin
% 100 Cotton
28.09.2012 6703 Okunma
10 Yorum 02.10.2012 11:59
Mete Firidin
Şecer
23.01.2014 10254 Okunma
10 Yorum 25.01.2014 09:30
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68741 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22392 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19001 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29742 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57536 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11242 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72576 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 6982 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 5865 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 8420 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 10583 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Ümmi Peygamber
4.06.2014 8260 Okunma
8 Yorum 12.06.2014 12:02
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13711 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11856 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14750 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20293 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14582 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Sarsar, Salsal
27.08.2013 9091 Okunma
7 Yorum 12.10.2013 17:06
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 8505 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92149 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15919 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 8065 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
İblis Yees Gına
29.08.2014 8174 Okunma
7 Yorum 10.09.2014 19:06
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9682 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16516 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 1163 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13008 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 5194 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 7953 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 7990 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Haqaben Ehqaben
16.04.2015 8934 Okunma
6 Yorum 18.04.2015 10:06
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15408 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
GPS ve Enam 97
9.05.2012 6741 Okunma
6 Yorum 23.06.2012 15:46
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13883 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Cimaletun sufrun
3.02.2013 6473 Okunma
6 Yorum 06.02.2013 20:29
Mete Firidin
Şehri Ramazan
18.08.2012 6209 Okunma
5 Yorum 19.08.2012 08:58
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17074 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Şeytani Felsefe
5.05.2013 7570 Okunma
5 Yorum 14.06.2013 07:53
Mete Firidin
El Musawwir
8.12.2013 4117 Okunma
5 Yorum 15.12.2013 20:00
Mete Firidin
Sihir Öğreten İki Melek?
15.12.2013 9266 Okunma
5 Yorum 17.12.2013 07:54
Mete Firidin
Tevbe Suresi 30. Ayet
1.06.2014 9697 Okunma
5 Yorum 04.06.2014 16:12
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7679 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 6014 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 5610 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 1490 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Cehennem Etimoloji
1.04.2025 817 Okunma
4 Yorum 15.04.2025 08:45
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 7332 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 9664 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 8230 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 8864 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14910 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Sünnetler ve Ayetlerin Tam Anlaşılması
1.05.2014 7111 Okunma
4 Yorum 09.05.2014 15:47
Mete Firidin
Havariler Ve Huriler
29.10.2014 7516 Okunma
4 Yorum 29.10.2014 19:00
Mete Firidin
Yırtıcı ve Hastalıklı Hayvanların Haramlığı
3.03.2015 8754 Okunma
4 Yorum 14.04.2015 18:05
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 5664 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13190 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117371 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Ğasaq
18.10.2013 6048 Okunma
4 Yorum 19.10.2013 06:52
Mete Firidin
Şecer ve Güç
28.01.2014 3902 Okunma
4 Yorum 04.02.2014 23:04
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13232 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36


© 2025 - Akevler