Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015
11970 Okunma, 0 Yorum

Musa Ve Firavun Zamanı

       Hz. Musa'nın ne zaman yaşadığı daima büyük merak konusu olmuştur. Müslümanların çoğu ise Kuran’daki bilgileri araştırmadan muharref Tevrat’tan aktarılan bir takım bilgilerle Hz. Musa’nın yaşadığı dönemi M.Ö. 1200-1400 gibi kabul etmişlerdir. Oysa Kuran’da anlatılanları ve tarihi bilgilerimizi bir araya getirdiğimizde Musa’nın yaşadığı tarihi tamamen saptayabiliyoruz.

Bu amaçla Kuran’da konu ile ilgili ayetleri tarihi bilgiler ışığında anlamaya çalışalım.

Araf suresi 133.ayet:  Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi (haşarat), kurbağalar ve kan gönderdik. (Hiçbirinden ders almadılar.) Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular.

Tarihte eski Mısır’da böyle bir olay mevcut mudur?

İpuwer Papirusu denen ve şimdi Hollanda da müzede bulunan Eski Mısır’a ait bir papirüsta bu bilgiler mevcuttur. Hatta burada kutsal bir kişiden bahsedilmektedir. Bu kişi Musa tanımına çok uymaktadır. Kullanılan dilden bu papirüsü yazanın olaya şahit olduğu anlaşılmaktadır. Tarihlendirme çalışması sonunda bu papirüsün M.Ö. 1850-1600 yıllarına ait olduğu saptanmıştır.

Bu belgeye göre Musa bu tarihlerde yaşamış olmalıdır.

Araf suresi 137: Ezilip itilmekte olan topluluğu da içine bereketler doldurduğumuz toprağın doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz, sabretmeleri yüzünden hedefine vardı. Firavun ve toplumunun sanayi olarak meydana getirdiklerini de dikip yükselttikleri sarayları da yere geçirdik.

Araf suresi 138. ayet: İsrailoğulları’nın denizden geçmelerini sağladık. Puta gönülden tapan bir millete rastladılar. «Ey Musa! Onların tanrıları gibi bize de bir tanrı yap» dediler, Musa: « Doğrusu siz bilgisiz bir milletsiniz, bunlar yok olacaklar ve işledikleri boşa gidecektir» dedi [138-9].

Bu ayetlerden İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıktıktan sonra Mısır’a başka birilerinin hakim olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda ki ayetlerden ezilen halkın o memleketin doğularına ve batılarına mirasçı olduklarını fakat İsrailoğulları’nın denizden geçirilip başka bir memlekete geldiklerini anlıyoruz. Memlekete mirasçı olanlar Hiksoslardır.

Hiksoslar  M.Ö 1650-1530 yılları arasında Mısır deltasını ele geçiren ve orada feodal krallıklar kuran Sami ırkına ait toplumlardır. Bu insanlar daha önce Mısırlı firavunların emrinde çalışan işçiler olmasına rağmen firavun iktidarı zayıflayınca kendi krallıklarını kurmuşlar ve deltada 130 yıl boyunca hükümranlık kurmuşlardır. Kuran’da bu hükümranlıklardan bahsedilmektedir. Öyleyse Musa bunlarla birlikte yaşamış ve sonrasında ülke tamamen bu insanların egemenliğine geçmiştir.

Şuara 17:

İsrailoğullarını bizimle beraber gönder.»  [17].

Araf suresi 109-110:

Firavun milletinin ileri gelenleri, «Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor» dediler. Firavun: «Ne buyurursunuz?» dedi.[109-10].

Taha 47: Hemen gidin de Firavun’a deyin ki: «Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrailoğulları’nı bizimle gönder, onlara azap etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam doğru yolda gidenleredir.»[47].

Kasas 76: Karun, Musa’nın kavminden idi de, onlara karşı azgınlık etmişti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını güçlü kuvvetli bir topluluk zor taşırdı. Kavmi ona demişti ki: «Şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.»[76].

Yukarıdaki ayetlerden Musa’nın İsrailoğullarını kendisi ile beraber göndermesini istediği anlaşılmaktadır. Oysa Firavunun yanındakiler “sizi yerinizden yurdunuzdan etmek istiyor” diyerek bir takım İsrailoğullarına öğüt vermektedirler. Muhtemelen bu İsrailoğulları beylikler, ayrıcalıklar edinmiş Hiksoslardır. Karun da bu Hiksoslulardan biridir. Bu durum yani Hiksos hakimiyeti kısmen de olsa Musa zamanında mevcut olduğunu göstermektedir. M.Ö. 1620 yılında hüküm süren Hiksosların 2. Kıralının isminin de Khyan, Khian veya Khayan olması da ilgi çekicidir.

 

Araf 134:

وَلَمَّا وَقَعَ عَلَيْهِمُ الرِّجْزُ قَالُوا يَامُوسَى ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَ لَئِنْ كَشَفْتَ عَنَّا الرِّجْزَ لَنُؤْمِنَنَّ لَكَ وَلَنُرْسِلَنَّ مَعَكَ بَنِي إِسْرَائِيلَ (134)

Toz başlarına çökünce, «Ey Musa! Rabbine, sana verdiği ahde göre bizim için yalvar. Bizden azabı kaldırırsan sana, and olsun ki, inanacağız ve İsrailoğullarını seninle beraber göndereceğiz» dediler [134].

Ayetin orijinalinde geçen” riczen” kelimesi pislik, kir, toz anlamlarına gelmektedir. Yani başlarına volkanik toz yağmıştır.

Burada ise Firavun ve halkının üzerine toz yağmıştır. Bu toz onlara çok zarar verdiği için Musa’ya gidip “rabbin bu tozu kaldırsın” demişlerdir. Bu durum bize Musa halen Mısır’dayken toz yağmaya başladığının göstergesidir. Peki, bu zaman hangi tarihlere denk gelmektedir?

Tarihteki büyük volkanik patlamalardan biri de Girit’de ki Minos uygarlığını yok eden Thera patlamasıdır. Bu patlamanın tarihi M.Ö 1646-1600’dür ve seri patlamaları ifade etmektedir. 1628-18 tarihleri ise iklim değişikliklerinin belirginleştiği ve Kuzey Yarım kürede yaz aylarında bile don olduğu tarihlere denk gelmektedir. Bu bilgileri, Çin kaynaklarından, kutup buzul tabakaları ve ağaç gelişimi ile tarih belirleme araştırmalarından biliyoruz.

Bakara 57:

وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنْزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِنْ كَانُوا أَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ (57)

Toz bulutu ile sizi gölgelendirdik, çöl türüfü ve bıldırcın indirdik, «Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin» dedik. Onlar Bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı [57].

Bu ayetten ise Musa ve İsrailoğullarının Mısır’dan çıktıktan sonra Arabistan çöllerinde bulundukları bir dönemden bahsedilmektedir. Bu dönemde toz bulutu onları yakıcı Güneş ışınlarından korumaktadır. Ayrıca sadece serin bahar aylarında yetişen çöl türüfü serin ve yağışlı hava nedeni ile çok bol yetişebilmektedir. Yine göç eden bıldırcınlar toz bulutu nedeni ile yere düşmektedir. Bu da bize bu dönemin M.Ö. 1628 den sonraki bir dönem olduğunu düşündürmektedir. Öyleyse Mısırdan çıkış zamanı M.Ö. 1628’ den hemen önce olmalıdır.

 

Bakara suresi 59.ayet: Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de haktan ayrılmaları sebebiyle, o zalimlere gökten bir toz indirdik.

Bu ayette ise İsrailoğulları Kudüs şehri yakınlarında bu günkü Filistin’de bulunmaktadırlar. Bu dönemde de başlarına volkanik toz yağmıştır. Tarih M.Ö 1600’ler olmalıdır. Yani bu tarih de İsrailoğulları Girit adasının doğusunda bulunduklarından volkanik patlamanın tozu tepelerine yağmıştır. Thera volkanının son püskürmeleriniz tozu başlarına yağmış olmalıdır.

Bakara 58: Hani bir zamanlar «Şu şehre girin de onun nimetlerinden dilediğiniz şekilde bol bol yiyin ve kapıdan secde ederek girin ve «Hıttatün» deyin ki, size, hatalarınızı mağfiret ediverelim, iyilik yapanlara nimetlerimizi daha da arttıracağız» dedik [58].

Bu ayette geçen “Hıttatün” kelimesi Hititli demektir. Hititlerin Filistin bölgesini işgali ise Hitit kralı 1. Mürşili (M.Ö. 1620- 1590) tarafından gerçekleştirilmiştir.

 

Tarihi kaynaklardan ise en dikkati çekici olan Artapanus (Artapanus of Alexandria )’un Musa hakkında yazdıkları bilgilerdir. Artapanus M.Ö. 300’lerde Mısır’da yaşamış bir Yahudi tarihçidir. Artapanus’un verdiği bilgilere göre Musa M.Ö. 1700’lerde doğmuştur. Musa’nın doğduğu dönemdeki firavun Chaneferre (Khaneferre Sobekhotep IV) dir. Bu firavun on yıl hüküm sürmüştür. Musa’nın Mısırdan çıkış esnasında 80 yaşında olduğu söylenmektedir. Bu da Mısır’dan çıkış tarihinin M.Ö. 1620-1630 tarihleri arasında olması gerektiğini düşündürmektedir. Bu bilgi de Musa’nın Mısırdan İsrailoğulları ile çıkışı zamanındaki firavunun Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII olduğunu göstermektedir. Çünkü bu firavun M.Ö. 1645-1629 yılları arasında firavunluk yapmıştır. Yine Musa’nın dönemindeki firavunun bu kişi olduğunu düşündüren başka bir bilgi de şudur:

Yunus 92. Ayet :

فَالْيَوْمَ نُنَجِّيكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنْ خَلْفَكَ آيَةً وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ عَنْ آيَاتِنَا لَغَافِلُونَ (92)

«Artık bugün senin kadavranı, kalıntını dışlayacağız, Tâ ki, senin haleflerine bir ibret olasın. Ve şüphe yok ki, insanlardan birçokları bizim ayetlerimizden elbette gâfillerdir » [92].

Bu ayette iki kelimeye dikkat etmek gerekir. Birincisi “necceyke” kelimesidir. Necceyke kelimesi “seni çok kez kurtardık” olarak çevrilmektedir. Oysa Kuran’da kurtuluş kelimesi “fwz” dir. Ncw kelimesi ise dışlamak, hariç tutmak, ayrı tutmak, kaçmak, kaçınmak, sakınmak, sakındırmak demektir. Necve ise başkalarından sakınarak, baş başa konuşmadır.

İkinci kelime ise “bedenike” kelimesidir. Bedenike “vücudun” olarak çevrilmektedir. Oysa Kuran’da vücut anlamına gelen kelime “ceset”, ölü beden anlamına gelen kelime “sewt” kelimesidir. Beden kelimesi karkas, kalıntı anlamında olup “ölü vücut, ölü gövde” anlamına da kullanılmaktadır. Vücut kelimesi ise Kuran’da “bulmak, hazır bulunan şey” anlamındadır. İbranicede ise beden “form, figür” anlamına gelmektedir. Bu anlam stele tanımı ile uyuşmaktadır. Stele figürler içeren dikili taşlardır. Antik Mısır’da steleler mezarların üzerine dikilen ve ölünün ruhunun bu yaşam ve diğer yaşam arasında kapı görevi gören yapılar olarak inanılmıştır. Yani bir çeşit vücuttur.

Ayette “senin haleflerine bir ibret olasın” ifadesi vardır. Burada “senden sonra firavun olanlar” denmektedir. Peki, kendinden sonra gelen Mısır toplumu ve firavunlara ibret olan bir firavun var mıdır?

Evet vardır.

Bu firavunda Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII’ tir, çünkü Karnak’ta ki bir tapınakta bu firavuna ait olan bir stele, inşaat kalıntısı içinde bulunmuştur. Bu steleda bu firavunun hükümdarlığının 4. Yılında kendini Antik Mısır yaratılış mitolojisindeki yaratıcı tanrı Atum’un selden ortaya çıkması gibi bir tören yaptığı ve bunu bir stele haline getirdiği anlaşılmaktadır. Yani kendini yaratıcı tanrı Atum ile bir tutmaktadır (The Inundation Stela of Sebekhotpe VIII, Egyptian story of the creation Heliopolis, Thebes). Oysa antik Mısır’da firavunların yalnızca tanrının yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul edilmektedirler. Bulunan bu stelenin daha sonra bir yapıda, parçalar halinde dolgu malzemesi olarak kullanıldığı saptanmıştır. Yani bu firavundan sonraki firavunlar kendini yaratıcı tanrıyla bir tutan bu firavunun stelesine parçalayıp yapı malzemesi olarak kullanmışlardır. Bu bulgu kendinden sonra gelen firavunların Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII’ sevmedikleri ve saygı duymadıkları anlamına gelmektedir. Bundan sonrada kendini Atum gibi ilan eden bir firavun da bilinmemektedir.

 Bu durumu aşağıdaki ayetlerden de anlayabiliriz.

Kasas 38:

Firavun: «Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki Musa’nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum» dedi [38].

Naziat 24:

(Firavun) «Sizin en yüce rabbiniz benim» dedi [24].

Naziat 17:

«Firavun’a git; doğrusu o haddi aşmıştır.» [17].

Taha 24:

«Firavun’a git, doğrusu o haddi aşmıştır.»[24].

Duhan 24:

Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur [24].

İsrailoğullarına işkence eden firavunlar bu firavundan öncede vardır. Fakat onların hesabı hemen bu şekilde yani suda boğularak olmamıştır. Fakat Sobekhotep VIII’ün ölümü suda boğularak olmuştur. Bu bilgi Firavunun neden başka yollardan öldürülmediğini, neden boğularak öldürüldüğünü açıklamaktadır. Çünkü antik Mısır dininde yaratıcı tanrı Atum veya Amon sudan çıkarak kendini yaratmıştır. Daha sonra ise diğer her şeyi ve kutsal olanları yaratmıştır. Sekhemre Seusertawy Sobekhotep VIII ise stelesinden de anlaşıldığı gibi kendini Yaratıcı Tanrının yerine koymuştur. Muhtemelen Musa ona tanrı’nın peygamberleri olan Wadjet (Kobra yılanı) ve Nekhbet (Akbaba) (ki Firavunların velisi sayılırlar) şeklinde geldiğinde itaat etmemiştir. Çünkü kendini yaratıcı tanrı Atum veya diğer adıyla Amon gibi görmektedir.

Doğrusunu Allah bilir.

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64752 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23720 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29146 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25171 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31113 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36018 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32403 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31224 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30136 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39869 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13162 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21430 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14734 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21700 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13446 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34284 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 10289 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14428 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Rahmet ve Şeriat
19.03.2012 9092 Okunma
14 Yorum 27.03.2012 21:05
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11176 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14466 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12632 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12478 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26171 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15481 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16854 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122104 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Karadelik ve Cehim
14.05.2012 9277 Okunma
11 Yorum 15.05.2012 09:07
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13195 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Ayn Ra Ya Kökü Yoksunluk
9.03.2014 9161 Okunma
11 Yorum 13.03.2014 20:08
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 8918 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 9268 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18867 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11901 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19737 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 113609 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20082 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Arş
3.03.2013 8384 Okunma
10 Yorum 09.03.2013 18:42
Mete Firidin
% 100 Cotton
28.09.2012 6703 Okunma
10 Yorum 02.10.2012 11:59
Mete Firidin
Şecer
23.01.2014 10254 Okunma
10 Yorum 25.01.2014 09:30
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68741 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22392 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19001 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29742 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57536 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11242 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72576 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 6982 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 5865 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 8420 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 10583 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Ümmi Peygamber
4.06.2014 8260 Okunma
8 Yorum 12.06.2014 12:02
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13711 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11856 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14750 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20293 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14582 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Sarsar, Salsal
27.08.2013 9091 Okunma
7 Yorum 12.10.2013 17:06
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 8505 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92149 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15919 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 8065 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
İblis Yees Gına
29.08.2014 8174 Okunma
7 Yorum 10.09.2014 19:06
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9682 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16516 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 1163 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13008 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 5194 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 7953 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 7990 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Haqaben Ehqaben
16.04.2015 8934 Okunma
6 Yorum 18.04.2015 10:06
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15408 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
GPS ve Enam 97
9.05.2012 6741 Okunma
6 Yorum 23.06.2012 15:46
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13883 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Cimaletun sufrun
3.02.2013 6473 Okunma
6 Yorum 06.02.2013 20:29
Mete Firidin
Şehri Ramazan
18.08.2012 6209 Okunma
5 Yorum 19.08.2012 08:58
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17074 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Şeytani Felsefe
5.05.2013 7570 Okunma
5 Yorum 14.06.2013 07:53
Mete Firidin
El Musawwir
8.12.2013 4117 Okunma
5 Yorum 15.12.2013 20:00
Mete Firidin
Sihir Öğreten İki Melek?
15.12.2013 9266 Okunma
5 Yorum 17.12.2013 07:54
Mete Firidin
Tevbe Suresi 30. Ayet
1.06.2014 9697 Okunma
5 Yorum 04.06.2014 16:12
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7679 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 6014 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 5610 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 1490 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Cehennem Etimoloji
1.04.2025 817 Okunma
4 Yorum 15.04.2025 08:45
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 7332 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 9664 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 8230 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 8864 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14910 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Sünnetler ve Ayetlerin Tam Anlaşılması
1.05.2014 7111 Okunma
4 Yorum 09.05.2014 15:47
Mete Firidin
Havariler Ve Huriler
29.10.2014 7516 Okunma
4 Yorum 29.10.2014 19:00
Mete Firidin
Yırtıcı ve Hastalıklı Hayvanların Haramlığı
3.03.2015 8754 Okunma
4 Yorum 14.04.2015 18:05
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 5664 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13190 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117371 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Ğasaq
18.10.2013 6048 Okunma
4 Yorum 19.10.2013 06:52
Mete Firidin
Şecer ve Güç
28.01.2014 3902 Okunma
4 Yorum 04.02.2014 23:04
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13232 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36


© 2025 - Akevler