Öncelikle, dünya insanlarının başına Firavun’un ateşi gibi çökmüş, her yere karışmayı ve müdahale etmeyi kendine koşulsuz bir hak olarak gören Amerikan ve Rus alçaklarının; Yaptıkları katliam, zulüm ve gaspları meşru göstermek maksadı ile hem kendi hem de dünya halklarını nasıl bir sinsi propaganda?  ve nasıl bir hin strateji?  güderek ikna etmeye, kandırmaya daha da vahimi dalga  geçmeye çalıştıklarına dikkat çekmeye gayret edeceğiz…Sonra da, yazı çok uzamaz ise şayet; 1917 yılı adı ile (SSCB), 1991 adı ile Rusya itinin katliam, zulüm,  gasp ve sürgün  anlamında Amerikan köpeğinden hiçte öyle aşağı kalır bir tarafının olmadığını göstereceğiz inşallah….

"Hitler'in,  Almanya ile birlikte dünyayı felakete sürükleyen süreçte başarılı olmasında üç önemli etken vardır. "Büyük Sermaye Desteği", "Basın" ve etkili bir "Propaganda" yöntemidir.."

1933 ile 1945 yılları arasında Halkı aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı Paul Joseph Goebbels, ırkçı ve faşist görüşleriyle Adolf Hitler'in gözdesiydi. Çağının en büyük yalancılarından biri olan Dr. Paul Joseph Goebbels; Alman halkının zafiyet ve hassasiyetlerini iyi tahlil etmiş bir politika uzmanı ve üstelik "Büyük Yalan Teorisi” tekniğini kullanmada bir numaraydı. Şu da yanlış anlaşılmasın ben adamı övmüyorum, adam tam bir şer ve yalan makinesidir.

Geldiğimiz an itibari ile bu taktikler, hileler ve numaralar hala küresel güçler tarafından kullanılıyor ve bundan sonra da kullanılmaya devam edeceklerdir. Bütün bu manevra, hile, propaganda ve stratejik hamleler gavurun; Müslümanlara ve efendi dünya insanlarına yaptıkları, yapıyor oldukları ve yapmaya da devam edecekleri bütün pislikleri örtmek, şirin ve haklı göstermek için düşünülmüş planlanmış taktiklerdir.

21 Ocak 1924 Vladimir İlyiç Ulyanov bilinen adı ile Lenin’in öldüğü dönemde, New York’ta basılan bir bültende, Dr. Goebbels’in bir konuşmasını yazmışlar. Bir propaganda ve kamuflaj ustası olan Paul Joseph Goebbels’in  bu konuşmasından  ve hayatta kaldığı süre içinde sarf ettiği iddia edilen laflardan on iki tanesini aldım. (Konumuzun daha iyi  anlaşılabilmesi açısından önemli bulduğum):

“ -Hitler, Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin’den sonraki en büyük ikinci insandır. -Komünizm ve Nazizim arasındaki fark “küçük” bir farktır.

-Büyük Yıkımlar ancak halkların büyük yalanlarla kandırılmasıyla mümkün olur. -İnsanların beyin tembelliğine dayanarak hareket edin.

-Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, halk o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser. -Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur.

-Halk, büyük yalanlara küçük yalanlara göre daha çabuk inanır. -Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.

-Yalan söyleyin mutlaka inanan çıkacaktır. -Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.

-Kendinizi savunmak yerine sürekli karşınızdakileri savunmada bırakın.

-Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyi O’nun üzerine yıkın.

-Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak kolaydır…”

Buraya kadar yazılanları unutmayın, şimdi hep beraber 7 Nisan 2017 tarihine gidelim. Ne olmuştu o tarihte, sabahın kör vaktinde, hatırlayalım;

“ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Suriye saatiyle 04:40'ta Akdeniz'in doğusundaki ABD savaş gemilerinden Suriye'ye 59 Tomahawk füzesi fırlatıldığını duyurdu. Füzeler Humus yakınlarında Al-Shayrat hava üsssünü hedef aldığını duyurdu. 

Başkan Trump'ın talimatının ardından Doğu Akdeniz’de konuşlu USS Porter ve USS Ross destroyerlerinden ateşlenen 59 Toma Hawk füzesi, Suriye'nin  Şayrat Hava Üssü'nü hedef aldı. Gelişmenin ardından Suriye ordusu 6 kişinin öldüğünü açıkladı. Rusya'dan peş peşe açıklamalar geliyor. Hava üssünün son haline ilişkin görüntüler de sosyal medyaya düştü. Rus televizyonları saldırıda 9 uçağın da hasar gördüğünü iddia ediyor…”

NEDEN TOMAHAWK  KULLANILDI..?

“ABD son derece teknolojik olan Tomahawk füzelerini daha önce de kullanmıştı. Ancak Suriye'de DEAŞ'a yönelik operasyonlarda savaş uçaklarını kullanan ABD, bu kez  Akdeniz'de bulunan savaş gemisinden gönderdiği Tomahawk füzelerini tercih etti. ABD'nin bu tercihinin sebebi ise Rusya'nın S-400 UÇAKSAVARına hedef olmamaktır. Öte yandan ABD Ordusu yetkilisi, olası bir hava saldırısında savaş pilotlarının hayatını kaybedebileceğini ve bunun da Trump aleyhine kullanabileceğini söyleyerek Tomahawk füzelerine başvurduklarını söyledi..”

Daha dün denk geldiğim bir Fransız gazetesinde, bir Rus generalin verdiği bilgilere dayandırılan haber şöyleydi: “Rusların, Irak ve Suriye katliamına müdahil olduğu günden bu güne 200’e yakın yeni silah, bomba vs. denediği belirtildi..”

Şundan çok net emin olabilirsiniz. Amerika Birleşik Devletleri’nin silah envanterinde bulunan  (hava şartları ne olursa olsun, gece ve gündüz kullanılabilen, denizaltı, deniz ve hava platformlarından atılabilen 1104 km menzilli “cruise” (seyir) füzesi) Tomahawk füzelerinin bu modeli, Rusların S-400 hava sistemlerine YA – KA – LAN – MI - YOR.

Çok sinsi bir güç, hemen bütün ülkelerde sanal gündemi belirliyor. Halk, kamuoyu başka taraflara yönlendiriliyor. Bu sebeple bu sinsi güç saman altından su yürüterek hedefine doğru kararlı ve planlı bir şekilde akıp gidiyor. Çok sinsi ve acayip  propagandalar ile olayların asıl konuşulması gereken kısımları bizatihi atlanıyor, gözden kaçırılıyor. Bu sadece bizim ülkede değil diğer tüm ülkelerde de böyle maalesef.

Satın alacağımız S-400 savunma sistemini aşan birden çok füze çok çok önceden geliştirildi. Lakin bu bizlerden ve diğer dünya ülkelerinden saklanıyor. Dünyaya; ABD, THAAD...RUSYA, S-400 SAVUNMA  SİSTEMLERİNİ satıyor.

ABD ve  (SSCB) Rusya arasında yıllarca devam eden Soğuk savaş, 1990 Nobel Barış Ödülü sahibi Rus lider Mihail Sergeyeviç Gorbaçov (1985/1991) ile birlikte “savaşma sevişe” dönüşmüş görünüyor …Bu kanlı aşk bir süre daha devam edecek lakin her kanlı aşkın olduğu gibi bu kanlı aşkında çok çok feci bir sonu olacaktır diye düşünüyorum.

Oy.  

Geldiğimiz an itibari ile ABD ve Rusya; Bu mazlum ve yorgun coğrafyanın şehirleri ve insanları üzerinde yeni geliştirdikleri silahlarını deniyorlar. Birbirlerine caka satıyorlar. Silahlarının birbirine olan üstünlüklerini gösteriyorlar, kıyaslıyorlar ve nihayetinde silah satıyorlar.

En son GUTA’da ve yıllardan beridir de Müslüman coğrafyalarında; O, şu ya da bu bahaneler ile katledilen Müslüman kardeşlerimizin halleri canımı çok acıtıyor. İnanın, yüreğim yanıyor bu yazıları yazarken.

Şu sözü, en göz alıcı renkler ile duvarlara, dağlara, taşlara yazın:

Gavur, kendisini alt edecek hiçbir silahı asla sana satmaz. Satıyorsa da biliniz ki, onu etkisiz kılacak yeni bir silahı mutlaka yapmıştır. 

Allah aşkına! şimdi soruyorum sizlere; Bizim görsel ve yazılı medyamızın hangisinde İsrail’in; ABD’de daha ateşi bile soğumamıştır, birkaç gün önce denediği ve testi başarı ile geçen çok güçlü savunma sitemlerinden, füzelerinden ve markalarından bahsedildi..!? Yazı bitti. Bin selam

 saymayansayilmaz@gmail.com  @hikmetguvel