Yazıma başlarken;

Bu yazıda Can Dündar kadavra olarak kullanılmıştır. Bu yazı, günlük dedikodu yazısı değildir...

Vatan hainlerinin en belirgin ortak özelliği; Hainlik yaptığı ülkeye düşmanından daha beter bir şekilde, yıllarca bir yerinde sakladığı kinini ve zehrini kusmasıdır. Bu nedenle;Vatanseverlerin de, bu hainlere karşı duyduğu öfke ve kin, düşmanına duyduğundan daha fazla olmaktadır.

Bu gün, Can Dündar ve benzeri hainlerin, bu topraklara kustuğu zehir ile bizim bu batılı yılanlarına karşı gösterdiğimiz reaksiyonda, yukarıda ki tanımlamaya en anlaşılır bir örnek teşkil eder.

Vatan haini, ekmeğini yediği, suyunu içtiği topraklara, önce kendini belli etmeden sinsice;Hainliği ayan beyan belli olunca da, yakalanmaz ise şayet, yemini veren ülkeye sığınarak, açıktan salyasını bırakmaya devam eder.

Can DÜNDAR gibi hainlere söylenecek söz bu olsa gerek:“Yıllarca aramızda olduğu gibi görünmeyen hain, numarası ortaya çıkınca olduğu gibi görünmeye başladı.” 

Bakın! beyler/bayanlar; Bir insan asla değişmez. Asıl niyetini saklar, günü ve uygun ortamı gelince gerçek niyetini ortaya çıkarır.

oy

Hain ve firariler;

İş dönüp dolaşıp yine, "hainler ve firariler" konusuna takılıp kalıyor.

Neden mi? Çünkü;

Bu topraklar üzerinde oynanan oyunlar, ihanetler vs. her türlü alçaklığın aktörleri bu ikilinin mensuplarıdır da ondan.

Bu ikilinin mensupları, bizim isimlerimizi kullanarak aramızda dolaşırlar. Bu ikiliden modern görünümlü olanı birkaç lafta hemen kendini ele verir. Şayet bu taraf ta ise, modern görünümlü haini fark edebilmek için biraz daha fazla dinlemek gerekir. 

Bu hainlerin en tehlikeli ve anlaşılması güç olanları, dindar kılığı ile aramızda gezenleridir. Dindar kılıklı olan hainleri fark edebilmek için biraz marifet gerekir.

Marifet ise Batı aklının nasıl işlediğini bilmekten geçer. Ama her ikilinin de bariz yaptığı en büyük hata, dokuz doğru söyleyip, araya bir yanlış sokmasıdır. Çünkü bir yanlışı ancak doğrularla süsleyerek topluma yedirebilirsin, anlatabiliyor muyum?

Sonuç olarak;

İnsan hata yapar.

Lakin;

Vatan hainliği bir hata değildir.

Vatan hainliği, bizatihi bir kasıttır.

 İsmet Özel’in:

“Ben, tuttuğu nöbet sırasında, şekerleme yaptığı için kurşuna dizilen askerlerin olduğu bir Türkiye de yaşamak istiyorum” 

Sözünün derinliğine istinaden, ben de diyorum ki;Bu cennete eş değer topraklara, hainlik yapan alçakların; Kurşuna dizilmelerinin bile çok lüks bir ölüm şekli olduğu kanaatindeyim. Yazımı şu muhteşem soru zinciri ile bitiriyorum:

Çanakkale ve İstiklal Harbimizin Şehidi misin? Gazisi misin?

Firarisi yoksa Haini misin?

Çanakkale ve İstiklal Harbimizin Firari ve Hainlerinden bahsedilince yüzün ekşiyor, suratın buruşuyor, miden bulanıyorsa şayet; Özellikle kusura bakabilirsin, sende onlardan birisin demektir...Saygılarımla

saymayansayilmaz@gmail.com  @hikmetguvel