Eski CIA ajanı Philip Giraldi ya meşhur olmak ya da Türkiye’yi yanlış yola doğru yönlendirmek adına geçtiğimiz gün bir açıklama yaptı: “Türkiye’nin bölgedeki çıkarları doğrultusunda yalnızlaşan İsrail’den uzaklaşıp güçlenen İran’a yaklaşmasının hem doğru hem de haklı olduğunu (üzerinde çok çok düşünülmesi gereken bir ifade), ABD’nin Türkiye’nin güney sınırının dışında bulunan Kürtlere, Türkleri kızdırmadan (çaktırmadan) silah yardımı yapmanın yollarını bulacağını ifade etti…”
Eski CİA ajanının bütün açıklamalarını basından okuduğumda, aklıma daha önce başka bir makalemde yazdığım şu söz geldi: “Bir topluma, bir yanlışı ve sinsi niyeti ancak doğrular ile süsleyerek yutturabilirsiniz..” Bence Zarrab meselesini takip ederken aklımız, gözümüz başka adamlarda ve başka yerlerde, her daim uyanık olsun. ((-30/11/2017-Musaddık'ın Kerameti, Zarrab'ın Laneti-))…
Neden, bir önceki yazımın son paragrafları ile yeni yazıma başladım? Çünkü 2 gündür görsel ve yazılı medyada Kudüs ile ilgili haberlere, haberlere karşı insanların ferdi, toplu duygusal çıkışlarına baktım ve sonra şöyle dedim kendi kendime; “Gavurun planı tıkır tıkır işliyor. İnsanların gözü, yüreği açık lakin akılları kör edilmiş durumdadır.”
Müslümanlar olarak olaya göstereceğimiz bütün reaksiyonların ABD/İsrail hesabını mutlaka yapmışlardır. Tabi ki de sert tepkiler vereceğiz Müslümanlar olarak lakin her daim bu olaydan muradı nedir gavurun diye ince ince hesap yapmayı da ihmal etmememiz gerekiyor. Benim gibi düşünen bir tek kişi bulsaydım, bu yazıyı yazmayacaktım.
Peki kim bu Philip Giraldi? (İsrail sevici ve AIPAC beslemesi) Avrupa ve Ortadoğu’da 20 yılını terörle mücadele çalışmalarına ayırmış eski bir CIA ve ordu istihbarat ajanı. Chicago Üniversitesi’nin ardından Londra’da yüksek lisans yapan Giraldi, dokuz yıldır düzenli olarak yazılar kaleme aldığı The American Conservative’in yanı sıra Antiwar.com sitesi için de yazıyor…
Eski CIA ajanı Philip Giraldi’nin çok uzun açıklamaları arasından şu cümlesi ülkemize hem servis edilme zamanlaması hem de kimlerin servis ettiği bakımından çok enteresan geldi bana:
""Türkiye’nin bölgedeki çıkarları doğrultusunda yalnızlaşan İsrail’den uzaklaşıp güçlenen İran’a yaklaşmasının hem doğru hem de haklı bir hamle olduğunu..!?""
Çok ilginç değil mi? İsrail beslemesi bir CIA ajanı bizim İsrail'den uzaklaşıp İran (veya Rusya) ile işbirliği yapmamızın doğru olduğunu söylüyor. Üstüne İsrail'i de kötü, yalnız adam ilan ediyor. Tabi yerse, ben yemedim.
Bu önemli alıntılar ve hatırlatmalardan sonra dilimizin altındaki baklayı çıkaralım artık.
İsrail’in planlı bir şekilde Trump vasıtası ile yaptığı Kudüs hamlesinin en büyük nedenlerinden ve en ciddi olanı; “Türkiye-İran ilişkilerini güçlendirmek ve Türkiye’nin İsrail ve ABD ile zaten zayıf ve sorunlu olan ilişkisini tescilleyip, perçinlemektir..” İlerleyen zamanlarda ABD ile aramıza ansızın bir gecede çok şiddetli anlaşmazlıklar girecektir. Ve biz bir şekilde Rusya/İran vs ülkelere doğru itileceğiz.
Yazılarımı takip edenler şunu çok iyi bilirler: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Neden planlı ve çok hızlı bir şekilde Nato/ABD dolayısıyla Batı Ülkelerinden uzaklaştırılmaya mecbur bırakılıyor..??? Bu sorunun cevabını sizler düşünüp, sizler idrak edeceksiniz.
Yazıyı hiç uzatmayacağım.
ABD/İsrail ortak organizasyonu ile yapılan Kudüs hamlesinden Türkiye olarak nasibimize düşen nedir? Yapılan bu hamle, günler önce yaptığımız bu yeşil renkli tespitin işlerliğinde bir sıkıntı ve bir rota kayması olmadığının bir ispatıdır…. Başımıza mutlaka getirilecek felaketin, en azından süresini uzatmak için çok akıllı bir dış siyaset izlenmedlidir...Yazı bitti. Bin selam
saymayansayilmaz@gmail.com