Yazıma başlarken, şunu baştan belirteyim istedim. Zaten bunları Merhum Erbakan’da söylemişti demeyin. Bu bilgiler yaklaşık 100 yıldır bu topraklarda yaşayan ve okuryazar olan herkesin bildiği bilgilerdir. Lakin ben size Merhum Erbakan’ın bildiğini ve Merhum Erbakan’ın da bilmediği çok ciddi şeylerden bahsedeceğim.
“İsviçre'nin Basel kentinde 1897'de toplanan Birinci Siyonist Kongresi'nde alınan kararların başında 50 yıl içerisinde Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulması, 100 yıl içerisinde de Türkiye'nin Güneydoğu'sunu da içine alan Nil'den Fırat'a kadar 'Büyük İsrail' devletinin kurulması kararları vardı. Batılıların desteği ile ilk 50 yıl içerisinde İsrail Devleti kuruldu. Lakin, Arzı-Mev’ud 100 yıl geçmesine rağmen gerçekleşmedi. Normalde 1998-2000 yıllarında bu planın gerçekleşmesi gerekiyordu.”
Bu alıntı, herkesin bildiği kısmın kısa bir özetidir.
Şimdi biz gerçek ne ona bakalım;
100 yıllık planın başlangıç tarihi 1948’dir. Yani 1998’li yıllar bir aldatmacadır. Aklımızdan kaçırmaya çalıştıkları ise 2048‘li tarihlerdir. Basel kentinde alınan kararların bilmemiz gereken kısmını bir şekilde dünyaya servis ettiler. Bunu bizatihi bilerek yapıyorlar. Bu bilgilerle sanki İsrail, bu sevdasından vazgeçmiş izlenimi veriyorlar. Siz de diyorsunuz ki, herhalde olsaydı 1998 yılında Arzı-Mev’ud gerçek olurdu, bunlar bu sevdadan vazgeçti izlenimine kapılıyorsunuz, anlatabiliyor muyum?
ABD’nin İsrail’e hibe ettiği 38 milyar dolarlık silah yardımı 10 yıllık süre içinde tamamlanacak. Yani 2026’lı yıllarda İsrail yavaş yavaş harekete geçecek. Önce o günkü adı DAEŞ mi? olur onu bilmem ama adı dört veya beş büyük harften oluşan bir paravan örgüte önce yağ tenekesinden yapılma birkaç füze attıracak. Sonra güvenliğini bahane ederek Suriye’nin içlerine doğru sokulmaya başlayacak. Golan tepelerini hangi bahaneyle işgal etti ise, yine buna benzer aynı sebepleri uyduracak.Ya da Güney Doğu'muzun tam dışından bir yerden bir hamle yapabilirler çünkü orada da azımsanmayacak bir Yahudi nüfusu vardır. Bakın! siz İran'ın car car bağırdığına bakmayın Ahmedi Nejat safkan bir Yahudi'dir ve çok Yahudi milletvekili vardır İran Meclisinde anlıyor musunuz..?
Adım gibi biliyorum bu olacak. Ne olacak? Şu olacak:
2030'lu yıllarda, İsrailli çiftçiler Fırat’ın suları ile bağ bahçelerini sulamaya başlayacak. Buna hiç bir beşeri güçte, engel olamayacaktır. Tabi ki duamız, Yüce Allah’ın; böylesine kirli hesaplar yapanların hesabını, kafalarına geçirmeleri dileğinde olacaktır. Erkende olabilir, gayb-ı bilen Allahtır.
1. Dünya savaşının tek sebebi, Cumhuriyetten önceki devletimizin elimizden alınarak pay edilmesi değil miydi? Yok Veliaht öldürülmüş de, cart curt…
Dostlarım 2. Dünya savaşının da tek bir gerçek sebebi vardı. Avrupa’da, yerleşik düzende yaşayan Yahudilerin rahatını bozup, bu günkü İsrail’in olduğu topraklara göç etmelerini sağlamaktı. Hayır, başka sebepleri de var, mesela Almanya’nın dünyaya kafa tutması, ekonomi, sömürülen yerlerin paylaşımı filan diye düşünmeye başladığınız anda; Eline lelipop şekeri tutuşturulmuş, bir sağından bir solundan yalayan çocukların durumuna düşmüş olursunuz.
BU ADAMLAR, SIRF YAHUDİLERİ AVRUPADAN ORTADOĞUYA GÖÇ ETTİREBİLMEK İÇİN 2. DÜNYA SAVAŞINI ÇIKARTTILAR. NE KADAR TEHLİKELİ OLDUKLARINI DÜŞÜNÜN ARTIK.
Milyonlarca insan ölmüş, şehirler harabeye dönmüş umurlarında bile olmaz. Bir Yahudi için, hedefe giden her yol mübahtır. Irak ve Suriye diye bildiğimiz toprakların bu hale gelmesinin tek geçerli sebebi orada yaşayan insanları mülteci durumuna düşürüp göçe zorlamaktır. Diğer bütün sebep gibi görünen şeylerin hepsi tefarruattır. Kendi kurdukları DAEŞ denen örgütü iki ileri bir geri dans ettirmeleri de bu sebeptendir.
Peki size bir soru; Suriye, istisnai durumlar hariç, huzur ve barışık yaşayan halklar açısından düşündüğümüzde, dünyanın ilk beş ülkesi arasında iken nasıl oldu da böyle bir iç savaşın içine düştü? Hele ki Suriye’nin öyle hatırı sayılır bir enerji kaynağı da yok iken. Şimdi küresel güçler, Suriye ve Irak’ı bu hale getirmeden, enerji kaynaklarına hakim olamazlar mıydı? Hem de bal gibi olurlardı.
Suudi Arabistan, Kuveyt vb. Arap ülkelerinin enerji kaynaklarını kim kullanıyor. Arap petrol zenginleri, Ellerinde kağıt parçaları ile geziyor. ABD bankalarında, şu kadar milyar dolar param var benim diyerek havasını atıyorlar.
Peki sayın yazar sen bunları nereden biliyorsun diye bir soru mutlaka aklınıza geliyordur. Benim bir istihbarat örgütüm yok. Hele ki bir müneccim hiç değilim. Rüyalarıma bir Peygamber de gelmiyor. Sadece bu batılı alçakların aklının nasıl çalıştığı ile ilgili biraz daha fazla kafa yoran bir insanım o kadar.
Sonuç olarak;
Önce aklımızın hatırlanabilir yerine şu bilgileri kaydedelim. "Dağ başını duman almış" şarkısı İsveç'in milli marşıdır. “Bir başkadır benim memleketim”, “Hayat bayram olsa" ve "Sev kardeşim" İsrail Milli marşlarıdır. Bu şarkıları söylediler, bize de dinlettirdiler yıllarca. Bu topraklarda, girişilen her ihtilal ve muhtıra eyleminden sonra, dalga geçtiler bu Aziz Milletle; "Üzülme millet, bak dinle; Sev kardeşim, Elini ver bana, Gel kardeşim, Neşe getirdim sana, Al kardeşim, YE, İÇ, GÜL OYNA." Kıbrıs harekatında verilmiş onca şehidimiz varken; Hangi şarkıyı söylettiler bu topraklarda; “Ben gönlümü eylerim, Gerisi Allah Kerim.” Şimdi İsrailliler Jerusalem’de; Hangi şarkıyı sessizce mırıldanmaya başladılar diye bir merak içindeyseniz şayet. Cevap yazının başlığında; Gizli değil… SAYGILARIMLA
saymayansayilmaz@gmail.com @hikmetguvel 05058819030