(( ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Trump'ın İsrail Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıma kararı için ''Bu öyle hemen olacak bir şey değil. Muhtemelen üç yıldan evvel olmaz, bu hedef bile fazlasıyla hırslı olur'' dedi. ABD Başkanı Donald Trump ile arasındaki görüş ayrılıkları sık sık medyaya sızan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, “Trump'ın İsrail Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıma kararını hayata geçirmenin en az üç yıl, hatta daha uzun zaman alacağını” söyledi.
Ayrıca Tillerson, “Kasım 2016 seçimiyle başkanlık koltuğuna oturan Trump'ın 4 yıllık görev süresinde Kudüs'e taşınma kararının uygulanamayabileceği ihtimalini” gündeme getirdi. Trump'ın 2020 ABD başkanlık seçimini kazanıp kazanamayacağını öngörmek içinse henüz çok erken…)) Tarih: 13.12.2017
Sermaye tarafından tereddütsüz İsrail karşıtı sayılan bu tutum, tavır ve açıklamalar, ABD Dış İşleri Bakanı Rex Wayne Tillerson’un görevden alınmasına yeterli bir sebep midir? Evet.
Peki, bu sorunun cevabının “Evet” olduğunu nereden anlayacağız?
Hem yerinden edilen Tillerson’un yerinden edilişine hem de yerine getirilen Eski CIA Başkanı Mike Pompeo için İsraillilerin sevinç çığlığı attığından anlayacağız.
Hemen bütün İsrail medyası Pompeo için “İsrail yanlısı” nüktesini; Konuşma veya yazısının ya en başında, ya ortasında ya da en sonunda mutlaka kullandığından, ballandıra ballandıra İran ile yapılan nükleer anlaşmalara karşı olduğundan vs.” bahsetmesinden anlayacağız. Yani işin özü, Rex Wayne Tillerson denen şahsın İsrail menfaatlerine uymadığından, halk dili ile son kez, İsrail'e pek yüz vermediğinden anlayacağız..!
Peki, Tillerson görev süresi boyunca hiç İsrail’i ziyaret etti mi..?
Dün, İsrailli bir aktivist İbranice bir ileti atmış çok ilgimi çekmiş ve hemen Google yazmıştım “Tillerson’un İsrail ziyareti” diye lakin karşıma bu cümleyi doğrular bir haber gelmemişti. İsrailli aktivist iletisinde şöyle yazmış; “İsrail halkı Rex Tillerson’u, İsrail’i hiç ziyaret etmeyen ABD Dış İşleri Bakanı olarak anacaktır..”
Sonuç olarak;
ABD’de, Sermayenin istediği “Kare ası” daha doğrusu “Trump’un Tımarhanesi” tamamlandı;
KUPA AS; Başkanlık baş danışmanı, Damat Jared Corey Kushner (Trump’un öz damadı safkan Siyonist Yahudi)
KARO AS; Eski CIA Başkanı, Yeni ABD Dış işleri Bakanı Mike Pompeo (AIPAC)
MAÇA AS; ABD Savunma Bakanı Jim Mattis. Trump'ın Pentagon için seçtiği “Kuduz(deli) Köpek (Mad Dog)” lakaplı James Mattis’in lakabının ne derece isabetli konduğunu anlamanız açısından şu vahşilik kokan lafına bakmamız yeterli olacaktır; Mattis; "Nazik olun, profesyonel davranın. Ama tanıştığınız herkesi öldürmek üzere mutlaka bir planınızda olsun…"
SİNEK AS; ABD Başkan yardımcısı Michael Richard "Mike" Pence (AIPAC)
Ve son olarak Kızlarımız;
MAÇA KIZI; Yeni CIA Başkanı, Senatoda bulunan demokratların ve Avrupa İnsan hakları izleme örgütlerinin şiddetle itiraz ettiği, geçmişi işkence suçları ile dolu adeta James Mattis’in dişisi (işkenceci) Gina Haspel.
KUPA KIZI; ABD’nin BM daimi temsilcisi Nikki Haley (AİPAC)
AIPAC nedir..?
**Lobiciliğin tartışılmaz en güçlülerinden yani lobiciliğin çatısı olarak kabul gören, Dünyayı idare eden en büyük, en etkili lobi desek abartmış olmayız. Adı: AIPAC, (The American Israel Public Affairs Committee).
Her ne kadar Yahudilerin “Amerikan Yahudi Komitesi (AJC)” vb. bir çok lobi ve kuruluşu var ise de AIPAC’ın özellikle dünyadaki silah transferleri, savaş, işgal vb. hareketleri kontrol etme açısından İsrail için çok çok önemli bir işleve sahiptir. Yani geminin kaptan ve mürettebatıdır. Geminin dümeni, ABD ve diğerleridir. AIPAC’ın beşeri olarak gücüne tek bir örnek;
“ABD tarafından İsrail'e yapılan yardımlar, 1985'den sonra AIPAC sayesinde karşılıksız hale gelmiştir…”**
Peki, ABD’de gerçekleşen tamamen İsrail yanlısı bu yönetim revizyonunun dünyaya tabi ki de Müslüman coğrafyamıza nasıl bir etkisi olacaktır..?
Şer bekleyen Müslüman sayısını bilmeye bilemem de, iyilik bekleyen Müslüman sayısının mutlak "sıfır" olacağını tahmin etmek hiçte zor olmasa gerek diye düşünüyorum.
Yazımızın ana fikri de şu olsa gerek diye düşünüyorum;
ABD’de en son gerçekleşen yeni atamalar ile ilgili gözle görünen, kulakla duyulan bir şarkı bir de slogan ortaya çıkmıştır;
İranlılar için; “Başım belada” şarkısı - Ahmet Kaya-
İsrailliler için de (özellikle son yüzyıl) her dönem olduğu gibi; “Bize her yer İsrail” sloganı...Yazı bitti. Bin selam