((Şunu baştan belirtmekte fayda var, hayatım boyunca bir sol partiye hiç “oy” vermedim ben. Sağlıkçı olan eşim, başörtüsü yasakları nedeni ile çok büyük tecritlere, baskılara maruz kalmıştır. Her şeye rağmen, Allah’ın izni ile hak ve adalet duygusu yüreğimden hiçbir vakit eksik olmamıştır.))
***
“Seçimlere darbe, şaibe karışmıştır, İstanbul seçimleri yenilensin..” diye zırvalayan başta Yeni şafak baş yazarı Sayın İbrahim Karagül ve Karagülgillerin tavrına denk gelen, çok eskiden yaşanmış bir olayı anlatarak bugünkü yazıma başlamak istiyorum.
“ 105 yaşında rahmetli olan dedem, dediği dedik, çok inatçı bir adammış. Bir gün, arkadaşları ile oturup muhabbet ettiği esnada, karşı tepede bir karaltı gözlerine takılmış ve karaltı üzerinde tartışmaya başlamışlar;
Dedemin muhabbet ettiği adamlardan biri; - “Kartal” demiş.
Dedem; - Kartal değil “Oğlak” demiş.
Adam ısrarla; -“Kartal” demiş
Dedem; -“Oğlak” demiş.
Baktılar ki olmayacak; “Tepeye bir çocuk gönderelim, uçarsa kartal uçmazsa oğlak olduğu anlaşılır” demişler. Çocuk tepeye yaklaşınca karaltı uçmuş.
Adam; -“ben kazandım!” demiş.
Dedem sert bir şekilde; - “uçsa da oğlak, ben kazandım!” demiş… ”
***
31 Mart yerel seçimleri oy sayımları sonucunda önce Ankara, ardından da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın farklı bir partiye geçme ihtimali belirir belirmez, bir kısım medyada büyük bir panikle, akıllara zarar yalanlar, tahrikler ve çok tehlikeli kışkırtmalar başlamıştır; “-30 sandık başkanı göz altına alındı… Sabah’ın, sonradan hemen sildiği yalan haberi sadece yalanlardan birisidir”…
Bu müptezelleri ve hezeyanlarını hayretle izlerken ister istemez şöyle bir kanaat oluştu bende;
Evlerden uzak olsun!
Tanrısı Allah, Peygamberi Hz. Muhammed (sav) olmayan, dışı yeşil lakin içi kara zifir çok acayip bir Müslümanlık türemiştir..!?
***
Seçim süresi boyunca tek bir miting yapmadan ve sadece esnaf gezerek seçim çalışması yürüten Ekrem İmamoğlu İstanbul’u, Çek senet sahteciliği isnad edilen Mansur Yavaş’ta Ankara’yı alıyorsa bunun suçluları arasında her ne kadar FETÖ/HDP desteği var ise de birazda dönüp kendimize bakmalıyız diye düşünüyorum.
Ekrem İmamoğlu başkan olur, başkan olmaz… YSK, ne karar verir bilemem lakin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş üzerinden, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim çalışmaları için şöyle bir seçim tahlili yaparsak hiçte yanlış olmaz; “Sabır/üslup ve nezaket, algı/dayatma ve kibire galip gelmiştir.”
Özellikle Sayın İmamoğlu, o alıştığımız siyasetin ezberini bozmuştur. Bunu da, seçim çalışmaları boyunca göstermiş olduğu davranışlar ile ispatlamıştır. Bu tavır, CHP’nin de çok alışık olmadığı, CHP zihniyetini de terbiye eden olumlu bir tavır olmuştur.
CHP ve AK PARTİ içinde ki gözü dönmüş müptezeller bundan olumlu bir ders çıkarmasalar bile onların gazına gelme ihtimali yüksek yurdum insanları bu olumlu tavrı örnek alır ve Türkiye siyaseti, kısa sürede sükunete kavuşur diye murat ediyorum.
Sayın İmamoğlu bu olumlu tavrını değiştirmez ise; “Türkiye, herkesin rahatlıkla oy verebileceği yeni bir lider kazanmıştır” derim.
***
Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün gücü ile bu seçimlere yüklendi, şehir şehir, ilçe ilçe miting yaptı. Hakikaten müthiş, takdire şayan bir gayret göstermiştir. Lakin ben özellikle; "para ben de"… "kenar mahalle belediyecisi"… "bu adamı seçerseniz sonu belli olmaz"… "particik"…” gibi söylemlerin seçmenler üzerinde olumsuz bir etki yaptığını düşünüyorum.
Bunca ciddi ekonomik sorunlara ve bariz atama yanlışlarına rağmen, bu seçimde Ak Parti hakikaten çok başarılı olmuştur...
Daha, YSK Resmi sonuçları açıklamadan;
Ne Ekrem İmamoğlu’nun, resmi başkan edası ile Anıtkabir’e gitmesini ne de; “Gönül belediyeciliği kazandı. Teşekkürler İstanbul..” afişini astıranların hatalarına girmek istemiyorum.
***
Yazımıza, alemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ile mübarek bir sahabesi arasında cereyan eden ders niteliğinde ki sohbet ile nokta koyalım isterim;
-Hz. Peygamber'in yanına bir sahabe gelir ve şöyle sorar;
"Ey Allah'ın Resulü! Müslüman içki içebilir mi? Hz. Peygamber (sav) "içebilir" der.
Müslüman hırsızlık yapabilir mi? diye sorar.
Peygamberimiz (sav); "yapabilir" der.
Müslüman zina yapabilir mi? diye sorar.
Efendimiz (sav) "evet yapabilir" buyurur.
Bunun üzerine adam sorar; "Peki, yalan söyler mi?" der.
İşte o anda Hz. Peygamber (sav) doğrulur ve hiddetle şu cevabı verir; "Hayır! Müslüman asla yalan söylemez" der.…Yazı bitti. Bin selam.
"Müptezel; Saygınlığını yitirmiş, bayağılaşmış" ... "Hezeyan: Abuk sabuk konuşma, saçma sapan sözler etme, saçmalama." demektir.
saymayansayilmaz@gmail.com