Bu yazı Ömer Faruk Koru'nun 26.07.2018 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/07/23/faiz-ve-ekonomi-inanci/
Yazınız güzel, anlattığınız güzel. “Faizleri düşürürseniz kredi ucuzlar, kredi ucuzlayınca halkın eline bol para geçer. Bol para geçince tüketim artar ve enflasyon olur.” Diyorsunuz. Önermenizde tutarlılık yoktur. Fiyatlardan bazıları yükselir bazıları düşerse bu, enflasyon değildir. Bu, ekonominin ana kanunudur. Fiyatların topluca yükselmesi enflasyondur. Fiyatlar da arz edilen malların halkta bulunan orandan fazla olması ile olur. Halktaki paranın artması veya azalması enflasyonu doğurmaz, enflasyon halktaki paranın mal artmadan artması ile gerçekleşir. Mevduat faizi düşürülünce mevduat azalır, istikraz çoğalır. Yani halk bankaya yatıracağına tüketimi tercih eder. Bu, Adam Smith’in teorisidir. Keynes bunu şiddetle reddeder. Doğru olsa bile kredi ucuzlayınca yeni yatırımlar olur ve üretim artar, kendisini dengeler.
Keynes’e göre fiyatları faiz değil tasarruf meyli tayin eder. Halk biriktirmeyi tercih ediyorsa fiyatlar düşer. Harcamayı tercih ediyorsa fiyatlar yükselir. Keynes’e göre faiz tasarruf meyline etki etmez, faizin gerilemesi israfı artırır. Kolay kazanılan kolay harcanır. Dolaysıyla faiz daima enflasyonu artırır.
Bunun mühendislikle ilişkisi: diyelim ki bu sene 100 milyar nakdi %10’la piyasaya sürdük. Gelecek sene halktan 110 milyar talep edeceğiz demektir. Halkın elinden bunu talep etmemiz için halka 110 milyardan daha fazla kredi vermemiz gerekir. Bu da üretim olmadan piyasaya yeni para sürme demektir.
Eğer tam istihdam sağlanmamışsa geç de olsa dengelenirler ama yeni ek yoksa yeni yatırımlar yapılamayacak. Fazla sermaye bazı firmaları iflas ettirecektir. Enflasyonla denge oluşacaktır.
Demek ki faizle enflasyonu düşürme iddiası cehaletten başka bir şey değildir. Bunu iddia edenler bunun yalan olduğunu herkesten çok biliyorlar. Bu, Türkiye’yi yıkma politikasıdır. Başka çareleri olmadığı için onlara uyarlar.
Söylediğim doğrudur.
1)Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan uzaklaştırılmalıdır. Başkan yardımcısı yapılabilir.
2) Merkez Bankası’na doğrudan bilen biri atanmalıdır.
3) Bu bilen biri “Ben biliyorum” diyenler arasından seçilmelidir.
4) “Ben biliyorum” diyenler çözüm programlarını getirmeliler. Bir jürinin önünde tartışmalılar.
5) Jüriyi başkan seçmeli, kendisi de orada hazır bulunmalıdır.
6) Sonunda jüri ile istişare ederek başkan atamalıdır.
7)Verdiği program istikametinde gelişme olmazsa hemen alınıp yenisi atanmalıdır.
8) Biz Akevler olarak bu yarışmaya katılmaya hazırız. Hatta genel sekreterliğini de yapabiliriz. Ömer Faruk Koru de bizim ekibimizde olabilir.