Erdoğan samimidir. Faizli düzenin çıkmazda olduğunu bilmektedir. Onu değiştirmekle meşgul olmakla beraber burada yöntem hatası yapmaktadır.
a) Erdoğan, faizsiz kredileşme selem sistemine geçmeyi onu bilmeyenlerle denemektedir. Oysa yeni arabayı almak yetmez, onu kullanmayı bilen şoförü de bulmanız veya yetiştirmeniz gerekir. Erdoğan at arabasını kullanan şoföre Mercedes veriyor ve bunu kullan diyor. Kullanmayı bilmiyor ki nasıl kullansın. Birinci hatası budur. Benzer hatayı Erbakan da yapmıştır.
b) Bir kimsenin yeni bir iş yapabilmesi için önce ona inanması gerekir. Bir kimse çok iyi şekilde şoför olabilir ama şoförlük yapmak istemezse Siz ona silah dayatarak zorla belki şoförlük yaptırabilirsiniz ama silahı bıraktığınız anda o da derhal vazgeçer. Erdoğan bilmeyenlere işi teslim etmiş, karşı çıkanlara da yaptırmayı istememiştir. Oysa inanmamış bir kimseye de yaptırabilirsiniz ama o ilk fırsatta derhal terk eder. Oysa inanmış kişi bilmese bile onu öğrenir ve hatalarını fark eder ve yapar. Erbakan bizimle çalıştı ve Adil Düzen’i oluşturdu ama bilmedikleri için veya çıkarları dolayısıyla Adil Düzen’e karşı olanlara Adil Düzen’i uygulatmaya çalıştı. Oysa kişinin bilmesinden çok kişinin inanması da gerekir. Ancak inananlarla çalışılırsa bilmede mesafe kat edilebilir. Erdoğan’ın çalıştırdığı kimseler hep faizi savunanlar değil midir? Nasıl olacak da siz bunlarla faizsiz düzene geçeceksiniz?
c) Erdoğan’ın yaptığı üçüncü hata, faizi kaldırmakla faizsiz düzene geçileceğini zannetmesidir. Sosyalistler öyle diyorlardı; kötülükler dinden, aileden, devletten ve mülkten doğmaktadır, bunlar kalkarsa dünya düzelir. Oysa bunlar ihtiyaçların sonucu olarak vardırlar. Siz o ihtiyaçları gideren başka müesseseler kurmadıkça onları kaldıramazsınız. O halde önce faizsiz bankaları kuracaksınız, ondan sonra faizsiz sisteme gideceksiniz. Faizli bankalara faizsiz işlem yapınız, faizi düşürünüz denilmesi onlara ölünüz demekle eşdeğerdir. Bugünkü kötü durum budur. Cumhurbaşkanımız faiz karşısında yenilmiştir. Bu yalnız Erdoğan’a değil, tüm faizsiz düzeni savunanlara darbe olmuştur. Enflasyonu düşürmek için büyük bir şekilde faizi yükselttikleri halde enflasyon, döviz ve altın düşmemiştir.
d) Erdoğan’ın dördüncü hatası, emirlerle birden faizsiz düzene geçileceğini sanmasıdır. Oysa faizsiz düzene geçmek için bilgi ve iman gerektiği gibi zamana da ihtiyaç bulunmaktadır. Değişme ancak zaman içinde olur. İlim size bu zamanı öğretir ve tedrici olarak faizsiz sisteme geçilebilir. Erbakan da Erdoğan da, Akevler olmadan birden faizsiz düzene geçişin gerçekleşebileceğini zannettiler. Bunun olamayacağını bildiği için bilgi olarak Erbakan Akevler’den yararlandı ama uygulamaya karıştırmadı. Erdoğan da öyle yapıyor.
Şimdi siz ey faizciler, biriniz çıkıp da diyebilir misiniz ki söylediklerimiz yanlıştır. Faizsiz sisteme Erdoğan’ın hataları ile geçilir diyemeyeceksiniz. O halde Kur’an Bakara 24’teki haberi size vereyim; yapmazsanız yapamayacaksınız yakıtı ateş ve insan olan ateşten sakının.
Erdoğan hata yaptı. Hatasından her zaman dönebilir. Allah da onu mağfiret eder, çünkü bunu vaat ediyor. Allah sözünden dönmez. Faize tapan müşrikler ile faizin kaldırılamayacağını savunan kâfirler cehennemdedirler. Ama Erdoğan cehennemde değildir. Çünkü hata etmiştir, her zaman tevbe edebilir, Allah da mağfireti vaat etmiştir.
Dolar almış başını yürüyordu, ekonomide hiçbir sıkıntı yoktu. Her şey normal seyrediyordu. Faizi artırmakla ekonomik sıkıntılar giderilemediği gibi sadece sıkıntıya değil yıkıma doğru gidilecektir.
Duamız, Erdoğan’ın çevresini yarıp Sermaye’nin esaretinden kurtulması, ona oy veren halkıyla ve onu destekleyen ordusu ile beraber olmasıdır.
Vecdi Gönül Millî Savunma Bakanı olmalıdır, samimi olduğu kadar tecrübeli bir bürokrat ve siyasetçidir, halkın ve ordunun güvendiği kimsedir. Diğer asıl kurucular da partideki görevlerine dönmelidirler.
Demek istediğim, tevbe etmek demek, tekrar eski Ak Parti kurucularına dönmektir. Tevbe etmek demek, Milli Görüş’e ve Adil Düzen’e dönmektir. Tevbe etmek demek, Adil Düzen’in kaynağı olan Akevler ile istişareler yapmaktır.