-yeni düzenin anayasasını birlikte hazırlayalım-
Bu haftaki diğer makalemde “Erdoğan’ı seçmek zorundayız, başka alternatifimiz yoktur” demiştim. AK Parti’ye gelinirse, ona oyumu verip vermeyeceğimi bilemiyorum. Bugün seçim olsa başka yapacağım bir alternatif yoktur çünkü bugün Erdoğan’a karşı olmak, devlete karşı olmak demektir. Bütün partiler farkında olmadan devleti zora sokmaktadırlar. Önce muhalefet tümüyle Erdoğan’ı desteklemelidir. Erdoğan’ın oyu ne kadar fazla çıkarsa devletimiz o kadar güçlü olur. Muhalefet mevcut düzende hiçbir şey yapamıyor çünkü AK Parti onların yapacağının iki mislini zaten yapmaktadır.
AK Ak Parti biliyor ki 15 Temmuz’u Rothschildler yani Sermaye yaptı; ama ertesi gün oturup onlarla görüşüyor, Türkiye’ye davet ediyor! Gülen zavallısının hiçbir gücü olmadığı halde onu suçlamaya devam ediyor! Sermaye’nin arzusuna uyarak olağanüstü hal (OHAL) ilan ediyor! Bu davranışı ile Sermaye için de AK Parti’den başka çözüm yoktur; bunları ona yaptıracak AK Parti’den başka parti bulamaz. Demek ki denge kurulmuş gidiyor.
Muhalefet işte bunu bilecek, ben de bugün iktidar olsam da orada bir iş yapamam; muhalefet her şeyden önce bunu iyi bilecek. Nasıl biz ve ordumuz AK Parti’yi bugün desteklemek zorundaysak, tüm muhalifler de desteklemek zorundadır.
O HALDE MUHALEFET BUGÜN NE YAPMALI?
Şartlar çok müsaittir, gelin yeni düzenin anayasasını birlikte hazırlayalım. Sonunda halkımızın ve ordumuzun kanaati gelsin ki bu anayasa ülkenin yararınadır. İktidara talip olan muhalefet o zaman iktidar olsun ve o anayasayı uygulasın. Biz yine iktidara ortak olmayız. İktidar sizin olsun. Biz sadece yeni anayasada katkıda bulunuruz.
Katkıda bulunuruz derken, sizin bir katkınız olacağını sanmıyorum. Biz Kur’an düzenini getireceğiz ama Kur’an düzeni öyle bir düzendir ki duymayanlar kör, dilsiz ve sağır kalabilirler ama duyanlar onu kabul etmek zorundadırlar.
Çünkü… Kur’an düzeni müspet ilim düzenidir. Müspet ilmin verilerini değiştirecek hiçbir güç yoktur. Değiştirme şöyle dursun, kavradıktan sonra ona karşı söz söyleme mecalini hiçbir kimse bulamaz. Örnek olarak ben “3*3=9’dur” desem, siz de 8’dir diye iddia etseniz, üç tane 3 alırım, size söylerim, “bu üç tane üç müdür?” derim, “evet” dersiniz; başka çareniz yok. Sonra onları karıştırırım, “haydi say derim”, saymaya başlarsınız; 6 gelinceye kadar inadınıza devam edebilirsiniz ama “yedi” dedikten sonra “sekiz” dersiniz, bir tanesi elinizde kalır, ben de tok sesle “dokuz” derim.
Bunu bile Sermaye bizimle tartışmaya girişmiyor. Doları ile bastırarak yarıştan uzak tutuyor. Siz de o doların emru fermanı mucibince bizimle görüşmüyorsunuz, tartışmıyorsunuz. Yorumlarda kimileri bize hakaret ediyor, küfrediyor.
Ben hayatım boyunca bunlara cevap vermedim. Sonra ne oldu? Ben kazandım.
Gelin, yeni düzeni kuralım. Önce semtlerde kuralım. Kooperatifle kuralım. Yüz lojmanlı apartmanlar yapalım. Bunu günün konusu yapalım, her parti veya muhalefet gurubu bunu yapsın. Yüzde 22’leri bulan oyunu binde 1’lere indiren Saadet Partisi yapsın; sahte ve geçersiz Adil Düzen patentleri alacağına örnek uygulama göstersin. Erbakan Vakfı yani Fatih Erbakan yapsın. Haydar Baş’ın partisi yapsın. İlim Yayma yapsın. Nur şakirtleri yapsın. Süleyman Tunahan gurubu yapsın. Sabahattin Zaim Üniversitesi yapsın.
Yapamazlar! Çünkü hepsi doların mahkûmu. Erdoğan’ın yarı cesareti onlarda yok. Konuşup duruyorlar ama attıkları tek adım yoktur. Bir de bunlar “Kur’an’a inandık” diyorlar. Ağızları ile “inandık” diyorlar ama içleri reyble dolu. Biz her türlü desteği vermeye hazırız. Ortaklık payı da istemiyoruz. CHP yapsın, HDP yapsın, Avukatlar Barosu yapsın.
Muhalifler, şunu biliniz ki; AK Parti böyle giderse yıkılıp gidecektir ama kuşkunuz olmasın ki siz de yıkılıp gideceksiniz. Hem de AK Parti’den önce çünkü AK Parti yapmak istiyor ama yapamıyor. Siz ise yapacak durumda iken yapmıyorsunuz.
Akevler kadrosu Erdoğan’a muhalefet etmemelidir ama AK Parti’nin kapı kulu olmamalıdır. Tekrar Akevler’e dönmelidir.
Kur’an diyor ki “siz dönerseniz biz de döneriz”