Süleyman Karagülle
Menderes ve Erdoğan
23.01.2016
7880 Okunma, 2 Yorum

Sermaye I. Cihan Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmış, yerine ateist bir cumhuriyetin kurulmasını sağlamıştır. Türkiye Sermaye’nin bu hedefini benimsemiş görünerek Cumhuriyetimizi kurmuştur. Mustafa Kemal, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve İsmet İnönü ülkeyi demokrasiye kadar getirmişlerdir. Sermeye de dinsiz kalınması şartı ile buna izin vermiştir.

1950’de iktidar olan Demokrat Parti dışarıdan aldığı kredi ile ülkeyi tarım döneminden sanayi dönemine getirmiştir. Ne var ki kavga 1954’de başladı. Adnan Menderes’in Türkiye’yi kalkındırmaya başladığını gören sermaye kredisini kesti. Hasan Polatkan CHP’nin biriktirdiği altınları sattı ve sanayileşmeye devam etti. 1957’de altınlar bitti. Bunun üzerine karşılıksız para ile sanayileşme devam ettirildi.

Bundan rahatsız olan Sermaye askeri darbe ile Adnan Menderes’i indirdi ve bir daha kimse onlara göre böyle uygunsuz iş yapmasın diye astırdı. Ne var ki olaylardan ders alan ordu kendisini toparladı ve artık başbakanları asmadı. Demirel, Özal, Erbakan ve Çiller bıraktığı yerden Menderes’in yolunda yürümeye devam ettiler. Sermaye zamanla onları da indirdi ama asamadı.

Erdoğan da şimdi aynı durumdadır. Sermaye ülkemizin sanayileşmesini istememektedir. Oysa istikrarlı bir yönetim sayesinde ülke zamanla sanayileşir. Türkiye gibi dünyanın merkezinde olan bir ülke de sanayileşince kendiliğinden süper güç olur.

İşte, Erdoğan düşmanlığı buradan gelmektedir. Bu kararın alındığını bilenler onların muvaffak olacaklarını sanarak onların yanında yer almışlardır.

Oysa bugün şartlar çok değişmiştir. O dönemde Türkiye en zayıf günlerini yaşıyordu. On seneden fazla süren savaştan bitkin halde çıkmış 12 milyon nüfuslu devlet savaşın yaralarını ancak sarmıştır. Osmanlıların ağır borç yükünü ödemiş, yabancıların sömürü Sermayesi ile oluşan tesisler satın alınmıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın sıkıntıları henüz atlatılmamıştı. Ülke sanayileşmeye başlamış ama henüz sanayileşmemişti.

Bugün ise durum tamamen değişmiş, Türkiye sanayileşmiştir. Batılıların kredisine ihtiyaç olmadan kendi kendisine üretim yapacak duruma gelmiştir. Borçla da olsa gerekli tesisler kurulmuş, halk eğitilmiş ve nüfusun yarısı kentlere taşınmış bulunmaktadır. Batıda çalışan Türker ülkelerine dönmüş ve sanayileşme faaliyetine katkıda bulunmaktadırlar.

1950’lerde hala altın ve gümüş para hâkimdir. Bugün ise artık bir ülkenin yaşaması ve kalkınması için altın ve gümüşe ihtiyaç yoktur. Merkez Bankası’nın çıkardığı ülke parasını iyi idare ettiğiniz takdirde sağlam paraya sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla bugün parayı kullanmayı bilen ülkeler ekonomi bakımından bağımsız olurlar.

1950’lerde henüz makine parkımız yoktu, dövize ihtiyacımız vardı, Batılılara muhtaç idik. Bugün ise yeterinden fazla makine parkımız vardır. Makineleri biz üretebiliyoruz, fabrika kuran fabrikalarımız vardır. Dolayısıyla güçlüyüz. Artık onlar ne derlerse onu yapmak zorunda değiliz.

1950’lerde Ordu silah üretmiyor ve savaşma gücüne sahip değildi, değişik yerlerden silah temin etme imkânına sahip değildi. Bu sebeple Ordu Batının etkisinde olup onların dediklerini yapmak zorunda idi ve her seferinde onların isteklerine göre hareket etmek zorunda olmuştur. Bugün ise Erbakan’ın konuşmaları ile cesaretlenmiş, imkânlar da ona bunu sağlamıştır. Ordumuz artık Devlet Başkanımızı koruyacak seviyededir. Bundan dolayıdır ki Erdoğan’a karşı girişilen her hareket başarısız olmuştur. Erdoğan’ın listesi kazandığı halde Meclis dışında bırakılması, Anayasa ekseriyetine sahip bir partinin kapatılma girişimleri, 17 ve 25 Aralık hareketleri ve 7 Haziran hezimetinin giderilmesi hep Ordunun desteği ile giderilmiştir. Sermaye Türk Ordusunu hesaba katmadan hareketler yapıyor ve başaramıyor. Türk Ordusu en büyük zafer olarak Ergenekon benzeri davaları da kazanmış ve Sermayeyi çökertmiştir. Başka bir durum daha vardır. Dünya artık Erbakan’ın anlatmaları sayesinde uyanmış ve Sermaye ile siyaset arasına ayrılık girmiştir. Sermaye gücünü kaybetmiştir. Erdoğan da siyasilerin yanında halkın oyuna dayanarak iktidardadır.

Sonuç: Erdoğan galip gelecektir; onun yenileceğini sananlar yanılmaktadırlar.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
25.01.2016
09:30


Süleyman Karagülle
Süleyman Karagülle


http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/menderes-ve-erdogan-13546.html

Menderes ve Erdoğan

Son güncelleme: 25 Ocak 2016 07:46

Sermaye, I. Cihan Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmış, yerine ateist bir cumhuriyetin kurulmasını sağlamıştır. Türkiye, Sermaye’nin bu hedefini benimsemiş görünerek Cumhuriyetimizi kurmuştur. Mustafa Kemal, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve İsmet İnönü ülkeyi demokrasiye kadar getirmişlerdir. Sermaye de dinsiz kalınması şartı ile buna izin vermiştir. 

1950’de iktidar olan Demokrat Parti dışarıdan aldığı kredi ile ülkeyi tarım döneminden sanayi dönemine getirmiştir. Ne var ki kavga 1954’de başladı. Adnan Menderes’in Türkiye’yi kalkındırmaya başladığını gören sermaye kredisini kesti. Hasan Polatkan, CHP’nin biriktirdiği altınları sattı ve sanayileşmeye devam etti. 1957’de altınlar bitti. Bunun üzerine karşılıksız para ile sanayileşme devam ettirildi.

Bundan rahatsız olan Sermaye, askeri darbe ile Adnan Menderes’i indirdi ve bir daha kimse onlara göre böyle uygunsuz iş yapmasın diye astırdı. Ne var ki; olaylardan ders alan ordu kendisini toparladı ve artık başbakanları asmadı. Demirel, Özal, Erbakan ve Çiller bıraktığı yerden Menderes’in yolunda yürümeye devam ettiler. Sermaye zamanla onları da indirdi ama asamadı.

Erdoğan da şimdi aynı durumdadır. Sermaye ülkemizin sanayileşmesini istememektedir. Oysa istikrarlı bir yönetim sayesinde ülke zamanla sanayileşir. Türkiye gibi dünyanın merkezinde olan bir ülke de sanayileşince kendiliğinden süper güç olur. 

İşte, Erdoğan düşmanlığı buradan gelmektedir. Bu kararın alındığını bilenler onların muvaffak olacaklarını sanarak onların yanında yer almışlardır.

Oysa bugün şartlar çok değişmiştir. O dönemde Türkiye en zayıf günlerini yaşıyordu. On seneden fazla süren savaştan bitkin halde çıkmış 12 milyon nüfuslu devlet savaşın yaralarını ancak sarmıştır. Osmanlıların ağır borç yükünü ödemiş, yabancıların sömürü sermayesi ile oluşan tesisler satın alınmıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın sıkıntıları henüz atlatılmamıştı. Ülke sanayileşmeye başlamış ama henüz sanayileşmemişti. 

Bugün ise durum tamamen değişmiş, Türkiye sanayileşmiş, Batılıların kredisine ihtiyaç olmadan kendi kendisine üretim yapacak duruma gelmiştir. Borçla da olsa gerekli tesisler kurulmuş, halk eğitilmiş ve nüfusun yarısı kentlere taşınmış bulunmaktadır. Batıda çalışan Türkler ülkelerine dönmüş ve sanayileşme faaliyetine katkıda bulunmaktadırlar. 

1950’lerde hâlâ altın ve gümüş para hâkimdir. Bugün ise artık bir ülkenin yaşaması ve kalkınması için altın ve gümüşe ihtiyaç yoktur. Merkez Bankası’nın çıkardığı ülke parasını iyi idare ettiğiniz takdirde sağlam paraya sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla bugün parayı kullanmayı bilen ülkeler ekonomi bakımından bağımsız olurlar.

1950’lerde henüz makine parkımız yoktu, dövize ihtiyacımız vardı, Batılılara muhtaç idik. Bugün ise yeterinden fazla makine parkımız vardır. Makineleri biz üretebiliyoruz, fabrika kuran fabrikalarımız vardır. Dolayısıyla güçlüyüz. Artık onlar ne derlerse onu yapmak zorunda değiliz. 

1950’lerde ordu silah üretmiyor ve savaşma gücüne sahip değildi, değişik yerlerden silah temin etme imkânına sahip değildi. Bu sebeple ordu, Batının etkisinde olup onların dediklerini yapmak zorunda idi ve her seferinde onların isteklerine göre hareket etmek zorunda olmuştur. Bugün ise Erbakan’ın konuşmaları ile cesaretlenmiş, imkânlar da ona bunu sağlamıştır. Ordumuz artık Devlet Başkanımızı koruyacak seviyededir. Bundan dolayıdır ki, Erdoğan’a karşı girişilen her hareket başarısız olmuştur. Erdoğan’ın listesi kazandığı halde Meclis dışında bırakılması, Anayasa ekseriyetine sahip bir partinin kapatılma girişimleri, 17 ve 25 Aralık hareketleri ve 7 Haziran hezimetinin giderilmesi hep ordunun desteği ile sağlanmıştır. Sermaye, Türk ordusunu hesaba katmadan hareketler yapıyor ve başaramıyor. Türk Ordusu en büyük zafer olarak Ergenekon benzeri davaları da kazanmış ve sermayeyi çökertmiştir. Başka bir durum daha vardır. Dünya artık Erbakan’ın anlatmaları sayesinde uyanmış ve sermaye ile siyaset arasına ayrılık girmiştir. Sermaye gücünü kaybetmiştir. Erdoğan da siyasilerin yanında halkın oyuna dayanarak iktidardadır.

Sonuç: Erdoğan galip gelecektir; onun yenileceğini sananlar yanılmaktadırlar.

Not: “DEVLET BAŞKANINA HAKARET EDİLEMEZ” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz. 

Özer Ataç
29.01.2016
12:17

Hayırlı Cumalar dilerim.

Karagülle nin Adnan Menderes Tayyip Erdoğan başlıklı yazısını

Arkadaşlara gönderdim.

Bazı eleştiriler aldım.

Örneğin İzmir Gümrük Müşavirlerinden Sabi bey kısa eleştirisini aşağıda göreceksiniz.

Eleştiriyi yayınlarsanız, Sabi beye göndereceğim.

 

Saygılarımla,

Özer

 

 

Merhaba, 
Yazıyı okum zaten Yazı Akit gazetesinde de var. Ben her düşünceye saygılıyım ancak bu CUMHURİYET (ataist diye niterendirilen) düşmanlığını anlıyamıyorum. Bu ayrı konu gelelim yazıya. 
Söz konusu olaylar ve tarihler yakın zamanda (50 - 60 yıllık ) geçtiği için bir çok belge ve döküman mevcut. Sermayeden kasıt büyük para babalarıysa Adnan Menderes neydi???? CHP'nin 1945 yılında verdiği Çiftçiyi Toplandırma Kanunu'na karşı çıkan ve ret oyu verenler kimlerdi. Şöyle bir hatırlayalım. Adnan Menderes, Cavit Oral (daha sonra Tarım Bakanı oldu), Emin Sazak, Halil Menteşe. Hepsi de toprak zengini kişilerdi. Yani yeni cumhuriyetin topraksız köylülerine ve tarım işçilerine verilecek toprağa Sermaye karşı oy kullanmıştı. Yakın tarihimizde bunların belgeleri mevcut. Düşünmek ve sorgulamak lazım, Karagülle’nin  yazısıyla o tarihteki meclis tutanaları arasındaki farkı. Hangisi doğru. Mesela DP iktidarındaki yüksek enflasyonun getirdiği halk üzerindeki sıkıntıları örtbas etmek ve olayları başka yöne çekme çabaları sonucunda DP yakınlığı ile bilinen İstanbul Ekspres gazetesinin (ortalama günlük 20.000 trajı olan gazete o gün  6 eylülde 290.000 basım yapmıştır) Atamızın evi bombalandı diye asılsız bir haber yapınca meşhur 6 - 7 eylül olayları meydana gelmiş kardeş kardeşe düşman olmuştur. Mesala fenerbahçeli lefter, ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler (En son Cumhurbaşkanın torunları ile fotoğraflarını çekti) bu olaylardan en çok zarar gören kişiler olmuştur. 
Daha uzun ve başka şeylerde yazabilirdim ama kısa öz ve düşündürücü olmasını istedim. Yani demem o ki yakın tarihimizdeki belgeleri, olayları incelememizde fayda var. Akıl yoluyla doğruyu bulabiliriz. Dogmalardan ve körü körüne inanmaktan vaz geçmediğimiz sürece hiç bir yere varamayacağız.
Saygılar,

Sabi Aygün

İzmir





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 1260 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 966 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 998 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 1009 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 1053 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 1141 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 1047 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 1161 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 979 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 982 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 1102 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 1020 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 1182 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 1151 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 1011 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 1080 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 1100 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 1168 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 1108 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 1168 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 1173 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 1094 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 1085 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 1141 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 1125 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 1139 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 1185 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 1042 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 1007 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 1071 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 1125 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 1188 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 1237 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 1186 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 976 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 1109 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 1281 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 1182 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 1275 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 1322 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 1129 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 1414 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 1243 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 1179 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 1021 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 1148 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 1146 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 1243 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 1134 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 1157 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 1147 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 1113 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 1150 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 1199 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 1106 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 1072 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 1110 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 1095 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 1018 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 1175 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 1082 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 1181 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 1220 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 1120 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 1113 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 4015 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 4265 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 3108 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2858 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2753 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2867 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 4383 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2849 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3388 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2693 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2715 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2653 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2646 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 3028 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2932 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 3007 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3948 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3724 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 3108 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3723 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2669 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 3262 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3815 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3733 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3708 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3727 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2496 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2524 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2625 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2686 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2659 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2781 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 3183 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 3097 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2904 Okunma


© 2025 - Akevler