Süleyman Karagülle
Menderes ve Erdoğan
23.01.2016
7154 Okunma, 2 Yorum

Sermaye I. Cihan Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmış, yerine ateist bir cumhuriyetin kurulmasını sağlamıştır. Türkiye Sermaye’nin bu hedefini benimsemiş görünerek Cumhuriyetimizi kurmuştur. Mustafa Kemal, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve İsmet İnönü ülkeyi demokrasiye kadar getirmişlerdir. Sermeye de dinsiz kalınması şartı ile buna izin vermiştir.

1950’de iktidar olan Demokrat Parti dışarıdan aldığı kredi ile ülkeyi tarım döneminden sanayi dönemine getirmiştir. Ne var ki kavga 1954’de başladı. Adnan Menderes’in Türkiye’yi kalkındırmaya başladığını gören sermaye kredisini kesti. Hasan Polatkan CHP’nin biriktirdiği altınları sattı ve sanayileşmeye devam etti. 1957’de altınlar bitti. Bunun üzerine karşılıksız para ile sanayileşme devam ettirildi.

Bundan rahatsız olan Sermaye askeri darbe ile Adnan Menderes’i indirdi ve bir daha kimse onlara göre böyle uygunsuz iş yapmasın diye astırdı. Ne var ki olaylardan ders alan ordu kendisini toparladı ve artık başbakanları asmadı. Demirel, Özal, Erbakan ve Çiller bıraktığı yerden Menderes’in yolunda yürümeye devam ettiler. Sermaye zamanla onları da indirdi ama asamadı.

Erdoğan da şimdi aynı durumdadır. Sermaye ülkemizin sanayileşmesini istememektedir. Oysa istikrarlı bir yönetim sayesinde ülke zamanla sanayileşir. Türkiye gibi dünyanın merkezinde olan bir ülke de sanayileşince kendiliğinden süper güç olur.

İşte, Erdoğan düşmanlığı buradan gelmektedir. Bu kararın alındığını bilenler onların muvaffak olacaklarını sanarak onların yanında yer almışlardır.

Oysa bugün şartlar çok değişmiştir. O dönemde Türkiye en zayıf günlerini yaşıyordu. On seneden fazla süren savaştan bitkin halde çıkmış 12 milyon nüfuslu devlet savaşın yaralarını ancak sarmıştır. Osmanlıların ağır borç yükünü ödemiş, yabancıların sömürü Sermayesi ile oluşan tesisler satın alınmıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın sıkıntıları henüz atlatılmamıştı. Ülke sanayileşmeye başlamış ama henüz sanayileşmemişti.

Bugün ise durum tamamen değişmiş, Türkiye sanayileşmiştir. Batılıların kredisine ihtiyaç olmadan kendi kendisine üretim yapacak duruma gelmiştir. Borçla da olsa gerekli tesisler kurulmuş, halk eğitilmiş ve nüfusun yarısı kentlere taşınmış bulunmaktadır. Batıda çalışan Türker ülkelerine dönmüş ve sanayileşme faaliyetine katkıda bulunmaktadırlar.

1950’lerde hala altın ve gümüş para hâkimdir. Bugün ise artık bir ülkenin yaşaması ve kalkınması için altın ve gümüşe ihtiyaç yoktur. Merkez Bankası’nın çıkardığı ülke parasını iyi idare ettiğiniz takdirde sağlam paraya sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla bugün parayı kullanmayı bilen ülkeler ekonomi bakımından bağımsız olurlar.

1950’lerde henüz makine parkımız yoktu, dövize ihtiyacımız vardı, Batılılara muhtaç idik. Bugün ise yeterinden fazla makine parkımız vardır. Makineleri biz üretebiliyoruz, fabrika kuran fabrikalarımız vardır. Dolayısıyla güçlüyüz. Artık onlar ne derlerse onu yapmak zorunda değiliz.

1950’lerde Ordu silah üretmiyor ve savaşma gücüne sahip değildi, değişik yerlerden silah temin etme imkânına sahip değildi. Bu sebeple Ordu Batının etkisinde olup onların dediklerini yapmak zorunda idi ve her seferinde onların isteklerine göre hareket etmek zorunda olmuştur. Bugün ise Erbakan’ın konuşmaları ile cesaretlenmiş, imkânlar da ona bunu sağlamıştır. Ordumuz artık Devlet Başkanımızı koruyacak seviyededir. Bundan dolayıdır ki Erdoğan’a karşı girişilen her hareket başarısız olmuştur. Erdoğan’ın listesi kazandığı halde Meclis dışında bırakılması, Anayasa ekseriyetine sahip bir partinin kapatılma girişimleri, 17 ve 25 Aralık hareketleri ve 7 Haziran hezimetinin giderilmesi hep Ordunun desteği ile giderilmiştir. Sermaye Türk Ordusunu hesaba katmadan hareketler yapıyor ve başaramıyor. Türk Ordusu en büyük zafer olarak Ergenekon benzeri davaları da kazanmış ve Sermayeyi çökertmiştir. Başka bir durum daha vardır. Dünya artık Erbakan’ın anlatmaları sayesinde uyanmış ve Sermaye ile siyaset arasına ayrılık girmiştir. Sermaye gücünü kaybetmiştir. Erdoğan da siyasilerin yanında halkın oyuna dayanarak iktidardadır.

Sonuç: Erdoğan galip gelecektir; onun yenileceğini sananlar yanılmaktadırlar.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
25.01.2016
09:30


Süleyman Karagülle
Süleyman Karagülle


http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/menderes-ve-erdogan-13546.html

Menderes ve Erdoğan

Son güncelleme: 25 Ocak 2016 07:46

Sermaye, I. Cihan Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmış, yerine ateist bir cumhuriyetin kurulmasını sağlamıştır. Türkiye, Sermaye’nin bu hedefini benimsemiş görünerek Cumhuriyetimizi kurmuştur. Mustafa Kemal, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve İsmet İnönü ülkeyi demokrasiye kadar getirmişlerdir. Sermaye de dinsiz kalınması şartı ile buna izin vermiştir. 

1950’de iktidar olan Demokrat Parti dışarıdan aldığı kredi ile ülkeyi tarım döneminden sanayi dönemine getirmiştir. Ne var ki kavga 1954’de başladı. Adnan Menderes’in Türkiye’yi kalkındırmaya başladığını gören sermaye kredisini kesti. Hasan Polatkan, CHP’nin biriktirdiği altınları sattı ve sanayileşmeye devam etti. 1957’de altınlar bitti. Bunun üzerine karşılıksız para ile sanayileşme devam ettirildi.

Bundan rahatsız olan Sermaye, askeri darbe ile Adnan Menderes’i indirdi ve bir daha kimse onlara göre böyle uygunsuz iş yapmasın diye astırdı. Ne var ki; olaylardan ders alan ordu kendisini toparladı ve artık başbakanları asmadı. Demirel, Özal, Erbakan ve Çiller bıraktığı yerden Menderes’in yolunda yürümeye devam ettiler. Sermaye zamanla onları da indirdi ama asamadı.

Erdoğan da şimdi aynı durumdadır. Sermaye ülkemizin sanayileşmesini istememektedir. Oysa istikrarlı bir yönetim sayesinde ülke zamanla sanayileşir. Türkiye gibi dünyanın merkezinde olan bir ülke de sanayileşince kendiliğinden süper güç olur. 

İşte, Erdoğan düşmanlığı buradan gelmektedir. Bu kararın alındığını bilenler onların muvaffak olacaklarını sanarak onların yanında yer almışlardır.

Oysa bugün şartlar çok değişmiştir. O dönemde Türkiye en zayıf günlerini yaşıyordu. On seneden fazla süren savaştan bitkin halde çıkmış 12 milyon nüfuslu devlet savaşın yaralarını ancak sarmıştır. Osmanlıların ağır borç yükünü ödemiş, yabancıların sömürü sermayesi ile oluşan tesisler satın alınmıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın sıkıntıları henüz atlatılmamıştı. Ülke sanayileşmeye başlamış ama henüz sanayileşmemişti. 

Bugün ise durum tamamen değişmiş, Türkiye sanayileşmiş, Batılıların kredisine ihtiyaç olmadan kendi kendisine üretim yapacak duruma gelmiştir. Borçla da olsa gerekli tesisler kurulmuş, halk eğitilmiş ve nüfusun yarısı kentlere taşınmış bulunmaktadır. Batıda çalışan Türkler ülkelerine dönmüş ve sanayileşme faaliyetine katkıda bulunmaktadırlar. 

1950’lerde hâlâ altın ve gümüş para hâkimdir. Bugün ise artık bir ülkenin yaşaması ve kalkınması için altın ve gümüşe ihtiyaç yoktur. Merkez Bankası’nın çıkardığı ülke parasını iyi idare ettiğiniz takdirde sağlam paraya sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla bugün parayı kullanmayı bilen ülkeler ekonomi bakımından bağımsız olurlar.

1950’lerde henüz makine parkımız yoktu, dövize ihtiyacımız vardı, Batılılara muhtaç idik. Bugün ise yeterinden fazla makine parkımız vardır. Makineleri biz üretebiliyoruz, fabrika kuran fabrikalarımız vardır. Dolayısıyla güçlüyüz. Artık onlar ne derlerse onu yapmak zorunda değiliz. 

1950’lerde ordu silah üretmiyor ve savaşma gücüne sahip değildi, değişik yerlerden silah temin etme imkânına sahip değildi. Bu sebeple ordu, Batının etkisinde olup onların dediklerini yapmak zorunda idi ve her seferinde onların isteklerine göre hareket etmek zorunda olmuştur. Bugün ise Erbakan’ın konuşmaları ile cesaretlenmiş, imkânlar da ona bunu sağlamıştır. Ordumuz artık Devlet Başkanımızı koruyacak seviyededir. Bundan dolayıdır ki, Erdoğan’a karşı girişilen her hareket başarısız olmuştur. Erdoğan’ın listesi kazandığı halde Meclis dışında bırakılması, Anayasa ekseriyetine sahip bir partinin kapatılma girişimleri, 17 ve 25 Aralık hareketleri ve 7 Haziran hezimetinin giderilmesi hep ordunun desteği ile sağlanmıştır. Sermaye, Türk ordusunu hesaba katmadan hareketler yapıyor ve başaramıyor. Türk Ordusu en büyük zafer olarak Ergenekon benzeri davaları da kazanmış ve sermayeyi çökertmiştir. Başka bir durum daha vardır. Dünya artık Erbakan’ın anlatmaları sayesinde uyanmış ve sermaye ile siyaset arasına ayrılık girmiştir. Sermaye gücünü kaybetmiştir. Erdoğan da siyasilerin yanında halkın oyuna dayanarak iktidardadır.

Sonuç: Erdoğan galip gelecektir; onun yenileceğini sananlar yanılmaktadırlar.

Not: “DEVLET BAŞKANINA HAKARET EDİLEMEZ” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz. 

Özer Ataç
29.01.2016
12:17

Hayırlı Cumalar dilerim.

Karagülle nin Adnan Menderes Tayyip Erdoğan başlıklı yazısını

Arkadaşlara gönderdim.

Bazı eleştiriler aldım.

Örneğin İzmir Gümrük Müşavirlerinden Sabi bey kısa eleştirisini aşağıda göreceksiniz.

Eleştiriyi yayınlarsanız, Sabi beye göndereceğim.

 

Saygılarımla,

Özer

 

 

Merhaba, 
Yazıyı okum zaten Yazı Akit gazetesinde de var. Ben her düşünceye saygılıyım ancak bu CUMHURİYET (ataist diye niterendirilen) düşmanlığını anlıyamıyorum. Bu ayrı konu gelelim yazıya. 
Söz konusu olaylar ve tarihler yakın zamanda (50 - 60 yıllık ) geçtiği için bir çok belge ve döküman mevcut. Sermayeden kasıt büyük para babalarıysa Adnan Menderes neydi???? CHP'nin 1945 yılında verdiği Çiftçiyi Toplandırma Kanunu'na karşı çıkan ve ret oyu verenler kimlerdi. Şöyle bir hatırlayalım. Adnan Menderes, Cavit Oral (daha sonra Tarım Bakanı oldu), Emin Sazak, Halil Menteşe. Hepsi de toprak zengini kişilerdi. Yani yeni cumhuriyetin topraksız köylülerine ve tarım işçilerine verilecek toprağa Sermaye karşı oy kullanmıştı. Yakın tarihimizde bunların belgeleri mevcut. Düşünmek ve sorgulamak lazım, Karagülle’nin  yazısıyla o tarihteki meclis tutanaları arasındaki farkı. Hangisi doğru. Mesela DP iktidarındaki yüksek enflasyonun getirdiği halk üzerindeki sıkıntıları örtbas etmek ve olayları başka yöne çekme çabaları sonucunda DP yakınlığı ile bilinen İstanbul Ekspres gazetesinin (ortalama günlük 20.000 trajı olan gazete o gün  6 eylülde 290.000 basım yapmıştır) Atamızın evi bombalandı diye asılsız bir haber yapınca meşhur 6 - 7 eylül olayları meydana gelmiş kardeş kardeşe düşman olmuştur. Mesala fenerbahçeli lefter, ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler (En son Cumhurbaşkanın torunları ile fotoğraflarını çekti) bu olaylardan en çok zarar gören kişiler olmuştur. 
Daha uzun ve başka şeylerde yazabilirdim ama kısa öz ve düşündürücü olmasını istedim. Yani demem o ki yakın tarihimizdeki belgeleri, olayları incelememizde fayda var. Akıl yoluyla doğruyu bulabiliriz. Dogmalardan ve körü körüne inanmaktan vaz geçmediğimiz sürece hiç bir yere varamayacağız.
Saygılar,

Sabi Aygün

İzmir





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 572 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 358 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 330 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 373 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 415 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 342 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 375 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 431 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 290 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 354 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 357 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 354 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 410 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 360 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 333 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 388 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 426 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 444 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 420 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 380 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 327 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 420 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 397 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 332 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 381 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 457 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 505 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 293 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 379 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 369 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 390 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 576 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 514 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 430 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 343 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 351 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 699 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 619 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 686 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 571 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 542 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 817 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 608 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 513 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 544 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 590 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 529 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 574 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 526 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 582 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 568 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 479 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 544 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 615 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 603 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 501 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 591 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 541 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 508 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 583 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 588 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 582 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 593 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 629 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 557 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3274 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3324 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2509 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2352 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2211 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2266 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3472 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2360 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 2895 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2158 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2188 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2166 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2156 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2372 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2389 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2344 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3237 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3061 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2560 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2910 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2164 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2711 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2937 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2954 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2943 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2942 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 1979 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 1921 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2141 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2128 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2148 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2253 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2575 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2431 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2399 Okunma


© 2025 - Akevler