İstiklâl Savaşımızı Sermaye desteklemiştir. Sermaye, dinsizleştirmek ve ileride tetikçi olarak kullanmak üzere Türkiye’yi bağımsız ülke hâline getirdi ve Türkiye’deki Hıristiyanları mübadele yoluyla ayırdı. CHP zamanında dinsizleşmeyi tamamladığını zannetti ve iktidarı Demokrat Parti’ye devretti. Demokrat Parti Türkiye’yi tarım döneminden sanayi dönemine çıkardığı için onu kapattırdı ve Başbakan Adnan Menderes’i de astırdı. Yerine aşağı derecede Mason olan Süleyman Demirel’i iktidar etti.
Demirel çeşitli siyasi manevralarla bugünkü Türkiye’nin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Kendisi iyi siyasetçi değildi ama iyi mühendis idi, insan seçmede mahirdi. Turgut Özal ve Necmettin Erbakan’la daha üniversite yıllarında beraberliği vardı. Üçü Demirağ’ın Kalkınma Partisi’nde yönetici olmuşlardı. Demirel Özal’ı Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT) kurmakla görevlendirdi.
Demirel ve Özal yerli sermaye ile anlaştı. Devlet Planlama Teşkilatı’na Müslüman bürokratlar alınacaktı. Böylece hamallık Müslümanlara yaptırılacak, devlet ise Sermaye’nin kadrosu ile yönetilecekti. Yetkileri olmayacağı için Müslümanlar zararsız olacaklardı. Böylece Devlet Planlama Teşkilatı inanmış kadro ile oluştu. Sonra yetkileri genişletilerek yönetimde etkili olmaya başladılar. Demirel hükümetlerinin yaptıkları hep Özal’ın yaptıkları idi. Yükü Özal çekiyor, adı/şanı Demirel’in oluyordu. Sonraları kendisi parti (ANAP) kurdu ve bu sefer Demirel devre dışı bırakıldı.
Özal iyi mühendisti ama iyi teknisyen değildi. Demirel ona dayandığı gibi o da Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli’ye dayanıyordu, Özal’ın iktidarı Pakdemirli ile yürüyordu. Ekrem Pakdemirli Akevler’in ortağı idi, Sanayi Şubesi’nin başkanlığını yapmıştır. Hayrettin Karaman ve Ahmet Tahir Satoğlu ile birlikte Adil Düzen çalışmalarına katılmıştır. Akevler’in ilim adamlarının yetişmesinde çok büyük katkılar yapmıştır.
Akevler’in Özal iktidarı ile iletişimini Pakdemirli yürütmüştür. Pakdemirli Erbakan’ın en çok takdir ettiği kimse idi. Erbakan onu ESAM’ın başına getirmek istedi, o S. Demirel ile çalışmayı tercih etti. Özal en büyük hata olarak kendisinin yerine onu değil de başkasını bıraktı. Özal’ın bu hatayı neden işlediğini ve bunu nasıl yaptığını anlamak zordur.
Ekrem Pakdemirli başbakan olmayı bekliyordu. Biz de ondan başkasını düşünemiyorduk. Özal, bu hatasının diyetini çok ağır ödemiştir. Pakdemirli’nin de hatası vardı, Akevler ile eskisi kadar ilgilenmiyordu.
Pakdemirli her şeyden önce çok bilgili ve becerikli bir alimdi. Çok çalışkandı. Herkesle iyi geçinir, kimse ile zıt düşmezdi. Samimi bir dindardı. Eşi örtülüydü ve beş vakit namazlarını ailece kılarlardı. İçki değil, sigara içtiğini bile sanmıyorum.
Türkiye’nin 1900’larda başlayan dinsizleşme politikasına karşı direnen bir kadro gelmişti. Uzun uğraşlardan sonra bugünkü duruma gelmiş bulunuyoruz. Erbakan’dan önce bu uğraşı Demirel ve Özal vermiştir. Demirel mason olarak İslâmiyet’e hizmet etmek istemiş, zikzaklı politikaları ile katkıda bulunmuş, Özal ve Erbakan’ın gelmesine sebep olmuştur. Özal ise masonlarla çok iyi geçinmiş ve mason olmamış, İslâmiyet’e hizmet etmiştir. Erbakan ise masonlara karşı alenen cephe almıştır.
Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli gerek üniversitede gerekse hükümette etkili çalışmalar yapmış, sessiz sedasız bugünkü Türkiye’nin oluşmasına etki etmiştir.
Bunların hayatlarını okumakta onların bir faydası yoktur. Okuyanlar örnek alırlar ve hayatlarını sürdürürler. Demirel ve Özal İslâmî hayattan taviz vererek iktidara geldiler.
Pakdemirli İslâmî hayattan bir taviz vermediği halde onlardan fazla hizmet etmiştir. Allah onun bu hizmetlerini görmüştür ve mükâfatını verecektir.
Bu dünyada şöhret kazanmanın ve herkesin hayırla anmasını sağlamanın öbür dünyada hiçbir yararı yoktur. Gerçekten hayır yapmak ve Allah’ın indinde takdir edilmek; asıl kazanç işte budur. Bizim nesil büyük bir cihad yapmış, çağımızın Firavunu olan Sermaye ile Hazreti Musa gibi cihad etmiştir. Kimi onlara sert söylemiş, kimi ise onlara teslim olmuş, kimi de Ekrem Pakdemirli gibi kavl-i leyyin (yumuşak söz) ile tebliğ yapmıştır. Adil Düzen Çalışanlarını işte bu örnek hayata davet ederim. Rahmet ve sabırlar duasıyla…
Süleyman KARAGÜLLE