DEVLET BAŞKANI GÖRÜŞLERİNİ AÇIKLAR, TARTIŞMAYA AÇAR. HERKES SÖYLECEĞİNİ SÖYLER. SONUNDA DEVLET KURUMLARI KARARLAR ALIR. BAŞKAN DA ONAYLAR. KARARLAR UYGULANIR.
-Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ATV’deki beyanlarını bu çerçeve içinde değerlendiriyorum.
"KOOLASİYONLAR İYİ GİTMİYOR" diyorlar. "Muhterem Cumhurbaşkanımız "koalisyonlar iyi gitmiyor "diyor.
-Ekseriyet sistemi yanlış sistemdir. İyi gitmeyen sistemdir. Nisbi sistem uygulanmalıdır. Koalisyon değil millî mutabakat hükümetleri kurulmalıdır. Hükümetleri geçici olarak devlet başkanı denetlemeli, kesin denetim hakemlerden oluşan yargı tarafından yapılmalıdır.
"GÜVEN VE İSTİKRAR KAVRAMI HÂKİM OLUNCA O TOPLUM UÇUŞA GEÇER" diyorlar.
-Ekseriyet sisteminde istikrarı sermaye koydu. Ekseriyet sisteminde istikrar sağlanamaz, despot devlet oluşur. Kur’an bunu reddeder. Biat sistemini getirmiştir. Nisbi sistemle yönetilmelidir.
CHP zamanında devlet İstiklâl Savaşı’nı yaptı, Cumhuriyeti kurdu, KİT’leri oluşturdu, İkinci Cihan Savaşı’nı başarı ile atlattı, Demokrasiye geçti. Demokrat Parti zamanında tarım döneminden sanayi dönemine geçti. Özal zamanında Türkiye dünyaya açıldı. AK Parti zamanında Türkiye gelişmiş ülkeler arasında yer aldı. Ancak bunların hepsi derin acılar ve yaralar bıraktı. Ekseriyet sisteminde tek parti iktidarının sonu uçurumdur. Millî Mutabakat yönetimine geçilmelidir.
"YÜZDE 41'DEN SİZİ TEKRAR YÜZDE 49,5'A ÇIKARIYOR" diyorlar.
-AK Parti’ye yeni fırsat tanıdı. 1) AK Parti bölünmemeli. 2) Millî mutabakat içinde yeni anayasa hazırlanmalı. 3) Devlet Başkanı ile ters düşmemeli. 4) Akevler’in Adil Düzeni’ni değerlendirmeli.
"TÜRKİYE'NİN DÜNYADAKİ BELİRLEYİCİ ROLÜ G20'DE ÇOK DAHA ÖNE ÇIKMIŞ OLDU" diyorlar.
-Devletlerle sermaye arasında içten içe derinden derine savaş vardır. Savaş alanı Ortadoğu değil Türkiye’dir. Türkiye’nin %49,5’unu dünya kutladı.
"CUMHURBAŞKANI OLARAK BENİM DE TEK DERDİM ŞUDUR; GELECEĞE YÖNELİK BAŞARILI BİR KABİNE OLUŞMASI" diyor.
-Sayın Devlet Başkanımıza bunun yolunu Kur’an şöyle tanımlıyor. "Kur’an’ı okumaya ve anlamaya çalış. Herkese kulak ver; Akevler’e de kulak ver. Sonra sana Allah Kur’an’da ne yapacağını bildirecek. Ona uy. Onu uygula. Rabbinin plan ve projelerinde bir değişiklik bulamazsın. O’ndan başka da tutunacağın bir dalı bulamazsın."
"DİĞER GRUPLARDAN BURAYA BİR DESTEĞİN OLMASI LAZIM Kİ YENİ ANAYASA OYLAMADA GEÇSİN" diyorlar.
"BU BAŞKANLIK SİSTEMİ NEDİR? BIRAKALIM MİLLET, AKADEMİSYENLER, SİYASETÇİLER BUNU TARTIŞSIN" diyorlar.
-Tartışmazlar. Çünkü sermaye onların ağızlarını kelepçelemiştir. Sizin açmanız gerekir. 10 ilim adamını AK Parti’den, 5 ilim adamını Halk Parti’den, 3 ilim adamını MHP’den, 1 ilim adamını da HDP’den istesin. Göndermezlerse onlardan siz seçmelisiniz. Sekretaryasını Akevler’den siz oluşturmalısınız. Çalışmalara dinleyici olarak bizzat katılmalısınız. TRT kanalları bunu sürekli olarak yayınlamalıdır. Ordu içinde de kurmaylardan oluşan bir heyet oluşmalı, bizzat Genelkurmay Başkanı da ilgilenmeli, görüşlerini size arz etmelidir. Ondan sonra başkanlık mı yoksa parlamenter sistem mi karar vermelisiniz. Baştan kararlı olmalısınız. Sonra Meclis’e göndereceksiniz. Benimseyen partilere halk oy verirse bundan sonraki meclis onu yasalaştırır. O arada siz de adaylığınızı koyarsınız. Seçilirseniz çok daha güçlü olursunuz.
"TEMENNİMİZ ODUR Kİ İÇERİDE VE DIŞARIDA BÜTÜN SURİYE HALKININ OY KULLANMASINI SAĞLAMAKTIR" diyorlar.
-Suriye’nin sorunu da Anayasa sorunudur. Suriye Anayasası’nı hazırlatıp sunmalısınız. Akevler’in elinde bu anayasa vardır. Zamanınızı ayırın. Birlikte son şeklini verelim. Uluslararası görüşmelerde onu sunalım. Bu konuda bir uzlaştırma yetkilisini atayın.
"BU ADIMLAR ATILACAK" diyorlar.
-Kim atacak? Sermaye el altından çözümleri önerecek. Bürokrasi ile, bakanlar ile mecliste çözemezsiniz. Çünkü onlar hem bilmiyorlar hem de iyi niyetli değildirler.
"HERKES PARİS'İ KINIYOR AMA ANKARA'DA OLAN AYNI ŞEKİLDE KINANIYOR MU?" diyorlar.
-Kınama hastanın başında ağlamaktan ibarettir. Çözüm üretmek gerekir. Akevler, “Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasası”nı hazırlamıştır; Kur’an’dan delillerle birlikte. Talep ederseniz arz olunur. Süleyman Akdemir ile birlikte geçiş anayasasını yayınladık. Şimdi Akdemir “İnsanlık Anayasası Kavramı” üzerinde kitap yazdı. Başkanlığınız talep ederse sizlere sunulacak durumdadır.
FRANSA'DA SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARINI destekliyor. 'Devlet benim güvenliğim için bu kararı aldı' diyorlar.
-Devlet bunları önleyemiyorsa devlet değildir. Halk sizi Ordu’nun bu zaferi sebebiyle %49,5’a çıkardı. 2002’de Ordu AK Parti’yi iktidar etti. Erdoğan’ı başbakan yapmayan Yargı’nın kulağını Ordu çekti de başbakan oldunuz. Anayasa Mahkemesi AK Parti’yi kapatmışken Ordu imdada yetişti. Gezi’cileri Ordu’nun desteği ile yenebildiniz. 1 Kasım zaferi Ordu’nun PKK’ya karşı zaferi ile elde edildi. Şimdi Cumhurbaşkanımıza düşen görev Ordumuzu daha çok güçlendirmektir.
"BİZ BİR ÜLKENİN İSTİKLAL MARŞINA KARŞI SAYGI GÖSTEREMEYECEK KADAR TAHAMMÜLSÜZ BİR MİLLET DEĞİLİZ" diyorlar.
- Türk-Yunan düşmanlığı Sermaye’nin oyunu idi. Allah müsaade etti, ulusal devletler oluşsun diye. Bugünkü uygarlığı Türkiye olarak Rumlarla beraber kurduk. Onların ayrı devlet olmalarına saygılı olmak zorundayız. Bu Lozan’daki anlaşma gereği böyledir.
"İSTANBUL ÇOK ÖNEMLİ BİR ELEMANI YAKALADI DAİŞ'TEN" Batı, “bizi haberdar etmiyor” diyorlar.
-Onların haberine güvenirseniz kendi adamlarınızı DAİŞ yaparsınız.
OBAMA İLE GÖRÜŞME Asıl sorun DAİŞ’tir. Bunu konuştuk. Putin’le de…
-IŞİD Sermaye’nin kurduğu bir teşkilattır. ABD baştan ses çıkaramamıştır. Fransa’yı da kışkırtmıştır. Gaye devletleri bölmektir. Manası aynıdır. Ali Veli, Veli Ali.
"PARALEL YAPI " Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paralel Yapı'yla ilgili olarak "Onlar Tayyip Erdoğan'a ihanet ettiler, ben onlara ihanet etmiyorum." Dediler.
-Muhterem Cumhurbaşkanımız, onlar bana ihanet etti, ben onlara ihanet etmiyorum dedi.
Buradaki etmiyorum sözü çok önemlidir. Etmedim demiyor, etmiyorum diyor. Evet, bir gün Cemaat’ten ve AK Parti’den paraleller ayıklanacak ve yeniden birlikte “Adil Düzen”e doğru gideceğiz işareti var burada. ABD’nin kendi iradesi dışında Sovyetler yıkıldı. Sovyet halkına (kolejlerle) İngilizce öğretme işini Demirel ve Özal’a ihale etti, onlar da Gülen’e ihale ettiler. Gülen bundan sonra Akevler’i ekti. Kendisini güven altına alsın diye ABD’ye yerleşti. Şimdi yeni lider arıyor. O gelirse hepten bize karşı biri gelecek. Gülen orada esirdir. Yurt dışıyla uğraşmayacak, ülke içindeki paralelleri bertaraf edeceksin. Silahlı operasyondan sonra idari operasyonlar başladı. Bunların ikisi de zorunludur. Ama ikisi de hukuka aykırıdır. İlk yapacağınız iş; öyle bir Anayasa getirmelisiniz ki hukuk dışı operasyon yapılmasın. Kur’an’a kulak vermezseniz başaramazsınız.
"AMERİKA'DAKİ O HUKUK BÜROSUNUN ATTIĞI ADIMLARDAN ÇOK CİDDİ SESLER GELMEYE BAŞLADI" Okullarda ABD sermayesi var diyorlar.
-Erbakan’ı devre dışı yapmak için AK Parti ile Cemaat desteklendi. “Adil Düzen” kenara itildi. Şimdi işleri bittiği için sıra ikisine geldi. İkisini birbirine boğazlatmaya çalışıyor. Muhterem Devlet Başkanımız ve Gülen bunu anlamalıdır. Ben aracı olabilirim ama ikisi de beni dışlamışlardır!
"BU VERİLEN CEZALARIN HİÇBİRİNİ ADİL BULMUYORUM" diyorlar.
-Devler kurumları vatandaşlara eşit davranmak zorundadır. Samanyolu TV’ye yapılan da benzerdir. Bugün bunların yapılması zorunludur. Basının özel sektörü olmaz. Basın bankalar gibi ancak kamu denetiminde faaliyet gösterebilir. Bankalar anonim şirket olarak kurulabilmektedir. Basın da kooperatif şeklinde kurulabilmelidir. Yazarlar yönetici, okuyucular ortak olmalıdırlar. Devlet vergi almamalı, buna karşılık yayın sürelerinin beşte birleri devletin karşı görüşlerine ayrılmalıdır.