Sömürü sermayesi 1960’lara kadar dünyayı savaşlarla yönetmeyi hedeflemekte idi. Savaşlar çıkarıyor, iki tarafı destekliyor, birbirine öldürtüyor, sonra da onları masada uslu uslu uzlaştırıyordu! Savaşları rahat rahat çıkarabilmesi insanlığı dinsiz ve ahlâksız yapıyordu.
1960’larda artık bunun başarılamayacağını gördü ve sistemini değiştirdi. Yeni sistemde dine evet ama şeriata hayır! Bu sefer de Necmettin Erbakan karşılarına dikildi ve şeriatsız din olmaz dedi. Sermaye bu sorunu ırkçılıkla çözmeye başladı; Arap ırkçılığı, Türk ırkçılığı ve Kürt ırkçılığı. Ancak şimdi bunun da sonuç vermemesinin sancıları yaşanıyor.
Bugün PKK tasfiye ediliyor.
Bunun iki sebebi vardır.
Banker sermaye PKK’yı tasfiye ediyor ki yaşlanmış PKK’lıları Türkiye’ye emanet etsin, yerlerine genç kadro yerleştirsin.
Patron sermaye de R. T. Erdoğan’ı bertaraf edip K. Derviş’i oturtsun diye uğraşıyor.
Hâsılı…
Her iki kanat PKK’yı tasfiye ediyor.
HDP’nin bu siyaseti görmesi gerekirdi. Türkiye’yi terk etme sözü veren PKK’nın korunması ancak onların silahları bırakıp teslim olmaları şartına bağlamalı idi. HDP bunun yerine PKK ile Türk Ordusunu bir tutmuştur. Türk ordusu istese bir haftada Türkiye’de tek PKK’lı ve yanlısını bırakmaz. Siyasilerin ahmaklıklarından bu sorun uzayıp gitmektedir.
HDP büyük bir fırsat yakaladı, 80 (seksen) milletvekili ile meclise girdi. Öyle davranmalı idi ki; biz yanlış biliyormuşuz, HDP’liler Türkiye’yi gerçekten seviyormuş... Meclis’e girdiler… PKK ümidini kesti, silahını bıraktı, teslim oldu…
Bu arada Müslüman Kürtler de HDP’ye verdikleri oylardan pişman olmayacaktı...
Şimdi ne oldu?
AK Parti oy kaybetti... HDP kazandı...
Müslüman Kürtlerin cenazeleri gelmeye başladı…
Bu durumda Müslüman Kürtler verdikleri oylardan dolayı pişman olmuşlardır.
Bir Kürt çıkar; ‘Ben ayrılıp ayrı Kürt devleti kurmak istiyorum, barışla ayrılalım’ derse ve buna yandaş varsa, saygıyla karşılarım. Yahut ülkeyi terk eder, Irak Kürt devletine katılır, orada Güneydoğu Anadolu bizimdir diye iddia eder ve savaş hazırlığı yaparsa, onu da saygıyla karşılarım; savaşırız ve ya Kuzey Irak bizim olur ya da Güneydoğu Anadolu onların olur. Birisi; ‘Ben Türkiye’de vatandaş olarak kalacağım, Meclis’e geleceğim, yasalar çıkaracağım ama dağdaki eşkıyayı veya Irak’taki veya Suriye’deki Kürt eşkıyaları destekleyeceğim!’ derse ondan nefret ederim ve her Türk gibi bunlara karşı savaşırım.
HDP’nın hatası bu eşkıyalara yoldaş olmasıdır.
Bu eşkıyalar dış sermaye ile oluşmuş, devletimizi ve İslâmiyet’i yıkmak için oluşturulmuş bir güruhtur. Kürt halkı Müslüman’dır, hiçbir zaman eşkıyaların yanında olmaz. Arapların dışında İslâmiyet’i ilk kabul etmiş topluluktur. Malazgirt’i biz onlar sayesinde kazandık. Türkiye’nin en saygın hocaları orada yetişmiştir. Doğu Medreseleri İstanbul Medreseleri’ne rakip medreselerdir. Ben iki medreseyi de yakından tanırım. Bediüzzaman o medreseden yetişmiştir. Ben Doğu Medreseleri’ni İstanbul Medreseleri’nden üstün görürüm.
HDP, Kürtlerle Türklerin daha çok kaynaşmasını sağlaması ve PKK’lıları da uyarması gerekirken tam tersini yapmıştır ve hâlâ da yapmaya devam etmektedir! Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yanında yer alması gerekirdi. Doğulular bugüne kadar AK Parti’ye oylarını Müslüman oldukları için vermişlerdir.
HDP’nin yapmakta olduğu en büyük hatası sermeye ile bir olup Türkiye aleyhinde siyaset gütmesidir. Abdullah Öcalan’ın tahliyesini istemek hakkıdır. Mademki idam etmedik, zararı olmayacaksa dışarı çıkmasına bir mani yoktur. Zaten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Öcalan’a tutumu ölümlü idi. Bu siyaset HDP’ nin siyasi varlığını kaybetmesi ile biter. Devlet savaşta iken savaş aleyhinde konuşmak büyük suçtur. Devlet mademki savaşa girdi, sonuna kadar savaşılır ve zafer kazanılır. Türkiye PKK’lıları er veya geç bitirecektir. Başka türkü varlığını koruyamaz. Savaşı kaybeden yok olur.
HDP’nin bu inatlaşması PKK’yı kurtarmadığı gibi HDP’yi de onunla birlikte tarihe gömer. Hattâ Kürtler de eğer onların yanında yer alırlarsa Türkiye’de Kürt kalmaz. Asimilasyon kaçınılmaz olur. Bu sebepledir ki PKK’yı bir an önce devre dışı bırakma görevi başta Kürt Müslümanlarına düşmektedir. Oyunuzu o tarafa kaydırdınız ve yeniden savaş durumu doğdu. Türkiye’nin artık bir daha en küçük müsamaha yapma imkânı yoktur.
Ben yazdığım yazılarda PKK için en ileri ve iyi çözümleri önedim...
HDP’deki bizden transfer milletvekilleri de; ya HDP’yi doğru yola getirip PKK’nın sonunu getirsin ya da HDP’den ayrılsın, AK Parti’ye dönsün, onlara oy veren inanmış Kürtlerin oylarına ihanet etmesinler.