Sıradan adaylar yarışırlar ve CHP HDP’nin oylarını alırsa İstanbul’u CHP alabilir.
AK Parti Binali Yıldırım’ı aday gösterirse kaybedebilir. a) Millî Görüş’ten gelen AK Partililer ona oy vermeyebilirler. b) Bundan sonraki seçimde Erdoğan’ın seçilmesi zora girer, en azından iki turu gerektirir. Bunu bilen AK Partililer diğer adayları hatta CHP adayını tercih edebilirler. c) Sermaye şimdi onu destekler gibi görünür ama onun seçilmesini istemez. Binali Yıldırım iki tarafı da idare etmeye çalışan biridir. Böyleleri baştan iktidarda desteklenirler ama sonra onu devre dışı bırakma uğraşına girerler. d) Bir kimse başbakanken başbakanlığı bırakması hatta aleyhinde bulunması onun için kötü puan oluşturur.
AK Parti’nin tek şansı vardır. Numan Kurtulmuş’u aday gösterirse, Numan Kurtulmuş da ortaklık düzenine sahip çıkarsa, kazanma şansı %55’ler civarındadır. a) AK Partililerin tamamı ona oy verirler. b) Milliyetçi Hareket Partililerden de çoğu ona oy verirler. c) Millî Görüşçüler ona oy verirler. d) Risale-i Nur şakirtleri ona oy verirler.
Şimdi mücadele var.
Ordu, MHP, Erdoğan Numan Kurtulmuş’u; dış sermaye, iç sermaye, Rothschildler, Trump Binali Yıldırım’ı ister.
Bugün çatışma devam ediyor.
Bakalım kim galip gelecek?
Buradaki çatışma sadece İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi çatışması değildir. Tarihi çatışmadır. İlahi düzeni kabul edenler ile ilahi düzeni reddedenler çatışmasıdır.
Binalı Yıldırım’ın şimdi yanında görünüyorlar. İstanbul’u ellerine geçirecekler ve sonraki merhalede devlet başkanları hazır; Kemal Derviş!
***
İstanbul büyük etkinliği olan bir şehirdir. Türkiye’nin beşte biri İstanbul’dadır. Bunlar Anadolu’da gelen halktır. Herkesin kardeşi, amcaoğlu, damadı yani bir yakını İstanbul’dadır. Anadolu halkı günlerinin bir kısmını İstanbul’da geçirir ve bir tanesi bile otelde kalmaz, herkesin akrabası vardır, orada misafir kalır.
İstanbul’un taşı toprağı altındır. Belediye herkese iş bulabilir, istediğini zengin edebilir. Bu sebeple İstanbul’da olan halk İstanbul Belediyesi’nin yanında olmak zorundadır. İstanbul Belediyesi ile anlaşamayanlar soluğu Avrupa ve Anadolu’da alırlar.
İstanbul Belediyesi’nin başka avantajları da vardır. Devlet yatırımlarının çoğu İstanbul’da gerçekleşir. Bunları bakanlık ihale eder ama ruhsatları belediye verir. Türkiye’de baskı yapma yolları bulunmuştur. Bir evrakı çıkarmayıp sizi yıllarca bekletebilirler. Sen de beklerken batarsın. Dolayısıyla İstanbul Belediyesi’ne yalnız halkın ve küçük esnafın değil, büyük firmaların da ihtiyacı vardır. Dışarıdan gelen iş adamları ve siyasiler İstanbul’da işlerini görürler, İstanbul Belediyesi onları ağırlar
Bu anlattıklarımın anlamı şudur. İstanbul Belediye Başkanları Cumhurbaşkanlığının kesin adayı haline gelirler. Meclis Başkanlığı yapanın böyle bir şansı yoktur.
***
O halde Binali Yıldırım’ın taraftarları ile Numan Kurtulmuş’un taraftarlarının savaşları belediye başkanlığı değildir.
Türkiye’yi -onların ifadesiyle- muhafazakâr Müslümanlar mı yönetsin, yoksa din düşmanı faizci sömürücü Sermaye mi yönetsin; savaş buradadır.
Binali Yıldırım da Numan Kurtulmuş kadar inanmış kişidir. Bunun için Sermaye onunla oyun oynuyor. Sonra güle güle diyecektir. Ne var ki Binali Yıldırım’ın çevresi Sermaye çevresi, Numan Kurtulmuş’un çevresi inanmışların çevresi.
Ben zamanında Necmettin Erbakan’a önerdim; Numan Kurtulmuş’u da Özal ve Erdoğan gibi serbest bırakalım, o da cari düzende başbakan olsun, biz Adil Düzen Partisi’ni kuralım dedim. Anlaşamadık. Partiyi kuramadık. Erbakan anlaştı. Ortak liste hazırladılar. Sabahleyin ikinci liste ile çıktı. Parti kurdu. Bizimle de görüşmedi; görüşmüyor...
Böyle olunca Numan Kurtulmuş’u nasıl destekliyorum, ona nasıl güveniyorum?
Biz ona değil, çevresine güveniyoruz. Numan Kurtulmuş’un çevresi bizim çevremizdir. Yarın cumhurbaşkanı olsa da Erdoğan gibi olur. İmanına ihanet etmez. Oysa biz galibiz, sözde biz galibiz ama ne yapalım ki orda oturanları şeytan yanıltmaktadır.
Biz yine de sabrediyoruz ve yine onları destekliyoruz.
O halde Akevler camiasına tavsiye ediyorum. Numan Kurtulmuş’u aday yaparsa AK Parti adayını desteklesinler, Binali Yıldırım’ı koyarsa dilediklerine oy versinler. Nasılsa Binali kaybedecektir. Sermaye’nin yeni geleni emrine alabilmesi için en az bir seçim dönemine ihtiyacı vardır. Bu da bize zaman kazandırır. Sonra yoğun bakımda tedavi dönemi başlar.