Partiler adaylarını gösterirken; a) Aday seçim masraflarını karşılayacak kadar zengin mi? b) Aday ilerde kendilerini dinler mi? Uysal mı? c) Halktan oy alabilir mi? Seçimi kazanabilir mi? d) Karar vericilere olan yakınlıkları ve samimiyetleri ne kadardır?

İşte, tercihler de bunlar öne çıkar.

Bu yalnız Ak Parti’nin adayları için söz konusu değildir, bütün partiler için böyledir.

Bu durumda eğer sizi aday gösteriyorlarsa yukarıdaki vasıfları taşıyorsunuz demektir. Aksi takdirde konulan teşhis yanlış demektir. Bu durumda seçilseniz bile sonra belediye başkanlığı yapamazsınız, devam edemezsiniz.

Millî Görüşçü birinin aday olduğunu kabul edelim. Onun yapacağı işler vardır.

1. Eski belediye başkanını kendisine yardımcı veya danışman yapar, çözümleri üretir. Seçimi kazandıktan sonra da ondan belediye başkan yardımcısı olarak yararlanır.
2. Belediyenin cari işlerini yardımcısına bırakıp eski düzenin devamını sağlar. Rüşvet alıyorlarsa alsınlar. Yolsuzluk yapıyorlarsa yapsınlar. Kişileri kayırıyorlarsa kayırsınlar. Sen bu düzende hiçbir değişiklik yapmayacaksın.
3. Belediye başkanı olarak mevcut düzene dokunmadan yenilikler yapman gerekir. Ortaklık düzeni için adımlar atmalı, halkı örgütlemelisin. Ülkemizde halk devlete karşı olanların yanında yer almaz. Bunun için sizin belediye başkanı seçilmeniz gerekir.
4. Ortaklık sistemi 100 hanelik sokaklarda kurulacak semt kooperatifleri ile mümkündür. Yapılacak iş sokakta yüz hanelik bir semt kooperatifini kurmaktır.
5. Bunu kurarken parti farkı gözetmemek, bütün kent sakinlerini ortak etmek gerekir. İstedikleri partiyi desteklemeleri sağlanır. Kurulacak işletmelerde partilere pay ayrılır. Ortaklar hangi partiyi isterlerse o partiye o fonu kullandırırlar. Kooperatiflerin hedefi bu olur.
6. Böylece partiler devletten yahut sermayeden yahut bürokratların yolsuzluklarından kaynak temin etme ihtiyacını duymazlar. Halk da kooperatiflerde iş bulacağı için belediyenin kapılarını aşındırmaz.
7. Kooperatifler bir Ar-Ge merkezi kurarlar. Burada sorunlar çözülür. Ortaklık sistemi ile tüm semtler ortaklık sistemine geçmiş olurlar.
8. İstanbul’daki her semt Anadolu’daki on semtin merkez semtine ortak edilir. İstanbul’dan Anadolu’ya TIR veya kamyon servisleri oluşur. İstanbul’da üretilenler Anadolu’nun her bucağında pazarlanır veya aksi olur.
9. Bundan sonra kooperatifler halkın ve ülkenin sorunlarını çözmek üzere Ar-Ge çalışmaları yaparlar.
10. Yurt dışındakilerin akrabaları da onlarla irtibat kurar, böylece İstanbul’daki bir ilçe belediyesi tüm dünyaya ortaklık sistemini anlatmış, uygulamış olur. Onların uygulamalına yardımcı eder.

Kur’an düzeni, ortaklık düzeni makrodan dayatarak gelmez. Önce ortaklık düzeninin hücresi oluşturulur. Bunun için çalışılır. Bu semt kooperatifi, yüz lojmanlı apartman veya yüz villalı dinlenme evleri olarak karşımıza çıkar.

Bunlar büyümezler ama çoğalırlar.

Ondan sonra Kur’an’ın ve müspet ilmin öğretileri ile ortaklık sistemine zamanla geçilir. Belediye başkanlığını devletimize sadık olduğumuzu kanıtlamak için isteyeceğiz.

Mevcut belediye başkanları ile anlaşsak da biz hiç yorulmasak ve adaylığı koymasak olmaz mı denilebilir. Ülke hukuk düzeni değildir. Kanunlar yapılır kimse bilmez. Yazanlar bile ezbere yazarlar, anlamadan yazarlar.  Kendimizi koruyabilmemiz için Ar-Ge çalışmalarına ihtiyaç vardır. Bir de cesur olmak gerekir. Mevcut belediye başkanları bilgisiz oldukları için herkes onları korkutur. Onlar bilmedikleri işlerde cesaret gösteremezler. Dolayısıyla başkan biz olmalıyız. Ama cari yönetimlere karışma yerine yeni oluşum ve dönüşümlere kapı aramalıyız.