Bu yazı Fehmi Koru’nun 30.10.2018 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://fehmikoru.com/bir-zamanlar-cumhuriyet-bir-kesime-saldiri-vesilesiydi-birlestirmesi-gerekirken/
Türkiye inkılaplar yapmıştır. Türkiye’deki bütün inkılaplar iktidarın dayatması ile olmuştur. İnkılapların bir kısmı halk tarafından benimsenmiştir, başarılı olmuştur. Bir kısmı ise sonuç vermemiştir. Halk ilk fırsatta onu reddetmiştir. Cumhuriyette yapılan inkılaplardan saltanatın kaldırılması, hilafetin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devri, harf inkılabı, kıyafet inkılabı, halk tarafından benimsenmiştir. Tarikatların lağvı, medreselerin kapatılması ise halk tarafından benimsenmemiş ve direnerek halk geleneksel İslam’da kalmayı başarmıştır.
Cumhuriyeti kutlarken aslında İstiklal Savaşı’nı kutluyoruz. Halk demokrasiyi benimsemiştir. Seçime katılma oranı çok yüksektir. Tüm barajlara rağmen Meclis’te grup kuran beş parti vardır. Askeri müdahaleler olmuş ama hiçbir zaman Meclis ortadan kaldırılmamıştır.
Türkiye üçüncü binyıl uygarlığına doğru en önde giden bir ülkedir. Adil Düzen Türkiye’de oluşturulmaktadır. Türkiye etkili devletler arasında yer almıştır. Gülen okulları dünyada yaygınlaşmıştır.
Üçüncü havalimanının açılması 29 Ekim’e denk getirildi. Türkiye’nin, çözmesi gereken sorunları vardır. Başta dış borçlar, sonra yap-işlet-devret modeli, faiz enflasyonu. Terör sorununu çözmüştür. Cumhuriyetin bu sorunları çözülmelidir.
Dış borçların çözümü bellidir. Dış borcu iç borca çevirmek, Dolar borcunu mal borcuna çevirmek, borcu iştirake çevirmek, faiz yerine kredileşmeyi devreye sokmaktır. Yap-işlet-devret modeli hususunda tam çözümü ortaya koymuş bulunuyoruz.
Bunun için:
a) Gümrükleri kaldırma
b)Yabancıların Türkiye’de izne tabi çalışmasına son verme
c)Yabancı ortaklı şirketlerin devlet garantisi verilmeden gelmelerine imkan sağlama
d)Çalışana kredi sistemi getirme
Suretiyle Türkiye’deki girişleri çoğaltarak yap-işlet-devlet modellerinin kendi kendini korumasını sağlamadır.
Bu hususta biraz daha düşünmemiz gerekmektedir.
Sonuç olarak Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak değil, yaşatmak zordayız.