Sermayeye, Siyasilere, Ordumuza, Erdoğan’a tavsiyelerim
Önce Sermayeye tavsiyelerim olacaktır ve biliniz ki; bunlar benim tavsiyelerim değildir; Kur’an’dan anladıklarımdır. Bana göre Kur’an’ın tavsiyeleridir.
Dünya hiçbir zaman tek devletle yönetilemez. Böyle bir hayal ütopiktir; ütopyadır.
İkincisi, siyasi güç Sermayenin emrinde olmayacaktır. Sermaye siyasi gücün emrinde olacaktır. Siz o diktatörlere söz geçiremezsiniz. Onların bedenlerini buharlaştıramazsınız. Çünkü bir gecede doları ülkelerinde geçersiz kılarlar, Altın Bonosunu çıkarırlar ve sizin o ülkedeki hâkimiyetiniz bir gecede sona erer.
Siz eğer Tevrat’ın size yüklediği görevleri yapmak istiyorsanız Kur’an’ın tavsiyelerine uyunuz, yalnız ticaretle ve ilimle uğraşınız. Tekel oluşturmalara son veriniz. Din ile siyasete karışmayınız. Böyle yaparsanız gelecek bin yılda da büyük hizmetler verebilirsiniz.
*
Sonra siyasilere yani yöneticilere tavsiyelerim olacaktır ve biliniz ki; bunlar benim tavsiyelerim değildir; Kur’an’dan anladıklarımdır. Yani bana göre Kur’an’ın tavsiyeleridir.
İnsanların bedenlerinin buharlaşmasına sebebiyet veren sömürücü Sermayeye karşı birleşiniz, bunu yapan Sermayeyi etkisiz hale getiriniz. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın bedenini buharlaştıranlara kısası uygulayınız. Bir veya birkaç zavallıyı değil, gerçek katili bulup buharlaştırmamız gerekir. Bunu gerçekleştirmek için hakemlik sistemini getirmelisiniz, bağımsız soruşturma sistemini getirmelisiniz.
Soruşturmacılar dışarıdan soruşturma yapacaklar. Sonunda kesin delillerle kanıtlayacaklar ve hakemlerden oluşan yargıyı ikna edeceklerdir.
Ondan sonra bir gün bile kaybetmeden Altın Bonosunu çıkaracaksınız, Buğday Bonosunu çıkaracaksınız, Demir Bonosunu çıkaracaksınız, toprakla tanımlanmış Emek Bonosunu çıkaracaksınız. Ödemeler her yerde ulusal faizli enflasyonlu para ile yapılacak; borçlanmalar ise sektöre göre Altın, Buğday, Demir ve Toprakla tanımlanmış Emek Parası ile olacaktır.
Demek ki ilk yapılması gereken iş, iki devlet arasında önce tahkim anlaşmasında uzlaşmak olmalıdır.
İkinci olarak, Hakemlik Sistemini hukukun bütün alanlarına teşmil ile Bono Sistemine dayalı borçlanma. Basit, masrafsız, sıkıntısız olan bu çare ve çözümler oyunuzu kaybettirmez. Sermaye iflas etmez. Faizli sistemde de ekonomik kriz oluşturmaz.
Bunlar dışarıya tebliğ mahiyetindeki tavsiyelerdir ve benim değil Kur’an’ın tavsiyeleridir. Kur’an onlara da hitap etmektedir. Yanlış söylüyorsak bizimle tartışabilirler. Kulaklarını ve gözlerini kapatanların akıbetleri değişmez. Nuh tufanı yani bizim hep hatırlattığımız sosyal tufan beklenmektedir.
*
Bunlar dışında Türk ordusuna da bazı tavsiyelerim vardır.
Hukuk düzeni ile askeri düzenin çalışma şekli birbirine tamamen zıttır. Askerlikte üstlere yani emirlere itaat edilir, kurallar sonra gelir. Hukukta ise kurallara itaat edilir, üstlerin talimatı sonra gelir. Askerlikte kuvvetli olan haklıdır. Hukukta haklı olan kuvvetlidir. Askerlikte sorumluluk sonuçlardadır. Savaşı kazanırsanız suçlu olmazsınız. Kaybederseniz görevinizi yerine getirmemişsiniz demektir. Hukukta ise davranışlardan sorumluluk vardır. Sonuçtan kişiler sorumlu değildirler. Çünkü sonuç düzenin sonucudur. Askerlikte sorumluluk ortaktır. Zafer kazanılmışsa herkesin zaferidir, kaybedilmişse herkesin sorumlu olmasıdır.
İşte bundan dolayıdır ki askeri kuruluşlar sivil kuruluşlardan ayrılmıştır. Birbirlerinin işlerine karışmazlar. Devlet askeri kurallarla kurulur ve askeri kurallarla korunur. Oysa devlet hukuk kuralları ile yaşar ve hukuk kuralları ile gelişir. Askerler bunu sivillerden çok daha iyi bilirler. Bu sebepledir ki askerler devletin yıkılmasını önlemeye çalışmışlardır.
Diktatörlüğe özenmeyiniz. Ordunun itibarını iade ettiğiniz gibi Meclisin itibarını da iade ediniz. Bunu yapmanız için müdahaleye değil ikna yoluna başvurunuz.
Erdoğan seviyesinde ve değerinde bir başkan bulamazsınız. Onu destekleyin. Ama onun hatalarını resmi beyanlarınızla değil, özel görüşmelerde çekinmeden bildiriniz. Bu konuda çekinmeyiniz, bir astsubay kadar cesur olunuz.
Bu konuları Harp Akademilerinde görüşünüz. Herkesle istişare ediniz ama bizimle de yani Akevler’le de istişare ediniz ve sonunda söylenenleri siz değerlendiriniz. Başkana sununuz, onu ikna etmeye çalışınız. Ona karşı gelmeyiniz. Lider değiştirmeye girişmeyiniz.
*
Bu arada Muhterem Cumhurbaşkanımıza da tavsiyem vardır.
Birincisi, ordu ile sakın aranızı açmayınız. Onlara güveniniz. Onların en hain gözükeni bile diğerlerinin en güvenlisinden daha güvenli olabilir. İkincisi, bu konuyu diktatör olmaya aday olanlara anlatınız, bir an evvel hakemlik sistemine ve bono sistemine geçsinler.
Rabbime teslim olmuş terabbustayım, intizardayım, beklemedeyim...