Anayasa oylaması oldu, Sermaye hile yaptı ise de kıl payı kazanıldı.
Seçimler (24 Haziran) oldu, oy kaybına rağmen seçimler kazanıldı.
Ordumuzun iç ve dıştaki başarıları her türlü takdire değer.
Ekonomide ise bir çatışma yaşandı. Erdoğan faize karşı idi. Ekibi ise faiz taraftarı idi. Erdoğan mağlup oldu, faize izin verdi.
Dolar düşecekti ama düşmedi, kötü dalgalanmalarla yükselmeye devam ediyor.
Erdoğan Parti’nin yönetimini Numan Kurtulmuş ile Hayatı Yazıcı’ya bıraktı. Bunlar faizci olmayan kimselerdir. Erdoğan devleti faizcilere, partiyi faizci olmayanlara bıraktı.
Bunu neden yaptı?
Sermaye’ye karşı iktidarı koruması için hükümeti faizcilere bırakma durumundadır. Halktan oy alabilmesi için de partiyi faizci olmayanlara bırakma durumunda idi.
Erdoğan şimdiye kadar yaptığı taktiği yeniden kullanmak istemektedir.
Erdoğan bu sefer de başaracak mıdır yani halktan oyu faizci olmayanlarla alabilecek, dış güçlere karşı dengeyi faizci kadro ile koruyabilecek midir? Şimdiye kadar uyguladığı siyaset bundan sonra da geçerli olacak mıdır?
Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin bu siyasetinin başarılı olması aşağıdaki sebeplerden dolayı mümkün değildir.
- Önce şimdiye kadar Sermaye Erdoğan’a cephe almamıştı. Şimdi ise cephe aldığı gibi Erdoğan’ı düşürme kararını almıştır. Yani eskiden Sermaye zaman kazanmak için Erdoğan’a sabrediyordu. 15 Temmuz’dan sonra ise dengesini kaybetti ve şimdi ölüm-kalım savaşını vermektedir. Tek ümidi Türkiye’ye hâkim olmaktır. Bunun Erdoğan’la olamayacağına karar vermiş ve tüm oyunları ona göre oynamaktadır.
- Bundan önce Erbakan tehlikesi vardı. Şimdi ise Erbakan tehlikesi yoktur. Erbakan tehlikesi olmayınca Sermaye’nin artık ne Erdoğan’a ne de Gülen’e ihtiyacı vardır. Şimdi bunları birbirleriyle çatıştırarak devre dışı bırakıyor. Olağanüstü hal uygulaması ikinci darbe hazırlığıdır ve yaklaşmaktadır. Ordumuz yine galip gelecektir ama artık Ak Parti’yi iktidarda tutamayacaktır.
- Dünyada faizli sistem işe yarıyordu, zira henüz tam istihdam sağlamamıştı. Şimdi ise artık faizli sistem çalışmıyor. Ekonomik kriz yalnız Türkiye’de değil dünyada ortada. Dolayısıyla Sermaye ile işbirliği devleti kurtaracak durumda değildir. Ekonomik krizin olduğu yerde halktan oy beklemek abestir. Dolar artmaya devam edecek, yerel seçimlere gidilecek ve halk artık Ak Parti’ye oy vermeyecektir.
- Ak Parti’nin bugüne kadarki başarısı Türk ordusunun kuruluşundan beri Ak Parti’yi desteklemesi sebebiyledir. Ordu desteklediği için halk Ak Parti’ye oy vermektedir. Ordu her şeyden önce devleti düşünür. Ekonomi çıkmaza gidiyorsa, devlet uçuruma gidiyorsa, artık desteklemekten vaz geçmek zorunda kalır.
Sonuç olarak Ak Parti’nin yapması gerekenler nelerdir?
- Enflasyonu etkisiz hale getirmelidir.
- Dış borç sorununu bir an önce çözmelidir.
- Yerel seçimleri kazanacak formüller üretmelidir.
- Ak Parti Erdoğan’a dayanmadan varlığını sürdürmelidir.
Ak Parti bunları nasıl yapacaktır?
Bundan önce yazdığım makalelerde ilk üç madde ile ilgili yeterli bilgileri sundum. Tabii ki kimse okumadı. Ama parti yerel seçimleri nasıl kazanabilir konusunu Numan Bey ile Hayati Bey’e anlatmayı düşündüm, bu haftayı onlara ayırdım ama düşündüğüm olmadı.
Ben de bu durumda bu haftaki ikinci makalemi bu konuya ayıracağım ve Ak Parti ile ilişkimi donduracağım.
Çalışma arkadaşlarım bu yazıma bile karşılar ama ben içtihadıma dayanarak ve Kur’an’ın emri kabul ederek yazıyorum.