Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012
6769 Okunma, 2 Yorum

 

Tirangile, Trinite, Teslis…..

 

 

Müesses anlayışa göre “Rab Allah”tır. Böyle kabul edildiğinde “Rab” ile ilgili olarak söylenebilecek fazla bir şey kalmaz geriye. Buna karşılık Kur’an “Rab” kavramına oldukça geniş bir yer vermektedir, tanımlamakta ve bu kavramı hem bir sıfat hem de bir varlık olarak ifade etmektedir.

 

Üreten, geliştiren, muhatap olan, bilgilendiren uyaran hep Rab’dir. Aslında Fatiha suresinde ifade edilen şeyler ile, Müşriklerin algıları da bütünüyle aynı idi. Bu konuda önemli husus şudur ki, genel olarak müşrikler Allah’a Rububiyet noktasında şirk koşmuyorlardı. Çünkü onlar da  alemlerin yaratıcısını biliyorlardı. Bu husus Kur’an da da ifade edilmektedir:

 

“Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunne halakahunnel azîzul alîm” (Zuhruf 9)

……. Aziz ve alim olan derler,  

 

Mesela: Cahiliyye Araplarının büyük bir çoğunluğu Allah’ın varlığına inanan kimselerden oluşmakta idi. Cahiliye ehli, yaratılış konusunda Allah’ın ortağı olmadığına ve mutlak bilgiye, ahiret gününe, o günde ceza ve mükafata inanırlar, insanların mükellef olduklarını, yaptıkları işlerden sorgulanacaklarını, hayır yapmışlarsa hayır, şer yapmışlarsa şer ile cezalandırılacaklarını biliyorlardı. Melekleri “Hameletu’l Arş”, “Hafeze” ve “Mukarrabin” olmak üzere kısımlara ayırıyorlardı. Rabbe karşı ibadet etmekle mükellef oldukları inançlarına binaen abdest ve gusül alırlar ve namaz kılarlardı.

 

Güneşin doğuşundan batışına kadar oruç tutarlardı. Aşure günlerinde oruç tutmak adetleriydi. Zekat verip, itikafa girerlerdi. Misafirperverlik yapıp, fakirlere sahip çıkarlar, akraba ziyaretlerini önemserlerdi.

 

Cahiliye arapları haccederler, haram ayların hürmetine inanırlardı. Kısas yaparlar, diyet verirlerdi. Zina ve hırsızlık gibi suçlara gereken cezaları uygularlardı. Hatta hırsızlık yapanların ellerini kesiyorlardı. Kişinin kendi annesiyle, kızıyla, halasıyla, teyzesiyle evlenmesini haram görüyorlardı. Boşanma kurallara bağlıydı. Ölülerini yıkayıp kefenliyorlar, üzerlerine cenaze namazı kılıp öyle defnediyorlardı. Temizliği şart sayıyorlardı.  

 

Resulullah onları İbrahim’in dinine çağırdığı zaman onlar buna itiraz etmişler ve “zaten ibrahimin dini üzerinde olduklarını” iddia etmişlerdi. Taptıkları putlara yaratma ve emir noktasında bir pay ayırmıyorlar fakat Allah’a yaklaşmak amacıyla putlarına ibadet ettiklerini söylüyorlardı:

 

“….mâ na’buduhum illâ li yukarribûnâ ilallâhi zulfâ…” (Zumer 3)

 

… Ancak bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz….

 

Daha geriye gidersek, Firavn da “ilahlık” iddiasında bulunmamıştı. O da sadece Rablik iddiasında bulunmuştu. (Naziat 24) Anlaşılan o ki, Firavn döneminde tıpkı Mekke müşriklerinde olduğu gibi ibadet edilen putlar vardı ama Firavn kendisini onların hepsinin üstünde görüp, hakimiyetin kendisinde olduğunu iddia etmişti. Açıkçası, Yeryüzünde hiçbir beşer, kendisinin “ilah” olduğu iddiasında bulunmamıştır. Firavn’ın iddiası da bu şekildedir. O bir yaratıcı olduğu iddiasında değildi.

 

Burada Hıristiyanların Teslis inancından yola çıkarak, Eski mısır ve Arapların da kabul ettiği “üçleme” fikrine de değinmekte yarar var.

 

Teslis, Pavlos’un bir buluşu değildi. Pavlos Times’in mektuplarına dayanarak bu inancın incile girmesini sağlamıştı sadece. Times, Eflatun’un Academia’sında talebe idi ve onun “trinite” düşüncesinden çok etkilenmişti. Eflatun ise Pisagorun ve Socratesin etkisindeydi, Hidistan ve Mısır’a yaptığı seyahatlerden sonra Trinite fikrini sistematize etmiştir.

 

Trinite, yani üçleme inancı, neredeyse Beşer’in yeryüzü tarihi kadar eskidir. Yeni Ruhçuluktan Afrika Sembolizmine kadar, Uzakdoğu inanışlarından Avrupa felsefe okullarına varana kadar hemen her yerde karşımıza çıkar.

 

Arap sembolizminde Manat, üçlü bir tanrıça idi ve üç kutsal bakire olan Al-Itab, Al-Uzza, Al-Manat olarak temsil edilmekteydi.

 

Yahudi sembolizminde de üçleme görülmektedir. Kabalacılıkta eril ve dişil zekanın birleşimini temsil eden üçleme anlayışı vardır.

 

İslam kültüründe de üçleme yerini almıştır. Sufizmin, Marifet, Şeriat, hakikat üçlemesi bunlardan biridir.

 

Genel olarak Beşerin yeryüzü tarihinde üçlü yaratıcı gücün kolektivizmine inanılmakta idi. Kimi inanışlarda bu bir tek şeyi sembolize etmekle birlikte, kimi inanışlara göre de her bir gücün ayrı ayrı hareketini sembolize eden inanışlardı.

 

Kur’an da bu durum “Rab, Rahman ve Malik” üçlemesi ile karşımıza çıkar. Bu da bir çeşit yaratıcı üçleme değil midir?

 

Bu kavramların Allah’ın sıfatları olduğunu ve neticede Allah’ı temsil ettiğini söyleyenler olacaktır. Aslında ben de başka bir şey söylemiyorum. Ancak Bu kavramların üstlendiklerin fonksiyonlar itibariyle varlık alanındaki bir tezahür oldukları da yine Lafzın bize anlattığı şeydir. “min duniillahi” diyor ise, hepsi Allah’tan ayrıdır ve varlık olmalarını gerektirir.

 

Vesselam

 

 

 


YorumcuYorum
Sam Adian
06.09.2012
04:34

ÜÇLEME Geometrik bir şeklin oluşturulabileceği ilk sayı olan üç, kuşatıcı ilke olduğu için, çelişkiler ve gerilimler üçüncü bir öğenin devreye girmesiyle çözülür Lao Tzu şöyle demektedir: “Tao birliği oluşturur. Birlik ikilliği, ikilik üçlüğü ve üçlük herşeyi oluşturur. Buna benzer bir şekilde Pisagorcular da uygun olmayan birliğin dünyayı yaratmak üzere iki karşıt güce ve sonra da yaşamı oluşturacak üçlü birliğe bölündüğünü varsayarlar. Trinite, bir birlik olduğundan Triad’dan ayrıştırılmıştır, birdeki üç, üçteki birdir. Çeşitlilikteki birlik, zıtları birleştiren üçüncü, katalizör, aracı olarak işgören ortancadır; sade bir tamamlanmış düzende diğer ikisini birleştirir (Proclus). Budizmde Triatna, Buda, Dharma, Sangha, aynı zamanda Budalar, Budalar’ın oğulları ve Dharmakaya’dır. Kelt sembolizminde çeşitli triniteler vardır, üç Bridgitler ayla ilişkili olan Meryem Ana olarak üçte bir olandır. Hıristiyanlıkta Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’tur. Diğer semboller ise içiçe geçmiş üç üçgen ya da daire, ve yoncadır. Mısırda Baba, Anne, Oğul: Osiris, İsis ve Horus’tur. Greko-Romen sembolizminde Zeus, Poseidon, Hades, Jüpiter, Neptün, Plüton; Gökyüzü, Okyanus, Yeraltı dünyası. Yahudi sembolizminde (Kabalizm) eril-dişilin ve birleştiren zekanın orijinal Trinitesi vardır. Hinduizmde Trimurti, aynı zamanda üçlü Brahman’dır. İskandinav ve Alman sembolizminde Odin, Thor, Frigg, Woden, Donar, Frija’dır. Tepesi yukarı doğru olan ve içinde Tanrı’nın Gözü’nü barındıran üçgen bir diğer Trinite örneğidir. Trinite, Tanrı’nın birliğinin üç varlıkta kişileştirilmesi öğretisidir: Baba olan Tanrı, Oğul olan İsa ve Kutsal Ruh. Trinite, güzel sanatlarda önceleri yanyana oturan üç kişi olarak resmediliyordu, ne var ki onuncu yüzyıldan sonra Kutsal Ruhu insan formunda temsil etmek yasaklandı. Afrika Sembolizminde Afrika inanışlarında üç, Krallık sembolüdür. Ay tanrıçası üç kişidir, bunların ikisi siyah, biri beyazdır. Simyada; üç atomdan oluşanla, sülfür ve cıvayla, tuzla ilişkilidir; ruhu ve bedeni temsil eder. Arap Sembolizminde Arap inanışında İslam öncesi tradisyonda yeralır. Bu tradisyonda Manat üçlü bir tanrıçadır ve üç kutsal bakire olan Al-Itab, Al-Uzza, Al-Manat olarak temsil edilir. Benzersiz bir dikilitaşla, taşlar veya sütunlarla ya da üstünden güvercinler yükselen bir sütunla temsil edilir. Budizmde *Triatna (*Budizmin üç temel ibadet öğesi), üç değerli mücevher, Buda, Dharma ve Sangha’dır. İslamda ve Sufizmde Tanrı’ya giden yol, fıkhın ana caddesini oluşturan şeriat, sufinin dar yolunu oluşturan ve sonuçta Hakikat’e yani İlahi Gerçek’e veya sezgisel bilgi anlamındaki marifet’e ulaştıran tarikat olarak bilinir. Yoldaki her aşama tekrar üç dereceye bölünebilir; sıradan müminin uyacağı kurallar, seçkinlerin uyacağı kurallar ve seçkinlerin seçkinlerinin uyacağı kurallar.

Üç tekrar, üçün katları da yine islam kültüründe yerini almıştır Hıristiyanlıkta Trinite ile, ruh ile, bedenin ve ruhun birleşmesi ile ilişkilidir. Magi’nin Tanrı,Kral ve aynı zamanda da Kurban olan İsa’ya üç hediyesi vardır; sembol değişimin üç figürü ile, günaha girmekle, Peter’ın inkarı ile, İsa’nın çarmıha gerildiği tepedeki haçlar ile, İsa’nın öldüğü gün, ölümünden sonra görünmesiyle, Meryem’le, niteliklerle veya teolojik erdemlerle, imanla, umut ve sevgiyle ilişkilidir. Yahudi Sembolizminde Sınırsız ışığın, günahlardan arındıran zekanın sembolüdür. Kabalizmde üç; anlayışı ve eril ile dişili birleştiren zekanın üçlemesini temsil eder. Kabala’ya göre herşey aslında bir olan üçten kaynaklanır. Her eylemde üç unsur vardır: 1-Tesir eden prensip, neden veya hareketin öznesi 2-Öznenin hareketi yani eylemi 3-Bu hareketin nesnesi, hedefi, sonucu veya tesir edileni. Hindu Geleneğinde Trimurti’nin sembolü, yaratılışın üçlü gücü, yıkım, koruma, açığa çıkma, sürdürme ve bitirmenin sembolüdür. Tanrıların çeşitli tiriniteleri vardır. Üç tekerlekli ay arabası vardır. Kelt sembolizminde Tanrıça Bridget üç katlıdır, sayısız *Triadlar’da (*Üçlü) üç kutsanmış leydi bulunur, bunlar genelde aynı ilahiliğin üç açılımının temsilidirler. Üç, Kelt tradisyonunda özellikle önemli bir sayıdır. Çin Geleneğinde Kutsallığın sembolü, hayırlı uğurlu bir sayıdır. İlk tek sayı, aynı zamanda da eril bir sayıdır. At kurbağası veya kuşu üç ayaklıdır. Mısır Sembolizminde Thoth “Üç kere büyük Trismegistus”tur. Greko Romen Geleneklerinde İmanla, Moiralar’la ilişkilidir. Hekate üç katlıdır. Erinyeler, birde üç oldukları gibi Medusa olarak da Gorgonlardır. Üç hayır, üç zerafet, üç siren, üç tanrıça, üç hesperid, *üç Gree (*GRAIAI. Yunan Mitolojisinde. Phorkys ve Keto'nun kızları, Gorgonalar'ın kardeşleri olan 3 kız kardeş, “yaşlı kadınlar”. Dünyaya yaşlı olarak gelmişlerdi). Cerberus üç başlıydı ve Scylla’nın üç köpek kuyruğu vardı, Chimera’nın bedeninin üç bölümü vardı. Üç, dört ve onların toplamı olan yedi, üç dünyanın ve dört elementin kraliçesi olarak Aphrodite/Venüs için kutsaldır. Orfik sembolizmin varoluş, yaşam ve zeka triyadı vardır. Hermetik Geleneklerde Yüce gücün, üç kere büyük Trismegistus’un sembolüdür. Bambaralar’da Bambaralar’a göre evrendeki nesnelerin meydana geliş sürecinde eril olan ilk alemin sembolü üçtür; renklerin ve biçimlerin olmadığı bu alem, tezahür ötesi bir alemdir ve ancak sembolü dört olan dişil prensiple ilgi kurduğu zaman tezahür eder. üç, bir hareket uyaranı, bir başlatma uyaranıdır. Doğumu, üremeyi, oluşumu, tezahürü sağlar ve belirler ve ancak tezahür aleminde uygulama alanı bulur. Japon Geleneklerinde Ayna, kılıç, mücevher; gerçek, cesaret, şefkat üç hazinedir. Maorilerde Büyük Ruh, İlahi Yaratıcı, güneş, ay ve dünyanın trinitesi, doğanın; geçmişin, şimdinin ve geleceğin; üç parmakla gösterilen zihnin, fiziğin ve karakterin tanrısıdır. Taoizmde Büyük Triad Gökyüzü-İnsan-Dünya’dır. Üç, ilk güçlü sayıdır çünkü bölündüğünde ortada bir merkezi kalır, bu, denklemin merkez noktasıdır. O, yang’tır, uğurludur ve aynı zamanda da çokluluğun sembolüdür: “Bir İkiyi doğurdu, İki Üçü doğurdu, Üç ise tüm sayıları meydana getirdi. Çeşitli Geleneklerde Trinite biri büyük ikisi küçük üç haçla sembolize edilir. Pisagor sembolizminde tamamlanmanın sembolüdür. İskandinav ve Alman geleneklerinde imanın sembolüdür; üç Norna olarak imanın sembolüdür; Mani, Nyi, Nithi; bunlar aynı zamanda dolunayı, yeniayı ve düşmekte olan ayı işaret ederler. Alman mitolojisinde ay Fate ve ay tanrıçası Holda’dır, iki kızı ile birlikte birde üçtür. Aydaki tavşanın üç bacağı vardır. Thor bazen üç başlıdır ve Odin’in sembollerinden olan bir *triskele(*Kelt sembolüdür. Üç tane spiralin birleşmesi ile oluşur) ile ya da triquetra ile sembolize edilir. Üç, iyi şansın sembolüdür. Sümero Semitik geleneklerde çok sayıda triniteler mevcuttur. Kartaca’da Büyük Tanrıça ay tanrıçasıdır ve üç benzersiz sütunla temsil edilir. Slav Tradisyonu’nda: Ay Tanrı üç başlıdır. Piramit Dünyanın Merkezi ve Axis Mundi olarak kabul edildiği gibi, ilksel Kutsal Dağ’ı da sembolize eder, o da tıpkı Meru dağı gibi dört kenara sahiptir. Piramidin tepe noktası en yüksek ruhsal, hiyerarşik ve inisiyatik hedefi sembolize ederken aynı zamanda ateşin, alevin ve güneşin eril gücünün de temsilidir. Basamakları olan piramit, kozmosun yapısının ve şuur planlarının sembolü olurken aynı zamanda da Gökkubbedeki Güneşin yükselişini sembolize eder. Eflatun piramidi dünya elementini sembolize etmek için kullanır; ona göre piramit küp ile birlikte hava, sekiz yüzlü ile (oktahedral) ateş, yirmiyüzlü ile su ve onikiyüzlü ile eterdir. Aztek sembolizminde piramit Quetzalcoatl’ın beşinci güneşidir. Evrenin üçlü yapısının sembolüdür; gökyüzü, dünya, insan; baba, anne, çocuk; beden olarak insan, ruh ve can, mistik sayı üç, üçlü, ilk düz şekil ve dolayısıyla yüzeyin temel sunumudur. Eflatun, “yüzey üçgenlerden oluşur” demektedir. Eşkenar üçgen tamamlanmanın sembolüdür. Mısır geleneğinde Triad’ı temsil eder. Mısır geleneğinde dik üçgenin dikey olan kenarı eril olanla, tabanı dişil olanla ve hipotenüsü bunların ürünü ile ilişkilendirilir. Benzer şekilde Osiris başlangıç, İsis orta veya hazne ve Horus tamamlayandır (Plütark). Mısırlılar’ın El’i ateşin ve suyun, erilin ve dişilin birliğidir. Etrafı daire ile çevrili üç tane ikili üçgen figürü, *Khui’nin (*Bedensiz varlıkların ülkesi) tasviridir. Yunan geleneğinde; delta yaşam kapısını, dişil prensibi ve doğurganlığı sembolize eder. Hindu geleneğinde; düz ve ters üçgenler Shakta ve Shakti, Linga ve Yoni, Siva ve onun Shakti’sidir. Alıntılar: BIEDERMANN, Hans; Dictionary of Symbols-Cultural Icons&The Meanings Behind Them; Meridian Printing; New York 1994 CIRLOT, J. E. ; A Dictionary of Symbols; Dover Publications; New York 2002. COOPER, J.C.; An Illustrated Encyclopedia of Traditional Symbols; Thames&Hudson, 2008.

Bülent Karaman
12.10.2012
11:34

Rububiyet Hakikatini bir de Risale-iNur dan bakalım...

İkinci Hakikat: "Rububiyet-i mutlaka"dır. Evet bütün kâinatta hususan zîhayatlarda ve bilhâssa terbiye ve iaşelerinde her tarafta aynı tarzda ve umulmadık bir surette beraber ve birbiri içinde hakîmane, rahîmane bir dest-i gaybî tarafından olan bir tasarruf-u âmm elbette bir rububiyet-i mutlakanın tereşşuhudur ve ziyasıdır ve tahakkukuna bir bürhan-ı kat'îdir. Madem bir rububiyet-i mutlaka vardır, elbette şirk ve iştiraki kabul etmez. Çünki o rububiyetin kendi cemalini izhar ve kemalâtını ilân ve kıymetli san'atlarını teşhir ve gizli hünerlerini göstermek gibi en mühim maksad ve gayeleri cüz'iyatta ve zîhayatta temerküz ve içtima' ettiğinden, en cüz'î bir şeye ve en küçük bir zîhayata kendi başıyla müdahale eden bir şirk, o gayeleri bozar ve o maksadları harab eder. Ve zîşuurun yüzlerini o gayelerden ve o gayeleri irade edenden çevirip esbaba saldığından ve bu vaziyet rububiyetin mahiyetine bütün bütün muhalif ve adavet olduğundan, elbette böyle bir rububiyet-i mutlaka, hiç bir cihetle şirke müsaade etmez. Kur'anın kesretli takdisatı ve tesbihatı ve âyâtı ve kelimatı, belki hurufatı ve hey'atıyla mütemadiyen tevhide irşadatı bu büyük sırdan ileri gelmiştir. Şualar ( 151 )





Son Eklenen Makaleler
Sam Adian
AN IMPORTANT EXPLANATION
28.05.2024 324 Okunma
Sam Adian
FUNCTIONAL CONCEPTS - 1
3.10.2020 3052 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAKCA - 30
15.06.2017 4400 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - DONUSUM VE YENI DUNYA DUZENI - 29
15.06.2017 2786 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISAT VE HUKUK - 28
14.06.2017 3123 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - UYGULAMA - 27
13.06.2017 2593 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI EVRIM - 26
12.06.2017 4302 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI DENGELER/REFAH TOPLUMU 25
11.06.2017 3872 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - BUYUME VE ETKILER - 24
10.06.2017 5955 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - YAPISAL ANALIZ - MAKRO/MIKRO - 23
9.06.2017 4301 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SERBEST TICARET ve PIYASALAR - 22
8.06.2017 3770 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TUKETIM - 21
7.06.2017 3815 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - FIYAT ANALIZI / Ucret, Fiyat, Para 20
6.06.2017 6994 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - URETIM VE ISHLETME - 19
5.06.2017 4284 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR, 18
4.06.2017 5491 Okunma
1 Yorum 05.06.2017 09:35
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAK VE YATIRIM YONETIMI - 17
3.06.2017 3214 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI YONETIM SISTEMI - BANKA - 16
3.06.2017 3864 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI FAKTORLER - 15
2.06.2017 12373 Okunma
3 Yorum 03.06.2017 14:51
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI PARAMETRELER - 14
2.06.2017 4674 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KARZ-I HASEN / YATIRIM FONU - 13
31.05.2017 4467 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - INFAQ - TASARRUF MEVDUATI - 12
31.05.2017 4157 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI - 11
30.05.2017 6812 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE/C - MEKANIZMALAR 10
29.05.2017 6633 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / B- KOORDINASYON 9
29.05.2017 4685 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / A - 8
29.05.2017 6433 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SADAKA : KAMU MALIYESI - 7
27.05.2017 4781 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE MULKIYET - 6
27.05.2017 4426 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIGI 5
27.05.2017 4637 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TARIHSEL YANILGILAR - 4
27.05.2017 4219 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 3
25.05.2017 5053 Okunma
1 Yorum 26.05.2017 00:55
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 2
24.05.2017 3585 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 1
24.05.2017 4153 Okunma
Sam Adian
BIRKAÇ NOT
15.01.2014 7873 Okunma
4 Yorum 25.07.2014 16:22
Sam Adian
AKEVLER - 4
8.02.2013 5540 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 3
8.02.2013 6630 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013 5133 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 1
7.02.2013 5537 Okunma
Sam Adian
DÜZEN MESELESI ve AKEVLER
3.02.2013 6529 Okunma
1 Yorum 06.02.2013 22:28
Sam Adian
KIYAMET GÜNÜ.....
21.12.2012 7091 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 00:43
Sam Adian
ARASAT'TAN BIR ARSA
18.12.2012 4856 Okunma
Sam Adian
YUNUS-NUH : Mitolojiden Vahye
13.12.2012 12296 Okunma
4 Yorum 14.12.2012 14:59
Sam Adian
El-Lehu, Lehu ve Mülkiyet
9.12.2012 7570 Okunma
1 Yorum 12.12.2012 11:42
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 27271 Okunma
46 Yorum 28.05.2024 13:53
Sam Adian
MÜLKIYET MESELESI ve DÜZEN
6.11.2012 7823 Okunma
7 Yorum 21.11.2012 17:28
Sam Adian
SLT NEDIR?
3.11.2012 9641 Okunma
2 Yorum 04.11.2012 00:19
Sam Adian
Ve MUKADDERAT...
14.10.2012 6354 Okunma
Sam Adian
KARAGÜLLE FELSEFESİ.....
13.10.2012 7731 Okunma
8 Yorum 23.10.2012 03:34
Sam Adian
... VE NIHAYET RAB
12.10.2012 5591 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 01:06
Sam Adian
IŞLEVSIZ TANRI...!
9.09.2012 15369 Okunma
43 Yorum 28.05.2024 14:10
Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012 6769 Okunma
2 Yorum 12.10.2012 11:34
Sam Adian
Varlığın Rabbi....
28.08.2012 12328 Okunma
24 Yorum 05.09.2012 10:43
Sam Adian
.... VE TANRI! - 3
15.08.2012 6503 Okunma
1 Yorum 15.08.2012 21:16
Sam Adian
.... VE TANRI! - 2
13.08.2012 7071 Okunma
6 Yorum 14.08.2012 03:44
Sam Adian
.... VE TANRI! - 1
12.08.2012 7022 Okunma
10 Yorum 14.08.2012 07:50
Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012 12197 Okunma
Sam Adian
ORUCUN FAZILETLERI....
9.08.2012 7165 Okunma
4 Yorum 13.08.2012 13:58
Sam Adian
TANRI'NIN BEDENI....
2.08.2012 7675 Okunma
13 Yorum 08.08.2012 18:26
Sam Adian
MATERYALIST NIKAH
22.07.2012 5682 Okunma
2 Yorum 24.07.2012 03:40
Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012 8174 Okunma
11 Yorum 30.07.2012 06:11
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 34676 Okunma
25 Yorum 28.05.2024 13:42
Sam Adian
UTANMAZLIK ZINA MIDIR?
13.07.2012 14393 Okunma
16 Yorum 14.07.2012 21:14
Sam Adian
HADIM'DAN ZINAYA
12.07.2012 11503 Okunma
18 Yorum 13.07.2012 10:00
Sam Adian
EN IYI ANAYASA YAZILI OLMAYANDIR.....
7.07.2012 13601 Okunma
35 Yorum 28.05.2024 14:26
Sam Adian
YARATILIŞ VE DÜZEN
3.06.2012 5025 Okunma
Sam Adian
ADEM VE TOPLUMU - 1
4.05.2012 7071 Okunma
3 Yorum 04.05.2012 15:03
Sam Adian
YARATILIŞ VE SÜREÇ
2.05.2012 5657 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:38
Sam Adian
YARATILIŞ KURAMI VE EVRIM
1.05.2012 5749 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ - 2
30.04.2012 4418 Okunma
Sam Adian
BAZI ELEŞTIRILER
29.04.2012 5668 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 20:51
Sam Adian
YARATILIŞ
29.04.2012 7207 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 13:07
Sam Adian
KUR'AN'DA CEZA KAVRAMI
14.04.2012 17028 Okunma
3 Yorum 19.04.2012 20:21
Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012 6081 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 16:04
Sam Adian
ORTAK REFERANSLAR ve BIR ÖNERI
11.04.2012 8674 Okunma
9 Yorum 21.06.2012 16:27
Sam Adian
KAT'a ve NEFY - KAVRAMLAR
7.04.2012 12956 Okunma
32 Yorum 09.04.2012 18:02
Sam Adian
ŞURA
6.04.2012 9345 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 20:27
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DEVLET ve IKTIDAR
4.04.2012 9745 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 09:59
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DIN FAKTÖRÜ
1.04.2012 6974 Okunma
11 Yorum 09.04.2012 23:53
Sam Adian
KAT'A ve NEFY
31.03.2012 14100 Okunma
22 Yorum 11.04.2012 01:44
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KARAR MEKANIZMALARI
29.03.2012 11551 Okunma
15 Yorum 31.03.2012 20:26
Sam Adian
CRITICS
27.03.2012 5647 Okunma
2 Yorum 28.03.2012 22:17
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KURUMSALLIK
26.03.2012 6509 Okunma
3 Yorum 27.03.2012 20:01
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - INSAN VE DEVLET
26.03.2012 9511 Okunma
9 Yorum 27.03.2012 16:28
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 2
25.03.2012 4483 Okunma
1 Yorum 25.03.2012 05:43
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 1
24.03.2012 5347 Okunma
2 Yorum 24.03.2012 23:10
Sam Adian
BAŞÖRTÜSÜ
23.03.2012 5653 Okunma
Sam Adian
SOSYAL KAPITALIZM.
21.03.2012 14545 Okunma
24 Yorum 28.05.2024 14:39
Sam Adian
"ADIL DÜZEN"IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
20.03.2012 5473 Okunma
7 Yorum 23.03.2012 18:49
Sam Adian
Metod ve uygulama
18.03.2012 5674 Okunma
9 Yorum 21.03.2012 10:01
Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012 12412 Okunma
18 Yorum 16.03.2012 18:08
Sam Adian
ANLAMAK.....
15.03.2012 6565 Okunma
5 Yorum 16.03.2012 18:21
Sam Adian
HMR HAKKINDA - 2
14.03.2012 7275 Okunma
7 Yorum 15.03.2012 08:14
Sam Adian
INSANLIK ANAYASASI HAKKINDA-1
12.03.2012 4158 Okunma
2 Yorum 12.03.2012 17:32
Sam Adian
RIBA'nın UNSURLARI
11.03.2012 12826 Okunma
12 Yorum 15.03.2012 16:14
Sam Adian
RIBA ve EKONOMI-1
9.03.2012 7060 Okunma
7 Yorum 10.03.2012 19:31
Sam Adian
DARB-I MESEL VE YETKI GASPI
8.03.2012 10607 Okunma
22 Yorum 11.03.2012 16:10
Sam Adian
RIBA VE EKONOMI
7.03.2012 12490 Okunma
15 Yorum 09.03.2012 06:04
Sam Adian
SÖYLEYECEKLERIMIZ VAR
1.03.2012 4749 Okunma
5 Yorum 10.03.2012 08:24
Sam Adian
INSAN VE DÜZEN
1.03.2012 4867 Okunma
6 Yorum 01.03.2012 19:11
Sam Adian
SLT ve MESCID
25.02.2012 4420 Okunma
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 53326 Okunma
19 Yorum 28.05.2024 13:50


© 2024 - Akevler