Study on the conceptual analysis of names used in the Qur'an.
To the attention of Mr.Karagulle
MAKRO FONKSIYONLAR
KUŞKU
Metinde kullanılan ve “Tarihi Şahsiyetler” olarak tarif edilen ve anlaşılan isimler/kelimeler, metnin bütünlüğü ve metot bakımından tutarlı ve anlamlı değildir. Pratik uygulamalar bakımından metnin böyle bir yöntem izliyor oluşu, evrensel bilgi kaynağından beslendiği iddiasında olan bir metnin tutarlılığını/geçerliliğini kuşkulu hale getirir.
Eğer bu kavramlar, zannedildiğinden farklı olarak, rasyonel anlamlar veya tanımlar içeriyor ise, ne tür süreç ve fonksiyonları ifade ettiği anlaşılabilir olmalıdır. Tutarlı bir metin, her kavramı standart bir metot çerçevesinde açıklıyor veya tarif ediyor olmalıdır.
Gramerin bu tür kavramlara atfettiği ve kural olarak geliştirdiği “Tarihi şahsiyetler veya bilinen yerler için marife kullanım zorunluluğu yoktur” iddiası, metin açısından tutarsızlık oluşturmaktadır. Örneğin İncil ve Tevrat kelimeleri zaten bilinen kelimeler olmasına rağmen metinde nitelikli kavramlar olarak kullanılmakta, ama başka kelimeler niteliksiz/genel ifadeler olarak tarif edilmektedir. Bu hem metnin yaklaşımını, hem gramerin iddiasını kuşkulu hale getirmektedir.
Evrensellik, her alanlarda genel geçer ilkelerin var olmasını gerektiren ve her yerde geçerliliği olan ilkelerden oluşur. Fiziksel evren bir bütün olduğuna göre ona ait bilgisinin de bir bütün olarak varolması gerekir.
Daha anlaşılır bir ifade ile, bütün insanların benimsediği ya da benimsemek zorunda olduğu ilkeler içermesi gerekir.
- Bütün toplumlar için sabit evrensel yasalar
- Evrensel, yani herkes için nesnel/doğrulanabilir rasyonel bilgi,
Evrensel bir kaynağın sahip olması gereken en temel ilkelerdir. Buna göre, metnin önerileri, fiziksel evrende doğrulanabilir/test edilebilir ve beşeri yöntemlerle ulaşılmış bilgi ile eşdüzeyli olmasını zorunlu hale getirir.
Bağlam :
A.
وإذ اسْتسقى موسى لقومه فقلنا اضرب بّعصاك الحجر فانفجرت منه اثنتا عشرة عينا قد علم كلّ أناس مّشربهم كلوا واشربوا من رّزق الله ولا تعثوا في الأرض مفسدين
(Baqara : 60)
B.
وقطّعناهم اثنتي عشرة أسباطا أمما وأوحينا إلى موسى إذ استسقاه قومه أن اضرب بّعصاك الحجر فانبجست منه اثنتا عشرة عينا قد علِم كلّ أناس مّشربهم وظلّلنا عليهم الغمام وأنزلنا عليهِم المنّ والسّلوى كلوا من طيّبات ما رزقناكم وما ظلمونا ولكن كانوا أنفسهم يظلِمون
(A’raf : 160)
Her iki ayette kullanılan “12 göz(ler)” çerçevesinde, geleneksel anlayış ve anlamlandırma yöntemine göre ulaşılan sonuç tutarlı ve mantıklı değildir. Evrensel bir metin açısından, kişilere veya süreçlere, doğaüstü yeteneklerin veya fonksiyonların yükleniyor oluşu, ulaşılamaz, anlaşılamaz veya pratiğe indirgenemez.
Evrensel bir paradigmanın önerdiği herhangi bir şeyin, bizim dünyamızda, bizim bilgimizle pratiğe indirgenebilecek, uygulanabilecek ve anlaşılabilecek, tutarlı ve rasyonel bilgiler içermesi gerekir. Eğer metin gerçekten evrensel bilgiler içeriyor ise, kullandığı her ifadenin, her kavramın tutarlı ve anlamlı bir tanımı da olmalıdır. Bu hem metnin bütünlüğü içerisinde, hem de fiziksel dünyada karşılaştırılması mümkün olan olaylar üzerinde etkili önermeler şeklinde olması gerekir.
C.
ولقد اخذ الله ميثاق بنى اسرایٔل وبعثنا منهم اثنى عشر نقيبا وقال الله انّى معكم لئن اقمتم الصّلوة واتيتم الزّكوة وامنتم برسلى وعزّرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفّرنّ عنكم سيّپاتكم ولادخلنّكم جنّات تجرى من تحتها لانهار فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضلّ سواء السّبيل (Maide 12)
Bir üçüncü opsiyon olarak karşımıza çıkan ifadede değişken kelime “nakib” kelimesidir. Ancak “isna aşere” ifadesi diğerlerinden farklı kullanılmaktadır. Dolayısıyla fonksiyonu tanımlayan bir ifade olarak alınması gerekecektir. Bu bağlamda :
TOPLUMSAL GELIŞIM – KURUMSAL YAPILANMA |
| ولقد أخذ الله ميثاق بني إسرائيل Öncelikli ve zorunlu yapılanma yönergesi |
1 | وبعثنا (Baas: Aydınlanma) Aydınlatma / Intellectual | منهم | اثني عشر نقيبا : Oniki kaptan Ar/ge, araştırmaya dayalı bilimsel fonksiyonlar |
2 | وقال الله إنّي معكم لئن Yönergenin: Destek/kaynak/veri oluşturacağı uygulamalarda |
3 | أقمتم : Merkezi yapılanma Planlama mekanizması | | الصّلاة : İletişim / Koordiinasyon Kurumlararası koordinasyon/direktif mekanizm Yönerge ve talimat merkezi |
4 | اتيتم : Uygulama Yönergeye göre sevk ve idare | | الزّكاة : İktisadi Yönetim Mekanizması |
5 | امنتم : Uzmanlaşma | ب Neden | رسلي : Organize gurup Toplumsal çekirdek organizasyon |
6 | عزّرتموهم : عزر : Motif, Çeşitlilik أقرض : قرض : Finansman | الله | قرضا حسنا Yatırım fonu /İşletme sermayesi |
7 | لأكفّرنّ : | عنكم Üzeri | سيّئاتكم : Hatalar – Arızalar |
| أدخلنّكم : Katılım | جنّات Unknown | تجري من تحتها الأنهار İşletme sürekliliği/akışkanlığı |
| من كفر بعد ذلك منكم فقد ضلّ سواء السّبيل Buna rağmen berbat bir durum oluşuyorsa, bu aptallıktan dolayıdır. |
Buna göre, oniki fonksiyon, bilimsel dinamiklere sahip, bilgi paylaşımı ve koordinasyonu ile elde edilen veya yönetilen, kamu iktisadi yapılanmasını önceleyen veya uygulamasına zemin hazırlayan, uygulayıcı yürütücü profesyonel ekipten emin olan, yatırım fonlarının oluşmasını ve gelişmesini destekleyen ve bundan doğacak fayda ile mevcut kötü durumun ortadan kaldırılmasını hedefleyen sürdürülebilir/döngüsel bir akışkanlık içerisinde uygulanabilen bir yapı öngörmektedir. Öyleyse kavramın önümüze koyduğu perspektif, bu bağlamda değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, bu ifade, kavramın niteliğini tanımlayan bir ifade olarak anlaşılmalıdır. Bu durum, varsayımsal gerekçeyi de tamamlamış olmaktadır.
İmkansızlık : Üzerinde yaşadığımız dünyada veya evrende, herhangi bir sopayı, metali veya bir başka şeyi bir insan gücü ile bir kayaya vurmak suretiyle herhangi bir sonuç ortaya çıkmaz. Hiçbir kayadan veya taştan su fışkırmaz. Öyleyse :
- Metin imkansız olan bir şey anlatıyor, bu bağlamda tutarsızdır
- Metin, anlaşılan veya geleneksel çerçevede anlaşılmak istenenden başka bir şey anlatıyor olmalıdır.
İkinci varsayım, bir bilimsel çalışma için gerekli olan deneysel veya gözlemsel olasılık ihtimalini ortaya koyar. Araştırmaya değer bir kuşku ortaya koymaktadır. Bu durumda anlatımda kullanılan ifadelerden yola çıkarak varsayımları belirlemek ve bu varsayımların tutarlılığını metin içerisinde ve fiziksel evrende test etmek gerekmektedir.
Varsayım oluşturma :
Kural : Bütün kavramlar, türetilmiş olduğu kök kelimenin anlamına bağlı olacak şekilde anlaşılmalıdır. Her kelimenin bir isimden türemiş olduğu ve her ismin bir anlam ifade ettiği açıktır. Eylemler anlamlarını buradan alırlar. O halde, bir kelimenin türevleri ne olursa olsun, mutlaka kök manası ile bağlı bir evrilme gösterecektir. Kök anlamdan bağımsız bir mana şekli kabul edilemez.
- “istesqa” (استسقى) :[1] Kelimenin aslı “SQY” (سقي) olup, genel manada “sulamak” anlamına gelen bir kavramdır. O halde, “neyi sulamak” ve “ne ile sulamak” sorularının cevabı olmalıdır.
- Cümlenin devamında “kulû veşrabû min rizqillâhi” (كلوا واشربوا من رّزق الله) ifadesiyle cevaplamaktadır. Yani, “Rızk” kaynaklarından sıvı veya sıvılaştırılmış veya sıvılaştırılması mümkün olan herhangi bir şey.
- Öyle ise, cümlenin başında ifade edilen sulama, doğrudan “su” ile yapılan bir eylem olmadığı gibi, hedeflenen şey de bir yerden suyun çıkması veya akması da değildir. Şu halde aramamız gereken şey, bir mucize değil, rasyonel bir şey olmalıdır.
- “Enbeceset” (انبجست) ile “Enfecret” (انفجرت) kavramsal tahlili sonucunda :
- “Enbeceset” (انبجست) :[2] Kelimenin aslı BCS (بجس) bir şeyin kendisine mecra bulup akması, suyun mecrasnı bulup akması, bulutun yağmur dökmesi gibi anlamlara gelen kelimeden türetilmiş olan kavram, pozitif bir akışkanlığı ifade etmektedir.
- “Enfeceret” (انفجرت) :[3] Kelimenin aslı FCR (فجر)’dir. Bir şeyi aydınlığa kavuşturmaktan gelen kelime, patlatılmış, infilak ettirilmiş şeyi ifade eder.
O halde, on iki göz veya kaynaktan kastedilen şey, bir suyun akması veya ortaya çıkması değil, kaynakların tesbit edilmesi ve bunların bilimsel altyapılarının hazırlanması olmalıdır.
- Kata (قطع) :[4] Kesme, parça, bölük, gibi anlamlara gelen kelime, birbiri ile ilişkili olan iki parçanın arasındaki ilişkiyi kesmek, birbirinden ayırmak anlamına gelen bir kavramdır. Örneğin elektrik düğmesini kapatmak veya segment gibi. Metinde teknik bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. (El kesme gibi anlaşılması son derece yanlıştır, çünkü metin zaten bir organı kesmek ifadesi kullanırken “biçak” da eklemektedir)
O halde, iki şey arasındaki ilişkiyi kesmekle ortaya çıkması muhtemel bir potansiyel aramamız gerekmektedir.
- Qavm ( قوم ) :[5] Etimolojik anlamda, bir ağacın gövdesini ifade eden kelimedir. Ikame, takvim, kiyam, kiyamet gibi kelimelerin tamamı bu kökten türetilmiştir.
O halde, fonksiyonlar veya kaynaklar ne olursa olsun, bir omurga etrafında toplanmış süreçler veya uygulamalar olmalıdır.Yani, yonetilebilir, profesyonel/rasyonel ve ölçülebilir nitelikte olmalıdır.
Kavramsal tanımlar, kavramın kullanıldığı olay veya tanım sebebiyle farklılık gösterebilir ancak kök anlamdan uzaklaştırılamaz. Kavram ve türevlerinin genel anlamları şu şekilde değerlendirilebilir :
قَوَّمَ : İleri almak, öne geçirmek, bir şeyi diğerine yaklaştırmak, düzeltmek, doğrultmak, paha kesmek
قَوْمٌ : Bir ağacın taşıyıcı gövdesi, dalları taşıyan gövde. Omurga.
Etimolojik anlamda,
أصل : Köken, orijin, bir ağacın kökleri asl’dır
قوم : Bir ağacın gövdesi, omurgasını ifade eder
شعب : Bir ağacın dallarının her biri, gövdeye bağlı dal.
قتل : Bir dalı ağacın gövdesinden koparıp ayırmak. Gövdeyi yok etmeden koparıp ayırmak.
Dolayısıyla “قوم” kelimesine verilecek olan anlamlar kök anlamına uygun olmalıdır.
(Ulus, millet, halk, kavim, budun, boyun, millet, bölük, cemaat, güruh, topluluk, kişi, birkaç kişi, eş, dost, akraba, kalkmak gibi anlamlar kelimenin diğer türevleri ile ve etimolojik manası ile örtüşmemektedir)
Türevleri açısından :
قَامَ : Ayağa kalkmak, durmak, kıyam etmek, başlamak, yükselmek, doğmak,yapmak, kopmak, dikilmek, devamlı ve sabit olmak, icra etmek, yapmak, doğrultmak, düzeltmek, düzelmek, kurulmak, doğrulmak
اِقامة : Alaka kurmak, güvenli bölgeler inşa etmek, Barınmak, ikamet etmek, konaklamak, barikat kurmak, iddia etmek
أَقِمْ : Doğrult, devam et!...
إِسْتَقَامَ : Doğru olmak, dosdoğru olmak, doğrulmak, düzelmek, bir şeyi düzeltmek (إِسْتِقَامَةً)
قَائِمٌ : Dik, kalkık, mat, dikgen, kalkıcı, brüt, ayakta, ayakta duran, dikilen, mevcut olan, direk, ayak, kaim, duran, var olan, durucu, bağ kütüğü, bağ özdeği
القَائِمٖين: Merkezli, tabanlı, dayanarak, dayalı…
قِيَامٌ : Kalkmak, örü durmak, kıyam etme, duruş
قَوَّامٌ : Kuvvet, dayanımlı, Mukavemet, boyu ve endamı güzel ve ölçülü olan, işlere güzel bakan, vasi, veli
قَيُّوم : Her şeyi koruyan, daima duran, tutan, kayyum, çok işler gören, kıymetlendiren
اَقْوَمُ : Birbiri ardınca, arda arda , birbiri arkasında, sıra ile, birer birer, peşpeşe
مَقَام : Durum, Statü, durmak, duracak yer, yapılan, kurulan
مُقٖيم : Yerli, oturan, yerleşik, mukim, yerli duran, ikamet eden…
قَيِّمَة : Tam, kamil, değerli, kıymetli, değer, eder
أَقَامَ : İkamet etmek, oturmak, durmak, kurmak, dava açmak, kamet getirmek, doğrultmak, düzeltmek, tatbik sahasına koymak, yapmak, kılmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, tayin etmek, devam etmek, yerine getirmek
الاقَامَة : Ev, barınma yeri,
أقيم : Süreli ve sıralı, nitelik ve kurallarına uygun olarak yapılan eylem. Bir şeyi kendi bütünlüğü içerisinde yapmak. Kelimenin kullanım ve tanım sebebiyle kavram olarak karşılıklı iletişim ifade eder.
تَقْوِيم : Takvim, ajanda, çizelge
مُسْتَقِيم : Düz, doğru, dik, düzgün, erdemli, dümdüz,
القيامة : Kıyam, kıyam etme, diriliş, duruş
- Umema (امما) :[6] Kelimenin aslı EMM (امم)’dur. ön, ön taraf, ana, asli, çekirdek oluşum anlamına gelmektedir.
Ummu (امّ) :[7] Ana, esas
Emame (امام) : [8] Önde, öncül, ivme kazandıran kimse, ön tarafta
Imamen (امما) :[9] önder, lider, öncü, asli toplum (lar)
Buna göre kelimenin anlamı, bir öncüye tabi olan topluluk veya topluluğu geliştiren, ilerlemesini sağlayan yapı olarak anlaşılmalıdır.
Bu bir olasılık ortaya koyar; Cümlenin kurumsal nitelik taşıyan kavramı ile ortaya konulan yapı içerisinde toplumun pozitif yönde gelişmesi ve ilerlemesini sağlayacak nitelikli fonksiyonlar barındırması gerekli olur. Eğer bir kurum veya yapı, pozitif bir amaç veya değer taşımıyor ise, tanımlanmasının da gereği yoktur.
- İnase (اناس) :[10] Kelimenin aslı İNS (انس)’dir. Bir yerde mukim olan topluluk veya bir şeyi alıştırmak, yumuşatmak, fark edilir hale getirmek gibi anlamlara gelmektedir. Buna göre kelime, hareket ettirmek, oynatmak, şeklinde anlaşılmalıdır.
O halde, öncülük eden kurum, hareket ettiren mekanizma olmalıdır. Bu bağlamda, mekanizmanın fonksiyonel yapısı eylemsel nitelik kazanmaktadır.
- Nakiben (نقيبا) :[11] “Delmek veya bir şeyi derinlemesine araştırmak, hafiyelik” anlamına gelen NQB (نقب) kökünden türemiş bir kavramdır. Özelleştirilmiş kullanımı yoktur. Yani araştırmaya ve araştırmadan doğan bilgiye dayanan nitelikli bir uygulama perspektifi ortaya koymaktadır. O halde, araştırmaya dayalı fonksiyonel bir süreç olmalıdır.
Varsayıma esas kavramlar :
Kural : Metinde geçen ve “marife” olan kelimeler, eğer kendi fiillerinden başka fiiller ile eylemleştiriliyor/açıklanıyor ise, bu kavram bir olgudan hareketle kurumsal bir anlam ifade eder.
İsneta Aşrete Aynen (اثنتا عشرة عينا) :[12] Oniki göz(ler) : İfade metinde iki kez tekrar edilmektedir. Değişkeni olmadığına göre, bu ifadeye ait değişken/anahtar kelimenin varlığı gereklidir.
Öte yandan Pratikte bir asanın veya bir sopanın bir taşa vurulması ile yerden su fışkırmayacaktır. Böyle bir şey fizik kurallarına aykırı olur. Üstelik bunun “ilm” ile yapılıyor oluşu dikkat çekicidir. Ayette, genel olarak su kaynağı olarak anlaşılmaktadır ancak, ayetin geneli içerisinde bunun bir su kaynağı değil, yeryüzünün genel “rızk/girdi” türlerinden olduğu da açıkça anlaşılabilecek bir husustur.
İsneta Aşrete Esbaten (اثنتي عشرة أسباطا) :[13] İfade metinde bir kez varsayıma esas teşkil eden birinci cümle ile birlikte kullanılmaktadır. Değişken/anahtar kelime “esbaten”dir.
Birinci cümlede “göz/kaynak” olarak ifade edilen kelime yerine gelen “esbaten” kelimesi, genelde “bulaşık, birbirine girmiş, karmaşık veya kıvırcık saç” anlamına gelen “SBT”(سبط) kökünden türemiş bir kelimedir. Öyleyse bulmamız gereken şey, birbiri ile ilişkili ama farklı olaylar veya süreçler olmalıdır. Kelimenin kullanıldığı form (أسباطا) sebebiyle bu ilişkinin daha teknik bir boyutu ifade edilmektedir. Kısaca “inhibisyon” olarak tarif edilebilecek, meydana gelen bir tepkimenin bir başka tepkime ile engellenmesi veya dengelenmesi olarak ifade edilmesi mümkün olan bir anlam kazanmaktadır. Öyleyse varsayımın ihtiyacı olan şey, birbirlerini dengeleyecek nitelikte fonksiyonlar veya süreçler olmalıdır.
Olasılık Seçkisi/Tercihi :
“İsneta aşrete aynen” (اثنتا عشرة عينا) iki farklı yerde aynı şekilde tekrar edilmektedir. Ancak “isneta Aşrete Esbaten” (اثنتي عشرة أسباطا) cümlesinde bir değişken vardır. Dolayısıyla varsayıma esas teşkil eden kavram “Esbaten” kelimesi olmalıdır. Nekre kullanılmaktadır, bu nedenle “Ayn” kelimesinin tarifi niteliğinde alınması gerekir. Değişken/anahtar kavramın yapısı, çözümün niteliğini de ortaya koyacak ve tanımlanabilirliğini de sağlamış olacaktır.
Varsayımı destekleyen kanıtlar :
On iki adet göz veya on iki adet etkin girdi kaynağı veya süreçleri veya türlerinin ne olduğunu tanılayacak, oniki kaynağın niteliklerini ve çerçevesini belirleyecek ve anahtar kelimenin yapısını belirleyerek tanımlanmasını sağlayacak başka ifadelerin metinde yer alıyor olması gereklidir. Eğer metin, bu varsayımı destekleyen bir açıklama getiriyor ise ve eğer anahtar kelimeyi “marife” yani özelleştirilmiş bir kavram halinde kullanıyor ise, hipotezin ihtiyacı olan verileri sağlamış olacaktır. Metinde bu olasılığı destekleyecen “Dört” kanıt bulunmaktadır :
قولوا امنّا باللّه وما أنزل إلينا وما أنزل إلى إبراهيم وإسماعيل وإسحق ويعقوب والاسباط وما أوتي موسى وعيسى وما أوتي النّبيّون من رّبّهم لا نفرّق بين أحد مّنهم ونحن له مسلمون
(Baqara 136)
أم تقولون إنّ إبراهيم وإسماعيل وإسحق ويعقوب والاسباط كانوا هودا أو نصارى قل أأنتم أعلم أم الله ومن أظلم ممّن كتم شهادة عنده من الله وما الله بغافل عمّا تعملون
(Baqara 140)
قل آمنّا باللّهِ وما أنزل علينا وما أنزل على إبراهيم وإسماعيل وإسحق ويعقوب والأَسباط وما أوتي موسى وعيسى والنّبيّون من رّبّهم لا نفرّق بين أحد مّنهم ونحن له مسلمون
(Al-i İmran : 84)
إنّا أوحينا إليك كما أوحَينا إلى نوح والنّبيّين من بعدهِ وأوحينا إلى إبراهيم وإسماعيل وإسحق ويعقوب والأَسباط وعيسى وأيّوب ويونس وهارون وسليمان وآتينا داوود زبورا
(Nisa : 163)
Anahtar kelimeye bağlı olarak açıklama getiren ve varsayımı destekleyen bu dört ifadede, farklı kavramlar tekrar edilmekte veya kullanılmaktadır. Tekrar edilen veya tekil olarak kullanılan ifadelerin ortalaması 12 adet ise, varsayımın ihtiyacı olan kanıt olasılığı da vardır.
Söz konusu ifadeler, basit bir karşılaştırma ile tasnif edildiğinde, tutarlı bir bütünlük oluşturduğu anlaşılmaktadır. Şöyleki :
TERMINOLOJIK KARŞILAŞTIRMA / SIRALAMA
|
- Ayet
|
- AYet
|
- Ayet
|
- Ayet
|
| Baqara 136 | Baqara 140 | Al-i İmran 84 | Nisa 163 |
Ayrışanlar Fonksiyonlar | | | | Nuh (نوح) |
Ortak Fonksiyonlar | İbrahim (برهم) | İbrahim (برهم) | İbrahim (برهم) | İbrahim (برهم) |
İsmail (سمع) | İsmail (سمع) | İsmail (سمع) | İsmail (سمع) |
İshak (سحق) | İshak (سحق) | İshak (سحق) | İshak (سحق) |
Yakup (عقب) | Yakup (عقب) | Yakup (عقب) | Yakup (عقب) |
Kurumsal Çerçeve | SBT (الاسباط) | SBT (الاسباط) | SBT (الاسباط) | SBT (الاسباط) |
Ayrışanlar Fonksiyonlar | Musa (موسي) | | Musa (موسي) | |
Ortak Fonksiyonlar | İsa (عيس) | | İsa (عيس) | İsa (عيس) |
Ayrışan Fonksiyonlar | | | | Eyyub (اوب) |
| | | Yunus (ينس) |
| | | Harun (هرن - هير) |
| | | Süleyman (سلم) |
| | | Davud (دود) - Zebur (زبر |
Bu çerçevede varsayımı destekleyecek yeni varsayımlar ortaya çıkar. Şöyle ki :
- Her dört cümlede/ayette anahtar kelimenin varlığı ve bu kelimenin yapısı varsayımın çerçevesini belirleyici unsur olacaktır.
- Her dört cümlede/ayette tekrar edilen kavramların nitelik bakımından guruplanması halinde tutarlı bir fonksiyon bütünü oluşturmalıdır
- Tekil kullanılan kavramların, metnin başka yerlerinde yapılan tariflerine göre tutarlı ve nitelikli fonksiyon olarak anlaşılabilecek veriler içermelidir.
- Her dört ifadede kullanılan kavramların bağımsız olması gereklidir.
- Bağımsız kavramların birbirleri ile gruplanmış olsalar bile farklı nitelikler/fonksiyonlar ifade etmelidir.
Şu halde, Varsayımı belirleyen anahtar kavram “Esbaten” kelimesi idi. Bu bağlamda varsayımı kesinleşmesi bakımından sonuçları çözümlemek gerekmektedir. Buna göre.
- “Esbaten” kelimesi 4 ayetin her birinde “Marife” yani özelleştirilmiş bir kavram olarak kullanılmaktadır. Öyleyse Bu kavram bir fonksiyon değil, bir denge mekanizması veya kurum olarak tarif edilmiştir.
- Her dört ayette “İbrahim, İsmail, ishak ve Yakup” aynı düzende ve sıralamada tekrar edilmektedir. Öyleyse bu dört kavram birbirinden farklı ama temel nitelikli fonksiyonlar veya birbirini destekleyici fonksiyonlardır.
- Dört ayetin ikisinde, “Musa ve İsa” tekrar edilmektedir, öyleyse bu iki kavram birbirini tamamlayıcı nitelikte fonksiyonlar olmalıdır.
- Her dört ayetin üçünde “isa” tekrar edilmekte, tekil kavramla ile de ilişkilendirilmekteir. Öyleyse “isa” aynı zamanda bütün fonksiyonlar arasında bir geçişkenlik sağlayan ara fonksiyondur.
- Tekil kavramlar, aynı kurumsal yapı içerisinde destekleyici fonksiyonlardır. Metnin başka yerlerdeki tariflerine göre şekillendirilmelidir.
- Her dört ayette, kavramların ortalaması 12 adet olmaktadır. Çünkü :
- “Esbaten” kelimesi marife/özelleştirilmiştir. O halde bu bir fonksiyon değil bir kurumdur.
- “İbrahim, İsmail, İshak, Yakub” her dört ayette de tekrarlanmıştır. Öyleyse bunlar 4 güçlü fonksiyonu oluşturur.
- Musa ve isa, iki ayette ortaktır. O halde bunlar 2 fonksiyonu ifade eder.
- Nuh, Eyyub, Yunus, Harun, Suleyman, Davud tekil olarak kullanılmıştır. O halde bunlar geriye kalan 6 fonksiyonu tanımlar. (Zebur davud ile ilişkili kullanılmaktadır, dolayısıyla Zebur bir fonksiyon değil, Davud’u destekleyen bir tanım olarak alınmalıdır)
Buna göre, varsayımın ihtiyacı olan Kurumsal çerçeve ve buna bağlı olarak 12 ayrı fonksiyon vardır. Şu halde, anahtar kelime olan “esbaten” kelimesi “el-esbat” olarak, yani kurumsal çerçevede tanımlanabilir:
Kurumsal Çerçeve Tanımı :
Metinde El-Esbat kelimesi “qwm” ile tarif edilmektedir.[14] Öyleyse kavramın çerçevesi, taşıyıcı gövde niteliğinde olmalıdır. Yani bir toplumun sahip olması gereken profesyonel, uygulayıcı, dengeleyici bilimsel bir kurumu ifade etmesi gerekir. Topluma öncülük eden, başarıya kılavuzluk/rehberlik eden bir kurum olarak tanımlanmalıdır. Buna göre :
El-Esbat (الاسباط) :[15] Girdi ve Kaynak Yönetimi / Fonksiyon yönetimi :
Bilimsel veya teknik süreçlerin/fonksiyonların veya birbirleri ile ilişkili/etkileşimli fonksiyonların dengelenmesini sağlayan yönetimsel mekanizma, girdi/kaynak yönetimi veya fonksiyon yönetimidir.
Kelime anlamı itibariyle genel olarak düzleşmiş olan şeyi ifade eder. Tüyü çok bir deve veya, uzuvları veya azaları birbirine girmiş olan bütün haline gelmiş şeydir.
Tanım Gerekçesi :
Esbat kelimesinin “el-esbat” şekilnde özelleştirilmiş olarak kullanılıyor oluşu, kural gereği kurumsal bir nitelik taşımasını gerekli kılmaktadır. Ancak bunun için de metinde kanıta ihtiyaç vardır. Eğer metin, bu kurumsal yapının varlığını destekleyecek ifadeler kullanıyor ise, bu durumda varsayım kesinleşmiş olacaktır.
- Uzmanlık (amenu) :[16] Kesin sonuçlara dayalı bir yapı ortaya koymaktadır. Yani, bir varsayıma değil, deneysel süreçlerin sonunda elde edilmiş olan kesin verilere dayandırılmakta ve uzmanlık gereği ifade edilmektedir.
- Bilimsellik (ilm) :[17] Bir şeyin kanıtlanmış olması ve/veya uzmanlık “bilgi” ile mümkündür. Yani bilimsel yöntemler ile ortaya çıkmış olmalıdır. Tanım bilimsel yöntemlerle ortaya çıkmış bilimsel verilere dayandırılmaktadır.
- Kayıtlı Bilgi (Nebi) :[18] Var olan ve kesinliği kanıtlanmış olan bilgiden yararlanılarak elde edilmiş veya geliştirilmiş süreçlere dayandırılmaktadır. Yani, kontrollü ve kesinliği onaylanmış verilere dayanmaktadır. Bu aynı zamanda elde edilen yeni verilerin paylaşılmasını da zorunlu kılmaktadır.
- Denetimli Süreç (Rab) :[19] Kurumsal çerçevenin esasını teşkil eden, olayların veya süreçlerin denetimli bir şekilde yürütülmesi ve koordinasyon/denetim sorumluluğunun gereği ifade edilmektedir.
Buna göre, merkezi bilgi sistemine bağlı, kanıtlanmış verilerden yararlanan, bilimsel yöntemlerle yürütülen, denetimli ve kurallı süreçler tarif edilmiş olmaktadır. Bu tanım, kurumsal çerçeveyi ortaya koyar.
Öyleyse “El-Esbat”, bir kurumdur ve tüm fonksiyonlar bu kurum çatışı içerisinde, uzmanlar tarafından bilimsel yöntemlerle yürütülen veya yönetilen süreçlerdir. Barışık ve dengeleyici bir mekanizma olarak kurumsallaşmış bilimsel bir yapı vardır. Şu halde, kurumsal çerçeve ve fonksiyonların varlığı tutarlılık göstermekte ve varsayımı doğrulamaktadır.
Sonuç olarak, bir toplumun sahip olduğu makro planlama mekanizması içerisinde yer alan profesyonel/yapıcı kurumlardan biridir. Merkezi kurumsal yapı. Bilimsel veya teknolojik faaliyetlerin tümünü organize eden/içine alan kurumsal yapı olarak ortaya çıkmaktadır.
Genel olarak Araştırma-geliştirme faaliyetlerine dayalı, bilgi ve teknoloji gerektiren tüm endüstriyel, teknik ve tarımsal uygulamaların birer fonksiyon olarak ayrıştırılarak her biri için uzman yönetim sistemi oluşturmayı ifade etmektedir. Bu kurum içerisinde 12 uzmanlık birimi olduğu yine ayetlerin ifade etitği bir durumdur.
Bu fonksiyonların, uygulamadan çok, altyapıya yönelik, uygulamaya bilgi ve teknik destek sağlayan fonksiyonlar olduğunu ifade etmek gerekmektedir. Doğanın veya doğal varlıkların veya sosyal varlığın ortaya çıkardığı ve verimli olması gereken fonksiyonların altyapısını oluşturmakla ilgili bir yapı olarak anlaşılmaktadır.
Bu noktada yeni bir varsayım daha ortaya çıkmaktadır; Tarif edilen kurumsal yapı ve bu kurumsal yapı içerisinde ifade edilmiş olan 12 farklı kavram hangi fonksiyonları veya süreçleri kapsamaktadır? Başlangıç varsayımının doğrulanmış olması, teorik sonuca ulaşmak için yeterli değildir. Kavramların nitelikli tanımlarının da var olması ve hepsi bir bütün olarak kesin teoriyi vermesi gerekir.
Kavramsal analiz :
Varsayıma kanıt olan ifadelerde tespit edilen kelimelerin/kavramların başlangıçta öngörülen sayıyı veriyor olması, varsayım için delil olmasını gerekli kılmıştır. Ancak bu yeterli olmayacaktır. Bu ifadelerin ne anlama geldiği ve bu kelimeleri tanımlayan diğer bağlantılı ifadelerdeki asli kavramların da tespit edilmesi, varsayımın doğrulanması açısından zorunludur. Şu halde, bu oniki kavramın tek tek tahlil edilmesi sonucunda ortaya çıkacak olan şey, fonksiyonları da tanımlamış ve kanıtlamış olacaktır.
Kural : Bir metnin tutarlı ve anlaşılabilir olabilmesi için :
- Evrensel veya bilimsel değeri olan bir metin, bütün kavramları özgün ve nitelikli anlamlarda kullanıyor olmalıdır. Buna göre, metindeki her kelime kendi anlamı ile tutarlı ve geçerli olacaktır.
- Evrensel veya bilimsel bir kaynak, mitolojik veya tarihsel şahsiyetlerden söz etmemelidir. Evrensel bir bilgi kaynağı, güncel meselelere çözüm üretebilecek, mevcut bilgi ile değerlendirilebilecek ve gelişmeyi sağlayabilecek nitelikte olmalıdır. O halde, metinde kullanılan kelimelerin tarihi şahsiyetlere ait isimler veya belirli yerlere ait isimler olması mümkün değildir. Her kelimenin, özellikli olsun olmasın mutlaka bir anlamı olmalıdır ve bu anlam ile birlikte değerlendirilebilmelidir. O halde metinde tarihsel şahsiyet, yer veya kutsal kimse/bölge ismi yer almaz.
Metodolojik kural gereği, kavramların incelenmesi sonucunda, varsayılan kurala yönelik tutarlı sonuçların ortaya çıkması, kuralın metot bakımından geçerli ve zorunlu olduğunu da kanıtlamış olacaktır.
Fonksiyonel kavramlar :
- Nuh (نوح) :[20] Teknoloji ve Doğa Bilimleri Fonksiyonu :
Bölge, bucak, uç veya uzak yer, kenar bölge gibi anlamlara gelen Nahiye (ناحية) kelimesinin köküdür. Menuh (منوح) kelimesi “diğerleri süt vermezken süt veren” anlamında değerlendirilmektedir.
Kelime anlamı itibariyle, (telaffuzdan bağımsız olarak) Yüksek sesle bir şeyi ifade etmek. Bir kuşun ötmesi gibi anlamlara gelmektedir. Zamanla ölülerin arkasından ağıt yakması için tutulan kadınlar için de kullanılan bir kelime haline gelmiştir.
Kelime fiil formunda, “şikayetçi olmak, sürekli sızlanmak” anlamına da gelmektedir. Dolayısıyla toplumsal destek mekanizması olarak tanımlanabilir. Ancak, Nuh kavramı ile ilgili olarak metinde anlatılan fonksiyon, teknoloji-sanayi fonksiyonu olmalıdır. Bu bağlamda kelimenin kök anlamı ile metindeki tarif uyuşmamaktadır.
Kavram ilişkileri :
Doğal Seçilim -İstefa (اصطفى)[21] – Doğal seçilim, bir evrim veya dönüşüm sonucu sıralamada bir öncekinin seviyesine yükseltme, Var olan şeyler arasında tercihte bulunarak yükseltme, doğal seçilim veya evrimsel dönüşüm. Öyleyse Nuh, İbrahim, Yakup, Musa, Adem, Meryem ve İmran doğal seçilim sonucu yükseltilmiş veya evrimleşmiş varlıklar, türler veya fonksiyonlar olmalıdır.
Kelimenin Aslı STF (صطف)’dir. Genel olarak, seçmek, seçmek veya tercih yoluyla yükseltmek veya sıralama bakımından üste çıkarmak. Dizilim veya sıra gibi anlamlara gelmektedir. İsm-i mef’ul formu “Mustafa” (مصطفى) dır. Seçen, tercih yapan, öne çıkaran veya sıralayan kimseyi ifade eder.
İlişkili kavramlar : Nuh, (Adem), İbrahim, Yakup, (İmran), (Meryem), Musa,
Fonksiyonel Gelişim - Adem (ادم) :[22] Kelimenin aslı EDM (ادم)’dir. Düzeltmek, bitiştirmek, barıştırmak, yapıştırmak, katkı yapmak, bir şeyin iç yüzünü dışarıya çıkarmak ve alt deri (anat) gibi anlamlara gelmektedir. Metinde özel isim olarak kullanılmamaktadır. Bu nedenle bir kimsenin veya türün adı değil, bir eylemi tanımlayan kavram olarak anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : Nuh, İbrahim, (İsrail), (İmran), İsa, Musa,
Öncül - Ale (اٰلَ) :[23] - Sürekliliği olan, devam eden veya yenilenen bir sürecin her aşamasında muhtaç olduğu bir önceki olay, olgu veya oluşum, Bir harekete neden olan bir önceki hareket,
Kelimenin aslı EVL (اول) olup, ilk, birinci, veya önce olan anlamına gelen bir kavramdır. “Evvel” kelimesi bu kökün türevidir. En son olan şeyin bir önceki şey, bir önceki versiyon anlamına gelmektedir.
İlişkili kavramlar : (Firavn) (Adem), Nuh, Musa, Harun, İbrahim, (İmran), Yakub, İshak, (Lut), Davud,
Standart Bilimsel Süreçler - El-Alemin (العالمين) :[24] Bilginin profesyonel anlamda geliştirildiği, oluşturulduğu veya kullanıldığı, benzer veya farklılaşan alanların hep birlikte ele alındığı ve başlangıç noktasını teşkil eden, yönetimsel, kurallı kurumsal yapı.
Kavram aynı zamanda, bir toplumun bilgi üreten, geliştiren veya deneysel/eylemlsel kesin sonuçlara ulaşan kurumsal yapısı, üniveristeler veya bilimsel kurumlarını ifade eder.
Kelimenin aslı “ilm” (علم) dir. Fen veya pozitif bilimler veya bilimsel bilgi anlamına gelen bir kavramdır. Kelimenin yapısı gereği, bilim dalları (matematik, fizik, kimya vs.) veya bilimsel araştırma alanlarına ait ve bilimsel yöntemlerle elde edilen bilgiler anlamına gelmelidir. “Alem” (عالم) bilgisi önce çıkan kimse veya belirli/bilinen bir şey anlamındadır.
İlişkili kavramlar : (İsrail), Davud, (Calut), (Adem), Nuh, İbrahim, (İmran), (Meryem), Musa, İsmail, (el-yesa), Yunus, (Lut), (Firavn),
Keşfedilmemiş Bilgi - El-gayb (الغيب) :[25] Yeryüzünde veya kainatta var olan, ancak henüz niteliği veya niceliği bilinmeyen, bilgisi açığa çıkmamış olan, varsayılabilen ancak henüz kanıtlanmamış olan her türlü bilgi, olay veya oluş. Keşfedilmeyi bekleyen her şey. Belli bir şey hakkında henüz bilinmeyen bir şey veya fonksiyon. Keşfedilmemiş bilgi veya kaynak.
İlişkili kavramlar : (Meryem), (Adem), Yusuf, Musa, Süleyman
Profesyonel Ekip/organize grup - Er-Resul (الرسل) :[26] : Belli bir amaç için organize olmuş, birlikte hareket eden ve birlikte gelişen, kurallı ve kurumsal nitelikli küçük toplum veya gurup/ekip.
Kelimenin aslı RSL (رسل)’dir. Temelde, sürü/topluluk anlamına gelmektedir. Yani organize olmuş bir topluluğu ifade eden şeydir. Farklı formlarda kullanılmaktadır. Örneğin iki farklı gurubun birlikte organize faaliyet göstermesi/çalışması RSL kelimesi ile ifade edilir. - Bu bir elçi veya peygamber değildir.Metot açısından “elçi” anlamında anlamak da mümkün değildir çünkü metin bu anlama gelen başka kelime zaten kullanmaktadır.
Ersele (ارسل) :[27] Salıverip uzatmak veya salmak, -göndermek, vermek “örneğin postaya vermek veya posta ile göndermek”-
Mursel (مرسل) :[28] Verici – telgraf makinesi gibi- , gönderici, manipulatör
Mursilet (مرسلة) :[29] Manipüle edilmiş, yayınlanmış
İlişkili kavramlar : Musa, İsa, -nekre- (el-Zubur), (Adem), (Lut), İbrahim, İsmail, (Yusuf), (ad), (Semud), (Lut), (ashab el-eyke), (İlyas), Yunus, Harun, Süleyman
Bilgi Akış sistemi – Merkezi bilgi paylaşım mekanizması - El-Nebi (النبى):[30] : Her türlü bilimsel bilgi, buluş veya uygarlaşmaya dair her türlü pozitif bilginin paylaşımı ve değerlendirilmesini sağlayan mekanizma, bilgi bankası, bilgi akış mekanizması.
Kelimenin aslı “NBE” (نبا)’dir. Bir şeyin, açık, görülebilir bir yükseklikte olması veya haber alınan şey, haber vermek gibi anlamlara gelmektedir. Köken itibariyle, Genişçe yolları olan yüksek yer anlamına gelir. Bir network, haber merkezi niteliğindeki bir yapıyı ifade etmektedir. Resul ve Nebi, tüm fonksiyonlarda (Eyyub Hariç) ortak kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, ishak, Yakup, Musa, isa, Harun, Suleyman, Davud
Astronomi - El-Fulk (الفلك) :[31] Yörüngesel veya gökcisimlerinin incelenmesi, bilgi ve bulguların değerlendirilmesi ve ilerlemenin sağlanması için var olan kurumsal mekanizma ve bu mekanizmaya ait olan şeyler, araçlar veya bilgiler. Astronomi veya uzay bilimi.
Kelimenin aslı FLK (فلك)’dir. Yuvarlak olmak, yörünge, çarh, bir eksen etrafında dönmek, yuvarlak ve hareketli dalga anlamına gelen bir kelimedir. Bu bağlamda El-fulk, astronomi, uzay bilimleri olarak anlaşılmalıdır. (Yunus ile birlikte de kullanılan bir kavramdır)
İlişkili kavramlar : Nuh, Yunus
Fonksiyonel değerlendirme :
- Taşıyıcı gövde/omurga (qawm) yönlendirilmiş bir verici veya manipülatör olduğu[32]
- Sistemin ana unsurları ile (melei) doğrudan bağlantı kuran (Beşer) bir mekanizma olduğu[33]
- Sistemin zorunlu dolaşım/sirkülasyonunu sağlamakla kesin olarak görevli olduğu (Zorlayıcı olduğu)[34]
- Planlı üretim süreçleri ve Endüstriyel (sanayi) üretim bilgisine ve yörüngede hareket edebilecek bir aracı üretebilecek proje bilgisine sahip olduğu, [35]
- Mühendislik bilgisine sahip olduğu ve böylece motor üretebildiği, bir aracı hareket ettirebilecek itiş gücünü elde edebildiği ve rota belirleyebildiği – küresel konum/konumlandırma (astronomi) bilgisine sahip olduğu-[36]
- Yer ve atmosferik olayları önceden hesaplayabildiği ve buna göre hareket edebildiği, bir dalga boyunda nasıl harekete etmesi gerektiğini bildiği[37]
- Bilimsel süreçlerin planlama. Uygulama ve sonuç aşamalarını başarıyla uygulayabildiği ve bundan elde elde edilebilecek katma değerin farkında olduğu[38]
- Qawm, Yani bir toplumun taşıyıcı mekanizması/omurgasını güçlendirmeye yönelik bir uygulama olduğu[39]
- Nuh’un, bilimsel süreçlerden/fonksiyonlardan (Alemin) biri olduğu[40] anlaşılabilmektedir.
Öyleyse Nuh, bilgiye dayalı geliştirilmiş olan fonksiyonel süreçler/bilimsel süreçlerden biri olmakla birlikte, fonksiyon bakımından çeşitli bilim dallarından da yararlanan ve bunlardan elde edilmiş bilgileri de uygulayarak katma değer üretebilen bir mekanizma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çerçevede “Nuh” kelimesi, gerek metnin tanımları ve gerekse ilişkili olduğu kavramlar nedeniyle, araştırmacı, geliştirmeyi hedef alan, yapıcı bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Fonksiyonel nitelik bakımından “Yer bilimleri” çerçevesinde teknoloji veya bilimsel araştırma/keşfetme gibi bir fonksiyon atfedilmelidir. Sanayi / Endüstriyel üretim ihtiva etmesi, tanımın böyle bir uygulamayı da kapsayıcı olmasını gerekli kılmaktadır.
Kavramın kişiselleştirilmesi için herhangi bir neden yoktur. Elbette bir fonksiyonun, bilimsel sürecin veya bir mekanizmanın uygulayıcıları olmalıdır. Bir kurum çatısı altında faaliyet göstermelidir. Ancak böyle olması, kavramın ortaya koyduğu fiilin gerçekleşmesi için veya kavramın ihtiva ettiği anlamı kişiselleştirmek için yeterli değildir. Yani örneğin Fizik, fizikçiler sayesinde fizik olur, ama fizik bir kimse değildir.
- İbrahim (ابراهيم) :[41] Ölçme ve Değerlendirme / Araştırma-Geliştirme/iyileştirme fonksiyonu
Kelimenin “BRHM” (برهم) veya (بره) kökünden geldiği düşünülmektedir. Hastalıktan kalkmış, iyileşmiş anlamına gelen bir mana ifade etmektedir. Hastalıktan kalkmış, sağlığına kavuşmuş kimseyi ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
BRHM kökünden geldiği varsayıldığında, gözleri açmak, göz açıp kapamak veya bir şeye dikkatlice bakmak anlamına gelen kelime olmaktadır.
Buna göre, “İbrahim” kavramı, iyileştirici, düzeltici bir mekanizma/fonksiyon olması bakımından “Ölçümleme/Onarma-Düzeltme” veya “AR-Ge, Geliştirme/iyileştirme fonksiyonu” olarak değerlendirilebilir.
Genel olarak “önderlik” veya programlanmış olan bir şeyin neden olduğu sonuçlara ilişkilendirilmekte, bir dönüştürme ve muhafaza etme mekanizması olarak tarif edilmektedir. Yazılı bilgi, bilginin çoğaltılması ve kullanılması ile elde edilecek faydanın sürekli hale getirilmesine atıf yapılan kavramda, daha çok onarıcı, tamir edici bir fonksiyon anlamı ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, toplumun geliştirilmesi, daha ileri bir seviyeye taşınması veya medeniyetin inşası için gerekli olan altyapının oluşturlması ve bilgi birikimi olarak anlaşılabilir.
Kavram İlişkileri :
Ayrıştırma Süreci veya Fonksiyon Testi - İbtila (ابتلى) :[42] Kelimenin aslı BLV (بلو)’dir. Eski, çürümüş veya artık işe yaramaz hale gelmiş olan şeylerin vücuttan düşmüş olan anlamına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda “ibtila” boğulmuş, rahatsız eden şey olmalıdır, ayıklanan şey olmalıdır. Belae (بَلاء) veba, bir elbisenin çürümesi veya kullanılamaz hale gelmesi, anlamına gelmektedir.
İlişkili kavramlar : İbrahim,
Yazılım veya bilimsel standartlar - Kelimat (كلمات) :[43] Kelimenin Aslı KLM (كلم)’dir. Bir söz veya ses dizisi, Sembollerin anlamlı bir şekilde bir araya gelmiş hali. Bir metin veya yazılım. Standartlar veya standart işletim sistemleri
İlişkili kavramlar : (Adem), İbrahim, (Meryem), (İmran), İsa,
İçe yönelim veya Özkayak / Özgüven - Hanifen (حنيفا):[44] Kelimenin aslı HNF (حنف)’dir. Çarpık ayak, Pes Ekinovarus, İçe doğru kıvrılan ayak anlamına gelen bir kelimedir. Buradan hareketle, içe meyletmek, bir yöne meyletmek manası verilmektedir. Hunfae (حنفاء)[45] Eğri ayaklı kimse. Kelime temelde istem dışı çarpıklık, eğrilik anlamına gelmektedir. Buna göre asal yönelim, bir şeye veya içe yönelim olarak anlaşılabilir.
İlişkili kavramlar : İbrahim,
Ölçüt veya uygunluk - Mesabe (مثابة) :[46] Kelimenin aslı SVB (ثوب)’dir. Elbise, giyim kuşam, giydirme kumaş gibi anlamlara gelmektedir. Pratikte bir şeyi saran şey, zar veya ambalaj korunması veya muhafazası için uygun olan şey niteliğinde görünmektedir. (Libas gibi kişinin giydiği veya sarındığı şey değildir), Mevzi, korunmak için uygun ve yeterli olan yer anlamı da verilmektedir. (Sevab (ثواب)’da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Mevzi sahibi, uygunluk sahibi veya kumaşcı gibi anlaşılmalıdır.)
Bu bağlamda mesabe, kuyu bileziği veya bilezik taşı olarak değerlendirilmektedir. Bir şey için uygunluk sağlayan nesne veya ölçüt gibi. (Esvab (اثواب), yatırım için uygun olan yer, yatırım danışmanlığı veya yatırım rehberliği olarak anlaşılan bir kelimedir)
İlişkili kavramlar : İbrahim,
Kurum Çalışanlarının Tümü - Millet (ملّة) :[47] Kelimenin aslı “MLL” (ملل) olup, bıkkınlık, usan, isteksizlik, bir nesneyi çevirmek veya devenin kulağının arkasına basılan damga anlamlarına gelmektedir. Kelimenin mevcut formunda “Bir ekmeği kaba ve sıcak küle gömüp pişirmek, veya hastalık ateşinden kaynaklanan ter” gibi anlamlara gelmektedir. Bazı durumlarda, dikişte teğellik, teğel dikiş, ilme, ilinti” gibi anlamlar da verilmektedir. Buna göre kelimenin asli anlamı, bir şey ile ilintili olan, bir kaynağa bağlı olan, dönüştürülmüş olan şey olarak anlaşılması gerekir. Kelimenin fiil formunda ise, üşendirmek, hastalıktan dolayı sağa sola dönüp kararsız kalmak gibi anlamlar verilmektedir.
Bu bağlamda, profesyonel olsun olmasın, bir kurumda, bir iş kolunda veya belli bir amacı gerçekleştirmek için çalışanlar “millet” olarak değerlendirilebilir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İshak , Yakup,
Mühendislik - El-Hikmet (الحكمة) :[48] Kelimenin aslı “HKM” (حكم)’dir. Kural koşul, hüküm, bir şeye ait kuralları belirlemek veya yönetmek. Kavram bu bağlamda, bilgelik, bir şeye ait kural ve süreçleri rasyonel manada biliyor olmak anlamına gelecektir. El-hikmet ise, (الحكمة), kurumsal anlamda süreçlerin yönetilmesi ve standartlara ilişkin bilimsel, teknik veya sosyal kuralları ve koşulların belirlenmesi anlamını taşır. Yani bilgiyi kullanan ve buna göre karar veren, uygulayan, sonuçlar üreten kurumsal yapı olmalıdır. Bilimsel süreçlere göre hareket edebilen ve geliştiren kurum. Marjinal Fayda veya katma değer oluşturmak ve çoğaltmak amacı taşır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, Davud (Calud), İsa, (Meryem), (Lokman),
Destek – Takviye / Güçlendirme - Azer (ازر) :[49] Bir şeyi sarmak, kuvvetlendirmek, zayıf olan bir şeyi güçlendirmek, Duvarın altını onarmak, takviye etmek anlamına gelen bir kelimedir. Buna göre, bir destek mekanizması veya uygulaması olarak anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : İbrahim,
Nitelikli Görüş veya Görünüm – Bilimsel Analiz - Nuri (نَرَى) :[50] Kelimenin aslı “RAY” (راي)’dir. Işın, veya ışık huzmesi, gözle görülebilen sonuçları olan ışık gibi anlamlara gelmektedir. Kelime formu gereğiyle ışınlama veya bir ışık huzmesi ile işaretleme gibi anlamlar çıkarılmalıdır. Bu bağlamda X ışınları da bu kelime ile ifade edilir. Bir şeyin ışın yoluyla izdüşümü veya görüntüsünü almak da kelimenin ihtiva ettiği anlamlardandır. Buna göre bir şeyin içyüzünün anlaşılması, bilinir olması şeklinde anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, Musa, (Firavn)
Egemenlik – Yetki/Sorumluluk Bölgesi - Melekut (ملكوت) :[51] Kelimenin aslı MLK (ملك)’dir. Kral, hükümran, bir şeye güç yetiren anlamına gelen bir kavramdır. Toprağa sahip olmak veya mülk sahibi olmak da bu kapsamda değerlendirilmiştir. Bu bağlamda kelime, krallık, hukumranlık alanı veya gücünün yettiği, içyüzünün derinlemesine bilindiği alan olarak tarif edilmektedir.
İlişkili kavramlar : İbrahim,
Gelişim aşamaları veya kademelendirme - Semavat (السّموات) :[52] Kelimenin aslı SMV (سمو)’dir. Yükseklik, yükseliş, sosyal statü bakımından üstte olma gibi anlamlara gelmektedir. Bu sebeple krallara “exelansları” anlamında bir yücelik veya üstünlük ifadesi olarak kullanılır. Bazı durumlarda fiziksel yükseklik için de kullanılmaktadır. Yani ölçülemeyen veya ulaşılamayan yükseklik için de kullanılan bir kelime olmuştur. Yatak sofasının üst tavanı veya gökyüzü gibi. Bir şeyin derece bakımından yüksek veya üstte olması pratikte ölçülebilen bir şey değildir. Bu sebeple kelimenin asli manası, kurumsal olarak geliştirme veya yükseltme veya bir üst versiyona yükseltme gibi anlamlarda anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : (Adem), İbrahim, İsa, (Meryem), Davud, (Zebur), Musa, (Firavn),
Yükseltme / Miktar Bakımından Çoğaltma - Refa’ (رفع) :[53] Bir şeyi fiziksel manada yükseltmek, artış sağlamak, daha üstün bir seviyeye çıkarmak, halter gibi ağır bir şeyi kaldırmak, bir yükü veya ağırlığı yukarı kaldırmak gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda Üretim artışı (رَفْعُ الإِنْتَاجِ) da bu kelime ile ifade edilmektedir.
Öyleyse, yükseltme, güç veya miktar bakımından çoğaltma anlamında değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : Musa, İbrahim, İsmail, İsa, (Meryem), (Yusuf),
Bağımsız Değişken / Sınırlı Kanıt - El-Huccet (الحجّة) :[54] Kelimenin aslı HCC (حجج)’dir. Pratikte bağımsız değişkenler, argümanlar anlamına gelen bir kelimedir. Bu bağlamda, bağımsız kanıtlar veya değişken kanıtlar/kurallar gibi bir çerçevede anlaşılamsı gerekir. Kurumsal düzeyde tüzük, yönetmelik veya koşullara göre uygulanan veya geçerli olan kurallar, kurumsal kurallar olarak değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : İbrahim,
Donanım veya Teknik Destek - El-Eydi (الايد) :[55] Kelimenin aslı EYD (ايد)’dir. Güçlendirmek, tahkim etmek, pekiştirmek, teyit etmek anlamlarına gelmektedir. Bu bağlamda kelime “müttefik, bir sürece gücüyle veya bilgisiyle katılım veya pozitif bir ittifak yapmak şeklinde anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İshak, Yakup, İsa, Musa, Davud,
Rasathane veya Bilimsel Gözlem Merkezleri - El-Ebsar (الابصارِ) :[56] Kelimenin aslı BSR (بصر)’dir. Gözetleme, dürbün ile bakma, gözle görmek, iki deriyi birbirine dikmek, bir şeyin ucundan bakarak görmek anlamlarına gelmektedir. Buna göre kelime, bir şeyi görmek suretiyle anlama, görerek test etme veya bir şeyin ayrıntılarını görerek bilgisine sahip olmak şeklinde anlaşılmalıdır. Bilimsel bir görüş niteliğinde olmalıdır. Gözleme dayalı istatistiki bilgi veya hesaplanabilir analiz bilgisi.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İshak, Yakup,
Mikro Hareket Alanı – Olay zemini - El-Arz (الارض) :[57] Genel olarak zemin, bir şeyin tabanı anlamına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda yaşama zemin oluşturması bakımından yeryüzü için de kullanılmaktadır. Ancak yeryüzünün adı değildir.
Bu bağlamda Arz, yeryüzü olarak değil, olay zemini, olayların veya oluşların meydana geldiği asgari düzlem, mikro veya asgari koşulların var olduğu alan olarak anlaşılması gerekir. Asgari yaşam koşullarının veya asgari girdilerin var olduğu veya elde edilebildiği düzlem veya zemin. Bir olay veya hareketin başlaması için gerekli olan ve asgari şartları barındıran düzlem veya zemin.
İlişkili kavramlar : (Adem), İbrahim, Musa, (Firavn),
Merkezi Planlama - Qavm (قوم) : [58] İleri almak, öne geçirmek, bir şeyi diğerine yaklaştırmak, düzeltmek, doğrultmak, paha kesmek, Bir ağacın taşıyıcı gövdesi, dalları taşıyan gövde. Omurga. Bu bağlamda, reel süreç yönetimi, planlamaya dayalı süreçlerin yönetim mekanizmasını ifade eden bir kavram olmalıdır. (Bu kavram bütün fonksiyonlarda ortak görünmektedir)
İlişkili kavramlar : (Adem), İbrahim, Musa, (Firavn),
Dönüşüm Mekanizması - Ad (عاد) :[59] Kelimenin aslı AVD (عود)’dir. Geri döndürmek, dönüştürmek anlamlarına gelen bir kavramdır. Ibrahim olarak tanımlanan sürecin dönüştürme veya dönüşüm mekanizması ile de doğrusal olarak bağlantısı vardır. (Lut ile de ilişkilendirilmektedir)
İlişkili kavramlar : Nuh, İbrahim, (Hud), (Firavn), (Evtad), (Lut),
Kaynak/Girdi Yönetimi/Planlama - Semud (ثمود) :[60] Kelimenin aslı SMD (ثمد)’dir. Kaynağı belli olmayan, yağmur sebebiyle birikmiş veya bir kabın dibinde kalmış olan su veya bir malın azlığı. Bu bağlamda sınırlı kaynakların planlanması ve yönetimi olarak değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. (lut ile birlikte de kullanılmaktadır)
İlişkili kavramlar : (Salih), Nuh , İbrahim, (Resse), (Lut), (Eyke), (Firavn),
Kentleşme - Medyen (مدين) :[61] Kelimenin aslı MDN (مدن)’dir. Medenileşmek veya medenileştirmek, uygarlaştırmak, sivilleştirmek, şehir inşa ettirmek, uygarlık seviyesine çıkarmak gibi anlamlara gelen bir kavramdır. Bu çerçevede kelime “uygarlık” olarak anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : (Şuayb), Nuh , İbrahim, (Semud), (Ad), Musa,
Fonksiyonel Analiz :
- Programın tamamlayıcı ve öncü mekanizması olduğu[62]
- Kurumsal düzeydeiletişim/bilgi paylaşımı sağlayan, yetki ve sorumlulukların belirlendiği veya yetki sınırlarının aşılmadığı güvenlikli bir merkez olduğu[63]
- Bölgesel girdilerin veya kaynaklardan elde edilen veya edilmesi muhtemel faydanın veya potansiyelin varlığından emin olmayı amaçladığı, olası yararların çoğaltılması ve verimli hale getirilerek yaygınlaştırılmasını amaçlayan kademeli bir uygulama olduğu[64]
- Sistemi onaylasın veya onaylamasın, barış ortamında, eld edilen faydanın herkesi kapsayacağı ve sonuçlarından yararlanabileceği[65]
- Başka kaynaklardan/kurumsal verilerden yararlanıyor olmasına rağmen, bağımsız ve merkezi bir karar ve uygulama mekanizması olduğu[66]
- Sorumluluk veya yetki bölgesi içerisinde, araştırma-geliştirme ve sonuç üretme yükümlülüğü olduğu[67]
- Amaç bakımından barışın sürekliliğini sağlamak, merkezi bilgi sistemine bağlı/paylaşımlı faaliyet gösteren profesyonel bir uygulama olduğu[68]
- Doğal kaynaklardan katma değer üretebilecek nitelikte olanların tesbiti ve bilimsel/teknik uygulamalar için hazır hale getirilmesi için yapılandığı[69] gibi temel ilkeler ortaya çıkmaktadır.
Genel olarak İbrahim, varsayımlardan yola çıkarak fiziksel süreçlerin olası sonuçlarının belirlenmesi veya olayların veya süreçlerin analiz edilmesi ile farklı olayların veya süreçlerin nitelik bakımından benzerlikleri ve buna bağlı olarak ortaya çıkması muhtemel olası sonuçların tesbiti veya anlaşılarak buna göre bir yöntem veya tavır geliştirmeyi öngören bir muhteva taşımaktadır. Daha çok “Yaşam Bilimleri” çerçevesinde bir çeşit “araştırma-geliştirme” ve “olayları veya süreçlerin rasyonel sonuçlarını tespit etme”ye yönelik bir tanım yapılabilir. Olay ve süreçlerin doğru anlaşılamsı, neden-sonuç ilişkisinde doğru analiz edilerek bilimsel veri haline getirilmesi, uygarlaşma için gerekli olan faktörlerden birisidir. Eğer rasyonel analiz yapılamıyor, süreçler pozitif bir düzlemde analiz edilemiyor ise, tahmin ve inançlara dayalı, gelişmeyi ve uygarlaşmayı önleyecek veya geciktirecek zorlukların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.
Bu manada İbrahim, toplumsal barışın, bölgesel refahın geliştirilmesi için gözlem ve analize dayalı, bilimsel verilerle hareket eden, kurumsal ve merkezi bir mekanizma olduğu anlaşılabilmektedir.
- İsmail (اسماعيل) :[70] - Kurumsal/Bilimsel Danışmanlık :
Kelimenin Arapça kökenli olmadığı düşünülmektedir. “SM’A” (سمع) ile benzerliği göz ardı edilemez. Duyurmak, işittirmek, dinletmek gibi bir anlamı olabilir.
Bu bağlamda, “İsmail” basın veya yayın yoluyla bilginin aktarılması veya yayımı olarak değerlendirilebilir. Yani “Kurumsal haberleşme sistemi” veya “Enformasyon” fonksiyonu olmalıdır.
Kavram İlişkilleri :
Kurumsal Sürdürülebilirlik - Akifine (العاكفين) :[71] Kelimenin aslı AKF (عكف)’dir. Bir nesneyi onarıp ıslah etmek, bir nesneyi sabit tutmak veya nesne üzerinde ısrarlı olmak, nesneye bağlanmak gibi anlamlara gelen kelimedir. Buna göre, “ithaf edilmiş, tahsis edilmiş” veya “çakışan şeylerin giderilmesi” anlamında anlaşılmalıdır. Kurumsal anlamda, sürdürülebilirlik, anlamında değerlendirilmesi gerekir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, Musa,
Uygulama Dönemi - AHD (عهد) :[72] Temelde “Dönem, Çağ, devir” anlamına gelmektedir. Bir sözleşmenin kapsadığı dönem veya bir yetki/sorumluluk dönemi olarak anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, Musa,
Değerlendirme/Çözüm Kurulu - El-Taif (الطّائفين) :[73] Kelimenin aslı TVF (طوف)’dir. Sal kurtaran botu, karşılıklı iki sahil arası gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda, bir şeyin etrafını dolaşan veya her iki tarafını gören anlamında da kullanılmıştır. Buna göre kelime yöneliş bildiriyor olması sebebiyle karşı karşıya gelenler, her iki yakada olanlar şeklinde anlaşılmalıdır. Kurumsal anlamda, Yetki ve sorumluluk alanına göre müzakereci yapıcı guruplar veya uzman guruplar olarak anlaşılmalıdır. Pozitif yapıcı bir komisyon veya kurul.[74]
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, Musa,
Uzmanlık/Uzman Departmanları - El-Qavaid (القواعد) :[75] Kelimenin aslı KAD (قعد)’dir. Bir şeyin temeli, oturulan yer kaide gibi anlamlara gelmektedir. Buna göre kelime, belirli kuralları veya temelleri olan şeyi ifade etmelidir. Kurumsal anlamda Profesyonel veya uzmanlık departmanları olarak anlaşılabilir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, ,
Haberalma - Değerlendirme - Es-Semi (السّميع) :[76] Kelimenin aslı SMA (سمع)’dir. Genel olarak işitmek, duymak anlamına gelen bir kavramdır. Buna göre kavram nitelikli işitmeyi ifade eden bir mekanizma olmalıdır. Metinde Semi-ul Alim (السّميع العليم) şeklinde kullanılmaktadır. Her iki kelimenin de belirli kullanılıyor olması nedeniyle, “bilimsel yöntemlerle işitmek” veya “Haberalma” anlamında değerlendirilmelidir. Bir çeşit iletişim/veri akış mekanizması şeklinde anlaşılabilir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, (İmran),
Yetki ve Sorumluluk Çerçevesini Kabul Etme - Rüku (ركع) :[77] Yetki ve sorumluluk sahibi olanların birbirlerinin yetki ve sorumluluklarına saygılı olmayı ifade eden bir kavramdır. Sorumluluk sınırlarını aşmayacağını ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir başkasının yetki ve sorumluluk alanına müdahale etmeyeceğinin göstergesidir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, (Meryem),
Yetkiden Doğan Yaptırım Gücünü Kabul etme - Secde (سحد) :[78] Temelde Boyun eğmek, bir şeyin işlerliğini veya yetkisini kabul etmek, katılımcı ve sabit olmak gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Kullanım şekli itibariyle, otoriteyi tanımak, yetkiyi tanımak ve görevine bağlı olmak anlamında değerlendirilmelidir. Yetkilendirme konumunda olmayanların bir başkasının sahip olduğu görev ve yetkilere müdahale etmesi mümkün olmaz. Secde bu müdahaleyi ortadan kaldıran ve kurallı süreçlerin kabul edilmesini sağlayan bir kavramdır. Buna göre, Yetki ve sorumluluktan doğan yaptırım gücünün veya sınırlamaları kabul etmek anlamına gelecektir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, (Meryem)
Kurumsal Destek/Katkı Mekanizması - El-Nasara (النصارى) :[79] Kelimenin aslı NSR (نصر)’dir. Zafer veya başarı ifade eden bir kavramdır. Bir şeyi başarmak, bir mücadeleden zaferle çıkmak veya kazanmak gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda kelime, Başarıya veya zafere katkı sağlayanlar olarak anlaşılmalıdır.
Makam (مقام) :[80] Kelimenin aslı QVM (قوم)’dir. Taşıyıcı omurga, merkezi yapılanma anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, Ayak basılan yer, durulacak yer, yer, mevki, hareket noktası, ikamet edilen yer şeklinde anlaşılması gerekmektedir. Bir yönetim yeri olmalıdır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, İshak, İsa,
El-Yesa’ (اليسع) :[81] Kelimenin aslı YSA (يسع)’dır. Kabına sığan şey, kınına sığan kılıç veya sığan şey gibi anlamlara gelmektedir. Kelime sadece iki yerde geçmektedir ve yeterli tanım yoktur.
İlişkili kavramlar : İsmail, Yunus, (Lut), (El-kifl),
İdris (ادريس) :[82] Kelimenin aslı DRS (درس)’dir. Öğrenim veya ders, harman veya ekinin sapını dovmek gibi anlamına gelmektedir. Buna göre zorunlu eğitim veya kurallı çalışma olarak anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : İsmail, Yunus, (Lut), (El-kifl),
El-kifl (الكفل) :[83] Dökülen saçın yerine çıkan saç, garanti etmek, sağlamak, hayvanın boynunu korumak amacıyla boyunduruğun altına konulan keçe gibi anlamlara gelen kelimedir. Buna göre belirli bir şeyi garanti altına almak, güvenliğini sağlamak, işlerliğinden emin olmak anlamında değerlendirilmesi gereken kurumsal bir fonksiyonu ifade eder. (Zülkifl olarak bilinen kelime metinde geçmemektedir)
İlişkili kavramlar : İsmail, ilyas,
Hadu (هَادُوا) :[84] Kelimenin aslı HVD (هود)’dir.Köken itibariyle sivri veya çıkıntılı şey, kukuleta gibi anlamlara gelmektedir. Genel olarak ise Yahudi ırkına veya dinine atfedilmektedir. Ancak kelimenin tutarlı anlam bütünlüğü sağlayacak bir manası bulunamamıştır.
Metinde çeşitli formlarda kullanılmaktadır. Kelimeye atfedilen anlamlar metinde tutarlı bir anlam bütünlüğü oluşturmamaktadır. Hadu olanların, Kelimeyi tahrif ettikleri, mecrasından çıkardıkları ifade edilmektedir. Yani, yazılımı bozmak ve değiştirmek suretiyle işleyişi dengesiz hale getirmekten söz etmektedir. “Kitap” ile ilgili bir ifade yoktur. –Unknown meaning or meaningless-
Es-Sabiin (الصّابئين) :[85] Kelimenn aslı SBE (صبا)’dir. Gündoğusundan esen yel, Bad-ı Saba, Poyrazdan esen rüzgar, gençlik, çocukluk anlamları verilmektedir. Kelimenin metindeki formuna ise, “bir dinden çıkıp başka bir dine giren, lut kavmi” olarak anlamlandırılmaktadır. Ancak tutarlı bir anlam bütünlüğü oluşturmamaktadır.
Fonksiyonel Analiz :
- Genel olarak karar mekanizmalarına destek ve bilginin uyumlaştırılması niteliğinde olduğu[86]
- Hiyerarşik ve eşgüdümlü bir faaliyet niteliğinde olduğu, kurumsal düzeyde konumlandırıldığı[87]
- Bir yönetim mekanizması, başlangıç noktası niteliğinde destek sistemi olduğu[88]
- Kurumsal çağrı merkezi niteliğinde bilgi paylaşım ve çözüm mekanizması olduğu[89] anlaşılabilmektedir.
Genel olarak, İbrahim ve İsmail kavramlarını tanımlayan tali kavramlar büyük çoğunlukla ortak kavramlardır. Buna göre her iki kavram da uygarlaşma veya sivilleşme için gerekli olan teknik ve fonksiyonel unsurları tanımlamaktadır.
Buna karşılık “İsmail” ile tanımlanan süreçlerin tamamlayıcı mekanizma olduğu, kurumsal ama kurumlalarası iletişim kadar potansiyel süreçler ve olasılıkların değerlendirilmesine ve verimliliğe katkı sağladığı anlaşılabilmektedir. Kavramın bu bağlamda değerlendirilmesi uygulama açısından tutarlı ve fonksiyonel olacaktır.
- Ishak (اسحق) :[90] - Atık/Sonuç Yönetimi veya Uygulama Verimliliği
Kelime “SHK” (سحق) kökünden gelmektedir. Genel olarak, uzaklaşmak, hurma ağacının uzaması veya bir elbisenin eskiyip çürümesi gibi anlamlara gelmektedir. Kelimeye ufalamak veya yumuşatmak anlamı da verilmektedir. Ancak birincil anlam olarak uzaklaşmak-uzaklık anlamı öne çıkmaktadır.
Bu bağlamda, “İshak” toplumun “ulaşım” veya “büyüme” altyapısını ifade eden bir kavram olabilir.
Kavram İlişkilleri :
Tekil Kaynak – Başlangıç Noktası - İlahen vahida (الها واحدا) :[91] Tek bir kaynağın unsurları veya fonksiyonları olarak anlaşılmalıdır. İlah, bir şeyin kaynağı anlamına gelen bir kelimedir. Dolayısıyla bir tanrı değil, bir kurumsal yapı içerisinde, tek yönetim sistemi altında yapılandırılmış fonksiyonel unsurları sistematize eden bir kavramdır. Buna göre, Yakub İbrahim, İsmail ve ishak, nitelik ve hiyerarşi bakımından tek bir merkeze bağlı olan fonksiyonlar olmalıdır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, ishak, (Meryem),
Teknik Uygulama – Mühendislik Uygulaması - Utiye (اوتى) :[92] Kelimenin aslı ETY (اتي)’dir. Sevketmek, karşılık göstermek, muvafakat etmek, gelmesi kesin olan bir şeye, örneğin akan suya yol açmak, anlamına gelmektedir. Buna göre kelime, Sevk ve idare eden bir mekanizmayı ifade eden, Teknik veya mühendislik uygulaması, Katma değer üreten uygulamalar olarak anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, ishak, Yakup, Musa, İsa,
Huden (هودا) :[93] Kelimenin aslı HVD (هود)’dir. Bir şeyin çıkıntılı ucu, kukuleta veya bir şeyin dönüştürüldükten sonraki hali anlamlarına gelen bir kavramdır. –Unknown meaning or meaningless-
Kontrol – Denetim - Hedeyna (هدينا) :[94] Kelimenin aslı HDY (هدي)’dir. Rehberlik, kılavuzluk anlamına gelir. Buna göre zorunlu kılavuzluk edenler veya çekirdek/temel rehberlik edenleri ifade eden bir kavram olmalıdır. Kavramın kurumsa ilişkisi nedeniyle, uygulamalara rehberlik etme, olası hataları gidermek şeklinde anlaşılması gereklidir.
İlişkili kavramlar : (Adem), Nuh, ishak, Yakup, Davud, Suleyman, Eyyub, (Yusuf), Musa, Harun,
Geçerlilik – Uygulama standardı - İmreetehu (امراته) :[95] Kelimenin aslı MRE (مرا) dir. Bir şeyin, bir yiyeceğin boğazdan kolay geçecek hale gelmesi, yenebilecek nitelikte olması gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Buna göre kolaşlaştırılmış, uygun hale getirilmiş standart bir durumu ifade etmelidir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, (Lut),
Mikro Mekanizma / Uygulamaya Esas Asgari Koşullar - Dünya (الدّنيا) :[96] Kelimenin aslı DNV (دنو)’dir. Zamanda veya mekanda yakınlık, proximity anlamına gelen bir kelimedir. Buna göre dünya, Olaylar veya nesneler arasındaki ilişki, etkileşim veya işlevsel açıdan uygunluk veya yakınlık anlamında değerlendirilmelidir. Kurumsal anlamda, olaylar ve süreçler arasındaki olası ilişkilerin tesbit edilmesi ve uygulamaya esas teşkil edecek potansiyelin ortaya çıkarılması olarak anlaşılmalıdır.
Sürdürülebilir Sonuç - El-Ahiret (الاخرَة) :[97] Belli bir sürecin ortaya çıkarması öngörülen sonuçların gerçekleşerek yeni bir durumun açığa çıkması. Yeni bir sürecin başlamasına neden olan son durum. Deneysel süreçlerden elde edilen seçilimli ve sürdürülebilir durum ve buna bağlı ortaya çıkan yeni süreç veya süreçler. Ahiret kavramı, bir son veya nihai sonuç olmadığı gibi, etkileri bakımından da nitelikli sonuçları vardır. Kelime kurumsal dizilim veya süreç diziliminden doğan nihai durum olarak anlaşılmalıdır.
Fonksiyonel Analiz :
- Bilimsel ve mikro süreçlerin planlanmasına yönelik bir uygulama olduğu[98]
- Sürdürülebilir sonuçların ve sonuçlardan doğan yeni süreçlerin değerlendirilmesi ve verimliliğini içerdiği[99] anlaşılabilmektedir.
Genel olarak, İbrahim, İsmail, ishak ve Yakup birbiri ile yakın ilişkili kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla fonksiyonların uygulaması veya kurumsal düzeyde işlerliği esnasında diğer fonksiyonların girdilerinden veya bulgularından veya elde edilen bilgilerin tümünden yararlanmayı gerektirmektedir.
Her biri farklı bir alanı hedef alıyor olsa bile, kurumsal bilgi ve uygulama mekanizmaları içerisinde etkileşimli/interaktif bir faaliyet olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda süreç veya süreçlerin veya uygulamaların sağlıklı yürütülebilmesi ve doğru sonuçlar alınabilmesi için oluşan bilimsel destek mekanizmaları olarak değerlendirilmelidir.
- Ya’kub (يعقوب) :[100] - İstatistik – Marjinal Fayda
Genel olarak sebzelerin veya çiçeklerin tohumu anlamına gelen bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kimi zaman çölde yetişen bitkinin tohumu veya keklik denilen kuşun erkeği için de kullanıldığı görülmektedir. Kelimenin Arapça fiil formuna uymaması nedeniyle başka bir dilden geçmiş olduğu düşünülmektedir.
Kelimenin “AKB” (عقب) kökünden türemiş olma olasılığı vardır. Bir şeyin ardılı, ardınca gelen, indirgenmiş, bir şeyden arta kalan (sigara izmariti gibi), Herhangi bir şeyin sonu veya ardılı, topuk gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda, bir toplumun sahip olması gereken “Kaynak” veya “üretim potansiyeli”nin dolaşım ve olay bilgisine göre analizi ve geliştirilmesini hedefleyen istatisik/bilgi-işlem fonksiyonu fonksiyonunu ifade etmesi gerekir. Temel girdilerin veya kaynakların olası üretim veya ihtiyaçlara göre potansiyelinin belirlenmesi ve dolaşıma kazandırılması hedeflenmektedir.
Kavram İlişkilleri :
Bilimsel Yorum – Kanıtlanabilir Bilgi - Te’vil (تاويل) :[101] Kelimenin aslı EVL (اول)’dir. Bir şeyi öncelemek, ilk veya önceki, bir şeyin en son halinden bir önceki durum gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda, olayları veya durumları analiz etme, Neden-sonuç ilişkisi içerisinde yorumlama ve sonuçlar üretmek öncelemek veya öncelikleri belirlemek anlamında değerlendirilmelidir.
Bilimsel yorumlar veya teoriler değişebilir. Her aşama bir önceki aşamayı tamamlayıcı veya düzeltici, bu manada nesh edici olabilir.[102] Olaylar ve nesneler hakkındaki bilgi, olayların ve nesnelerin içyüzü anlaşıldıkça değişebilir ve eski bilgiyi revize edebilir. Ancak Te’vil, gelişigüzel, kuralsız yorum yapmak anlamına asla gelmez. Tamamen bilgiye, deneyse süreçlere ve kanıtlara dayalı bir yorum şeklidir. Bilimsel yöntemlerden elde edilmeyen yorumlar Te’vil değildir. Uzmanlık gerektiren bir faaliyet olarak anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, (Yusuf),
İstatistik – Bilgi işlem - El-Ehadis (الاحاديث) :[103] Kelimenin aslı HDS (حدث)’dir. Olay, hadise, henüz meydana gelmiş olan şey, Sonradan olan, meydana gelen durum anlamına gelmektedir.
Bu bağlamda “te’vil-ul Ehadis” (تاويل الاحاديث) kavramı, belli başlı olay veya süreçleri kurumsal düzeyde analiz etmek, bilimsel sonuçlar üretmek anlamında değerlendirilebilecek bir kavram olmalıdır.
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsmail, (Yusuf),
Katma Değer – Marjinal Fayda - Fadl (فضل) : [104] Artma, sayısal çokluk veya artış, fazlalaşma gibi anlamlara gelen bir kavramdır. Bu bağlamda, Bir mal veya hizmetin, kullanılabilir hale getirilinceye kadar, emek yoluyla üretilmesi veya kullanılır hale getirilmesidir. Üretim yoluyla oluşan ilave değer, katma değer olarak anlaşılması gerekir. Kaynakların veya olayların verimli hale getirilmesi, faydanın çoğaltılmasını içeren eylemsel süreçleri ifade eder.
İlişkili kavramlar : (Adem), Davud,(Zebur), (Calut), Suleyman, İsa, (Meryem), İsmail, Yunus, (Lut), İbrahim, İshak,
Realizasyon – Ürün veya Durum - Kaza (قضي) : [105] Planlama veya analiz süreçlerine bağlı olarak öngörülen veya planlanan olay veya durumun gerçekleşmesi, öngörülmüş olan sonuçların ortaya çıkması, üretimi planlanmış olan bir ürünün üretilmesidir.
Bir olay, olgu veya ürünün ortaya çıkması ancak nedenlerin varlığı ve planlama ile mümkündür. Üretim açısından bir ürün için gerekli olan bütün girdilerin uygun koşullarda ve uygun miktarlarda kullanılması ve işlenmesi sonucunda elde edilebilen eşyadır. Bir planlama sonucunda ortaya çıkar. Yani başlangıçta öngörülmüş olan bir ürünün ortaya çıkması, o ürün için öngörülen tüm girdilerin doğru şekilde ve miktarlarda kullanılması ile üretim sonucunda yine öngörülmüş olan niteliklerini kazanarak kullanıma hazır hale gelmesi gerekir. Ürün bilinçli süreç planlamasının sonucudur.
Fonksiyonel Analiz
Katma değer üretme/Marjinal fayda üretmeyi amaçlayan fonksiyonlar olduğu,[106] Kurumsal bilgi ağına bağlı, etkileşimli/interaktif bir yapılanma olduğu anlaşılabilmektedir. Metnin anlatımından yola çıkarak, verimsiz olan kaynakların verimli hale getirilebilmesi, Uzun vadeli planlamaya veri oluşturacak bilgi/istatistik veya gözlem sonuçlarının elde edilmesi ve ürün dolaşım sürecinin maksimize edilebilmesi için yapılanmış bir faaliyet türü olduğu anlaşılabilmektedir.
- Musa (مُوسى) :[107] - Uygarlaştırma – Yaşam bilimleri
Kelime olarak, ustura, bir şeyin keskin tarafı, kzıldeniz veya bögürtlen gibi anlamlara gelmektedir. Kelime “MVS” (موس) olarak alındığında, yosun, yolmak veya traş etmek yahut soya gibi anlamlar karşımıza çıkmaktadır.
Metinde kavramın kullanıldığı ifadeler ve getirilen tanım sebebiyle, bilimsel yönetim veya teknik müdahale fonksiyonu ifade ettiği, Genetik veya Su/deniz ve yaşam bilimleri ile ilgili olduğu ve uygulayıcı bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda kavramın “Yaşam bilimleri” çerçevesinde teknoloji ve endüstriyel üretim/gelişim süreçlerini de içeren geniş bir çerçevede değerlendirilmesi ve tanımlanması gerekmektedir. Bir çeşit “uygarlaştırma modeli” ortaya koyan bir kavramdır.
Kavram İlişkilleri :
Bilimsel Kriterler - El-Furkan (الفرقان) :[108] Kelimenin aslı FRK (فرق)’dir. Fark, ayırmak, iki nesneyi birbirinden ayırt etmek, ayrıştırmak anlamlarına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda kriterler, olayları veya nesneleri birbirinden ayırt etmeye veya tanımlamaya yarayacak olan güçlü kanıtlar veya kurallar veya standartlar, kurumsal düzeyde bilginin veya süreçlerin analiz ve değerlendirilmesine katkı sağlayan her türlü standart kriterler anlamında değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : Musa, Harun,
El-ferikeyn (الفريقين) :[109] Takımlar, Ekipler, belli bir amacı olan farklı unsurlardan meydana gelmiş olan gurup.
Yapımcı – Düzenleme Mekanizması - El-Berae (البارئ) :[110] Kelimenin aslı BRE (برء)’dir. Düzeltme, iyileştirme, kullanılır hale getirme, oluşturma gibi anlamlara gelmektedir. Kurumsal manada, Oluşturma, tasarım veya projelendirme olarak anlaşılması gerekir. (ila berae - إلى بارئ – Vericisi, yapımcısı, oluşturucusu anlamına gelmektedir)
Bu bağlamda, olay veya süreçleri doğrulamak/düzenlemek veya verimliliğini/pozitif sonuçlarını doğrulamak anlamında olmalıdır.
İlişkili kavramlar : Musa,
Değerlendirme - Elka (اَلْقُوا) :[111] Kelimenin aslı LQY (لقى)’dir. Karşılaştırmak, buluşturmak, karşılamak, buluşmak, görüşmek gibi anlamlara gelmektedir. Kurumsal düzeyde olayları ve sonuçları incelemek ve tartışmak anlamında bir toplantı veya sistematik bilgi paylaşımı olarak değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : Musa,
Ayrıştırma - Qtl (قتل) :[112] Köken itibariyle bir ağacın dalını gövdesinden koparıp ayırmak anlamına gelen bir kavramdır. Bu çerçevede birbirine bağlı olan şeylerin ayrılması, bağımsız hale getirilmesi veya ilişkilerinin sonlandırılması şeklinde anlaşılmalıdır. (öldürme asla ifade etmez, çünkü bir dalı gövdesinden ayırmak ile gövde yok edilmiş olmaz veya ölmüş olmaz)
İlişkili kavramlar : Musa, isa, (Meryem), Davud (Calut),
Qissaiha (قثّائها) :[113] Kelimenin aslı QSE (قثا) olmalıdır. –Unknown meaning- Salatalık veya kabak anlamı verilmekle birlikte tutarlı olmadığı düşünülmektedir. Kavramın başka bir anlamı olmalıdır.
Acil Durum Mekanizması - El-İcle (العجل) :[114] Acele etmek, acil olmak, ivmek, çabuklaştırmak, hızlandırmak anlamına gelen bir kavramdır. Kurumsal düzeyde, acil durum mekanizması veya destek birimi olarak anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : Musa,
Yaptırım Gücü – Silahlı/Aletli Kuvvetler - El-qav (القو) :[115] Kelimenin aslı QVV ()’dir. Silah, alete bağlı güç, kuvvet anlamına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda, silahlı güçler veya kuvvetler veya yaptırım gücü olarak anlaşılamsı gerekir. –Kavram savaş gücü niteliğinde bir kavram değildir. Teknik, bilimsel veya ekonomik gelişmişlikten doğan yaptırım gücü veya yine bilimsel ve teknolojik yeterlilikten doğan müdahale gücü anlımnad değerlendirilmelidir. Silah alet de olabilir, belirli değildir.
İlişkili kavramlar : Musa, (Firavn)
Yüklenici Mekanizma - Et-Tur (الطور) :[116] Kelimenin aslı TVR (طور)’dir. Faz, aşama, evre, etap, yaklaşım, çevresel durum gibi anlamlara gelmektedir. Kurumsal düzeyde, Gelişim veya evrim aşamalarının planlandığı bir mekanizma olarak anlaşılmalıdır. Maddenin halleri veya bir şeyin referansa göre dürümü niteliğinde olmalıdır. Yüklenici mekanizma.
İlişkili kavramlar : Musa,
Müdahale Araçları veya Mekanizması - El-Sa’ik (الصاعق) :[117] Kelimenin aslı SAQ (صعق)’dir. Şok, Darbe, -frekans jeneratörü- şaşırtıcı, inanılmaz gibi anlamlara gelmektedir. Kimi durumlarda, kalmamak, kuruyup solmak anlamı da verilmektedir.
Bu bağlamda kavram, patlatıcı, detenatör, şiddetli çarpma veya düşüş gibi anlaşılmalıdır. Kurumsal düzeyde, denetimli bir müdahale mekanizması veya yönetilebilir güçlü müdahale araçları şeklinde anlaşılması mümkündür.
İlişkili kavramlar : Musa,
Bilimsel Bilgi – Deneysel Kaynak - El-Kitabe (الكتاب) :[118] Kelimenin aslı KTB (كتب)’dir. Yazılı olan şey, yazıt veya yazılı, yazmak, belge düzenlemek, gibi anlamına gelmektedir. Bu bağlamda kelime, bilimsel bilgi, yazılmış ve neşredilmiş olan bilgi veya program olarak değerlendirilmesi gerekir. Kurumsal anlamda, programlama, bilimsel bilgi üretme ve yayma olarak anlaşılabilir.
İlişkili kavramlar : Musa, İsa,
Yaklaşımlar veya Fırsat Çeşitliliği - Karun (قَارُونَ) :[119] Kelimenin aslı QRN (قرن)’dir. Bir şeyi bir şeye yaklaştırıp birleştirmek, Bir nesneyi bir başka nesneye bağlamak, yaklaştırmak, birleştirmek, çatmak anlamlarına gelmektedir. (Asır anlamı da verilmektedir ancak bu tutarlı değildir). Bu bağlamda kavram, yaklaşımlar, bileşkeler olarak anlaşılmalıdır.
Bir toplumda, farklı yaklaşımlar zenginlik oluşturur. Farklı alternatiflerin ve fırsatların doğmasına neden olur. Bir medeniyetin uzantıları, medeniyeti besleyen damarları oluşturur. Uygarlaşmak için, kurumsal çeşitlilik gereklidir. Kelimenin farklı türevleri metinde bu anlamlarda zaten kullanılmaktadır.
İlişkili kavramlar : Musa, (Firavn),
Kavramsal Analiz :
- Deniz olayları veya hareketlerine dair bilgi sahibi olduğu[120]
- Zor koşulların iyileştirilmesi için bilimsel fonksiyonlar kullanılarak refaha ulaşmanın mümkün olduğu[121]
- Bilimsel bilgi/Yazılı-kesin bilgi ile fark yaratılabildiği[122]
- Olayların veya süreçlerin önceden planlamaya göre gerçekleştiği ve bunun için gerekli bilgi ve mekanizmalara sahip olduğu[123]
- Doğal olaylara veya oluşumlara teknolojik müdahale edebilme bilgisine sahip olduğu[124]
- Kaynakların endüstriyel kullanımı veya endütriyel yöntemlerle sağlıklı gıda veya girdi üretim yöntemlerini bildiği[125]
- Toplumsal mekanizmaların, teknik veya bilimsel süreçlerin tümünden yararlanan, uygulayıcı ve geliştirici bir mekanizma olduğu[126]
- Ölçme ve değerlendirme süreçlerinin uygulamaya olan etkisi ve doğal kaynakların bu şekilde verimli hale getirilebileceğini bildiği[127]
- Bilimsel süreçler ve bilgi oluşturma, geliştirme yeteneğine sahip olduğu[128]
- Yer altı kaynaklarından yararlanma ve sondaj yoluyla kaynaklara erişme yöntemlerini kullanabildiği ve bunun için yeterli bilgi ve donanıma sahip olduğu[129]
- Kentleşme yoluyla kaynak ve üretim çeşitliliği yaratılarak uygarlaşma sürecini başlatabildiği veya oluşturabildiği[130]
- Uygarlaşmanın uzmanlaşma/bilimsel yöntemlerden yararlanma ile mümkün olduğunu ve böylece kaynakların verimli kullanılarak katma değer üretme yöntemlerini bildiği[131]
- Olaylar veya olguların anlaşılması için biyolojik veya kimyasal analiz yöntemlerini bildiği ve bunun için bilimsel ve teknik uygulama yeterliliğine sahip olduğu[132]
- Maden veya kaynakların ısı yoluyla şekillendirilerek verimli/kullanılabilir hale getirmek için yeterli bilgiye sahip olduğu[133]
- Bilimsel süreçlerin/fonksiyonların yönetimsel mekanizmasını işleten/yürüten bir ekip olduğu[134]
- Uçuş veya havacılık fonksiyonunun endütriyel gelişme ve iyileşme için gerekli olduğunu ve bunun içinbilimsel ve teknik uçuş verilerine/bilgisine sahip olduğu[135] anlaşılabilmektedir.
- Dokuz kanıtlanmış fonksiyon ihtiva ettiği veya yararlandığı veya kullandığı veya uyguladığı ve bu fonksiyonların üretim/gelişim süreçlerini ihtiva ettiği[136]
Musa kavramı, özel olarak incelenmesi gereken bir kavramdır. Örneğin, verimsiz bir arazinin veya bölgenin endüstriyel ve bilimsel yöntemlerle nasıl verimli hale getirileceği,[137] kentleşmenin ve uygarlaşmanın nasıl sağlanacağı özetlenmektedir. Benzer şekilde,[138] biyolojik yöntemlerle varlıkların nasıl daha etkin ve verimli hale getirileceği, biyolojik veya kimyasal yöntemlerin nasıl kullanılabileceği açıkça ifade edilmektedir.
Bilimsel yöntem ve süreçlerin geleneksel algı veya kötü olan koşulların düzeltilmesinde nasıl etkin ve kesin sonuçlar vereceği, öngörülerin sadece bir varsayım değil, fiziki uygulamalar ile ortaya konulduğunda öncü bir toplumun ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu açıklanmaktadır.[139]
Endüstriyel veya teknolojik fonksiyonların kullanılması ile bir toplumun nasıl uygarlaşacağı, uzmanlığın ve bilgiye dayalı ve topraktan başlayan süreçlerin ortaya çıkaracağı faydanın sürdürülebilir olmasının kaçınılmaz olduğu belirlenmektedir.[140]
Bu bağlamda, kavramın nitelikli ve merkezi bir yapıda, uygarlaşma için gerekli olan endüstriyel ve bilimsel süreçlerin organize/senkronize kullanımı sonucu barış ve refahın tesis edilmesi için gerekli olan mekanizmalar, uygarlaştırma mekanizması olarak anlaşılmalıdır. Genel olarak, bir toplumun uygarlaşması ve gelişmesini sağlayan tüm mekanizmaları içselleştirmiş, uygulayıcı bir mekanizma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Musa ile ilişkili olarak metnin öngördüğü dokuz (9) bölüm veya uzmanlaşma alanı veya uygarlaşma için gerekli olan nitelikli üretim guruplarının varlığına da atıf yapılmaktadır.[141] Modern anlamda Sanayii veya Endüstri kolları olarak anlaşılabilecek, üretim mekanizmalarının da gerekliliği açıktır. Elde edilen bilgi ve bulguların yaşamsal alanda kullanılabilir olması, faydanın çoğaltılması ve refah toplumunun inşası için gereklidir. Eğer bilimsel veriler pratik uygulamalara kaynak teşkil etmeyecekse, araştırmanın da anlamı olmayacaktır. O halde genel bir bakış açısı ile Endüstriyel dağılım şöyle özetlenebilir :
- Besin Endüstrisi
- Dokuma ve giyim
- Kimya Endüstrisi
- Maden Endüstrisi
- Orman Ürünleri
- Makine Endüstrisi
- Elektrik/Elektronik (Teknoloji)
- İmar ve İnşaat (Taşa Toprağa dayalı endüstri)
- Tarım ve Hayvancılık
Şu halde, Söz konusu fonksiyonların temel hedefi, bilgiyi çoğaltmak olduğu kadar, üretime ve endüstriye kaynak ve fırsat yaratmak için olmalıdır. Bilginin pratik sonuçlarının tüm toplumu kapsayıcı olması gerekir. Aksi halde seçkin bir topluluğun elinde anlamsız hale dönüşecektir.
- İsa (عيسى) :[142] - Uygulamalı bilimler veya Mühendislik
Kelimenin ASY (عسي)[143] kökünden türemiş olduğu düşünülmektedir. Çalışmak, eli kalın olmak, kalın veya sertleşmek, katılaşmak –gece karanlık olmak- gibi anlamlara gelmektedir.
Bir olasılık içermesi bakımından, belli bir potansiyelin veya fayda olasılığının karşılığı olarak kullanılan bir kavram olarak anlaşılması gerekecektir. (Kelimenin farklı formlarda kullanımı da söz konusudur. “عسيتم” [144] “ عسٰى “[145] gbi. Kavramın olası formu zaten kullanılırken, bazı yerlerde aynı kelimenin farklı değerlendirilmesi veya anlaşılması tutarlı olmayacaktır. Var olan kelime, her yerde aynı çerçevede, aynı bağlamda ve anlamda değerlendirilmek zorundadır.
Buna göre, “isa” kavramı toplumun “üretim potansiyeli” ile ilgili bir fonksiyonu ifade etmelidir. Ancak metindeki kullanımı, kavramın daha çok, kimyevi veya biyolojik bir yapısı olduğunu göstermektedir. Bilgiye dayalı, “kimya” yahut “biyolojik” faaliyetlere ilişkin fonksiyonları ifade etmesi gerektiği düşünülmektedir. “Doğa Bilimleri” çerçevesinde bir uygulama olarak düşünülebilir.
Metinde “isa” kavramı “ben-i İsrail” ve “İncil” kelimeleri ile birlikte zikredilmektedir. Dolayısıyla kavramı bu kelimelre/kavramlarla ilişkili olarak değerlendirmek gerekmektedir.
Kavram İlişkilleri :
Kaynak Önceliği – Öncelikli oluşum - Beni İsrail (بنوا اسرائيل - بني اسرائيل) :[146] “İsrail” kelimesinin yapısı gereği Arabi bir kelime olmadığı düşünülmektedir. Başka dillerden geçmiş bir kavram olması muhtemeldir. Genel olarak bu kavrama yüklenen anlam, Yahudi geleneğinin, Yakup için atfedildiği varsayılan bir lakab ile ilişkilidir. Ancak bu hikayenin doğruluğu ölçülebilir değildir. Dolayısıyla böyle bir anlamlandırma mantıklı değildir. Benzer şekilde Musa’nın mısırdan gece çıktığı varsayımıyla “isra” kelimesinden yola çıkarak anlamlandırma yoluna gidilmektedir. Ancak bu hikaye de kesin değildir ve zaten kelimenin anlamını karşılayabilecek nitelikte olduğu kuşkuludur.
BNY veya BNV kökünden türemiş ifadelerin “biyolojik soy” ifade eden kelimeler olma olasılığı düşüktür. Metin açısından bu bağlamda “doğurganlığın” esas alınarak anne ve çocuk kavramlarının kullanılıyor oluşu, bu kavrama aynı anlama gelebilecek bir mana atfetmek mümkün değildir. Kısaca göz atmak gerekirse :
Beni – BNV (بنو) : Oğullar (VLD – EVLAD kelimeleri zaten kullanılmaktadır)
Ibn (ابن) : Oğul
Binti (بنت) : Kız cocuk
Metinde, dişi çocuk veya Gulam, Vld (Doğmuş olan şey bağlamında), Tfl kelimelerinin dişil türevleri neredeyse yoktur. Dolayısıyla dişi çocukların nasıl ifade edildiği, veya edilmesi gerektiği metin açısından muğlaktır. BNV kökünden gelen “binti” kelimesi bazı yerlerde tutarlı sonuçlar vermekle birlikte, bazı yerlerde tutarsızlık göstermektedir.
Öte yanda, oğul, oğullar veya çocuklar metnin başka kelimelerle zaten ifade ettiği bir kavramdır. Aynı sonucu doğuracak bir başka kelime kullanıyor olması evrensel bir metin açısından sıkıntı teşkil eder. Dolayısıyla bu kelime olasılık dışıdır.
Kavramın BNY kökünden geldiği açıktır. Bu nedenle anlamın bu çerçevede değerlendirilmesi gereklidir :
Bena – BNY (بني) :[147] İnşa etmek, kurmak, oluşturmak
Ibni (ابن) :[148] -emir- Yapı kur, inşa et, bina et..
Eba (ابي) :[149] Yapı merkezi veya yapısal, etken yapı, bina veya sistemsel
Mebni (مبنى) :[150] Bina, inşaat, edilgen, ürün
Binae (بناء) :[151] İnşa edilmiş, bina edilmiş şey, bina yapmak, oluşturmak
Bunyan (بنيان) :[152] Mimarlık, imar/inşaat faaliyeti, yapı işleri, yapılmış/bina edilmiş şey
Bennae (بنّاء) :[153] Yapı ustası, inşaat ustası, bina eden kimse.
El-beni (البني) : Kahverengi, Brown, kahve (sözükler)
Benune (بنون) : Yemekten sonra yenen meyve
Bu kökten gelen kelimelerin bir akrabalık bağı oluşturacak şekilde ebeveyn-çocuk ilişkisi şekilnde anlaşılması mümkün değildir. Ne var ki metinde oldukça karışıktır.
Tutarsızlık
Bina anlamında (ابنوا) : [154] Cümlede “Qalubnu” şeklinde başlayan ve devam eden ifade, “bina” olarak anlaşılmakta ve kelimenin kökeninin “BNY” olduğu varsayılmaktadır.
(olası) Oğul anlamında (بنوا) :[155] Cümlede İsrail kelimesi ile birlikte geldiğinde “BNV” kökünden varsayılarak “oğullar” şeklinde anlaşılmaktadır.
Ben-i İsrail, metnin yaklaşık 750 kadar ayetinde ya doğrudan veya ilişkili olarak geçen bir kavramdır. Evrensel bir bilgi kaynağının, evrensel bir metnin, üçte birini sadece sadece bir toplumun yaptıklarını anlatmaya veya onların kötülükerini saymaya ayırmış olması son derece düşündürücüdür. İlkeli ve tutarlı bir metin için kabul edilebilir olmayan bu durum dikkat çekicidir. İki olasılık düşünülebilir :
- İlk olasılık, iyimser olasılıktır : Geçmişte metindeki ifadeleri anlamlandıranlar, metnin ne demek istediğini anlamamış ve tahminde bulunarak yorum yapmış olabilirler. Çünkü kelimelere yüklenen anlamlar, metnin öngörüleri olamayacak düzeyde mitolojik hikayelere dayanmaktadır. Neredeyse birebir aynı sayılacak şekilde hikaye edilmektedir. Ki bu durum kelimelere yüklenen manalar sebebiyle böyledir.
- İkinci olasılık : Metin, bilinçli bir tahrife uğramıştır.Kavramlara yüklenen anlamlar bağlamından koparılmak suretiyle metin, anlatmak istediğinden tamamen farklı bir mecraya kanalize edilmiş ve yeryüzü sakinlerinin ondan yararlanması önlenmiştir.
“İsrail” kelimesi için düşünülebilecek bir diğer olasılık ise, “ESR” kökü ile “İYL” kökünün birlikte oluşturdukları bir anlam bütünü olabilir.
ESR (اسر) : Genel olarak “esir etmek” anlamında değerlendirilen bir kelime olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak “esir etmek” veya benzeri anlamlandırma şekli hem metot sebebiyle metin açısından tutarlı değildir hem de bizim anlayabileceğimiz/kavrayabileceğimiz bir kavram değildir. (idrarı tutmak, bırakmamak, anlamından türetilmiş bir anlam olarak karşımıza çıkmaktadır. Soy bağı “Usret” de bu bağlamda ortaya çıkmış bir anlamdır) Kelimenin bu formda metinde kullanımı yoktur.
Bu nedenle kelimeye atfedilen ikinci anlam “aile” çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Bu durumda, aile gibi, üreten çekirdek bir yapı olarak anlaşılması gerekir. Elde olan bir şeyin tutulması, üretken veya işler halde tutulması, çıkar paralelliği oluşmuş olan unsurların birbirine bağlanması anlamında bir kavram olmalıdır. Metinde farklı türevleri kullanılmaktadır.[156]
IYL (ايل) : Metide kullanımı yoktur. “Alageyik” anlamına gelen bir kelimedir. Ne var ki metinde örneklendirebileceğimiz veya anlamlı bir bütünlük oluşturabileğimiz herhangi bir seçenek bulunmamaktadır. Zaten anlam itibariyle de kavramsal uygunluk sağlamamaktadır.
EVL (اول) :[157] Metinde kullanılan bir kelimedir. Genel olarak öncelik, bir şeyin son halinden bir önceki hali gibi anlamlar ihtiva eden bir kelimedir. Metinde “Ali” (اٰل)[158] formunda da kullanılmaktadır.
El-Evla (الاولى) :[159] Geçerlilik veya fonksiyon bakımından ilk olan, öncelikli veya birinci tercih edilen anlamında nitelikli bir kavramdır.
Bu durumda, “israil” kelimesi, “Öncelenmiş, öne alınmış veya öncelikli üretim” veya “öncelikli dinamik kaynak” şekilnde anlaşılması gerekmektedir. “Bina etmek” gibi bir kelime ile birlikte kullanılıyor olması, “bir şeyin öncelikli ve zorunlu olarak bina edilmesi, inşa edilmesi” anlamını doğuracaktır. Bu anlam, kelimenin kullanımı açısından tutarlı bir sonuç ortaya koyar.
“ihsan” olabilmesi için üretim olmalıdır. “SLT” ve “Zekat” olabilmesi için uzman toplulukların olması gerekir. Bir şeyin sürdürülebilir olması için, var olması da gerekir. Bir şeyin “resul” olabilmesi veya ilişkilendirilebilmesi için çekirdek bir toplum, taşıyıcı bir gurup olması gerekir. Aydınlanma için deneysel/kesin bilgiye ihtiyaç vardır. Dolayısıyla metin kavramı zaten tanımlamaktadır.[160] Öyleyse “Beni İsrail”, araştırmaya, sürdürülebilir toplumsal dinamiklerin/kurumların oluşmasına dayalı, verimliliği ve gelişmeyi esas alan bir kavram olarak değerlendirilmelidir. Bir çeşit liderlik mekanizması olmalıdır.[161]
İlişkili kavramlar : (Adem), İbrahim, Musa, İsa, (Meryem), Davud,
Teknik veya Lojistik destek - El-Nasara (النصارى) :[162] Kelimenin aslı “NSR” (نصر), Zafer veya bir şeyi başarmak, başarılı olmak anlamına gelen bir kavramdır. Nasara, kelimenin “ism-i Fail” veya “ism-i Tafdil” çoğul formundadır. Buna göre, Başarıya katkı sağlayanlar, katkı sağlayan teknik gurup olarak anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : İsa, Musa
Biyokimya - Yahude (اليهود) :[163] Kelimenin YHD (يهد) Kökünden türetildiği düşünülmektedir. Kenker veya eşek dikeni denilen, kırlarda yetişen ve kökü sütlü bir bitki, veya Kavaz denilen bir çeşit semaver anlamına gelmektedir. Kaynaklar, kelimeyi genellikle “Yahudi olmak” veya “Yahudileşmek” gibi anlamlandırmaktadırlar ancak bu anlamlandırma tutarlı değildir. Bu bağlamda kavram, biyokimya olarak değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : İsa, İbrahim, (Meryem)
Meteoroloji - El-Sabiine (الصَّابِپٖينَ) :[164] Kelimenin SBE () kökünden geldiği düşünülmektedir. Doğudan esen rüzgar, sabah rüzgarı gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda kavramın kurumsal düzeyde, Meteoroloji veya Hava Olayları ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir.
Erken Uyarı Sistemi - Mecus (المَجُوسَ) :[165] Kelimenin aslı MCS (مجس)’dir. Sonda, cerrah sondası veya mili, cerrah probu, duyarga gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda kavram, bir çeşit erken uyarı sistemi olarak anlaşılmalıdır.
Restorasyon - Imran (عمران) :[166] Kelimenin aslı “AMR” (عمر) dir. Genel olarak bir şeyi restore etmek veya kullanılır hale getirmek manasına gelen bir kavramdır. Buna göre “İmran” kelimesi, bayındırlık, medeniyet, uygarlık şeklinde anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : (Adem) Nuh, İbrahim, (Meryem),
Uygulanabilir Standartlar veya Kurallar - Beyyinat (البينات) :[167] Kelimenin aslı BYN (بين)’dir. Kanıt, delil, beyan edilmiş şey anlamına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda kelime, apaçık kanıtlar, test edilmiş ve doğruluğundan emin olunmuş bilimsel sonuçlar anlamında değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : Nuh, (Ad), (Semud), İbrahim, (Medyen), Musa, İsa, (Meryem), (Zubur), (Yusuf)
Uygarlık Laboratuarı - El-Mehdi (المهد) :[168] Kelimenin aslı MHD (مهد)’dir. Döşemek, hazırlamak, hazırlık yapmak, sermek, bir şeyi yaymak gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda, bir şeyin ilk gelişim aşamasını geçirdiği, bir çeşit kuluçka dönemi için ihtiyaç duyulan uygun ortam, beşik veya gelişim laboratuarı gibi anlaşılması gerekir. Bir medeniyetin ortaya çıkması için, medeniyetin ortaya çıkmasını sağlayacak olan unsurların oluşması ve yerleşik hale gelmesi gereklidir. İşte bu anlamda medeniyet üreten yer el-mehdi olarak tanımlanmaktadır. Kurumsal anlamda laboratuar olarak değerlendirilmesi gerekir.
Tehmiden (تمهيدا) :[169] Başlangıç veya bir şeyin gelişip büyümesi için zemin hazırlamak anlamına gelmektedir.
İlişkili kavramlar : Adem, İsa, (Meryem)
Uzaktan Erişim ve Transfer - Eyyednahu bi ruh-il Qudus (ايّدناه بروح القدس) :[170]
Yed, edinimsel güç anlamına gelmektedir. Bir faaliyet veya çalışma sonucunda elde edilen fiziki veya mali veya bilimsel gücü ifade eder.
Ruh, yönetim mekanizmasının erişimini sağlayan bir araç niteliğindedir. Metnin tanımı sebebiyle bir çeşit uzaktan erişim veya kumanda mekanizması olduğu anlaşılmaktadır.
Quds , kesin bir tanıma ulaşılamamış olmakla birlikte, metnin kullanımından yola çıkarak, keskin veya eksiksiz bir şey olduğu düşünülebilir.
Bu bağlamda, Isa veya isa olarak tanımlanan fonksiyon, bilgiye dayalı eksiksiz bir bilgi transferi yoluyla desteklenmiş ve kesin sonuçlara ulaşılması sağlanmıştır. Aynı ifadenin devamından anlaşılan bir başka şey ise, bilginin güncel ve aktif olması gerektiği, geçmiş bilginin bir örnek veya bir varsayım olabileceği ancak aktif bilginin bununla ilişkilendirilemeyeceği, ayrıştırılması gerektiği de özellikle ifade edilmektedir.
İlişkili kavramlar : İsa, Musa
Bilimsel Çeşitlilik veye Destek - El-Havariyyune (الحواريّون) :[171] Kelimenin aslı HVR (حور)’dir. Bir kavak ağacı gibi gövdesi düz bir aks veya mil etrafında, merkezi sabit olmak üzere hareketi/dönmeyi sağlayan şey. Diyalog veya belli bir eksende veya bir merkeze göre hareket etme. Bu bağlamda kelime, aynı amacı gerçekleştirmek için ilkesel olarak aynı noktadan hareketle farklı sonuçların veya ürünlerin veya verilerin ortaya çıkmasını sağlayan şeyler/koşullar olarak değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : İsa, (Meryem),
Aktarım– Dönüşüm Mekanizması/Bilimsel Transformasyon - El-Tevrat (التّورية) :[172] Kelimenin aslının TVR (تور) olduğu düşünülmektedir. Genel olarak, bir şeyin bulunduğu yerden bir başka yere nakletmeye veya aktarmaya yarayan araç veya alet. Bir kovadan su içmeye yarayan küçük kap/bardak, sevgililer arasında haber getirip götüren küçük kız gibi tarif edilen anlamları vardır. Bu bağlamda Tevrat, Bir aktarım istasyonu, bilgi veya bilimsel verileri veya fiziki unsurları bulunduğu yerden başka bir yere aktarmaya yarayan veya paylaşılmasını sağlayan veya yararlanılmasını sağlayan bir çeşit aktarım merkezi veya istasyonu şeklinde değerlendirilmelidir. Belli ve hazır olan bir şeyin sevk edilmesi. (Tarif bakımından “Musaddiken lima beyne yedeyhi”[173] ifadesi dikkate alınmalıdır)
İlişkili kavramlar : Musa, İsa, (Meryem), İbrahim,
Üretim veya oluşturma - Tahluk (تخلق) :[174] Kelimenin aslı HLQ (خلْق)’dir. Pratikte, girdiler (hammadde veya yarı mamul) bir araya getirilerek veya işlenerek yeni bir mamul elde etme işidir. Bu bağlamda bir üretim veya üretime dayalı oluşum ifade etmesi gerekir.
Halken (خلقا) – Üretmek[175] : Girdilerin kullanılması ile yeni bir ürün üretmek ve çoğaltmak amacıyla yapılan faaliyet. Üretmek. Var olan kaynaklar kullanılarak ürün elde etme süreci.
Halek (خلْق ) Üretim[176] : Girdi kaynaklarının bilgi (ilm) ve çalışma (fiil) ile bir araya getirilerek işlenmesi sonucu yeni bir ürün ortaya çıkarma, üretme.
Halik : (الخالق ) Üretici[177] : Girdi kaynakları kullanılarak ürün ortaya çıkarmak için faaliyet gösterilen nitelikli yer, üretim amacıyla çalışan tesis, üretici/işletme.
İlişkili kavramlar : İsa, (Meryem),
Genetik Oluşum – Genetik Geliştirme Süreci - El-İncil (الانجيل) :[178] Kelimenin NCL (نجل) kökünden türediği düşünülmektedir. Genel olarak biyolojik bir anlam ihtiva etmekte olan kelime, deriyi yüzmek, bir nesneyi açığa çıkarmak, süngü veya ok ile dürterek deriyi acıtmak, yeri ekmek için yarmak, gibi anlamlara gelmektedir.
Bu nedenle İncil kelimesinden de bu bağlamda anlaşılması gereken şey, kurumsal düzeyde, yani bilimsel verilere ve yöntemlere göre yürütülen mikrobiyolojik veya biyolojik veya organik ve özelde genetik faaliyetler olmalıdır.
Canlandırma – Organizmal Üretim - Yahya (يحيى) :[179] Kelimenin HYY (حيى) kökünden gelmektedir. Diri canlı olmak, mütevazi ve alçak gönüllü, saygılı gibi anlamlara gelen kelimenin bir türevi olan Yahya, canlandırma, animated, karakterize etme ve sürekliliğini sağlama gibi bir çerçevede değerlendirilmesi gerekir.
Organik Denge - İlyas (الياس) :[180] Kelimenin YES (ياس) kökünden geldiği düşünülmektedir. Ümitsizlendirmek, karamsarlığa sevketmek veya yas gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda dengeleyici bir fonksiyon olarak anlaşılması gerekir.
Genetik Onarım – Restorasyon - Meryem (مريم) :[181] Kelimenin MRM (مرم) kökünden geldiği düşünülmektedir. Sığır dudağı, onarım, tamir gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda onarmak, tamir etmek olarak değerlendirilmesi gerekir.
ÖNEMLI DETAY : “İncil” ve “Tevrat” kelimeleri ile ilgili terminolojik ve metodolojik varsayımlar değerlendirilirken atlanmaması gereken önemli bir nokta daha vardır. Tıpkı “Salat”ın “ikame” edilmesi gibi Tevrat ve İncil’in de “ikame” edilmesi gereklidir.[182]
Yani merkezileştirilmiş, etkin hale getirilmiş ve sistemin omurgasını oluşturan nitelikteki bir çekirdek mekanizma olarak anlaşılması gereklidir. Bu ifade, her iki kavramın da mutlak manada rasyonel süreçleri ifade etmesini zorunlu hale getirmektedir. Aynı şekilde her iki kavramın da “öğrenim”e dayalı, yani bilimsel süreçlere dayalı” kavramlar olduğu da açıkça anlaşılabilmektedir.[183]
Tevrat ve İncil, iki temel kavramla daha ilişkilendirilmektedir. Bunlar, “Münker” ve “Ma’ruf” kavramlarıdır.
Emr (امرا ) : Sipariş[184] : Bir işin gerçekleştirilmesi için verilen emir. Mal veya hizmet üretimi için gerekli olan sipariş süreci. üretim için sipariş.
Kelime anlamı itibariyle, “emir, buyruk, talimat, ferman” gibi anlamlara gelmekle birlikte, rasyonel anlamda, “bir işin yapılması için gerekli olan talimat, iş emir” olarak anlaşılması gereken bir kavramdır.
Üretim siparişe dayanır. Dolayısıyla bir üretimin planlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için üretim emir kaçınılmaz olur. Bu bağlamda sipariş gerekliliği doğar. Ancak sipariş sadece üretim için değildir, aynı zamanda bilgiyi geliştirme ve proje oluşturma gibi nitelikli faaliyetlerin de nedenidir.
En-Nehy (النهى):[185] Zaman aşımı :
Bir şeyin kullanım ömrünün sona ermesi. Önceden planlanmış ve belirlenmiş olan verimli sürenin dolması. Bir şeyin kullanılarak tüketilmesi. Bilimsel gereklilik veya pozitif tercihlere bağlı olarak belirlenmiş olan kullanım süresinin sona ermesi.
El-munker (المنكر) :[186] Belirsizlik
Mevcut kaynakların veya yeni ortaya çıkmış olan bir potansiyelin verimliliğinin bilinmemesi, belirsiz olan süreçlerin varlığı ve buna bağlı olarak verimsiz olması. Planlı bir süreç sonucunda ortaya çıkan yeni durumun meydana getirdiği belirsizlik.
Potansiyeli veya fonksiyonları henüz bilinmeyen ancak var olan şey. Henüz tanımlanmamış süreçler/koşullar veya standartlar. Bilgi veya yeterliliğe sahip olduğu halde bilgisinden veya potansiyelinden yararlanmayı reddetmek. Sıradışı veya hoş karşılanmayan şey.
Munker (منكر) :[187] Yasadışı
Bir nesneyi tanımamak, yadsımak veya beğenmemek suretiyle değiştirip tanınmaz hale getirmek. Standart süreçleri veya durumu veya eşyalı tanınmaz hale getiren kimse. Eşyayı veya süreci bilgisice degiştirmek suretiyle verimsizleştirmek. Kuralları veya koşulları veya potansiyeli tanımama, reddetme.
Nekre (نكر) :[188] Tanımsızlık :
Bir şeyin şeklini değiştirip tanınmayacak veya bilinemeyecek hale getirmek. Mu’laklaştırmak, belirsiz hale getirmek. Verimlilik olasılığı bulunan bir potansiyelin veya kaynağın göz ardı edilerek atıl bırakılması.
Bir süreç veya şeyin, bir nesnenin bilinmez oluşu. Bir şeyi tanımlayamamak veya süreç veya koşullarının bilinmez oluşu. Belirsizliğin getirdiği zorlu veya sıkıntılı durum.
Nekkir (نكّر) :[189] Standart Dışı :
Bir şeyin, olay veya sürecin standart koşullarını veya fonksiyonlarını fiili olarak değiştirmek, tanınmaz hale getirerek verimsizleştirmek veya belirsizleştirmek. Standart dışına çıkarılmış durum veya süreç. Belirsizleştirilmiş nesne.
Nekiyr (نكير) :[190] Olumsuz Müdahale :
Bir şeyi, standartlarından uzaklaştırmak veya bağlamından koparmak suretiyle işlevsizleştirmek. Standart süreçleri veya koşulları tanımama, başkalarının yetkisini kabul etmeyip reddetme. Bilinçli bir müdahale sonucunda belirli veya verimli bir durum veya süreci işlevsiz hale getirme.
El-Ma’ruf (المعروف) :[191] Yönetilebilir Süreç :
Verimliliği, niteliği veya fonksiyonu belirlenmiş olan şey. Kaynakların veya süreçlerin potansiyelinin değerlendirilerek verimliliğinin veya elde edilecek faydanın belirlenmesi. Potansiyeli veya verimliliği belli olan süreç veya durum. Yönetilebilir süreçler.
Kaynağı belli olsun veya olmasın, bir sürecin veya durumun açık ve anlaşılır bir şekilde yürütülmesi. Var olan potansiyelin veya verimli bir sürecin göz ardı edilmeyerek, herkesin yararlanabileceği hale getirilmesi. Yönetilebilir süreçlerin anlaşılır ve açık bir şekilde işletilmesi.
Bi-Ma’ruf (بمعروف) :[192] Sözleşme/Yönergesel Süreç :
Bir şeyin veya durumun, belli bir kural veya sözleşmeye bağlı olarak gelişmesi veya yönetilmesi. Kuralları veya koşulları önceden belli olan veya bilinen süreçlerin bilinen kurallara veya koşullara göre değerlendirilmesi. Sözleşmeye veya yazılı akitlere dayalı süreç veya durum.
Pratik uygulaması olan veya zaten uygulama şekli ve yöntemi bilinen özel veya genel süreçlerin veya durumların zaten belli olan koşullara/kurallara veya süreçlere göre değerlendirilmesi/ölçülmesi.
Ma’ruf (معروف)[193] : Örf/Doğal Yöntemler :
Bir şeyin veya durumun süregelen ve bir alışkanlık haline gelmiş olan uygulama yöntemleri veya doğal olayların zaten kendi koşulları içerisinde meydana gelmesi veya oluşması. Yazılı veya özel olarak tespit edilmiş kurallar veya koşullara sahip olmasa bile, uygulamasının verimli ve yararlı olduğu bilinen süreç veya durum. Standart süreç veya durum.
Urf (عرف) :[194] Standart Durum :
Bir olay veya durumun, bir eşyanın veya fiilin, bilinen, standart, zaten doğal haliyle olup bitmesi, üretimi veya gerçekleşmesi. Bilinen, herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç olmadan öngörülebilen, ölçülebilen veya yararlanılması mümkün olan olay, durum veya şey.
Arafat (عرفات) : Bilinirlik :
Bilinmesi mümkün olan, herkesce anlaşılabilen veya kendiliğinden belli olan şey, yer veya nokta. Ölçülebilir ve anlaşılabilir koordinat. Buluşma noktası veya tarif edilebilir nitelikte açıkta olan şey.
Genel olarak, Ma’ruf olan bir şeyin belli bir planlama ile işletilmesi gerektiği, kavramın ortaya koyduğu açık bir sonuçtur. Kurumsal manada, bir sürecin veya potansiyelin açığa çıkarılması, ancak halkın yaygın ve etkin bir şekilde ondan pozitif yarar sağlaması amacını taşır.
Nehiy ise bir yasaklama değil, bir potansiyelin zamanında kullanılmaması veya mevcut bir sürecin verimli olabileceği maksimum sürede faydalanılarak artık işlevsiz hale gelmesini ifade eder. Her ürünün/her oluşun bir kullanım/yaşam süresi vardır. Bu süre içerisinde tüketilmesi zorunludur. Eğer bu süre içerisinde tüketilmez ise, artık ondan elde edilmesi gereken fayda elde edilemez hale gelir. Bozulur veya işlevini/fonksiyonunu kaybeder.
Munker ise, Bir potansiyelden veya durumdan yararlanılması gereken süre içerisinde yararlanılmayıp belirsiz ve tanımsız bırakmaktır. Bir potansiyel göz ardı edildiğinde veya üretilmiş olan bir ürün stoklanarak kullanıma tahsis edilmediğinde belirsiz hale gelecek, ondan elde edilmesi muhtemel fayda işlevsiz kalacaktır.
Dolayısıyla Tevrat ve İncil kavramlarının bu tanımlayıcı bilgi ile birlikte ele alınması ve anlamlandırılması gerekli ve zorunludur.
İlişkili kavramlar : Musa, İsa, (Meryem), İbrahim,
Yazılı Talimat – Yönerge veya Tüzük - Misak (ميثاق) :[195] Kelimenin aslı VSK (وثق)’dir. Belgelemek, belge ile ispatlamak, sıkılaştırmak, sağlamlaştırmak, güvenilirliğini sağlamak gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda Misak, Tüzük veya bir işin doğru yapılması için gerekli olan yönergeler olarak değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : Nuh, İbrahim, Musa, İsa, (Meryem)
Tanıtım Etkinliği – Etkin Süreçler - Sihr (السّحر) :[196] Tesir eden, etkileyici, büyüleyici şey, sabahın ilk ışıkları ile oluşan cezbedici manzara, tesirli veya etkili olan şey. Buna göre, kurumsal çerçevede marketing veya tanıtım faalietleri, bir ürün veya gelişmenin halka aktarılması için gerekli olan tanıtım faaliyetleri olarak değerlendirilmelidir. (Sihr, sahur, Seher aynı kökten türemiştir)
İlişkili kavramlar : Süleyman, İsa, (Meryem), Musa, Harun, (Lut),
Kanıtlara Dayalı Bilgi / Standartlar - Beyyinat (البيّنات) :[197] Kelimenin aslı BYN ()’dir. Bir şeyin açığa çıkması, görünür olması, açıklanmış, anlaşılır olması gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda kavram, Kanıtlar veya kanıtlara dayalı bilgi olarak değerlendirilmelidir.
İlişkili Kavramlar : Nuh, Musa, İsa, (Meryem), (Zubur), İbrahim (Ad), (Semud), (Medyen), (Yusuf),
Kavramsal Analiz :
- Musa’dan farklı olarak İsa, daha çok kanıtların veya standartların uygulamalarına yönelik veya uygulama altyapısını oluşturmaya yönelik bir yapı ifade ettiği[198]
- Teknik ve bilimsel yönden diğer fonksiyonlardan – merkezi bilgi sisteminden- kesindisiz destek ve bilgi alan/desteklenen bir fonksiyon olduğu[199]
- Topluluğun çekirdek/taşıyıcı mekanizmalarıdan biri oduğu[200]
- Genetik ve transformasyon bilgisine sahip olduğu ve uygulayabildiği[201]
- Aerodinamik ve havacılık bilgisine sahip olduğu ve endüstriyel olarak üretebildiği[202]
- Jeohidroloji bilgisine sahip olduğu ve buradan elde edilecek olan katma değerin refaha neden olacağını bildiği[203] anlaşılabilmektedir.
Metindeki anlatımlardan yola çıkıldığında, genel olarak bilimsel süreçlerden ve fonksiyonel/kurumsal mekanizmalardan destek alan, bilimsel bilgiyi analiz edebilme yeteneği/fonksiyonu ile birlikte mühendislik gerektiren uygulamaları yapabilecek nitelikte bir fonksiyon ortaya çıkmaktadır. Pek çok değişkenin bir arada uygulanabildiği veya pek çok farklı alanda uygulamaların yapıldığı görülebilmektedir. Bir kimsenin bu kadar geniş bir uygulama yeteneğine sahip olması mümkün değildir. Kurumsal manada, her bilimdalına ait uygulama mühendisliğinin ayrışması ve bu uygulamalı bilimler sayesinde her alanda uygulamaların yapılması mümkün hale gelir. Öyleyse, “isa”, “uygulamalı bilimler”in tamamını kapsayan kurumsal bir fonksiyon olarak tarif edilmelidir.
Örneğin yükseltilmiş olan su inzal edildiğinde/indirgendiğinde bir enerji açığa çıkacaktır. Buradan elektrik elde edilebilir. Ellektrik enerjisi, endüstriyel gelişmeye, teknolojik gelişmeye ve katma değer üretmeye büyük katkı sağlayacak fadl ortaya çıkacaktır. Benzer şekilde yükseltilmiş su kanallar aracılığıyla araziye de dağıtılabilir. Bu durumda tarımsal verimlilik/fadl ortaya çıkar. Her iki koşulda da jeohidroloji’nin konusu olan bir bilimsel-mühendislik uygulaması olacaktır. Evrensel bir metnin, böylesine teknik bir ayrıntıyı başka nasıl ifade edebileceğini düşünmek gerek. Anlaşılan o ki, yapılabilecek en uygun tarifle bir mühendislik olayı anlatılmaktadır.[204]
- Eyyub (ايّوب) :[205] : Toprak bilimleri – Biyoloji
Anlamı bilinmemektedir. Kelime muhtemelen Arapça kökenli değildir. Neyyub (نيّوب) kelimesi ile benzerlik göstermektedir. Yaşlanmış deve veya kavmin efendisi gibi anlamlar görülmektedir. Buna göre değerlendirilmesi halinde, EVB (اوب) kökünden türemiş olma olasılığı vardır. Rücu, dönüş, buluş, istihkam etmek, hayvanın yürürken ayaklarını çabuk döndürmesi gibi anlamlara gelmektedir.
Buna göre değerlendirildiğinde, toprak bilimleri veya Biyoloji şeklinde değerlendirilmelidir.
Dönüştürerek Geliştirme - El-Muhsin (المحسن) :[206] Kelimenin aslı HSN (حسن)’dir, Güzelleştirmek, tezyin etmek, güzel olmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurumsal bağlamda dönüştürerek geliştirme mekanizması anlamında değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : İshak, Yakub, Nuh, Davud, Süleyman, Eyyub, (Yusuf) Musa, Harun,
Keşif/kavrama süreci - Messe (مسّ) :[207] Aslı MSS (مسس) olup bir şeye el ile dokunmak, yoklamak, el ile test etmek, dokunuş, isabet etmek gibi anlamlara gelmektedir.
Deneysel Uygulama veya Laboratuar Süreci - El-Messe (المس) :[208] Olayları ve nesnelerin niteliklerini keşfetme veya yazılım/kodlarını belirlemek için kurumsal anlamda laboratuar düzeyinde deneysel uygulama olarak anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : Eyyub
Bilimsel Buluş / Araştırma - Keşef (كشف) :[209] Algılama, saptama, tanım, keşfetmek, üstü kapalı olan bir şeyin üzerini açıp görünür hale getirmek, deşmek ortaya çıkarmak gibi anlamları bulunmaktadır.
İlişkili kavramlar : Musa, Eyyub, Yunus,
Kavramsal Analiz :
Kavramın metindeki kullanımı yaygın değildir. Tanımlamalar sınırlı tutulmaktadır. Ancak gerek kelimenin muhtevasından ve gerekse metinde var olan açıklamalardan yola çıkarak, belli bir araştırma-geliştirme sürecinin laboratuar koşullarında gerçekleştirilen bölümünü kapsadığı anlaşılabilmektedir. Daha çok, organiz bileşenler ve toprağa ait mikro oluşumların geliştirilmesi ve yararlanılmasını içeren bir yapı ortaya çıkmaktadır. Buna göre, Laboratuar düzeyinde biyolojik araştırma-geliştirme fonksiyonu olarak anlaşılmalıdır.
- Yunus (يونس) :[210] - Astrofizik veya Jeoloji
Kelime YNS (ينس) kökünden gelme ihtimali vardır. Kavram olarak “göz alıcı güzellik, muhteşem bir cazibe veya tutkunluk” gibi anlamlar ihtiva etmektedir.
Bu bağlamda “Havacılık” veya “astronomi” fonksiyonu olarak değerlendirilebilir.
Kavram İlişkieri :
Fizik Bilimleri veya Parçacık Fiziği - Lut (لوط) :[211] Oku isabet ettirmek, kişilik libası veya üst kaftan, Havuzu çamurla sıvamak, yapıştırmak, ısrar etmek gibi anlamlar yüklenen kelime aynı zamanda miktar bakımından çokluğu veya miktarı ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kelimeye, mitolojik hikayelerden esinlenerek eşcinsellik veya homoseksüellik anlamları da yüklenmektedir. Ancak bu anlam metinle örtüşmemektedir. Genel olarak hikaye, bilimsel bir süreçte yapılan bir hata nedeniyle ortaya çıkan tehlikeli durum, zor ve sıkıntılı koşulları ifade etmektedir. Gerçekte bu çalışmanın veya yapılan şeyin ölçülü ve dengeli bir süreç olduğu ancak bir şekilde planlanan süreçlerden sapma gösterdiği de anlaşılmaktadır. Kelimenin İsmail ve Yunus kavramlarına ait bir alt fonksiyon olduğu düşünülmektedir. Buna göre kavramın “parçacık fiziği/yüksek enerji” veya “termodinamik” gibi bilimsel uygulamalarla anlaşılması gerektiği düşünülmektedir.
İlişkili kavramlar : İbrahim, (lut), Nuh, (Hud), (Salih), (semud), (Eyke), (Ad), (Firavn), İsmail, (El-Yesa), Yunus,
Atomik Fizik - Hasiben (حاصبا) :[212] Kelimenin aslı HSB (حصب)’dir. [213] Genel olarak çakıl taşı veya yere döşenen veya atılan çakıl taşları olarak anlamlandırılsa dahi, Temelde kelime, Yakıt, ateş yakmak veya sürekliliğini sağlamak için gerekli olan malzeme anlamına gelen bir kavramdır.
Genel manada, Kullanılan kavram için, şiddetli fırtına, veya tozlu, karlı veya dolu karışık veya tayfun gibi çakıl taşlarını veya tozları da sürükleyen şiddetli bir fırtına olarak anlaşılmaktadır. Ancak bu anlam tutarlı görünmemektedir.
Ekoloji veya Doğal Varlıklar - El-Eyket (الئيكة) :[214] Kelimenin EYK (ايك) kökünden türediği düşünülmektedir. Genel olarak fundalık, çalılık veya koruluk anlamına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda ekoloji olarak anlaşılabilir.
Lut metinde, sahip olanların veya süreci yürütenlerin bulundukları konumda veya bölgede doğal varlıklara veya doğaya zarar verdikleri anlaşılmaktadır. Yapılan işlemin veya planlanmış olan sürecin böyle bir sonuç doğurması veya kontrolden çıkması sebebiyle meydana gelen zorlu süreçler veya sonuçların ifade edildiği düşünülmektedir. Öte yandan uygulamanın veya deneyin bağımsız olmadığı, süreci takip eden izleyicilerin veya gözlemcilerin de bulunduğu anlaşılabilmektedir.
Bu çerçevede kavram, hem biyolojik bir araştırma-geliştirme sürecini, hem de parçacık fiziğini çağrıştıran yüksek enerji içerikli bir deneysel süreç olduğu düşünülmektedir. Kavramın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.
Kavramsal Analiz :
- Kavramın bir çekirdek topluluk ifade ettiği[215]
- Aerodinamik veya uzay araçlarına yönelik bir deneyde veya yarışmada başarısız olduğu[216]
- Araştırmasından veya aldığı sonuçtan ötürü suçlandığı ve hapsedildiği[217]
- Sürgün edildiği veya yaşam olmayan bir bölgede faaliyet göstermek zorunda bırakıldığı[218]
- Pamuk veya pamuklu bitki elde ettiği ve bunu çoğaltabildiği[219]
- Üretiminden endüstriyel/ekonomik anlamda yararlandığı/fayda elde ettiği[220] anlaşılabilmektedir.
Yunus, gerek fizik bilimleri ile olan ilgisi ve gerekse biyolojik unsurlar barındırıyor olması sebebiyle, bilimsel süreçlerden etkin şekilde yararlanan bir fonksiyon olarak anlaşılması gerekmektedir. Metinde anlatılan hikaye nedeniyle, Astronomi ile yakından ilgili olduğu, Verimsiz veya elverişsiz alanlarda yeni yaşam unsurlarının geliştirilmesine katkı sağladığı veya yaşamı başlatacak bilgi düzeyine sahip olduğu anlaşılabilmektedir. Bu nedenle, Astrofizik veya Jeoloji kapsamında araştırma/üretim ve ürün geliştirme ile ilgili bir fonksiyon olarak değerlendirilmelidir.
- Harun (هرون) :[221] - Yaşam bilimleri – Uygarlaştırma
Kelimenin HYR (هير) kökünden geldiği düşünülebilir. Buna göre, Yabani tavşan, hare, saba rüzgarı, düz ve yumuşak yer anlamları karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak kelimenin HRN (هرن) kökünden geldiği düşünülmektedir. Bu köke ait anlam bulunamamıştır.
Bu bağlamda “doğal hayat” veya “doğal varlıklar” ile ilgili bir fonksiyon ifade etmesi gerekir.
Metinde, Musa ve Harun tarafından yapılan uygulamalar veya planlanan süreçlerden elde edilen sonuçların belli fonksiyonları ortaya çıkardığı, taşıyıcı bir mekanizma oluşturduğu anlaşılabilmektedir.
Musa ve Harun, fonksiyon veya süreçler bakımından aynı kategoride gelişen uygulamalar veya süreçler olarak anlaşılmaktadır. Bu süreçlerin birbirinin yerine ikame edilebileceği veya her iki fonksiyonun da birbirini kontrol edebileceği de yine metinden anlaşılan bir sonuçtur.
Kavram İlişkileri :
Bilimsel Aydınlanma – Bilimsel Gelişim - Baas (بعث) :[222] Bir kimseyi uykusundan uyandırmak, karanlıkta olan bir şeyi aydınlığa çıkarmak veya aydınlatmak, Gece uyumayıp uyanık kalmak, Hareketsiz olan bir şeyi canlandırmak, anime etmek, akıcı hale getirmek gibi anlamlara gelmektedir. Kavram, ölüyü diriltmek veya yeniden inşa etmek anlamına asla gelmez. Bir sürecin veya bir potansiyelin canlandırılması, aktif hale getirilmesi, Verimli ve kullanılabilir hale getirilmesini ifade eden bir kavram olmalıdır.
İlişkili kavramlar : Musa, (Talut), (Firavn), Harun, (Yusuf),
Pozitif Eşleşme - Ahi (اخی) :[223] Kelimenin aslı AHV (اخو)’dir. Genel olarak erkek kardeş olarak anlaşılan kavram, temelde pozitif eşleşmeyi veya aynı kaynaktan beslenen pozitif benzerliği veya fonksiyonu ifade eden bir kavramdır. Organik veya biyolojik banzerlik, aynı kaynaktan besleniyor olmaları nedeniyle bu kelime ila ifade edilmektedir. Örneğin aynı görevi yapan iki kişi de Ahi’dir. Aynı kaynaktan beslenmektedirler ve aynı pozitif verimlilik için çalışmaktadırlar. Bu bağlamda, kelime sadece bir anneden doğmuş erkek çocuklar olarak anlaşılamaz.
İlişkili kavramlar : Harun, Musa,
Bildirim Yükümlülüğü – İlan - Nadiyya (ناديا) :[224] Kelimenin aslı NDV (ندِو)’dir. Bir yerde toplanmak, bir kulüp veya mekanda bir araya gelmek, ictima etmek, sempozyum gibi anlamlara gelmektedir. Değişik formlarında, sempozyum, ilan etmek, bildirmek şeklinde anlam verilmesi doğal ve mümkündür.
İlişkili kavramlar : Harun, Musa, Eyyub,
Pozitif Tercih – Seçicilik - Hayr (خير )[225] : Pozitif seçicilik, Bir şeyi bir başka şeye tercih etmek, seçim yapmak. (seçkin, yeğ, daha iyi, daha yararlı, en hayırlı, fayda, yarar, menfaat, - Bu kelime develer içinde en çok doğurup ve en çok süt veren ve iyi olan yavuz develer için de kullanılır-)
(بَيْنَ تَخْيِير : خَيَّرَ ) : İki nesneden birini seçmek, seçim hakkı vermek, ihtiyar etmek
(خَيْرَ ةِ) : Seçmek, tercih etmek, yeğlemek
İlişkili kavramlar : Musa, İsa, Harun,,
Üretim Araçları veya Teknolojik Araçlar - Sultan (سلطان) : [226] Kelimenin aslı SLT (سلط)’dir. Işık tutmak veya ışık vermek, yolu aydıntaltmak, gibi temel anlamları vardır. Bu bağlamda sultan, Bir şeye güç yetirmek veya ilerlemeyi sağlayan şey, bir araç veya fonksiyon olarak tanımlanabilir. Bir şeye hakim ve hükümran olmak, bir şeyin üstesinden gelebilmek için gerekli olan şey. İlerlemeyi sağlayan şey.
İlişkili kavramlar : Musa, Harun,
Sorumlu – Taşıyıcı Mekanizma - Vezira (وزيرا) :[227] Kelimenin aslı VZR (وزر)’dir. Bir şeyi harekete geçiren veya bir şeyin yükünü/sorumluluğunu taşıyan şey, sığınılacak yer, sorumluluk almak/üstlenmek anlamlarına gelen bir kelimedir. Bu bağlamda, sorumluluğu üstlenen bir mekanizma veya bir fonksiyon olarak anlaşılmalıdır. (bakan veya vezir de bu anlamda isimlendirilmektedir)
İlişkili kavramlar : Musa, Harun,
Kavramsal Analiz :
- Merkezi bilgi sistemi ile, geliştirilmiş bir iletişim sistemi/cihazı aracılığı ile bulguları paylaşma ve uygulama sonuçlarına göre yardımcı araçların geliştirilmesi için gerekli donanıma sahip olduğu[228]
- Elektrik veya enerji yoluyla aydınlık sağlayabilecek yöntemleri bildikleri ve bunun için gerekli araç veya donanıma sahip oldukları[229] anlaşılabilmektedir.
Genel olarak metinde Harun ve Musa birlikte değerlendirilmiş, her iki fonksiyonun da hem birbiri yerine ikame edilebilecek veya birbirini tamamlayıcı nitelik taşıdığı, hem de uygulamalar ve nitelikler bakımından da benzer veya ilişkili oldukları görülmektedir.
Her iki kavramın veya fonksiyonun birlikte değerlendirilmesi ve uygulamanın buna göre şekillendirilmesi gerekir. Tamamlayıcı fonksiyonlar veya niteliklerin de benzerlikleri hem süreç uygulamaları bakımından hem de kurumsal yapılanma açısından önem taşımaktadır. Bu çerçevede uygarlığın oluşması için gerekli altyapının oluşturlamsı ve bilimsel verilerin düzenin oluşmasında etken unsurlar olduğu değerlendirilmektedir. Musa ile aynı kategoride ele alınmalıdır.
- Suleyman (سليمان) :[230] - İktisadi Bilimler – Sivilleşme veya Uygarlaşma
Kelime SLM (سلم) Kökünden gelmektedir. Genel olarak barış ve güvenliği ifade eden bir kavramdır. Bu çerçevede “İmar” veya “Toplumsal Güvenlik” fonksiyonunu ifade etmesi gerekir. Veya “sivilleşme/uygarlaşma” veya “yer bilimleri” fonksiyonu olarak değerlendirilebilir.
Kavram İlişkileri :
Opposition – Çıkar veya Karşıt Guruplar - El-Şeytan (الشّيطان) :[231] Kelimenin aslı ŞTN (شطن)’dir. Bir kimseyi gittigi yönden çekip çevirmek, uzaklaştırmak, uzak olmak, halat gibi anlamlara gelmektedir. Kurumsal düzeyde, opposition, çıkar gurupları, karşıt guruplar olarak anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : (Adem), Süleyman,
Yoksunluk –Kefere (كفر) :[232] Küçük köy, hamlet, mezra, geçimini toprağı ekerek sağlayan en küçük yerleşim birimi. En küçük köy veya çiftlik.
Kelimenin muhtevasından hareketle, tohumu toprağa eken veya gömen kimseler için de kullanılmıldığı görülmektedir.
Kavram, temelde, içinde bulunduğu kötü/berbat durumu fark etmeyen veya başka bir seçeneğin varlığını kabul etmeyen kimse veya toplum anlamına gelmektedir. Inanç veya ahlaki gerekçelerle, normalleşmeyi kabul etmeyen veya başka toplumlarla aynı seviyeye gelebileceğini anlamayan kimse veya toplum. Cahil kimse veya toplum.
Herhangi bir bilgiye dayanmaksızın, bilimsel gelişmeleri veya ilerlemeyi reddene, engelleyen veya geleneklerine göre hareket ederek gelişime katılmayanlar. Herhangi bir gerekçe olmaksızın bilgi sistemine veya makro planlama süreçlerine katılmayan veya bu yolla elde edilmesi muhtemel faydayı reddeden kimseler/toplum.
Kurumsal Sabotaj - El-kufr (الكفر) :[233] Herhangi bir konuda bilgi ve deneyime dayalı uzmanlığı reddedip, sadece inanç veya varsayımlara göre hareket eden kurum veya toplum.
Verimlilik veya makro planlama süreçlerine katılmayan veya süreçleri rasyonel bir gerekçe olmaksızın engelleyen veya sabote eden kurum veya toplum.
Hain - Kafir (كافر) :[234] Düzenin potansiyel verimliliğini kabul etmeyen, içinde bulunduğu topluma veya yapıya veya kuruma ihanet eden kimse. Hain. Bir toplumun çıkarlarını veya pozitif değerlerini herhangi bir bilgiye dayanmaksızın sadece kişisel inançları veya telkinler sonucunda sabote eden, topluma veya bilgiye ihanet eden kimse.
Kurumsal Çürüme – Yapısal Bozukluk - El-Kafir (الكافر) :[235] Yetki ve sorumluluk sahibi olmasına rağmen, görevini kurallara veya bilgi/ölçü çerçevesinde değil, inanç veya hikayelere göre şekillendiren ve böylece verimlilik kaybına neden olan kurumsal yapı.
Kaynak ve olanak bakımından normal şartlara sahip olan, uzmanlık bilgi ve deneyimlerinden yararlanma fırsatı olmasına rağmen, potansiyelini kullanmayan veya pozitif tercihlerde bulunmayan kurum veya toplum.
Toplumun pozitif değerlerine ne olursa olsun itiraz eden ve yıkıcı faaliyetleri kendisine görev edinmiş marjinal yapı veya kurum.
Yıkıcı Unsurlar – Terör - El-Kafirune (الكافرون) :[236] Bir toplumun sahip olduğu bilgi ve potansiyelin kullanılmasını engellemeyi amaçlayan veya sabote eden organize yapı. Yıkım şebekesi.
Planlı süreçler sonucunda ortaya çıkan yeni durumun taşıdığı potansiyel yeni süreçlerin verimliliğini engelleyen veya beyan etmeyen, dolaşıma kazandırmayan kurum veya yapı.
Kurumsal Barbarlık - El-Keferet (الكفرة) :[237] Barbarlık, gelişmeyi veya bilginin sağladığı potansiyel faydayı kullanılamaz hale getirmeyi amaç edinen, bilgiyi reddeden ve toplumsal süreçlerin verimsizleşmesine neden olan ideoloji veya anlayış veya din. Toplumsal barışı bozan veya kabul etmeyen inanç veya anlayış bütünü.
Kfr ve türevleri metinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Genel olarak toplumun içinde yer alan yıkıcı unsurlar olarak tarif edilebilecek herhangi bir rasyonel değere bağlı olmaksızın sadece ideolojik veya inanç gereği gelişmeyi veya verimliliği veya toplumsal doğal süreçleri engelleyen veya bozan her türlü oluşum veya marjinal guruplanmalar, kurumlar veya örgütler kafir olarak tarif edilebilir.
Gerçekte herhangi bir şeyi gizleyen değil, Pozitif sonuçları açıkça biliniyor olmasına rağmen cehalet veya gelenek gibi anlamsız gerekçelerle bunları engellemeye çalışan veya bozan yapılanmalar, davranışlar olarak değerlendirilmesi gerekir. Elbette desenformasyon gibi gerçeğe muhalif söylemler veya faaliyetler de bu kavramın kapsama alanına girecektir ancak böyle bir şey ile sınırlandırmak, kavramı işlevsiz hale getirmek anlamına gelir. Kelime basit bir sınırlandırma ile tarif edilemeyecek kadar geniş bir tanım alanına sahiptir. Yapıcı olmayan her türlü davranış veya faaliyet bu çerçevede değerlendirilmelidir.
İlişkili kavramlar : (Adem), Süleyman, isa, musa, İbrahim, İsmail, yakub, Harun, Davud,
Babil (ببابل) :[238] Babil Şehri - Unknown meaningn or meaning less-
Kelimenin mitolojik “Babil Şehri”ni ifade etmesi gerek cümlenin yapısı ve gerekse anlam olarak mümkün değildir. Her şeyden önce kelime nekre ve “BA” ile birlikte kullanılmaktadır. Bir şeyin “nedensellik” ifade edebilmesi için, aktif, dinamik bir eylem veya fonksiyon sahibi olması gerekir. Bu şeyin neden olduğu bir süreç veya olay veya olgu ifade etmesi gerekir.
Öte yandan kelimenin EBL (ابل)[239] kökünden türemiş olduğu düşünülebilir. Buna göre, tekli olmayan, guruplar halinde olan, yani kurumsal anlamda, organize olmuş gurupların faaliyetleri olarak değerlendirilebilir. Metindeki kullanım da buna uygun düşmektedir.
El-ebabil (الابابيل) :[240] Tekil olmayan guruplar halinde, gurup gurup, küme küme (O halde “Babil” kelimesi bir küme olmalıdır)
Metinde sadece tek bir yerde kullanılan kelimenin tamamen mitolojik varsayımlara göre anlamlandırıldığı tahmin edilmektedir. Yapısal olarak Arapça olmayan, başka bir dilden Arapçaya geçmiş bir kelime olmalıdır.
İlişkili kavramlar : Süleyman
Harut : (هاروت) : [241] Kelimenin aslı HRT(هرت) olduğu düşünülmektedir. Yırtmak, savurmak, sanat, tablo veya tablo masası. Bir kral adı olarak değerlendirilmesi tamamen mitolojik görünmektedrir. - Unknown meaningn or meaning less-
Kelimenin HYR (هير)’den türemiş olması halinde “Yabani tavşan, düz ve yumuşak yer, az bir şey –gecenin yarısından azı-“ gibi anlamlara gelmektedir. Metinde kullanımı yoktur.
Harut (هارت) : erkek geyik, güzel görünen canlı
Kelimenin kök anlam ile uyumlu bir tanımı yoktur. Muhtemelen mitolojik algılarla yönlendirilmiş bir anlamlandırmadır. Kavram, “El-Melekeyni (الملكينِ) Kelimesi ile birlikte kullanılmaktadır. Sorumluluk gerektiren iki uzmanlık alanı veya sorumluluk bölgesi veya iki bölge” olarak anlaşılabilecek bir kavram ile ilişkilendirilmiştir.
İlişkili kavramlar : Süleyman
Marut (ماروت) :[242] Kelimenin MRT (مرت) [243] Kökünden geldiği düşünülmektedir. Gecmis, gecirilen, Bir nesneyi kırıp uzaklaştırmak, yıkıp dümdüz etmek. (Bir kral adı olarak değerlendirilmesinin mitolojik algıya dayandığı anlaşılmaktadır.) - Unknown meaningn or meaning less-
Marut (مارت) : Çarşı,
Kelimenin kök anlam ile uyumlu bir tanımı yok. Muhtemelen mitolojik algılarla yönlendirilmiş bir anlamlandırmadır. Kavram, “El-Melekeyni (الملكينِ) Kelimesi ile birlikte kullanılmaktadır. Sorumluluk gerektiren iki uzmanlık alanı veya sorumluluk bölgesi veya iki bölge” olarak anlaşılabilecek bir kavram ile ilişkilendirilmiştir.
İlişkili kavramlar : Süleyman
Sanal Gerçeklik - Fitnetun (فتنة) :[244] Kelimenin aslı FTN (فتن)’dir. Bir şeyden duyulan hoşnutluk, hoş görünen veya zannedilen şey. Bir şeyinde duyulan hoşnutluk sebebiyle reel gerçeklikten uzaklaşmak. Şirin, Sevecen, Sevimli, çekici. Bu bağlamda zekaya bağlı olarak ortaya çıkan sevimlilik, aldatıcı bir yapı durum olarak değerlendirilebilir.
Fetenu (فتنوا) :[245] İşkence, zulüm
Futunen (فتونا) :[246] Deneme, test etme
Kelime çeşitli formlarda tolam 63 kez kullanılmaktadır. Kök anlamına uygun anlamlandırma çok nadir olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak “fitne” veya “zulüm” veya “deneme” gibi anlamlar verilmekle birlikte gerek köken itibariyle ve gerekse bütünlük itibariyle bir tutarlılık yoktur.
İlişkili kavramlar : Süleyman,
Satınalma Yoluyla Katılım - İştira (إشترى ) : [247] Bir mal veya değer ifade eden şey üzerinde rasyonel fayda olasılığının değerlendirilmesi. Fırsatı yakalama/değerlendirme. Çıkara dayalı katılım. Çıkar paralelliği. Iştirak.
Sonuçları öngörülebilir olan bir faaliyete satınalma yoluyla iştirak. Bir işletmeye işletme hissesi karşılığında katılım. Ekonomik değeri olan bir faaliyetten satınalma yoluyla pay alma. Yararlanma hakkı satın alma. Peşin satınalma.
İlişkili kavramlar : Süleyman,
Üretim veya Üreten - Helak (خلاق) :[248] Kelimenin aslı HLK (خلق)’dir. Üretmek, girdileri bir araya getirerek yeni bir ürün ortaya koymak anlamına gelen bir kelimedir. Bu bağlamda Kelimenin Üretici anlamında değerlendirilmesi gerekir.
İlişkili kavramlar : Genel,
Kültür Üretimi - El-Hars (الحرث) :[249] Kelimenin aslı HRS (حرث)’dir. Yer sürmek, çift sürmek veya tarlayı ekmek gibi anlamlar verilmektedir. Ancak kelimenin asli manası, bir kültür meydana getirmek için gerekli olan araç veya bir araç yardımıyla kültür üretimi yapmak anlamına gelen bir kelimedir. Bu bağlamda, kelimeye, kurumsal seviyede kültür üretimi için gerekli altyapı veya süreçleri oluşturma anlamı vermek gerekmektedir.
İlişkili kavramlar : Süleyman, Davud
Zorlayıcı Unsur – Fiziksel Uygulama - Sahhara (سخّر) :[250] Kelimenin aslı SHR (سخر)’dir. Belli bir şeyi yaptırmak için zorlamak, Zorla çalıştırmak veya gülünç duruma sokmak gibi anlamlara gelmektedir. Metnin ifadelerine göre zorlayıcı unsur olarak karşımıza çıkar.
İlişkili kavramlar : Süleyman, Davud
Sensörler / Sinyal Alıcı-verici - El-Neml (النمل) :[251] Genel olarak “Karınca” olarak anlaşılan bir kelimedir. Ancak kelime “Anten” anlamına da gelebilmektedir. Metindeki ifadeler dikkate alındığında, bunun karınca değil, bir çeşit “sensör” gibi alıcı cihazlar oldukları anlaşılabilmektedir.
“Enamil” şeklindeki kullanımında “parmak” anlamında değerlendirilmektedir. Oysa bu kavram daha teknik bir anlam ifade etmelidir. Sıkıştırılmış emaye veya sensörlerin korunaklı/güçlü hale gelebilmesi ve fonksiyonunu yitirmemesi için üzerine kaplanmış emaye “emayeli sensör” olarak anlamak gereklidir.
İlişkili kavramlar : Musa, Harun,
Bilimsel Araşıtrma Kurumu - Kuran (القران) :[252] Kelimenin aslı QRE (قرا)’dir. Bir işin arkasına düşüp araştırmak, bir şeyi dürtmek gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda kavram, Bilimsel Araştırma kurumu, olaylar ve nesneler arasındaki ilişkinin belirlenmesi, bilimsel süreçlerin geliştirilmesi anlamında değerlendirilmesi gerekir.
Metinde kavram, Bölünebilir, indirgenmiş yüklemelerin/pratiğe uygulanabilir bilginin açığa çıkması veya açığa çıkmış hali olarak tanımlanmaktadır.[253]
İlişkili kavramlar : Genel
Kavramsal Analiz :
- Sorumluluk bölgesinde farklı guruplar veya yöntemlerle deneysel uygulamalar yaptığı ve üretim süreçlerine katıldığı[254]
- Yapılan uygulamalar sebebiyle elde edilen bilgi ve deneyimler önemli sonuçlar ortaya koyduğu[255]
- Bilimsel gelişmeler ve süreçlerden yararlanarak elde edilen sonuçların yeni ve bilimsel bir paradigma ortaya koyduğu ve buna bağlı olarak katma değer oluştuğu[256]
- Havacılık ve sayısal sınırlama (bölge)/konumlandırma bilgisine sahip olduğu ve bu yolla verimlilik elde ettiği[257]
- Teknolojiyi etkin ve verimli kullanabildiği[258]
- Doğal kaynaklardan etkin şekilde yararlandığı ve istihdam yarattığı ve dolaşıma kazandırılmış değerler sebebiyle refah oluşturabildiği[259] anlaşılabilmektedir.
Metinde anlatılan örneklemeler göz önüne alındığında, Süleyman, bilimsel süreçleri yönetmesi ve buna göre geliştirdiği uygulamalar sonucunda, uçan aygıtlar yapabildiği, kültür üretimi gerçekleştirdiği ve çeşitli doğal süreçleri yönetebildiği veya dengeleyebildiği anlaşılmaktadır. Butün bu süreçlerin faili olduğu ve Davud ile birlikte bilimsel ve nitelikli uygulamalar sayesinde önemli kazanımlar, katma değer elde ettiği de açıklanmaktadır. Uzmanlık ve bilimsel yöntemlerle faydanın nasıl çoğaltılacağı ve sürdürülebilir hale getirileceği açıklanmaktadır.
Yine metindeki ifadelerden anlaşıldığına göre, uçan aygıtların üretilmiş araçların “zeka” sahibi olabildiği veya sesleri telaffuz edebildikleri veya aralarında kurulan bir iletişim sistemi ile haberleşebildikleri (bir çeşit telsiz iletişim olabilir) ve bu sayede açık bir katma değer ortaya çıktığı da anlaşılabilmektedir.
Aynı şekilde, Süleyman fonksiyonunun, bilimsel süreçleri iyi kullanması ve doğru uygulaması sonucunda, enerji ve bilgiyi birleştirmeyi başardığı, buna paralel olarak holografik transfer uygulamaları yapabildiği de anlaşılabilmektedir. Anlatılan hikayede görsel gerçekliğin aslında bir yanılsama olduğu açıktır.[260] Fiziki bir transfer değil, holografik izdüşüm olduğu anlaşılmaktadır.
Süleyman’ın Davud ile birlikte ifade edilmesi, çeşitli madenlerin veya metallerin de başarılı bir şekilde kullanılabildiği, enerji kaynaklarının faaliyete geçirildiği de anlaşılabilmektedir.
Öyle anlaşılmaktadır ki, sivilleşme/uygarlaşma sürecinin teknoloji, bilim ve fonksiyonel süreçlerin bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Sadece bilginin yeterli olmadığı, yer altı ve üstü kaynaklarının doğru kullanılması ve katma değer üretecek şekilde kanalize edilmesi ile iktisadi/ekonomik gelişmeye paralel olarak uygarlaşmanın ve sivilleşmenin mümkün olduğu anaşılmaktadır. Kavramın bu bağlamda anlaşılması ve değerlendirilmesi gerekir. Yani, bir toplumun Uygurlaşabilmesi için, kaynakları verimli kullanabilen ve üreten mekanizmalara sahip olması gerekir.
- Davud (داود) :[261] - Yaşam Bilimleri veya İktisadi Süreçler
Kelimenin DVD (دود) kökünden geldiği düşünülmektedir. Genel olarak yerde veya toprağın içinde yaşayan küçük canlılar veya organizmaları ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda “madencilik” gibi yer altı kaynakları ile ilişkili bir fonksiyon veya “canlılık” fonksuyonu olarak düşünülebilir.
Kavram İlişkileri :
Enerji Kaynakları veya Potansiyel Enerji - Zebur (زبور) :[262] Kelime “ZBR” (زبر) kökünden gelmektedir. Yazılmış kağıt veya kitap anlamına gelmesinin yanı sıra, kök anlamı itibariyle “frekans jeneratörü, güçlü, iri gövdeli kimse” gibi anlamlara geldiği gibi, bir şeyi budayarak verimli hale getirme manası da verilmektedir. Metinde farklı formlarda kullanılmaktadır.
Bu çerçevede kavramın, “enerji yönetimi” / “enerji kaynakları” veya “Elektronik” ile ilgili bir fonksiyon ifade etmesi gerekir.
Zebur kavramı sadece Davud ile ilişkilendirilmiş bir kavram olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu bir fonksiyon değil, Davudun tamamlayıcı niteliği olmalıdır.
Ez-zubur (الزّبرِ) :[263] Kitaplar, yazılı metinler, Kitap yazmak, kopya etmek, zubur kuvvetli adam, Bu bağlamda, işletim sistemi, yazılım olarak anlaşılması gerekecektir.
İlişkili kavramlar : Davud,
Yetki Gaspı – Dikta - Calut (جالت) :[264] Kelimenin CLT (جلت) kökünden geldiği düşünülmektedir. Bir şeye vurmak veya çalmak (çalgı gibi) kuyruğunu indirmek, kamçılamak gibi anlamlara gelmektedir. Kavramın buna göre değerlendirilmesi gerekir.
Metindeki anlatım, kavramın pozitif süreçleri desteklemeyen veya engellemeye çalışan oluşumları veya faaliyetleri kapsadığı anlaşılmaktadır.
İlişkili kavramlar : Davud
Uygulama Yetkisi – Bölgesel Sorumluluk - Talut (طالوت) :[265] Kelimenin aslının TLT (طلت) olduğu düşünülmektedir.Ancak bu formda herhangi bir anlama ulaşılamamıştır. Talut (طالت) şeklinde kullanım vardır. Temelde “uzun” bir şeyi ifade etmek için kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Metindeki kullanım sebebiyle, Bilimsel süreçlerden elde edilen sonuçları uygulama sorumluluğunu üstlenen veya bölgesel uygulayıcı niteliğindeki bir mikanizma olmalıdır. (Bu kavram, uzmanların veya uygulama sorumluluğunu üstlenmiş kimselerin seçimle değil atama yoluyla işbaşına geldiklerinin de göstergesidir)
İlişkili kavramlar : Davud, Musa, Harun
Bozunum veya Sindirim - Hezim (هزم) :[266] Kelimeye “düşmanı bozguna uğratmak” gibi bir anlam yakıştırılmaktadır. Ancak kavram daha çok, bir şeyi bozmak, sindirmek, bir şeyin bozunması veya bir şeyin kırılması gibi anlamlara gelmektedir.
İlişkili kavramlar : Davud,
Kademeli yükseliş – Konumlar - Semavat (السموات) : [267] Kelimenin aslı SMV (سمو)’dir. Genel olarak Yükseklmek, yüksek olmak, uzanmak, yükseklik, Yüksek yer, gok, yükseklik, Tavan, atın sırtı, bir şeyin üstü gibi anlamlara gelmektedir. Yerin üstü manasında gökyüzü olarak kullanıldığı da açıktır. Ancak kelimenin muhtevası gökyüzü manasında değildir. Kavramın bu bağlamda değerlendirilmesi gerekir.
İlişkili kavramlar : Genel
Hareket Mekanizması – Başlangıç veya Başlatma - El-Hamd (الحمد) :[268] Kelimenin aslı HMD (حمد)’dir. Övgü veya şükür gibi anlaşılmaktadır ancak şükür zaten Arapça bir kelimedir ve kullanılmaktadır. Etimolojik açıdan kelime “bir fırsat yakalayıp bir işe başlamak”, bir işe başlamak için gerekli şartların oluşması gibi anlamlara gelmektedir. Dolayısıyla kavram, kurumsal çerçevede başlangıcı sağlayan ve süreçlerin başlaması için gerekli koşulları oluşturan mekanizma olarak anlaşılması gerekir.
İlişkili kavramlar : İsmail, İshak, Davud, Suleyman,
Uçuş veya Havacılık - El-Tayr (الطّير) :[269] Genel olarak kavram “kuş” olarak anlaşılmaktadır. Ancak metindeki anlatımlara bakıldığında genel manada “uçabilen cisimler” olarak tanımlamak daha uygun olacaktır. Kavramın bu bağlamda değerlendirilmesi gerekir. Buna göre, havacılık kurumu veya uçmayı sağlayacak araçların geliştirilmesini sağlayan kurumsal mekanizma olarak anlaşılmalıdır. (Saffat 10. 13, Tayr olan şeyin Hadid, yani metalden –demir- yapılmış olduğu ve mekanik hareketli bir aygıt olduğu da anlaşılmaktadır)
İlişkili kavramlar : İbrahim, İsa, (Meryem), Süleyman, Davud,
Çerçeve Bilgisi – Mantık - Mantiq (منطق) :[270] Kelimenin aslı NTQ (نتق)’dir. Menzil, erim, sınır veya konuşmanın çerçevesi, sınırı, belli bir konuda yapılan konuşma veya nutuk, Kuşak veya çember gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda, bir şeyin çerçevesinin belirlenmiş olması, kapsama alanı veya bölgesi, Ölçülebilir nitelikteki erişim alanı şeklinde değerlendirilmesi gerekir. Mantık bilimi de bu kelime ile ifade edilir. Yani pozitif ve anlaşılabilir/ölçülebilir süreçleri ifade eder. (Kavram “Tayr” ile birlikte kullanıldığına göre, uçuş rotası, güzergahı veya uçuş bölgesi olarak anlaşılmalıdır)
İlişkili kavramlar : Süleyman, Davud,
El-Hars (الحرث) :[271] Kelimenin aslı HRS (حرث)’dir. Çiftçilik, toprağı sürmek veya işlemek, ekin ekmek veya kültür üretimi yapmak gibi anlamlara gelmektedir. Bu bağlamda kavram, kurumsal düzeyde uygulamalı yer bilimleri veya endüstriyel tarım uygulamaları şeklinde anlaşılmalıdır.
İlişkili kavramlar : Süleyman, Davud,
Kavramsal Analiz :
- Diğer fonksiyonlardan farklı olarak, var olan veriler ve fiziki zemin üzerinde uygulama sorumluluğu taşıdığı
- Kültür veya teknoloji üretim süreçlerini bildiği ve uyguladığı[272]
- Uçuş veya havacılık teknolojileri veya araçlarını geliştirdikleri ve sahip oldukları bilginin uygarlaşma için gerekli olduğu[273]
- Bilimsel süreçlerden yararlanarak uzmanaşma yoluyla toplam faydanın çoğaltılabildiği[274]
- Metal ve madel işleme yoluyla teknoloji elde edebildiği ve ekonomik anlamda kullanabildiği[275]
- Sermaye veya mal esasına dayalı ortaklık sisteminin verimli olmadığı ve çatışmaya neden olduğu[276] anlaşıabilmektedir.
- Davud ve Suleyman’ın iki yönetim, kural belirleyen veya kurallara göre yöneten uygulamalar olduğu[277]
Metinde tarif edilen olaylar veya olgulara göre, uygulamaya yönelik, uygarlaşma sürecinin son halkası olan iktisadi faaliyetlere yoğunlaşmış, üretim, dolaşım, tüketim ve uygulama niteliklerini ortaya koyan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda kavram, toplumsal refahın elde edilmesi için gerekli olan son halkayı, yaşamsal bilimler çerçevesinde iktisadi süreçler olarak anlaşılması gerekmektedir.
Varsayıma Esas Nitelikli Kavramlar :
Ul-il Eydi Vel-Ebsar (أولي الأيدي والأبصار) :[278] Birincil Gözlem ve uygulama/güç mekanizmaları
İbrahim, ishak, yakup
Kullun Min-el Sabirin (كلّ مّن الصّابرين) :[279] : Olay / Oluşum süreci
Sabredenlerin tümü, Bir olay veya süreci, planlama koşullarına veya doğal şartlarına uygun olarak gerçekleşme sürecini izleme, Başlatılan bir hareketin tamamlanması ve sonuç vermesini bekleme.
İsmail, idris, za el-kifl
Kullen Faddelna Alel-Alemin (كلّ فضّلنا على العالمين) :[280] Fonksiyonel Katma Değer
Bilimsel bilgi veya bilimsel yöntemler ile üretilmiş olan katma değer/faydalar’ın tümü
İsmail, Yunus, Lut (El-Yesau)
Vahiy (وحي) :[281] İçerik Bilgisi – Teorik Bilgi
Metinde farklı formlarda kullanılmaktadır. Pratikte bir şeyi bildirmek, yazılı bildirim veya ilham gibi anlamlar verilmektedir. Kelime köken itibariyle “içerik bilgisi” anlamına gelmektedir. Herhangi bir şeyin, bir olayın veya olgunun içeriği, niteliği veya hareket veya fonksiyon bilgilerini içeren paket bilgi olarak anlaşılması gerekmektedir.
Konu bağlamında, Nuh, İbrahim, İsmail, ishak, Yakub, İsa, Eyyub, Yunus, Harun, Süleyman ile ilişkilendirildiği anlaşılmaktadır. Öyleyse, içerik bilgisi, yani bilimsel bilgiyi kullanan veya üreten fonksiyonlar olmalıdır.
İnzal (انزل) :[282] Uygulanabiilir Bilimsel Bilgi
Kelimenin aslı NZL (نزل)’dir. Pradikte bir şeyi indirgemek, fonksiyon veya niteliğini kaybetmeksizin tenzil etmek, fiyatı ucuzlatmak gibi anlamlara gelen bir kavramdır. Bu bağlamda, bilgi veya birikimlerin veya bilimsel verilerin pratiğe aktarılması, uygulanabilir hale getirilmesi anlamında değerlendirilmesi gereklidir.[283]
Konu bağlamında, İbrahim, İsmail, ishak, Yakup, ile ilişkilendirildiği anlaşılmaktadır. Öyleyse, bu fonksiyonlar, aynı zamanda standartları oluşturan veya uygulanabilir projeleri geliştiren fonksiyonlar olmalıdır.
İta (اتي) :[284] Uygulama
Bilinen bir şeye –mesela suya- yol açmak, yolunu düzeltmek, hazırlamak anlamlarına gelen bir kavramdır. Bu bağlamda, “uygulama” olarak anlaşılması gerekir.
Konu bağlamında; Musa, İsa, Davud-zebur ile ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla bu fonksiyonlar uygulama sorumluluğu da taşımaktadırlar.
FONKSIYON NITELIKLERI ANALIZI |
Teorik Bilgi | Pratik/Bilimsel Bilgi | Uygulama |
Nuh | | |
İbrahim | İbrahim | |
İsmail | İsmail | |
İshak | İshak | |
Yakub | Yakup | |
| | Musa |
İsa | | İsa |
Eyyub | | |
Yunus | | |
Harun | | |
Süleyman | | |
| | Davud-Zebur |
O halde, tüm fonksiyonlar, bilimsel araştırma-geliştirme süreçlerinden yararlanmakla birlikte, araştırma/teori fonksiyonları ile, proje ve uygulama fonksiyonları da birbirinden ayrılmaktadır. Kronolojik açıdan bakıldığında, bir toplumun uygarlaşması/sivilleşmesi için ihtiyaç olan kurumsal mekanizmalardan biri olan ve bilimsel süreçleri ihtiva eden tanım ve fonksiyonların varlığı gereklidir. Bu fonksiyonlar
- Kurumsal mekanizma içerisinde, yönetilen/planlanan mekanizmalar olmalıdır
- Teorik veya pratik bilgilere paylaşıma açık olmalı, kurumsal düzeyde uygulanabilir hale getirilmelidir
- Uygulama süreci açısından
- Teorik bilgilerin elde edilmesi
- Uygulanabilir projelerin üretilmesi
- Uygulama ve dolaşım sürecinin yönetimi - şeklinde sıralanmaktadır.
- Tüm süreçlerin nihai uygulama aşamasında “iktisadi faaliyet” haline dönüştüğü ve toplam faydanın/verimliliğin artırılması yoluyla toplumsal refahın/uygarlaşmanın gerçekleşmesini amaçladığı da anlaşılabilmektedir. Öyleyse iktisadi süreçler, tüm toplumun uygarlaşmasının temelini oluşturacaktır.
Genel çerçece itibariyle :
- Nebi, bilgi akışı
- Resul, çekirdek toplum/profesyonel yapı
- Vahiy, yazılı bilgiye dayandığı
- İnzal, indirgeme gerekliliği
- Muhsin, geliştirici, iyileştirici yapı
- Müslim, barışçıl
- İlm, bilimsel süreçler
- İta, uygulamaya yönelik süreçler
- Muallim, bilgiyi aktarıcı, öğretici
- Salih, uzlaşmacı gibi;
Tamamen uygarlaşmayı hedefleyen pozitif nitelikler taşıdığı anlaşılmaktadır. Tüm süreçlerin açıklıkla yürütüldüğü ve bilimsel sonuçların geçerliliği de yine ortak nitelikler arasında yer almaktadır. Her fonksiyon birbirinden bağımsız olmakla birlikte, etkileşimli bir faaliyet içerisinde olduğu da açıkça ifade edilen bir husus olmaktadır.
Merkezi bir yapı içerisinde koordineli olarak yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçların diğer fonksiyonların kullanımına tahsis edildiği ve bunların da yararlanması sağlanarak güçlü bir mekanizmanın oluşturulduğu ve bu mekanizmanın uygulamaya aktarılması yoluyla toplumsal refahın/uygarlaşmanın gerçekleştiği görülmektedir.
TEORİK SONUÇ :
Varsayıma esas sayısal çerçeve ve bu sayısal çerçeve ile ilişkilendirilmiş olan kavramların tümü, toplumsal mekanizmalar içerisinde, uygarlaşmanın veya gelimenin zeminini oluşturan bilimsel süreçler ve buna bağlı fonksiyonlar olduğu açıkça anlaşılabilmektedir. Mitolojik hikayelerden bağımsız olarak ele alındığında, kavramlar ve kavramlar çereçvesinde tanımlanmış olan olaylar veya olguların her birinin, günümüz dünyasında rasyonel ve anlaşılabilir karşılıklarının olduğu açıktır.
Şu halde, Metinde kullanılan ve “isim” olduğu düşünülen kavramların tümü, metodolojik açıdan kelimelerin içerdiği anlam veya tanıma göre anlaşılması zorunlu olmaktadır. Çünkü evrensel bir metin olduğu iddiasında olan bir kaynağın, tarihsel olayları veya kişileri anlatıyor oluşu tutarlı ve rasyonel değildir. Geçmişin günümüz dünyasını tarif edemeyeceği, tarihsel olayların ilerlemeyi değil kısır döngüye neden olacağı açıktır. Öyleyse, Varsayım kanıtlanmış, her kavramın bir fonksiyon/nitelikli süreç olduğu açıkça anlaşılmış olmaktadır.
Öte yandan, kavramsal ilişkiler göz önüne alındığında, bu kelimelerin veya kavramların, genel bilimsel süreçler veya bilim dalları içerisinde konumlandırılabildiği de görülebilmektedir. Teorik sonuç çerçevesinde varsayımın metin açısından kanıtlanmış olması, bize bu eşleştirmeyi yapma olanağı sağlamaktadır. Dolayısıyla Kavramların metinde kullanımı ve ilişkili formasyonları nedeniyle bir kimseye ait isimler olamayacağı açıktır. Bu nedenle kelimelerin asli anlamları ve metindeki tanımlarına göre işlevsel hale getirilmesi gereklidir.
Şu halde fiziki evrende belirlenmesi gereken temel bilimler ve uygulamaları ile kavramsal eşleştirme şu şekilde özetlenebilir :
Sıra | Bilim Dalı | Alt Bilimler | İlişkiler |
1 | Matematik | Mekanik Sayısal Analiz Optimizasyon İstatistik | Olasılık Finansal Matematik | Ya’kub (يعقوب) İbrahim (ابراهيم) İsmail (اسماعيل) Suleyman (سليمان) |
2 | Mantık | Sayısal Mantık Sembolik Mantık Semantik | Dilbilim Yapay Zeka | Ya’kub (يعقوب) İbrahim (ابراهيم) İsmail (اسماعيل) Davud (داود) Suleyman (سليمان) |
Sıra | Bilim Dalı | Alt Bilimler | İlişkiler |
3 | Fizik | Yoğun Madde Atomik Fizik Moleküler Fizik Nükleer Fizik Optik Fizik | Manyetizma Ve Elektrik Parçacık Fiziği / Yüksek Enerji Astrofizik | Musa (مُوسى) Nuh (نوح) Yunus (يونس) Harun (هرون) |
4 | Kimya | Moleküler Kimya Bileşikler Çözeltiler Anorganik kimya Organik kimya | Fizikokimya Termodinamik Spektroskopi Kimyasal kinetik | İsa (عيسى) Ishak (اسحق) Eyyub (ايّوب) |
Sıra | Bilim Dalı | Alt Bilimler | İlişkiler |
5 | Meteoroloji | İklim Bilim Hava olayları | | İsa (عيسى) Nuh (نوح) |
6 | Astronomi | Gözlemsel Galaktik Yıldızlar | Gezegenler Uzay bilimleri | Nuh (نوح) İbrahim (ابراهيم) Yunus (يونس) |
Sıra | Bilim Dalı | Alt Bilimler | İlişkiler |
7 | Biyoloji | Ekoloji Etoloji Paleontoloji Evrim Gelişim | Hücre Biyofizik Biyokimya Nörobiyoloji İmmunoloji | Musa (مُوسى) İsa (عيسى) Eyyub (ايّوب) Harun (هرون) |
8 | Genetik | Genetik Bilim Medikal Geneik Genomik Evrim Genetiği | Kantitatif Geneik Popülasyon Geneigi Moleküler Geneik Ekolojik Geneik | Musa (مُوسى) Yunus (يونس) Eyyub (ايّوب) Harun (هرون) |
Sıra | Bilim Dalı | Alt Bilimler | İlişkiler |
9 | Jeoloji | Yerbilim Astrojeoloji Jeokimya Jeofizik Jeohidroloji Jeomikrobiyoloji | sismografi Oşinografi Mineraloji Toprakbilim Jeodinamik | Musa (مُوسى) Nuh (نوح) Yunus (يونس) Harun (هرون) |
10 | Coğrafya | Konum Yer (Mekan) / Bölge Hareket Beşeri ilişkili fiziki coğrafya | Musa (مُوسى) Nuh (نوح) Yunus (يونس) |
| | | | |
Sıra | Bilim Dalı | Alt Bilimler | İlişkiler |
11 | İktisat | Makro İktisat Mikro İktisat | Ya’kub (يعقوب) Ishak (اسحق) İbrahim (ابراهيم) İsmail (اسماعيل) Davud (داود) Suleyman (سليمان) |
12 | Mühendislik | Elektrik Endüstri İnşaat Kimya Makine Ziraat | Mekatronik Jeoloji Bilgisayar Havacılık Uzay Teknolojisi Teknoloji | Musa (مُوسى) İsa (عيسى) Ishak (اسحق) Nuh (نوح) Yunus (يونس) Suleyman (سليمان) |
| | | | |
* Tabloya ait sınıflandırma verileri özetlenmiştir. Her bilim dalının çeşitli alt dalları ve uygulamaları olduğu açıktır. Burada sadece teorik çerçevenin anlaşılabilmesi için bir karşılaştırma yapılmaktadır.
Bu çalışmada, kavramların anlamları veya tanımlarından çok, varsayıma dayalı fonksiyonel işlerliğin geçerliliği esas alınmıştır. Dolayısıyla, fonksiyonların uygulamaya esas olacak nitelikte ele alınması ve düzenlenmesi ayrı bir çalışmanın konusu olmalıdır.
Sonuç olarak, isimler/kavramlar ile tarif edilen fonksiyonlar şu şekilde özetlenebilir :
X | SBT | FONKSIYON YÖNETİM MEKANIZMASI / PLANLAMA |
1 | Nuh | Teknoloji ve Doğa Bilimleri Fonksiyonu : |
2 | İbrahim | Ölçme ve Değerlendirme / Araştırma-Geliştirme/iyileştirme fonksiynu |
3 | İsmail | Kurumsal Danışmanlık / Bilimsel Danışmanlık |
4 | İshak | Atık Yönetimi veya Uygulama Verimliliği |
5 | Yakub | İstatistik – Marjinal Fayda |
6 | Musa | Uygarlaştırma – Yaşam bilimleri |
7 | İsa | Uygulamalı bilimler veya Mühendislik |
8 | Eyyub | Toprak bilimleri – Biyoloji |
9 | Yunus | Astrofizik veya Jeoloji |
10 | Harun | Yaşam bilimleri – Uygarlaştırma |
11 | Suleyman | İktisadi Bilimler – Sivilleşme veya Uygarlaşma |
12 | Davud Zebur | Yaşam Bilimleri veya İktisadi Süreçler Enerji Kaynakları veya Potansiyel Enerji |
Bilimsel girdilerin veya bulguların belli bir merkezde/bilgi bankasında toplanması ve merkezi yönetim/dağılım sistemine entegre edilmiş olması, kaynakalrı kullanacak olan üretim yani sanayi/endüstri kollarının hızlı ve etkin bir şekilde kaynaklara ve bilgiye erişimi sağlanmış olacaktır. Demek ki, bilimsel çalışmaların asıl hedefi, üretimi desteklemektir. Metinde ifade edilen dokuz üretim gurubu modern anlamda endüstri kollarından başka bir şey değildir :
- Besin Endüstrisi
- Dokuma ve giyim
- Kimya Endüstrisi
- Maden Endüstrisi
- Orman Ürünleri
- Makine Endüstrisi
- Elektrik/Elektronik (Teknoloji)
- İmar ve İnşaat (Taşa Toprağa dayalı endüstri)
- Tarım ve Hayvancılık
Öte yandan, metinde geçen bazı kelimelerin “mitolojik şahsiyetler”e benzer olması, metnin aynı hikayeleri tekrar etmesini gerektirmez. Zaten bilinen şeyleri yeniden ve tekreren anlatması tutarlı değildir. Kaldı ki, böyle bir anlatımın günümüz dünyasına kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Metot bakımından, metnin muhatabı olan kimselerin, o metinden tutarlı, rasyonel ve işlevsel sonuçlar çıkarabilmesi gerekir. Bu da metnin her kelimeyi ve kavramı, anlamlı ve tanımlı bir şekilde kullanıyor olmasına bağlıdır. Bu çalışma, metodolojik gerekliliği de kanıtlamaktadır.
Bu kısa çalışma ile ulaşılan sonuç, bir toplumun ortaya çıkması, sivilleşmesi ve gelişmesi, profesyonel fonksiyonların varlığına bağlıdır. Sivilleşme, uygarlaşma, üretme, yararlanma seçeneklerini çoğaltma ve ilerleme için gerekil olan ana unsurlar, toplumu var edecek ve ilerlemesini sağlayacak bilimsel ve fonksiyonel altyapının varlığı ile desteklenmelidir. Bir toplum ancak kendi dinamikleri ile varlığını sürdürebilir. Başka toplumlara ait dinamikler veya fonksiyonlar, bir başka toplumun yaşaması için yeterli değildir.
Öte yandan araştırmadan bazı ilkesel sonuçlar da çıkarılabilmektedir:
- Rab kavramının her fonksiyon için farklı olduğu
- Her fonksiyonun ortak amacı “müslim” yani barışık bir toplumun inşa edilmesi olduğu
- Her fonksiyonun, bilimsel süreçlere ve kaynaklara bağlı işlediği ve merkezi bilgi sistemi geliştirerek senkronize hale getirdiği
- Her fonksiyonun birbiri ile etkileşim/geçişkenlik gösterdiği, yani birbirinden yararlandığı
- Her fonksiyonun kendi çerçevesi içerisinde Fazl, yani katma değer üretmek için yapılandığı
- Her fonksiyonun profesyonel/mü’min mekanizmalar olduğu
- Her fonksiyonun, gerçekte fiziksel dünyada veya kainatta var olan kaynaklardan yararlandığı
- Her fonksiyonun bilgiye dayalı bir aydınlanma/uyanış getirdiği
- Her fonksiyonun sosyal barışı destekleyen ama aynı zamanda uygarlaşma/kentleşme ve Teknoloji altyapısını kullanarak yaşam konforu oluşturmayı hedef edindiği; Gibi, nitelikli bir çerçeve de ortaya çıkmaktadır.
Bu kavramlardan elde edilen bir başka sonuç ise, uygarlaşmanın hukuk veya siyasal süreçlerle mümkün olmadığı, tam aksine, bilimsel ve teknik gelişmelere bağlı olduğu da açıkça anlaşılabilmektedir. Eğer menfaat/çıkar yoksa, çatışma da olmaz. Dolayısıyla hukuk da gerekli olmaz. Eğer bir yerde fayda üretiliyor ise, çıkarlar da söz konusu olacaktır. Bu da çatışmayı doğurur. Esas olan şey, çıkar parelilliği yaratarak çatışmayı yönlendirmektir. Doğal olan çatışmayı ortadan kaldırmak değil, var olan enerjiyi daha verimli ve pozitif bir mecraya kanalize etmektir. Çünkü aslolan barış değil çatışmadır. Barış, fırsatların varlığına bağlıdır.
[1] Araf : 160
[2] Araf : 160
[3] Baqara : 60
[4] Baqara : 27, 166, Ali İmran :127, Maide : 33, 38, Enam : 45, 94, Araf : 72, 124, 160, 168, Enfal : 7, Tevbe : 110, 121, Yunus : 27, Hud : 81, Yusuf : 31, 50, Rad : 4, 25, 31, Hicr : 65, Taha : 71, Enbiya : 93, Hac :15, 19, Muminun : 53, Şuara : 49, Ankebut : 29, Muhammed :15, 22, Haşr : 5, Hakka : 46
[5] Baqara : 54, 60, 67, 118, 164, 230, 238, 250, 258, 264, 275, 282, 286 vd. Metinde kök ve türev olarak toplam 378 ayette kullanılmaktadır.
[6] Araf : 160, 168
[7] Al-i İmran : 7, 13, En’am : 92, A’raf : 150, Meryem : 28, Taha : 38, 40, 94, Kasas : 7, 10, Şura : 7, Zuhruf: 4, Lokman : 14,
[8] Baqara : 124, Hud : 17, Furkan : 74, Ahkaf : 12, Isra : 71, Hicr :79,
[9] A’raf : 160, 168, Kıyamet : 5
[10] Baqara : 60, Araf : 82, 160, isra : 71, Furkan : 49, neml, 56
[11] Maide : 12, Kehf : 97, Kaf : 36,
[12] Baqara : 60
[13] Araf : 160
[14] Araf : 160
[15] Baqara : 60, 136, 140, Al-i İmran : 84, Nisa : 163, A’raf : 160
[16] Baqara : 136, Al-i İmran : 84
[17] Baqara : 140
[18] Baqara : 136, Al-i İmran : 84, Nisa : 163,
[19] Baqara :136, Al-i İmran : 84,
[20] Al-I İmran : 33, En’am : 84, Nisa : 163, A’raf : 59, 69, Tevbe : 70, Yunus : 71, Hud : 4, 25, 32, 36, 42, 45,46, 89, Enbiya : 76, İbrahim : 9, İsra : 3, 17, Meryem, 58, Hac : 42, Furkan : 37, Şuara : 105, 106, 116, Ahzab : 7, Saffat : 75, 79, Sad : 12, Mumin : 5, 31, Muminun : 23, Kaf : 12, Zariyat : 46, Necm : 52, Kamer : 9, Tahrim : 10, Ankebut : 14, Şura : 13. Hadid : 26, Nuh : 1, 21, 26,
[21] Baqara : 130, 132, 247, Al-i İmran : 33, 42, Araf : 144, Hac : 75, Neml : 59, Fatır : 32, Saffat : 153, Sad : 47, Zumer : 4
[22] Baqara : 31, 33, 34, 35, 37, Al-i İmran : 33, 59, Maide : 27, A’raf : 11, 19, 26, 27, 31, 35, 172, Isra : 61, 70, Kehf : 50, Meryem : 58, Taha : 115, 116, 117, 120, 121, Yasin : 60
[23] Bakara : 49, 50, 249, Al-I İmnran : 11, 33, Nisa : 54, Araf : 130, 141, Enfal : 52, 54, Yusuf : 6 vd.
[24] Fatiha : 2, Baqara : 47, 122, 131, 251, Al-i İmran :33, 42, 97, Maide : 20, 28, 115, En’am : 45, 71, 86, 162, vd.
[25] Baqara : 3, Al-i İmran : 44, 179, Nisa : 34, Maide : 94, En’am : 50, 59, 73, Araf : 188, Tevbe : 94, 105 vd.
[26] Baqara : 143, 285, Al-i İmran : 32, Nisa : 42, 59, 64, 69, 80, 81, 83, 115, 170, vd.
[27] Tevbe : 33, Furkan : 48, Şuara : 53, Fatır : 9, Fetih : 38, Saf : 9, Hud : 25 vd.
[28] Araf : 75,
[29] Neml : 35,
[30] Al-i İmran : 68, Maide : 81, Araf : 157, 158, Enfal : 64, 65, 70, Tevbe : 61, 73, 117, vd.
[31] Baqara : 164, Araf : 64, Yunus : 22, 73, Hud : 37, 38, İbrahim : 32, Nahl : 14, İsra : 66, Hac : 65, Muminun : 22, 27, 28, Şuara : 119, Ankebut : 65, Rum : 46, Lokman : 31, Fatır : 12, Yasin : 41, Saffat : 140,
[32] Hud : 25,
[33] Hud : 27
[34] Hud : 28
[35] Araf : 69, Hud : 37, 38
[36] Hud :40, 41
[37] Hud : 44
[38] Hud 45, 46, 47
[39] Araf : 69
[40] Saffat : 79,
[41] Bakara : 125, 126, 127, 130, 132, 133, 135, 136, 140, 258, 260, Al-i İmran : 33, 65, 67, 68, 84, 95, 97, Nisa : 54, 125, 163, En’am : 74, 75, 83, 161, Tevbe : 70ş 114, Hud : 69, 74, 75, 76, Yusuf: 6, 38, İbrahim : 35, Hicr : 51, Nahl : 120, 123, Meryem : 41, 46, 58 Enbiya : 51, 60, 62, 69, Hac : 26, 43, 78, Şuara : 69, ANkebut : 16, 31, Ahzab : 7, Saffat : 83, 104, 109, Sad : 45, Şura : 13, Zuhruf : 26, Zariyat : 24, Necm : 37, Hadid : 26, Mumtehine : 4 Ala : 19.
[42] Baqara : 124, Fecr :15, 16, vd.
[43] Baqara : 37, 124, En’am : 34, Yunus : 64, Kehf : 109, Lokman : 27, Tahrim : 12
[44] Baqara :135, Al-i İmran : 67, 95, Nisa : 125, Enam : 79, 161, Yunus : 105, Nahl : 120, 123, Rum : 30,
[45] Hac : 31, Beyyine : 5
[46] Baqara : 215, Al-i İmran : 145, 148, Nisa : 134, Kasas : 80
[47] Baqara : 130, 135, Al-i İmran : 95, Nisa : 125 En’am : 161, Yusuf : 37, 38, Nahl : 123, Hac: 78
[48] Baqara : 129, 151, 231, 251, 169, Al-i İmran : 48, 81, Nisa : 54, 113, Maide : 110, Nahl : 125, İsra : 39, Lokman : 12, Kamer : 5, Ahzab : 34, Sad : 20, Zuhruf : 63, Cuma : 2
[49] En’am : 74
[50] Baqara : 55, 144, En’am : 94, Hud : 27, Furkan : 21, Sad : 62 vd.
[51] En’am : 8, 50, 75, Araf : 185, Hud : 12, 31, Yusuf : 31, Furkan : 7, Secde : 11, Necm : 26, Muminun : 88, Yasin : 83 vd.
[52] Baqara : 33, 107, 116, 117, 164, 255 284, Al-I İmran : 29, 83, 109, 129, 133, 180, 189, 190, 191, vd.
[53] Baqara : 253, En’am : 83, 165, Yusuf : 76, 100, Rad : 2, Naziat : 28, vd.
[54] Baqara : 250, Nisa : 165, Enam : 83, 149 , Şura : 15, 16, Casiye , 25, vd.
[55] Baqara : 87, 253, Enfal : 26, Tevbe : 40, Sad : 17, Saf : 14,
[56] Al-i İmran : 13, Enam : 103, Yunus : 31, İbrahim : 42, Nahl : 78, Hac : 46, Muminun : 78, Nur : 37, 43, 44, Secde : 9, Ahzab : 10, Sad : 45, 63, Haşr : 2, Mulk : 23,
[57] Baqara : 11, 27, 29, 30, 33, 36, 60, 107, 116, 117, 164, 168, 205, 255, 267, 273, 284, vd.
[58] Baqara : 54, 118, 164, 238, 264,282, 286, Al-i İmran :117, 147, Nisa : 91, Maide : 8, ve diğerleri (378 kez kullanılır)
[59] A’raf : 65, 74, Tevbe : 70, Hud : 50, 59, 60 İbrahim : 9, Hac: 42, Şuara : 123, Sad : 12, Mumin : 31, Fussilet : 13 vd.
[60] A’raf : 73, Tevbe : 11, 70, Hud : 61 68, 95, İbrahim : 9, İsra : 59, Hac : 42, Furkan : 38, Şuara : 141, Neml : 45 vd.
[61] A’raf : 85, Tevbe : 70, Hud : 36, 84, 95, Taha : 40, Hac: 44, Kasas : 22, 23, 45
[62] Baqara : 124,
[63] Baqara : 125,
[64] Baqara : 126,127
[65] Baqara :130, 131, 132
[66] Baqara : 13, 136,
[67] Baqara : 260
[68] Al-i İmran : 68
[69] Nisa : 54
[70] Baqara : 125, 127, 133, 136, 140, Al-i İmran : 84, Nisa : 163, En’am : 86, İbrahim : 39, Meryem : 54, Enbiya : 85, Sad : 48,
[71] Baqara : 125, 187, Enbiya : 52, Taha : 91, Şuara : 71, vd.
[72] Baqara : 125, Al-i İmran : 183, Araf :134, Taha :115, Zuhruf : 49,vd.
[73] Baqara : 125, Hac : 26
[74] Enfal : 7
[75] Baqara : 127, Nahl : 26, Nur : 60
[76] Baqara : 127, 137, Al-i İmran :35, Maide : 76, En’am : 13, 115, Enfal : 61, Yunus : 65, Hud : 24, Yusuf : 34 vd.
[77] Baqara 43, 125, Al-i İmran : 43, Hac: 26, 77, Fetih : 29, Murselat : 48
[78] Baqara : 34, 58, 144, 149, 150, 191, 196, 217, Al-i İmran 43, 113, Nisa :102, A’raf : 11, 12, 161, 206, Yusuf : 100, Rad : 15, Hicr : 30, 33, Nahl : 48, 49, Isra : 61, 107,
Kehf : 50, Meryem : 58, Taha : 70, 116, Hac : 18, 77, Furkan : 60, 64, Neml : 24, 25, Secde : 15, Sad : 73, 75, Fussilet : 37, Fetih : 29, Necm : 62, Rahman : 6, Insan : 26, Inşikak : 21, Alak : 19,
[79] Baqara : 111, 135, 140, Maide : 14, 82 vd.
[80] Baqara : 125, Al-I İmran : 97, Şuara : 98, Saffat : 164, İsra : 79, Meryem : 73, Duhan : 26, 51, Rahman : 46, Naziat : 40,
[81] Enam : 86, Sad : 48
[82] Meryem : 56, Enbiya : 85
[83] Nisa : 85, Enbiya : 85, Sad : 48, Hadid : 28,
[84] Baqara : 62, 111, 135, 140, Nisa : 46, 160, Maide : 41, 44, 69, Enam : 146, Araf : 156, Nahl : 118, Hac : 17, Cuma : 6,
[85] Baqara : 62, Maide : 69, Hac: 17,
[86] Sad : 48
[87] Baqara : 127
[88] Baqara :125,140, İsra : 79
[89] İbrahim : 39, Meryem : 54
[90] Baqara : 133, 136, 140, Al-i İmran : 84, Nisa : 163, En’am : 84, Hud : 71, Yusuf: 6, 38, İbrahim : 39, Meryem : 49, Enbiya : 72, Ankebut : 27, Saffat :112, 113, Sad : 45,
[91] Baqara : 133
[92] Baqara :136, Al-i İmran : 84
[93] Baqara : 111, 135, 140
[94] Enam : 84, Meryem : 58 vd.
[95] Araf : 83, Hud : 71, Yusuf : 21, Hicr : 60, Neml : 57, Ankebut : 32, Zariyat : 29, Tebbet : 4 vd.
[96] Baqara : 85, 86, 114, 130, 200, 201, 204, 212, 217, 220, vd.
[97] Baqara : 4, 86, 102, 114, 130, 200, 201, 217, 220, Maide : 22, 45, 56, 77, 85, 145, 148, 152, 176, vd.
[98] Ankebut : 27,
[99] Ankebut : 27,
[100] Baqara : 132, 133, 136, 140, Al-i İmran : 84, Nisa : 163, En’am : 84, Hud : 71, Yusuf : 6, 38, 68, Meryem : 6, 49, Enbiya : 72, Ankebut : 27,
Sad : 45
[101] Yusuf : 6, 21, 44, 100, 101, Kehf : 78, 82, vd.
[102] Araf : 53, Yunus : 39, Yusuf : 21, 44, 101,
[103] Yusuf : 6, 21, 101
[104] Duhan : 57, Hucurat : 8, Haşr : 8, Sebe : 10, Ahzab : 47, Isra : 12, Maide : 2, Bakara : 198, (Tanım: Karagülle, Süleyman, “Değer”)
[105] Baqara : 117, 210, Al-i İmran : 47, En’am : 2, 8, 58, 60, Enfal : 42, 44,
Yunus : 11, 19, 47, 54, 93, Hud : 44, 110 vd.
[106] Enam : 86, Yusuf : 38
[107] Bakara : 51, 53, 54, 55, 60, 61, 67, 87, 92, 108, 136, 246, 248, vd. Toplam 136 kez kullanılmaktadır.
[108] Baqara : 53, 185, Al-i İmran : 4, Enfal : 41, Enbiya : 48, Furkan : 1
[109] En’am : 81, Hud : 24, Meryem : 73,
[110] Haşr : 24, Baqara : 54, Araf : 138, Beyyine : 6, 7, Hadid : 22,
[111] Nisa : 90, Araf : 116, Yunus : 81, Nahl : 28, 86, 87, Şuara : 44
[112] Baqara : 54, 251, Nisa : 92, Maide : 32, 95, vd. – 170 kez türevleri kullanılmaktadır-
[113] Baqara : 261,
[114] Baqara : 51, 54, 92, 93, Nisa : 153, Araf : 152
[115] Nisa : 90, Araf : 116, Yunus : 81, Nahl : 28, 86, 87, Şuara : 44
[116] Baqara : 63, 93, Nisa : 154, Meryem : 52, Taha : 80, Kasas : 29, 46, Tur : 1
[117] Baqara : 55, Nisa : 153, Zariyat : 44, Fussilet : 13, 17
[118] Baqara : 2, 44, 53, 78, 79, 85, 87, 101, 105, 109, 113, 121, 129, 144, 145, 146, 151, 159, 174, 176, vd.
[119] Kasas : 76, 79, Ankebut : 39, Mumin : 24
[120] Baqara : 131, 132
[121] Baqara : 46, 47, 48
[122] Baqara : 53,
[123] Baqara : 54, Hadid : 22,
[124] Baqara : 55, 56
[125] Baqara : 57, 58, 59, Araf : 150, 154
[126] Araf : 155
[127] Enam : 91, Yunus : 77
[128] En’am : 154
[129] Baqara : 60
[130] Baqara : 61
[131] Baqara 6, 62,63, 64,
[132] Baqara : 70, 71, 72, 73
[133] Baqara : 74
[134] Araf : 104
[135] Araf : 131
[136] İsra : 101
[137] Baqara 61
[138] Bakara 67
[139] Baqara 108
[140] Baqara 248
[141] İsra : 101, Neml : 12
[142] Baqara : 87, 136, 253, Al-i İmran : 45, 52, 55, 59, 84, Nisa : 157, 163, 171, Maide : 46, 78, 110, 112, 114, 116, En’am : 85, Meryem : 34,
Ahzab : 7, Şura : 13, Zuhruf : 63, Hadid : 27, Saf : 6, 14
[143] Baqara : 216, 246, Nisa : 19, 84, 99, Maide :52, Araf : 129, 185, Tevbe : 18, 102, Yusuf : 21, 83, İsra : 8, 51, 79, Kehf : 24, 40, Meryem : 48, Neml : 72, Kasas : 22, Ankebut : 9, 67, Muhammed : 22, Hucurat : 9, Mumtehine : 7, Tahrim : 5, 8, Kalem : 32,
[144] Baqara : 246, Muhammed : 22,
[145] Baqara : 216, Nisa : 19, 84, 99, Maide : 52, Araf : 129, 185, Tevbe : 18, 102, Yusuf : 21, 83, İsra : 8, İsra : 51, 79, Kehf : 24, 40, Meryem : 48, Neml : 72, Kasas : 22, Ankebut : 9, Ankebut : 67, Hucurat : 9, Mumtehine : 7, Tahrim : 5, 8, Kalem : 32
[146] Baqara : 40, 47, 83, 122, 211, 246, Al-i İmran :49, 93, Maide : 12, 32, 70, 72, 78, 110, A’raf : 105, 134 137, 138, Yunus : 90, 93, İsra : 2, 4, 101, 104, Taha : 47, 80, 94, Şuara : 17, 22, 59, 197, Neml : 76, Secde : 23, mumin : 53, Zuhruf : 59, Duhan : 30, Casiye : 16, ahkaf : 10, Saf : 6, 14,
[147] Naziat : 27, Şems : 5, Nebe : 12, Kaf : 6, Zariyat : 47, Şuara : 128, Kehf : 21
[148] Mu’min : 36, Tahrim : 11, Kehf : 21, Saffat : 97
[149] Baqara : 34, Hicr : 31, Isra : 89, 99, Taha . 56, Taha : 116, Furkan : 50
[150] Zumer : 20
[151] Bakara : 22, Mumin : 64
[152] Tevbe : 109, 110, Nahl : 26, Saf : 4, Kehf: 21, Saffat : 97
[153] Sad : 37,
[154] Saffat : 97, Kehf : 21
[155] Yunus : 90,
[156] Baqara : 85, Enfal : 67, 70, İnsan : 8, 28, Ahzab : 26, İsra : 1
[157] Baqara : 41, Ali İmran : 96, Enam : 14, 94, 110, 163, Araf : 143, Tevbe : 13, 83, 108, vd.
[158] Baqara : 49, 50, 248, Ali İmran : 11, 33, Araf : 130, 141, Enfal : 52, 54 vd.
[159] Taha : 21, 51, 133, Kasas : 43, 70, Saffat : 59, Duhan : 35, 56, Necm : 25, 50, 56, vd.
[160] Baqara : 83, Al-i İmran : 49, 93, Maide : 12
[161] Maide : 110
[162] Baqara : 62, 113, 120, Maide : 18, 51, 69, Tevbe : 30, Hac : 17
[163] Baqara : 113, 120, Ali İmran : 67, Maide : 18, 51, 64, 82, Tevbe : 30
[164] Baqara : 62, Maide : 69, Hac : 17,
[165] Hac : 17
[166] Al-i İmran : 33, 35, Tahrim : 12
[167] Baqara : 87, 92, 159, 209, 213, 253, Al-I İmran : 86, 105, 183, 184, Nisa : 153, Maide : 32, 110, vd.
[168] Al-i İmran : 46, Maide : 110, Meryem : 29, Taha : 53, Zuhruf : 10,
[169] Muddesir : 14
[170] Baqara : 87, 253, Maide : 110
[171] Maide : 111, 112, Saf : 14
[172] Al-i İmran : 3, 48, 50, 65, 93, Maide : 43, 44 46, Araf : 157, Tevbe : 111, Fetih : 29, Saf : 6, Cuma : 5
[173] Al-i İmran : 3, 50, Maide : 46,
[174] Maide : 110, Ankebut : 19, Vakıa : 59
[175] Isra : 49, 51, 98, Muminun : 14, Saffat : 11, Zumer : 6, Naziat : 27
[176] Baqara : 164, Al-i İmran : 190, 191, Nisa : 119, Rad : 5, İbrahim : 19, Enbiya : 104, Rum : 22, 30, Lokman : 11, Secde : 10, Sebe : 7, Fatır : 16, Yasin : 79, Zumer : 6, Şura : 29, Mulk : 3,
[177] Haşr : 24, Tur : 35, Vakıa : 59,
[178] Al-i İmran : 3, 38, 65, Maide : 46, 47, 66, 58, 110, Araf : 157, Tevbe : 111, Fetih : 29, Hadid : 27
[179] Al-i İmran : 39, Enam : 85, Meryem : 7, 12, Enbiya : 90
[180] En’am : 85, Saffat : 123,
[181] Baqara : 87, 253, Al-i İmran : 36, 37, 42, 43, 44, 45, Nisa : 156, 157, 171, Maide : 17, 46, 72, 75, 78, 110, 112, 114, 116 vd.
[182] Maide : 66, 68,
[183] Maide : 110
[184] Baqara : 117, Al-i İmran : 47, Enfal : 42, 44, Yusuf : 18, 83, Kehf : 69, Meryem : 21, 35, Neml : 32, Ahzab : 36, Zuhruf : 79,
[185] Nisa : 31, 161, Al-I İmran : 110, Maide : 79, A’raf : 20, 22, Enam : 56, Tevbe : 112, Mumin : 66, Nahl : 90, Hac : 41, Haşr : 7, Taha : 54, 128, Hud : 62, 88, Mumtehine : 8, 9, Lokman : 17, Ankebut : 45, Naziat : 40, Alak : 9
[186] Al-i Imran :104, 110, 114, Maide : 79, A’raf : 157, Tevbe : 67, 71, 112, Yusuf : 58, Hicr : 62, Nahl : 22, 90, Enbiya : 50, Hac :41, 72, Muminun : 62, Nur : 21, Ankebut: 29, 45, Lokman : 17, 19, Zariyat : 25, Mucadele : 2
[187] Maide : 79, Nahl : 22, Mucadele : 2 Zariyat : 25, Yusuf : 58, Enbiya : 50, Muminun : 69
[188] Hud : 70, Talak : 8, Lokman : 19, Mumin : 81, Rad : 36,
[189] Lokman : 19, Mucadele : 2,
[190] Hac 44, Sebe : 45, Fatir : 26, Mulk : 18, Şura : 47
[191] Baqara : 178, 180, 228, 229, 232, 233, 234, 236, 241, Al-i İmran : 104, 110, 114, Nisa : 6, 19, 25, Tevbe : 67, 71, 112, Hac: 41, Lokman : 17,
[192] Baqara : 229, 231,240, 263, Nisa: 25, 114, Muhammed : 21, Mumtehine : 12, Talak : 2, 6
[193] Baqara : 240, 263, Nisa : 114, Muhammed :21, Mumtehine : 12,
[194] Yunus : 45, Hucurat : 13
[195] Baqara : 27, Nisa :154, 155, Maide : 7, 13, 14, Rad : 25, Ahzab : 7, vd.
[196] Maide : 110, Enam : 7, Araf : 116, Yunus : 76, Hud : 7, Taha : 66, Muminun : 89, Neml : 13, Kasas : 36, 48, Şuara : 49, 153, 185 vd.
[197] Baqara : 87, 92, 159, 209, 213, 253, Al-I İmran : 86, 105, 183, 184, Nisa : 153, Maide : 32, 110, Araf : 101, Tevbe : 70, Yunus : 13, 74, İbrahim : 9, Nahl : 44, Taha : 72, Ankebut : 39, Rum : 9, 47, Fatır : 25, Mumin : 22, 28, 34, 50, 66, 83, Zuhruf : 63, Hadid : 25, Saf : 6, Tegabun : 6,
[198] Baqara : 87
[199] Baqara : 87, 253,
[200] Nisa : 171,
[201] Maide : 46,
[202] Maide : 110,
[203] Maide : 112, 114,
[204] Maide : 112, 113, 114
[205] Nisa : 163, En’am : 84, Enbiya : 83, Sad : 41
[206] Baqara : 58, 195, 236, Ali İmran : 134, 148, Maide : 13, 85, 93, Enam : 84, Araf : 56, 161, Tevbe : 91, 120, Hud : 115, Yusuf : 22 vd.
[207] Araf : 188, Hicr : 54, Enbiya : 83, Sad : 41, Yusuf : 88, Kaf : 38, vd.
[208] Baqara : 275
[209] Enam : 41, Araf : 7, 135, Yunus : 12, 98, Nahl : 54, İsra : 56, enbiya : 84, Muminun : 75, Neml : 44, 62, Zuhruf : 50, Duhan : 12, Kaf : 22,
Kalem : 42,
[210] Nisa : 163, En’am : 86, Yunus : 98, Saffat : 139
[211] Enam : 86, Araf : 80, Hud : 77, Enbiya : 71, 74, Neml : 54, Ankebut : 28, 32, 33, Saffat : 133 vd.
[212] Isra : 68, Ankebut : 40, Kamer : 34, Mulk : 17
[213] Enbiya : 98
[214] Hicr : 78, Kaf : 14
[215] Saffat : 139,
[216] Saffat 140, 141
[217] Saffat : 142, 143, 144
[218] Saffat : 144, 145,
[219] Saffat : 147, 147
[220] Saffat : 148, 149
[221] Baqara : 248, Nisa :163, En’am : 84, A’raf : 122, 142, Yunus : 75, Meryem : 28, 53, Taha : 30, 70, 90, 92, Enbiya : 48, muminun : 45, Furkan : 35, Şuara : 13, 48, Neml : 56, Kasas : 34, Saffat : 114, 120,
[222] Baqara : 213, 217, Ali İmran : 164, Maide : 12, 31, Araf : 103, Yunus : 74, 75, Nahl : 36, İsra : 5, 94, Furkan : 41, 51, Cuma : 2, Yasin : 52
[223] Maide : 25, 31, Araf : 151, Yusuf : 90, Taha : 30, Kasas : 34, Sad : 23, Meryem : 28, 53, Taha : 30,
[224] Meryem : 73, ve türevleri
[225] Baqara : 110, 215, 263, 271, 272, 273, 280, Al-i İmran : 180 ve diğerleri
[226] Al-i İmran : 151, Nisa : 91, 144, 153, En’am : 81, Araf : 33, İsra : 33, 80, Hac : 71, Kasas : 35, Rum : 35,
[227] Taha : 29, Furkan : 35,
[228] Baqara : 248, Taha : 39,
[229] Enbiya 48, Muminun : 45,
[230] Baqara : 102, Nisa : 163, En’am : 84, Enbiya : 78, 79, 81, Neml : 15, 16, 17, 18, 30, 36, 44, Sebe : 12, Sad : 30, 34,
[231] Baqara : 36, 102, 168, 208, 268, 275, Ali İmran : 36, 155, 175, Nisa : 38, 60, 76, 83, 119, Enam : 71, 121, Araf : 27, 30, vd.
[232] Baqara : 6, 26, 39, 61, 91, 102, 126, 217, 253, 258, Al-I İmran : 97, Nahl : 108, Meryem : 77, Nur : 55, Neml : 40, Rum : 44, Lokman : 12, 23, Fatır : 39, Haşr : 16, Gaşiye : 17, 23,
[233] Baqara : 108, Al-i İmran : 52, 80, 167, 176, 177, Maide : 41, 61, Tevbe : 12, 17, 23, 37, 74, Nahl : 106, Zumer : 7, Hucurat : 7,
[234] Baqara : 41, 217, Tegabun : 2
[235] Furkan : 55, Nebe : 40, Sebe : 17,
[236] Baqara : 254, Nisa : 151, Maide: 44, Tevbe : 32, Yunus : 2, Yusuf : 87, Nahl : 83, Muminun : 117, Kasas : 82, Ankebut : 47, Sad : 4, Mumin : 14, 85, Şura : 26, Kaf : 2, Kamer : 8, Saf : 8, Mulk : 20, Muddesir : 31, Kafirun : 1 - A’raf :45, 76, Tevbe : 55, 85, 125, Hud : 19, Yusuf : 37, Enbiya : 36, Kasas : 48, Rub : 8, Secde : 10, Sebe : 34, Fussilet : 7, 14, Zuhruf : 24, 30
[237] Abese : 42,
[238] Baqara :102,
[239] En’am : 144, Gaşiye : 17
[240] Fil : 3,
[241] Baqara : 102
[242] Baqara : 102
[243] Baqara : 102,
[244] Baqara : 102, 193, Maide : 71, Enfal : 25, 28, 39, 73, İsra : 60, Enbiya : 35, 111, Hac : 11, 53, Nur : 63, Furkan : 20, Ankebut : 10, Ahzab : 14, Saffat : 63, Zumer : 49, Kamer : 27, Mumtehine : 5
[245] Buruc : 10
[246] Taha : 40, Sad : 24,
[247] Baqara : 41, 86, 90, 175, Al-i İmran : 177, Tevbe : 9, Maide : 106, 111, Yusuf : 21
[248] Baqara : 102, 200, Al-i İmran : 77, Tevbe : 69,
[249] Baqara : 71, 205, Al-i İmran : 14, Enam : 136, Enbiya : 78
[250] Enbiya : 79, Sad : 18, 36 vd.
[251] Al-I İmran : 119, Neml : 18,
[252] Baqara :185, Nisa : 42, Maide : 101, Enam : 19, Araf : 204, Tevbe : 111, Yunus :15, 61, Hicr : 1, İsra : 78, Yasin : 69, Vakıa : 77, Buruc : 21 vd.
[253] İsra : 105
[254] Baqara : 102,
[255] En’am : 79,
[256] Enbiya : 81, Neml : 15,
[257] Neml : 16
[258] Neml : 18, 44
[259] Sebe : 12, Sad : 30
[260] Neml : 44
[261] Baqara : 251, Nisa : 163, Maide : 78, Enam : 84, İsra : 55, Enbiya : 78, 79, Neml : 15, 16, Sebe : 10, 13, Sad : 17, 22, 24, 26, 30,
[262] Nisa : 163, İsra : 55, Enbiya : 105
[263] Al-i İmran : 184, Nahl : 44, Fatır : 25, Kamer : 43, 52
[264] Baqara : 259, 250, 251
[265] Baqara : 247,248, 249
[266] Baqara : 251, Sad : 11, Kamer : 45
[267] Hud : 44, Fussilet : 1, Baqara : 19, 22, 29, 59, 144, 164 vd. (Toplam 381 kez)
[268] Fatiha : 2, En’am : 1, 45, Araf : 43, Yunus :10, İbrahim : 39, Nahl : 75, İsra : 111, Kehf : 1, Mumin : 28, Neml : 15, 59, 93, Kasas : 70,
Ankebut : 63, Rum : 18, Lokman :25, Sebe : 1, Fatir : 1, Fatır : 34, Saffat : 182, Zumer : 29, 74, 75, Mumin : 65, Casiye : 36
[269] Baqara : 260, Ali-imran : 49, Maide : 110, Yusuf : 36, 41, Nahl : 79, Enbiya : 79, Hac : 31, Nur : 41, Neml : 16, 17, 20, Sebe : 10, Sad : 19,
Mulk : 19,Fil : 3, Vakia : 21,
[270] Neml : 16, Enbiya : 63, 65, Muminun : 62, Saffat : 37, Casiye : 29, Fussilet : 21, Zariyat : 23, Necm : 3, Neml : 85, Murselat : 35
[271] En’am : 136, Enbiya : 78
[272] Enbiya : 78,
[273] Enbiya : 79, Neml : 16
[274] Neml : 15,
[275] Sebe : 10,
[276] Sad : 24,
[277] Enbiya : 78
[278] Sad : 45
[279] Enbiya 85
[280] En’am :86
[281] Nisa : 163
[282] Baqara : 136, Al-i İmran : 84
[283] İsra : 106
[284] Baqara : 136, Al-i İmran : 84, Nisa : 163