Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012
12412 Okunma, 18 Yorum

HMR Tartışmaları ve Sonuçlar:

 

Kur’an da geçen HMR ifadesi sebebiyle, bunun “Haram” sayılmasının İslam dünyasındaki sosyo-ekonomik etkilerinden yola çıkarak, ortaya çıkan kayıplara  ve Fütursuzca ortaya atılan iddiaların topluluğa verdiği zarar ve bu sebeple sosyolojik olarak dünyadan koparılmasına neden olan etkenlere dikkat çekmek istedik.

Hiçbir gerekçesi olmayan, Lafza uymayan, Allah’ın “haram” demediği bir şey için, bu kadar katı ve acımasızca topluluğu mahkum etmenin kimin haddi olduğunu bilmiyorum. Bildiğimiz şey, bu durumun Allah’tan olmadığıdır.

Tartışmalarda edindiğimiz izlenim ve çıkan sonuç itibariyle kısaca özetlemek gerekirse:

  1. HMR kelimesinin MAYA anlamına geldiği açıkça anlaşılmaktadır.
  2. Kur’an ın HMR e ISM (bir şeyi yapmaktan geri durmak, yavaşlamak) dediği açıktır.  
  3. HMR kelimesi.  Yusuf suresindeki “kâle ehaduhumâ innî erânî a’sıru hamrâ” (Yusuf 36) ayetinde geçen “a’sıru” kelimesine dayandırılarak “Sıkmak” olarak algılanmaktadır. Oysa bu kelimenin asıl manası “ezmek, dövmek”dir. “Sıkmak” olarak anlaşılmaya çalışılmasının sebebi ise, kanaatimizce “HMR sıkılan bir şeydir, şarap da sıkılarak elde edilir. Dolayısıyla bu üzüm şarabıdır” diyebilmek içindir.
  4. Yine Yusuf Suresi  41. Ayette geçen “Yâ sâhıbeyis sicni emmâ ehadukumâ fe yeskî rabbehu hamrâ” cümlesindeki  “yeski” kelimesi “Sulayacak” şeklinde çevrilmektedir. Halbuki bu kelime “sakilik yapmak” manasındadır. Yani HMR olan şeyi sunan demektir. Bu ayetteki mana kaymasının sebebi de yine HMR in sıvı bir madde olduğunu ispat gayretlerine dayanmaktadır.
  5. Nahl 67 ayetteki “Ve min semerâtin nahîli vel a’nâbi tettehîzûne minhu sekeren ve rızkan hasenâ” cümlesinde geçen “Sekeren” kelimesi “sarhoşluk" olarak değerlendirilmektedir.  Oysa bu kelimenin cümledeki anlamı “şeker” dir. Burada sarhoşluktan bahsedilmez. Bu ayete dayanılarak HMR in illetinin içindeki alkol oranı olduğunu vs. söylemek için çok çalışmak gerekir. Ayette bahsedilen şey bir tat elde edileceğidir, bu da güzel bir rızk olmasını anlaşılır kılar.
  6. Maide 90. Ayette “ricsun min ameliş şeytâni” geçen bu ifade “Şeytan işi pisliktir” şeklinde algılanmak istenmektedir. Böylece şeytanın işi olan bir pislik HMR dir denebilecektir. Oysa ifadeye baktığımız zaman burada kullanılan “rics” ifadesinin HMR’a değil Şeytanın ameline atfedildiği, dolayısıyla mananın “şeytanın kirli bir işi” şeklinde anlaşılması gerektiği açıktır. “rics” kelimesinin tekil kullanılmasının sebebi de budur. Ayet ancak, “şeytan bu yolla sizi kontrol eder” şeklinde algılanabilir. Bu bir uyarıdır. Kaldı ki bu ifade tekil kullanılmaktadır, fakat ayet Hmr, Meysir, Ensab ve ezlam demektedir. Yani üçten çoktur ve eğer pis olan şey bunlar olsaydı o zaman çoğul kullanılması gerekecekti.  Kaldı ki, Eğer bunlar pislik ise niçin “Alkolu dezenfektan olarak kullanıyorsunuz?” diye de sormak gerekir. “min” ise bu kirli işin şeytanın amellerinden bir kısmını gösterir. Dolayısıyla ayetin “kaçının” dediği şey, şeytanın pis/kirli işidir. Bu ifade HMR veya ayetteki diğer ifadelere atıf yapmaz.
  7. Domuz’un Haram edilmesi ve bunun da “şeytanın pis işlerinden” sayılmasına atfen, HMR’in de haram olması gerektiğini söyleyenler büyük bir delalet içindedirler. Domuza Haram diyen ve bunun da şeytanın pis işlerinden sayan Allah, HMR için “haram demeyi bilmiyor muydu?"
  8. Muhammed 15. Ayette “ve enhârun min hamrin lezzetin liş şâribîn” cümlede geçen “enharun min hamrin” ifadesi ne dayanılarak HMR in sıvı olduğu sonucuna ulaşılmaya çalışılmaktadır. Daha önceki yazılarımızda çeşitli uyuşturucu maddelerin içeceklere karıştırılıp kullanıldığının dönemin Arap toplumunda (mısır, sudan vs.) bilinen bir vakıa olduğunu yazmıştık.
  9. A’raf 157. Ayette geçen  “ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise” cümledeki “habise” kelimesi sebebiyle HMR in “rics” olduğu, “rics’in ise Habis” oduğu ve bu sebeple de Haram olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu çok şaşırtıcıdır. “Habis = Kötü huylu” manasındadır. Allah’ın “zehirli mantar yemeniz helaldir”(örnek) demesini herhalde beklemiyor olmalısınız. “Habis” kelimesi, bir şeyin pis/kirli olduğunu değil, o şeyin öldürücü olduğunu ifade eder. Bu inanılmaz bir tahriftir. Kaldı ki, Ayete dikkatle bakıldı zaman, Tayyibatın helal olduğu ancak içlerinden kötü huylu olanların haram olduğu söylenmektedir. Yani bir cins olarak anlaşıldığı zaman burada helallik asıldır.
  10. “HMR” rics’dir, bu vasfı ile de habistir, dolayısıyla haramdır” sonucuna varabilmek için herhalde büyük bir gayret göstermek, manayı terk etmek, lafzı tahrif etmek gerekir.

Bunların dışında, Lafza ait olmayan ve tamamen yorum niteliğinde olan gerekçeler ise kimi tıbbi, kimi de başka açıdan sakıncalar içeriyor olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, HMR denilen şey, (ayetteki diğer eylemler de dahil) tamamı bireysel eylemlerdir. Topluluğa şamil değildir.

Siz, bireysel bir hatayı topluluğa tahvil edip bu sebeple topluluğu mahkum edemezsiniz. HMR de bir zarar söz konusu ise bu zarar topluluğa değil bireye aittir. ISM (bir şeyi yapmaktan geri durmak, yavaşlamak) denmesinin sebebi de budur.  Herşeyden önce HMR den kastedilen şeyin ne olduğunu bulmak gerekir. (Bize göre bu DRUG’dur, mana ve tanım itibariyle bu kavramlar bütünüyle örtüşmektedir), bunun üzümden yapılmış şarap olmadığı çok açıktır. Bu bir yakıştırmadan ibarettir ve manayı tahrif etmek suretiyle elde edilmiş bir sonuçtur. HMR kelimesinin MAYA manasına gelmesi sebebiyle, şarabın da mayalanarak yapıldığı varsayımıyla bu kelimenin kastını tespit edemezsiniz. Mayalanarak yapılan pek çok şey vardır, ama onlara HARAM diyen yoktur. Ekmek de mayalanarak yapılır. Eğer bu mantıkla yola çıkarsanız, MAYA’nın kendisini de Haram saymanız gerekir. Niçin yasaklamıyorsunuz?

Domuz’un haramlığıyla kıyaslamak için ise Lafzı anlamamak gerekir. Herkes yemek yer. Herkes et yer.  Bu haram edilen şey topluluğu tümüyle etkileyen şeydir. Bireysel bir şey olmadığı için haramdır. Şeytanın pis işlerinden biri olduğu için değil. Kimileri Domuz eti ile HMR i karşılaştırmaktadır. Bunun imkanı yoktur. Domuz eti haramdır, HMR ise ISM dir. Domuz etini bu şekilde karşılaştırıp "ism"e indirgemek büyük bir talihsizliktir ve kanaatimizce sadece demogojiden ibarettir.

Yerleşik kabullerle hareket edildiğinde, HMR topluluğa maledilmiş bir eylem haline dönüştürülmüş, bu sebeple de topluluk mahkum edilmiştir. Üzüm ve bu meyveden elde edilecek ekonomik girdiler, sanayi ürünleri ve ticaret engellenmiş, Topluluk dünyadan ayrıştırılmıştır. Bireysel bir eylem veya hata topluluğa nasıl mal edilebilir? Buna kimin hakkı vardır? Allah’ın “Haram” demediği bir şeye “Haram” demek kimin yetkisindedir? Allah’ın Resulune vermediği bir yetkiyi kim kendisinde görebilir?

Diyebilirsiniz ki bu “sakınılması gereken bir şeydir”. Bu anlaşılır ve makul bir yaklaşım olur. Lafzın da söylediği budur ancak yine de “Haram” diyemezsiniz. Buna bir tahdit de koyabilirsiniz. Sarhoşluğu yasaklayabilirsiniz vs. Kaldı ki bunun için fazla uğraşmaya da gerek yoktur çünkü dünyanın hiçbir yerinde sarhoşluk veya alkolik olmak meşru değildir. İçkinin yasak sayılmadığı takdirde topluluğu oluşturan bireylerin tamamının alkolik olacağı varsayımı da bir halüsinasyondan başka bir şey değildir. İçkinin yasak olmadığı dünyanın diğer topluluklarında insanlar her gün sabah akşam alkol kullanmazlar. Pek çoğu hiç kullanmaz.

Fıkhın bu çerçevedeki yaklaşımını ve çelişkilerini de göz ardı etmemek gerekir. Üzümden yapılanı tümüyle “haram” sayarken, bunun dışında kalanların “sarhoş edinceye kadar” serbest bırakılmış olması manidardır. Elbette “metil alkol” “etil alkol” farkını burada tartışacak değilim. Bu uzmanlarının işidir. Ancak eğer bir ilminiz varsa, ve alkolde de bir sakınca söz konusu ise,bunu ilminizle açıklar ve insanlara bildirir, uyarırsınız. Hiç kimse kendisini “Rab” yerine koyup “haramdır” deme hakkına sahip değildir.

Bu yasağın tarihsel sürecini ve toplumsal etkileşimlerinin nedenlerini tartışacak değilim. Akıl sahipleri tarihi araştırabilirler. Ancak "dünyanın en yaygın uyuşturucusudur" yaklaşımında bulunanların da bilmesi gereken önemli bir şey vardır, kullanım oranının yaygınlığını değerendirirken kullanıcı oranıyla değerendirmek büyük bir hatadır. Kullanım şekli ile değerlendirmek çok daha sağlıklı sonuçlara ulaştırır.

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu tehlike Üzümden yapılmış şarap veya alkollü içecekler değildir. Asıl tehlike gözardı edilmiş olan, cevaz verilmiş olan Uyuşturucudur, Steroitler ve diğerleridir. Yakın gelecekte bu sebeple dünyanın içine düşeceği buhranı, insanoğlunun karşılaşacağı felaketi görebilenler, HMR kelimesinden ne kastedilmiş olduğunu anlayacaklardır. Ne yazık ki o zaman çok geç olacaktır.

Vesseam

 

 

 

 


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
13:20

Uzun uzun her cümleye cevap vermeyeceğim, bazılarına vereceğim, sonuç değişmiyor. Üzülerek bildiririm ki verdiğiniz bütün Arapça anlamlar yanlış. Kaldı ki Arapça gramer kurallarını tam olarak bilmiyorsunuz ve buna rağmen hüküm veriyorsunuz.

A’sıru sıkıyorum demektir. Buna büyük zorlamalarla “dövmek ve ezmek” anlamını vermek anlamı uyuşturucuya çevirme gayretinin bir sonucudur diye düşünüyorum. “Dövmek ve ezmek” anlamına gelen kelimeler başkadır, burada açıklamayacağım, bakın araştırın, Kuran’da da kullanılmaktadır, araştırırsanız bulursunuz. Yine Yusuf Suresi 41. Ayette geçen “Yâ sâhıbeyis sicni emmâ ehadukumâ fe yeskî rabbehu hamrâ” cümlesindeki “yeski” kelimesi “Sulayacak” şeklinde çevrilmektedir. Halbuki bu kelie “sakilik yapmak” manasındadır. Yani HMR olan şeyi sunan demektir. Bu ayetteki mana kaymasının sebebi de yine HMR in sıvı bir madde olduğunu ispat gayretlerine dayanmaktadır. Yeski sıvı bir şey vermek demektir. 28-23. Ayete bakarsanız Musa’nın karşılaştığı iki kızın şu ifadesini görürsünüz: قَالَتَا لَا نَسْقِي حَتَّى يُصْدِرَ الرِّعَاءُ İkisi dedi ki sulayamıyoruz, çobanlar geri dönene kadar.

Yani size göre bu iki kız hayvanlarına sakilik mi yapıyor. Suyu tepside mi sunuyor.

Yine Furkan 48-49. Ayetlere bakarsanız: وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا Ve gökten temiz bir su indirdik, ölü beldeye onunla hayat verelim ve onunla yarattıklarımızdan enamı ve insanlardan çok kimseyi sulayalım diye. Yani size göre Allah bize Sakilik mi yapıyor. Tepside bir şey mi ikram ediyor.

Bu anlam saptırması HMR’ın sıvı bir şey olmadığını ispatlama gayreti mi? Nahl 67 ayetteki “Ve min semerâtin nahîli vel a’nâbi tettehîzûne minhu sekeren ve rızkan hasenâ” cümlesinde geçen “Sekeren” kelimesi “sarhoşluk olarak değerlendirilmektedir. Oysa bu kelimenin cümledeki anlamı “şeker” dir. Burada sarhoşluktan bahsedilmez. Bu ayete dayanılarak HMR in illetinin içindeki alkol oranı olduğunu vs. söylemek için çok çalışmak gerekir. Ayette bahsedilen şey bir tat elde edileceğidir, bu da güzel bir rızk olmasını anlaşılır kılar.

O zaman Nisa 43’ü sizin dediğiniz anlamla yorumlayalım: لَا تَقْرَبُوا الصَّلَاةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى Siz şekerler iken namaza yaklaşmayın. Anlam yerine oturdu mu? Niçin anlamları böyle saptırıyorsunuz. Yanlışı doğru göstermek yerine doğruya uymayı deneseniz. Maide 90. Ayette “ricsun min ameliş şeytâni” geçen bu ifade “Şeytan işi pisliktir” şeklinde algılanmak istenmektedir. Böylece şeytanın işi olan bir pislik HMR dir denebilecektir. Oysa ifadeye baktığımız zaman burada kullanılan “rics” ifadesinin HMR’a değil Şeytanın ameline atfedildiği, dolayısıyla mananın “şeytanın kirli bir işi” şeklinde anlaşılması gerektiği açıktır. “rics” kelimesinin tekil kullanılmasının sebebi de budur. Ayet ancak, “şeytan bu yolla sizi kontrol eder” şeklinde algılanabilir. Bu bir uyarıdır. Kaldı ki bu iade tekil kullanılmaktadır, fakat ayet Hmr, Meysir, Ensab ve ezlam demektedir. Yani üçten çoktur ve eğer pis olan şey bunlar olsaydı o zaman çoğul kullanılması gerekecekti. Kaldı ki, Eğer bunlar pislik ise niçin “Alkolu dezenfektan olarak kullanıyorsunuz?” diye de sormak gerekir. “min” ise bu kirli işin şeytanın amellerinden bir kısmını gösterir. Dolayısıyla ayetin “kaçının” dediği şey, şeytanın pis/kirli işidir. Bu ifde HMR veya ayetteki diğer ifadelere atfetez. Biraz önce de söyledim. Hüküm çıkarmadan önce Arapça kuralları tam olarak öğrenmeniz gerekir. Ben açıklayayım niçin tekil geldiğini rics’in: İsim cümlesi mübteda ve haberden oluşur. İkisi de merfudur. Mübtedadan sonra gelen haberin mübtedaya kemiyyet (çokluk) bakımından uyması şu kurallara bağlıdır: Eğer haber müştak isimse o zaman mübtedaya uymak zorundadır. Mübteda çoğulsa çoğul, tekilse tekil, ikilse ikil olur. Eğer haber camid isimse o zaman mübtedaya uymaz ve mübteda ister çoğul, ister ikil olsun tekil gelir. Bu ayetteki rics bu nedenle tekildir. Mübtedada bahsedilenlerin tamamı ayrı ayrı ricstir. Diğerlerini uzun uzun açıklamıyorum. Ne diyeyim. Daha önce de açıkladık ve anlattık. Uzun uzun tartıştık. Hamr’ı uyuşturucu yapma yönündeki büyük gayretinizi görüyorum. Ama hükümlere varmadan önce Arapça kurallarını tam olarak öğrenmelisiniz.

Bir de önce hükme önceden karar verip Kuran’dan deliller aramayın, önce delilleri bulun ve oradan hükme varın.

Saygılar.

Sam Adian
16.03.2012
14:23

ضغط / تضغط = Sıkmak ضغط العنب / تضغط عنبا / Üzüm Sıkmak, أَعصِر = Crush / Ezme, ezmeye, vurarak parçalamak / ezmek (yusuf 36) نَسْقِي = sakilik yapmak (yusuf 41) (çeşitli uyuşturucu maddelerin içeceklere karıştırılıp kullanıldığının dönemin Arap toplumunda (mısır, sudan vs.) bilinen bir vakıa olduğunu yazmıştık.) Sıvı olmasının sonucu değiştiren bir yanı yok. Sakilik sakiliktir. Sakilik için tepsi gerekmez, ama siz öyle de sunabilirsiniz.

سكَارى = Sarhoş (Nisa 43) سكَرا = Şeker (Nahl 67) İkisi farklı şeyler, lafzen de farklı şeyler.

Haklısınız gramer kurallarını bilmiyoruz, Şeytanın pis işlerinden biri değil, şeytanın pislediği bir iş öyle mi? (Şeytan hiçbir şeyi pisletmez, şeytan türlü yollarla kirli işler, pis işler yapar,)

Diyelim ki biz tersten gidiyoruz, vakıadan yola çıkıp Kur’an a bakıyoruz (böyle yapmıyoruz ya önemli değil) böyle olduğunu kabul edelim: HARAM lığın delili nerde? Tayyibata, oradan Habise gittiniz, oradan da e o zaman bu da haramdır dediniz? Çok mu kolay bunu yapmak?

Peki siz Allah'ın hükümlerini olduğu gibi kabul etseniz nasıl olur?

Sayılar

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
14:25

Kellim kellim la yenfa derler.

Boş vakit kaybına gerek yok.

Sam Adian
16.03.2012
14:27

Haklısınız:))

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
14:55

Bir de merak ettim. Siz bilgi sahibisiniz ya,

Araplar Kuran indiği sırada üzüm ve hurmadan elde ettikleri bu şekeri ne yapıyorlardı. Çaya mı atıyorlardı. Kesme şeker haline getirip ticaretini mi yapıyorlardı. Yoksa helva mı yapıyorlardı?

Sam Adian
16.03.2012
15:24

:)))

Bilmem sormayı unuttum

belki de sadece tatlandırmak için kullanıyorlardı :))

وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ

Ve mâ kâne li nefsin en tu’mine illâ bi iznillâh, ve yec’alur ricse alellezîne lâ ya’kılûn (Yunus 100)

Saygılar

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
15:36

Ben açıklayayım size:

SKR köktür. Arapçada kök ilişkisi vardır. Fiil olarak sarhoş olmak demektir. Arapçada bir kök ifade edilirken önce mazi fiili, sonra muzari fiili söylenir ve arkasından mastarları söylenir: سَكِرَ يَسْكَرُ سُكْراً وسُكُراً وسَكْراً وسَكَراً وسَكَرَاناً Burada son 5 kelime sarhoş olmak anlamında mastardır. En son mastar aynı zamanda mübalağalı ismi fail kalıbıyla ortaktır. Hem sarhoş olmak anlamına gelir, hem de sarhoş anlamına gelir. سُكَارَى ise سَكْرَان ın (sarhoşun) çoğuludur.

Sayenizde şeker sanayinin Araplar tarafından 500'lü yıllarda yapıldığını öğrenmiş olduk. :)

Saygılar

Sam Adian
16.03.2012
16:07

:))

Şöyle mi

nasara, yensuru, nesren, fehuve nasirun, vezake mensurun, lem yensur, lemma yensur, len yensure, liyensur, la yensur, unsur la tensur, nesreten, nisreten, nuseyrun, nesriyyun, nessarun, enseru, ma enserehu, ve ensur bih

gibi mi?

mazi, muzari masdar vs. diye devam ettiğini mi söylemek istiyorsunuz?

والسَّكَرُ: شراب يتخذ من التمر والكَشُوثِ

Lisan-ül Arab'a bakın

orada şeker şurubundan bahsedilir

Ayetin bahsettiği doğrudan şeker olmayabilir, kanaatimizce bu meyve şekeridir. yani tatlandırıcılıkla ilgilidir.

Saygılar

Sam Adian
16.03.2012
16:07

Kusura bamayın, arada bir iki tanesini atlamışım :))

Sam Adian
16.03.2012
16:15

Dear Mr.Demirci

Niye uzlaşmayalım :))

ben kahve içerim hem hazırlaması kolaydır filtre kahve olur mesela, olsun siz de çay içersiniz....

Hem börtü böceği yaratan Allah, kitabı da gönderen Allah, niye uzlaşmasın ki :))

Saygılar

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
17:08

Lisanul arabda dediğiniz kısım:

والسَّكَرُ: شراب يتخذ من التمر والكَشُوثِ والآسِ

Seker: Hurmadan, ve kökü çıkarılmış nebattan ve mersin'den elde dilen içecektir.

Dikkat edin üzümden elde edilen demiyor.

Sarhoş ettiği için bu isim verilmiştir. Lisanu-l arabdan devamını okursanız:

وهو محرّم كتحريم الخمر

Ve o hamr gibi haram edilendir.

"Nasara yensuru" çok güzel, ama bizim burda bir laf vardır: Bizim oğlan bina okur, döner döner bida okur.

İnşallah Nahive gelirsiniz, mübteda haber arasındaki ilişkileri öğrenir, ne zaman tekil, ne zaman çoğul olduğunu öğrenirsiniz, o zaman vardığınız hükümlerin nasıl yanlış olduğunu anlarsınız.

Saygılar

Sam Adian
16.03.2012
17:25

Aynı bölmde tatlandırıcılığından da sözediliyor

Nahv? Nereye gelelim, Molla Cami'ye mi? Molla Guraniye mi?

Sanırım bir yanlış anlaşılma var: mesele gramersel hatalarla ilgili değildir. mesele mana'nın deneyimlenmesidir.

Siz eğer sırf gramer böyle diye bir mana veriyor ve bu verdiğiniz mana realite ile çelişiyor veya doğal olmayan sonuçlara varıyorsa bunu düşünürsünüz. Vardığınız sonuçlar mantıklı da olmalıdır aynı zamanda. Bizi anlayışımız böyledir,

Diyorsunuz ki. meysir pisliktir. şimdi meysir'in pislik olabilmesi mantıklı mıdır? Kumar, kağıt zar nasıl pislik olur? Efendim bu teşbihdir dediğniz zaman iş çığırından çıkar.

Kaldı ki, "rics" kelimesi sadece pislik/kirlilik anlamına gelmez. Nefret, iğrençlik de ifade eder.

Şimdi "Şeytanın iğrenç işleri veya şeytanın pis işleri" demek mi daha doğrudur, "şeytanın pisliği" demek mi?

Lütfen meseleye bir de bu açıdan bakınız.

Sizin orda ne derler bilemiyorum tabii, sizin oğlan bina okur döner döner yine okur

Belki alışkanlık yapar kimbilir :))

Sam Adian
16.03.2012
17:29

Lisan-ül Arab ile ilgili de bir sorun var:

manayı bütünüyle Lisan-ül Arab'a bağlamak da doğru değil. Çünkü islam tarihinin ISTILAH çalışmaları da lisan-ül Arab dadır. Yani ISLAH edilmiş manalardır çoğunlukla.

Avamil ya da Maksut yeterli olur mu :))

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
17:46

Yine çelişkiler.

Yani rics olan helal midir?

Avamil, maksut yeterli olabilir, ama yeterli olmamış. Tekrarda fayda var.

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
17:51

Ayetin ifadesi ne ise odur. Ayet sizin realitenize uymuyor diye anlamını tahrif edemezsiniz.

Meysır de Hamr da ricstir. Ayette bu gayet açıktır. Gramersel olarak da açıktır.

En sıradan bir Arapça bilen bine bunu açık ve net anlar.

Ama sizin realiteniz şarabı haram yapmama ise ayetin ifadesini kabul etmezsiniz ve metnini değil ama anlamını tahrif edebilirsiniz. Sizi bağlar.

Sam Adian
16.03.2012
17:56

"döner döner yine okur" diyordunuz :))

Yeniden gözden geçiririz tabii

"Rics"in helal mi haram mı olduğunu tartışmak anlamsız olur. Rics kendi başına bir şey ifade etmez. pislik helal midir haram mıdır veya iğrençlik helal midir haram mıdır. bu yersiz bir şey olur.

HMR veya Meysir veya diğerleri helal mmidir haram mıdır deresniz ona verilecek cevap ISM dir.

Bunların ISM olması şeytanın ricsinden dolayı değildir. Bunların kendi niteliklerinden ötürüdür.

mesele budur

saygılar

Lütfi Hocaoğlu
16.03.2012
18:00

Allah selamet versin,

Hamr makalemde bunları açıkladım. Niçin haram olduğunu da yazdım.

Siz helal diyebilirsiniz, sizin içtihadınızdır. Sizi bağlar. Size uyanları bağlar. Bizi bağlamaz.

Gereksiz tartışmalara gerek yok. Bizim ve sizin delilleriniz ortada. İsteyen istediğine uyar.

Saygılar.

Sam Adian
16.03.2012
18:08

Haklısınız,dileyen dilediğine uyar

Ancak, Allah'ın haram demediği bir şeye "haram" demek ne kadar yanlışsa, Manayı tahrif etmeye çalışmak da o kadar yanlıştır.

En doğrusunu Allah bilir, biz kendi gerçeklerimize göre değerendirir ve anlarız. Bizim anlayışımız Kur'an ı mümkün bütünüyle ve tamamen olduğu gibi anlamak yönündedir. Haramı helal yapmak değil. Kaldı ki biz hiç bir yerde helaldir de demedik. Dediğimiz, bunları ISM dir. Dikkat edilmesi gereken şeylerdir.

saygılar





Son Eklenen Makaleler
Sam Adian
AN IMPORTANT EXPLANATION
28.05.2024 324 Okunma
Sam Adian
FUNCTIONAL CONCEPTS - 1
3.10.2020 3051 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAKCA - 30
15.06.2017 4400 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - DONUSUM VE YENI DUNYA DUZENI - 29
15.06.2017 2786 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISAT VE HUKUK - 28
14.06.2017 3122 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - UYGULAMA - 27
13.06.2017 2593 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI EVRIM - 26
12.06.2017 4302 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI DENGELER/REFAH TOPLUMU 25
11.06.2017 3872 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - BUYUME VE ETKILER - 24
10.06.2017 5954 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - YAPISAL ANALIZ - MAKRO/MIKRO - 23
9.06.2017 4301 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SERBEST TICARET ve PIYASALAR - 22
8.06.2017 3770 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TUKETIM - 21
7.06.2017 3814 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - FIYAT ANALIZI / Ucret, Fiyat, Para 20
6.06.2017 6994 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - URETIM VE ISHLETME - 19
5.06.2017 4284 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR, 18
4.06.2017 5491 Okunma
1 Yorum 05.06.2017 09:35
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAK VE YATIRIM YONETIMI - 17
3.06.2017 3214 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI YONETIM SISTEMI - BANKA - 16
3.06.2017 3864 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI FAKTORLER - 15
2.06.2017 12372 Okunma
3 Yorum 03.06.2017 14:51
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI PARAMETRELER - 14
2.06.2017 4674 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KARZ-I HASEN / YATIRIM FONU - 13
31.05.2017 4467 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - INFAQ - TASARRUF MEVDUATI - 12
31.05.2017 4157 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI - 11
30.05.2017 6811 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE/C - MEKANIZMALAR 10
29.05.2017 6633 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / B- KOORDINASYON 9
29.05.2017 4685 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / A - 8
29.05.2017 6433 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SADAKA : KAMU MALIYESI - 7
27.05.2017 4781 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE MULKIYET - 6
27.05.2017 4426 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIGI 5
27.05.2017 4636 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TARIHSEL YANILGILAR - 4
27.05.2017 4219 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 3
25.05.2017 5053 Okunma
1 Yorum 26.05.2017 00:55
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 2
24.05.2017 3585 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 1
24.05.2017 4153 Okunma
Sam Adian
BIRKAÇ NOT
15.01.2014 7871 Okunma
4 Yorum 25.07.2014 16:22
Sam Adian
AKEVLER - 4
8.02.2013 5539 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 3
8.02.2013 6630 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013 5133 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 1
7.02.2013 5537 Okunma
Sam Adian
DÜZEN MESELESI ve AKEVLER
3.02.2013 6529 Okunma
1 Yorum 06.02.2013 22:28
Sam Adian
KIYAMET GÜNÜ.....
21.12.2012 7091 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 00:43
Sam Adian
ARASAT'TAN BIR ARSA
18.12.2012 4855 Okunma
Sam Adian
YUNUS-NUH : Mitolojiden Vahye
13.12.2012 12296 Okunma
4 Yorum 14.12.2012 14:59
Sam Adian
El-Lehu, Lehu ve Mülkiyet
9.12.2012 7570 Okunma
1 Yorum 12.12.2012 11:42
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 27270 Okunma
46 Yorum 28.05.2024 13:53
Sam Adian
MÜLKIYET MESELESI ve DÜZEN
6.11.2012 7823 Okunma
7 Yorum 21.11.2012 17:28
Sam Adian
SLT NEDIR?
3.11.2012 9641 Okunma
2 Yorum 04.11.2012 00:19
Sam Adian
Ve MUKADDERAT...
14.10.2012 6353 Okunma
Sam Adian
KARAGÜLLE FELSEFESİ.....
13.10.2012 7731 Okunma
8 Yorum 23.10.2012 03:34
Sam Adian
... VE NIHAYET RAB
12.10.2012 5591 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 01:06
Sam Adian
IŞLEVSIZ TANRI...!
9.09.2012 15369 Okunma
43 Yorum 28.05.2024 14:10
Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012 6768 Okunma
2 Yorum 12.10.2012 11:34
Sam Adian
Varlığın Rabbi....
28.08.2012 12328 Okunma
24 Yorum 05.09.2012 10:43
Sam Adian
.... VE TANRI! - 3
15.08.2012 6503 Okunma
1 Yorum 15.08.2012 21:16
Sam Adian
.... VE TANRI! - 2
13.08.2012 7070 Okunma
6 Yorum 14.08.2012 03:44
Sam Adian
.... VE TANRI! - 1
12.08.2012 7021 Okunma
10 Yorum 14.08.2012 07:50
Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012 12197 Okunma
Sam Adian
ORUCUN FAZILETLERI....
9.08.2012 7164 Okunma
4 Yorum 13.08.2012 13:58
Sam Adian
TANRI'NIN BEDENI....
2.08.2012 7674 Okunma
13 Yorum 08.08.2012 18:26
Sam Adian
MATERYALIST NIKAH
22.07.2012 5681 Okunma
2 Yorum 24.07.2012 03:40
Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012 8174 Okunma
11 Yorum 30.07.2012 06:11
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 34676 Okunma
25 Yorum 28.05.2024 13:42
Sam Adian
UTANMAZLIK ZINA MIDIR?
13.07.2012 14393 Okunma
16 Yorum 14.07.2012 21:14
Sam Adian
HADIM'DAN ZINAYA
12.07.2012 11503 Okunma
18 Yorum 13.07.2012 10:00
Sam Adian
EN IYI ANAYASA YAZILI OLMAYANDIR.....
7.07.2012 13601 Okunma
35 Yorum 28.05.2024 14:26
Sam Adian
YARATILIŞ VE DÜZEN
3.06.2012 5025 Okunma
Sam Adian
ADEM VE TOPLUMU - 1
4.05.2012 7071 Okunma
3 Yorum 04.05.2012 15:03
Sam Adian
YARATILIŞ VE SÜREÇ
2.05.2012 5656 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:38
Sam Adian
YARATILIŞ KURAMI VE EVRIM
1.05.2012 5749 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ - 2
30.04.2012 4417 Okunma
Sam Adian
BAZI ELEŞTIRILER
29.04.2012 5668 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 20:51
Sam Adian
YARATILIŞ
29.04.2012 7206 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 13:07
Sam Adian
KUR'AN'DA CEZA KAVRAMI
14.04.2012 17028 Okunma
3 Yorum 19.04.2012 20:21
Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012 6080 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 16:04
Sam Adian
ORTAK REFERANSLAR ve BIR ÖNERI
11.04.2012 8674 Okunma
9 Yorum 21.06.2012 16:27
Sam Adian
KAT'a ve NEFY - KAVRAMLAR
7.04.2012 12955 Okunma
32 Yorum 09.04.2012 18:02
Sam Adian
ŞURA
6.04.2012 9344 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 20:27
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DEVLET ve IKTIDAR
4.04.2012 9745 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 09:59
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DIN FAKTÖRÜ
1.04.2012 6974 Okunma
11 Yorum 09.04.2012 23:53
Sam Adian
KAT'A ve NEFY
31.03.2012 14100 Okunma
22 Yorum 11.04.2012 01:44
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KARAR MEKANIZMALARI
29.03.2012 11550 Okunma
15 Yorum 31.03.2012 20:26
Sam Adian
CRITICS
27.03.2012 5646 Okunma
2 Yorum 28.03.2012 22:17
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KURUMSALLIK
26.03.2012 6509 Okunma
3 Yorum 27.03.2012 20:01
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - INSAN VE DEVLET
26.03.2012 9511 Okunma
9 Yorum 27.03.2012 16:28
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 2
25.03.2012 4483 Okunma
1 Yorum 25.03.2012 05:43
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 1
24.03.2012 5346 Okunma
2 Yorum 24.03.2012 23:10
Sam Adian
BAŞÖRTÜSÜ
23.03.2012 5652 Okunma
Sam Adian
SOSYAL KAPITALIZM.
21.03.2012 14545 Okunma
24 Yorum 28.05.2024 14:39
Sam Adian
"ADIL DÜZEN"IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
20.03.2012 5473 Okunma
7 Yorum 23.03.2012 18:49
Sam Adian
Metod ve uygulama
18.03.2012 5673 Okunma
9 Yorum 21.03.2012 10:01
Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012 12412 Okunma
18 Yorum 16.03.2012 18:08
Sam Adian
ANLAMAK.....
15.03.2012 6564 Okunma
5 Yorum 16.03.2012 18:21
Sam Adian
HMR HAKKINDA - 2
14.03.2012 7275 Okunma
7 Yorum 15.03.2012 08:14
Sam Adian
INSANLIK ANAYASASI HAKKINDA-1
12.03.2012 4158 Okunma
2 Yorum 12.03.2012 17:32
Sam Adian
RIBA'nın UNSURLARI
11.03.2012 12826 Okunma
12 Yorum 15.03.2012 16:14
Sam Adian
RIBA ve EKONOMI-1
9.03.2012 7059 Okunma
7 Yorum 10.03.2012 19:31
Sam Adian
DARB-I MESEL VE YETKI GASPI
8.03.2012 10607 Okunma
22 Yorum 11.03.2012 16:10
Sam Adian
RIBA VE EKONOMI
7.03.2012 12490 Okunma
15 Yorum 09.03.2012 06:04
Sam Adian
SÖYLEYECEKLERIMIZ VAR
1.03.2012 4748 Okunma
5 Yorum 10.03.2012 08:24
Sam Adian
INSAN VE DÜZEN
1.03.2012 4866 Okunma
6 Yorum 01.03.2012 19:11
Sam Adian
SLT ve MESCID
25.02.2012 4420 Okunma
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 53326 Okunma
19 Yorum 28.05.2024 13:50


© 2024 - Akevler