Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - ZEKAT ve BANKA
7.09.2014
4214 Okunma, 0 Yorum

Sam Adian'ın 2. makalesidir.

 

ZEKAT KURUMU ZEKAT BANKASI

 

ZEKAT, bireysel tasarrufların yatırım sermayesi yani krediye dönüştürüldüğü sistemin adıdır. Bu bölümde Zekat banka olarak ifade edilecektir.

 

Kuran, zenginliği ve sermayeyi reddetmediğine göre, zenginin sahip olduğu sermayeyi dilediği gibi kullanması nasıl önlenecek veya nasıl bir alternatif ile fırsat eşitliği yaratılacaktır?

 

Kapitalizm karşıtlığının yeterli olmadığı, buna karşılık kitabın ortaya koyduğu önerilerin doğru anlaşılarak hayata geçirilmesi gerektiği açıktır. Tarım toplumu algılarına dayalı fıkhın yeterli olmadığını kabul etmek, “İslam iktisadı”na yönelik ciddi ve uygulanabilir çözümler üretmek zorunludur.

 

Bu çerçevede:

 

-          Bankanın yapısı ve işleyişi

 

-          Sermayenin oluşturulması / sermaye temini

 

-          Kredilendirme şekli ve dönüşüm

 

-          Sınırlamalar

 

-          Risk sigortası

 

Başlıkları altında kısaca kurumsal yapı özetlenecektir.

 

Bankanın yapısı ve işleyişi:

 

Zekat kurumu olarak oluşturulacak banka kamu yararı” gözeten bir yapıda olmalıdır. Her ne kadar giderlerinin karşılanabilmesi için uygulamalarından pay alması kaçınılmaz olsa bile, bu tasarrufların komisyonlarından değil, kredileşmeden elde edilecek gelirden olmalıdır.

 

Banka, bir planlama ve yönetme kurumu olmalıdır. Projelerin piyasa koşulları”nın değerlendirilmensin yanı sıra, proje uygulamalarının muhasebeleştirilmesinden, denetimine kadar her aşamada sorumluluk alması gereken bir yapıda olmalıdır.

 

Her proje bir komisyon tarafından değerlendirilir ve takip edilir. Projeye onay verecek olanlar, projenin karlılığından da sorumlu olmalıdırlar.

 

-          Zekat bankası, kamu yararı gözeten bir uzman kurumdur

 

-          Reel sektörün her alanında etkin olabilecek uzman kurullardan ve uzman personelden oluşur.

 

-          Üretimi kredilendirmesi nedeniyle, üretim girdileri (hammadde) temininin planlanmasından da sorumlu olacaktır. Örneğin, yıllık üretim miktarına göre ihtiyaç bulunan hammadde temin etmek amacıyla hammadde üreticilerini yönetme/yönlendirmek ve ihtiyaçların zamanında karşılanmasını sağlamakla yükümlüdür.

 

-          Banka, kredilendireceği projenin verimlilik/karlılık olasılıklarını piyasa koşullarında değerlendirmekle yükümlüdür. Verimsiz projeler kredilendirilemez.

 

-          Her proje bir ekip tarafından yürütülür ve denetlenir. Projeye onay verecek olan ekip, projenin karlılığından da sorumlu olacaklardır.

 

Sermaye, - Sermaye temini :

 

Kuran kenz yani biriktirmeyi yasaklar. Bu yasaklama, para veya değer ifade eden herhangi bir şeyin, dolaşımdan çekilmesi, atıl, işe yaramaz hale getirilmesini kapsayar. Buna karşılık infak önerilmektedir.

 

Infak, harcamalardan arta kalan kısım değildir. Tasarrufa esas olan miktarı ifade eder. Bireysel tasarruf mevduatı anlamına gelir. Bu tasarruflar mevduat hesaplarında toplanır ve banka tarafından krediye dönüştürülür.

 

Kamuya ait olan ve atıl durumda tutulan fonlar kabul edilemez. Bu fonların oluşmasına katkı sağlayan hak sahipleri belirlenerek sisteme aktarılmalıdır. Böylece başlangıç sermayesi de oluşmuş olacaktır. Bu fonlar çerçevesine, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının aidatlar vs. sonucu elde ettikleri büyük birikimler de katılabilir. Çünkü bu birikim kenz anlamına gelmektedir ve kabul edilebilir değildir.

 

Sermayenin yaygın tasarruf mevduatından temin ediliyor oluşu, mevduat sahibini de hak sahibi yapacaktır. Bu nedenle kredilendirme sonucunda elde edilecek gelirden mevduat sahibinin de kazanması, ona pay verilmesi kaçınılmazdır.

 

İnfak, kesinlikle karşılıksız verme değildir. Fayda gözetilerek verilen borçtur.

 

-          Bankanın sermayesi, kamunun atıl durumda bulunan fonları ve tasarruf mevduatlarından oluşur.

 

-          Atıl fonlar, bu fonların oluşmasına neden olan hak sahipleri adına sisteme aktarılır ve buradan elde edilecek olan gelir kendilerine ödenir.

 

-          Mevduat sahibi, dilediğinde mevduatını geri çekebilir. O ana kadar oluşmuş olan kazanımlar mevduatına orantılı olarak kendisine ödenir. Çünkü infak bir borçtur ve infak sahibi dilediğinde bu borcu geri isteme hakkına sahiptir.

 

-          Ancak sözleşme hukuku gereğince, mevduat sahibi, sözleşme süresince önceden belirlenmiş haller dışında süre bitiminden önce mevduatını geri çekme talebinde bulunamaz.  Ancak sözleşmede bu hususa izin verilmiş ise, banka tek taraflı olarak böyle bir sınırlamaya gidemez.

 

 

Kredi Karz :

 

Tasarruf mevduatlarının bir araya getirilmesi sonucu oluşacak olan kamu sermayesi, tasarruf sahiplerinin de sistemden pay almasına neden olacağı için, gelirin yaygınlaştırılması anlamına da gelmektedir. Bu çerçevede uygulamada kredilendirilecek alanlar seçilmelidir.

 

Banka, bireysel kredi veremez. Çünkü, Yaşama hakkı zaten tanımlanmıştır ve devlet yani kamunun sorumluluğundadır. Dolayısıyla kişilerin bireysel krediye değil, gelire ihtiyaçları vardır.

 

Banka teminat karşılığı kredi veremez. Teminat karşılığı kredi, bankanın amacını ortadan kaldıran ve uzmanlaşmasını önleyen bir uygulamadır. Oysa, öngörülen sistem, bankanın uzman olmasını zorunlu kılar.

 

Banka sadece projeye kredi verebilir. Ancak modern uygulamalarda olduğu gibi, kağıt üzerinde bir anlaşma sonucu verilen krediden belli bir fazlalık talep etmekle, veridiği krediyi unutmak şeklinde bir uygulama kabul edilemez.

 

Her proje, teklif sahibine bakılmaksızın, piyasa koşullarında olası fayda ya göre, yani oluşturacağı katma değere göre küçük veya büyük oluşuna bakılmaksızın değerlendirilerek kredilendirilir.  Bu manada banka Kendi adına ve mevduat sahipleri adına projenin ortağıdır.

 

-          Banka sadece Proje ye verimlilik esasına göre kredi verir.

 

-          Bireysel kredi, veya teminata dayalı kredi söz konusu edilemez.

 

-          Banka verdiği kredinin verimliliğinden de sorumludur. Dolayısıyla karlılığını denetlemekle ve uygulamanın sağlıklı işleyişine katkıda bulunmakla yükümlüdür.

 

-          Banka, Kredilendireceği projeleri, piyasa koşullarında verimliliğini araştırmak ve sürdürülebilir olmasına bağlı olarak kredilendirmekten sorumludur. Bu nedenle vereceği krediden dolayı projenin ortağı olur. Gelirden pay alır.

 

-          Kredi, yatırımın tümüne olabileceği gibi, kısmi de olabilir. Eğer mevcut bir işletmeye kredilendiriliyorsa, işletmenin verimlilğini dikkate almak zorundadır.

 

-          Banka üretime kredi verebilir

 

-          Banka AR-GE ye kredi verebilir. Özellikle endüstriyel tasarım, ürün geliştirme, teknoloji geliştirme ve uygulama gibi, verimliliği yüksek ve kalıcı çalışmalar kredilendirilir ve buradan elde edilen sonuçlar üretim alanlarında değerlendirilir.

 

-          AR-GE kredilendirilmesi sonucunda elde edilcek katma değer veya kazanımlar, banka ile birlikte araştırmacıların hakları da gözetilerek işletmelere satılabilir buradan elde edilecek gelir hak sahiplerine paylaştırılır.

 

-          Banka kredilendirdiği projeyi denetlemekle yükümlüdür. Bu nedenle her proje için uygun miktarda uzman personel görevlendirmek ve istihdam etmekle yükümlüdür. Bu personelin giderleri proje gelirlerinden karşılanır.

 

-          Banka projenin verimliliğinden sorumludur. Bu amaçla, kar marjının belirlenmesi ve asgari karlılık düzeyi, üretim ve tüketim oranları ile belirlenir ve titizlikle uygulanması sağlanır. Reel olarak Karlılık oranı asgari % 30 olmalıdır.

 

-          Kısa vadeli krediler verimli olmayacaktır. Üretimin gerçekleşmesi istihdam ve tüketim alışkanlıklarının beslenmesi zaman alacaktır. Bu nedenle banka verimlilik gözeterek uzun vadeli kredilendirme yapmalıdır.

 

-          Kredinin geri çağrılması, işletmenin yapısına zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. İşletmenin verimliliğini etkileyecek bir şekilde geri ödeme talebinde bulunulamaz.

 

Kredi türleri ve şekli genişletilebilir. Üretimin bir kısmına kredi verilebileceği gibi, tamamına da kredi verilebilir. Mevcut işletmeler desteklenereke geliştirilebilir. Ancak burada önemli bir sorun ortaya çıkmaktadır. Serbest piyasa koşullarında karlılık miktarı nasıl realize edilecektir?

 

Bu husus, başlangıçta sorun teşkil etmekle birlikte, ilerleyen aşamalarda, toplumun geniş kesimlerinin sistemden yararlanıyor olacağı göz önüne alındığında, refaha önemli bir katkı sağlayacağı açıktır. Bu da alım gücünün dengeli bir şekilde yaygınlaştırılması anlamına gelir. Böylece tüketicinin makul ölçekte daha çok harcaması sağlanmış, satınalma paritesi yükseltilmiş olur.

 

İşletme yapısı ve mevduatın yönlendirilmesi:

 

Banka kredi vereceği işletmenin veya projenin yapılanmasını denetlemekle yükümlüdür. Bu amaçla işletmenin nasıl yapılandırılacağını da belirleyebilir.

 

İşletmenin faaliyet esasları verimlilik açısından önemli bir etkendir. Banka mevduat sahiplerinin de çıkarlarını gözetmek, verimliliği maksimum seviyeye çıkarmakla yükümlü olması nedeniyle, işletmeyi bu amaçla yönlendirebilir ve kredi anlaşmasında buna yönelik şartlar belirleyebilir.

 

Kredilendirme, mevduat sahiplerinin mevduatlarından yapılacağı için, mevduat sahibi bankaya mevduatını teslim ederken, mevduatının hangi alanlarda kullanılabileceğini, tamamının mı kısmen mi kullanılacağı gibi tercihlerde bulunabilir. Eğer mevduat sahibinin bir tercihi yoksa, banka bunu tercih edebilir.

 

Üretim:

 

Üretim, tamamen talebe endexli olmalıdır. Stoka dayalı üretim veya stok yapılmasına yönelik bir üretim şekli kabul edilemez. Bu nedenle pazarlama enstrümanlarının gerektiği gibi ve sürdürülebilirliği sağlayacak şekilde kullanılması/planlanması kaçınılmazdır.

 

Stok için üretim, fiyat istikrarsızlığına da neden olur. Her ne kadar Pazar koşullarında satıcıların belli miktarlarda ürünü stoklamaları kaçınılmaz olsa bile, üretim noktasında stok olmamalıdır. Tüketim / talep kadar üretim yapılmalıdır.

 

Finansal istikrar ve sürdürülebilir ekonomi:

 

Her ne kadar, sistem finansman ihtiyaçlarını dengeli ve ekonomik dağıtıyor olsa da her zaman risk mevcuttur. Pek çok kredi çeşidi vardır. Ancak özellikle AR-GE ve Yatırım kredilerinderisk her zaman mevcuttur ve bu risklerin minimize edilmesi esastır. Aslolan kalkınmanın sürekliliğidir. Her halukarda, istismar edilmiş olan kredilerin geri dönüşünde riskler olabilir, çeşitli sebeplerle üretim durabilir, zarar meydana gelebilir.  Zarar etmek de, Zarar vermek de yoktur ilkesi önemlidir. Bu sebeple:

 

 

 

            Risk sigortası ve Kredi destek (garanti) fonu (Bakara 280)

 

Ticari faaliyetlerde risksizlik söz konusu değildir. Her ne sebeple olursa olsun meydana gelebilcek olumsuzluklar veya zararlar her ne kadar tarafları bağlayıcı gibi görünse de dolaylı olarak toplumun veya devletin cebinden çıkacak olan bir yüktür. Önemli olan, zararı taraflara yıkmak değil, zarar oluşması riskini ortadan kaldırmak veya bir zarar sözkonusu ise bunu bertaraf etmektir. Bu sebeple Risk sigortası ve kredi destek fonu kurulmalıdır.

 

i.                    Üretimin durması veya aksaması sebebiyle meydana gelebilecek olumsuzluklarda öncelikli olan yeniden yapılandırma dır. Bankalar verecekleri kredilerde bu ihtimalı her zaman göz önüne almak zorundadırlar. Yeniden yapılandırmada ilave bir talepte bulunulamaz.

 

ii.                  Borcun yeniden yapılandırılmasından sonra dahi ödeme güçlüğü meydana geliyorsa Fon devreye girer. İşletmenin ihtiyaçlarını belirler ve rasyonel çözümler üreterek sürdürülebilirliği sağlar.

 

iii.                Gerekli olması halinde ilave kredi desteği vererek üretimi destekler/sübvanse eder (karşılıksız değildir ancak uzun vadeli olmalıdır)

 

iv.                 İşletmenin gelişimine katkı sağlar, üretimi realize eder. Mevcut kredi borçlarını gerektiği hallerde kapatarak, işletmenin fona borçlanmasını sağlayarak uzun vadede sürdürülebilirliği garanti altına alır.

 

v.                   Fon, denetimli olarak faaliyet gösterir. Bankanın kullandırdığı kredilerden eşit olarak (banka ve üretici) ödeyecekleri primler ile desteklenir. Gerektiğinde Devletin kaynaklarından finansman temin edilir. Kar amacı gütmeyen kurum olmalıdır. Kamu kurumu olarak faaliyet gösterir.

 

 

 

Böylelikle üretimin sürekliliği, sermayenin korunması ve yeniden kullanılabilir hale gelmesi sağlanmış olacaktır. Bu durum aynı zamanda rekabet ortamını da olumlu etkileyerek piyasa dinamiklerinin/dengelerinin bozulmasını önleyecektir.

 

Piyasa enstrümanlarının dengeli dağıtılması ve yönetilmesi ile parasal eylemlerin kontrolü de sağlanmış olur. Bankaların faaliyet gelirleri, sınırsız Faize bırakılmadan, doğrudan hizmet gelirleri olarak düzenlemesi ise faiz baskısını ortadan kaldıracaktır.

 

SONUÇ

 

Zekat ve bu fonun zorunlu sonucu olarak oluşturulamsı kaçınılmaz olan banka bir çeşit investment bank niteliğinde olacaktır. Toplumun her kesiminden toplanan tasarruflar dev bir sermaye gücü oluştururlar. Bu süreli ve koşullu bir mevduattır. Sistemin işleyişi görüldükçe, tasarruf sahiplerinin güveni de oluşmuş, sürdürülebilir bir fayda elde edeceklerini anlayan mevduat sahipleri, sisteme daha uzun vadeli ve sistematik olarak katılmaya başlamış olacaklardır.

 

Zekat bankası, sadece “üretimi kredilendireceği için, yaygın istihdam da sağlamış olacaktır. Bir süre sonra, toplumun hiçbir kesiminde işsiz kalmayacağı gibi, işgücü ihtiyacını karşılamak amacıyla ithal etmek de kaçınılmaz olabilir.

 

Gelirin artması, ücretlerin de artmasına neden olacak, bu da tasarrufların artmasına neden olacağı gibi toplumda yaygın refah da getirecektir.

 

Aynı şekilde, üretimin her aşaması kredilendirileceği için, tarım kesiminden başlayarak sanayiye kadar her alanda üretim planlaması da kaçınılmaz olacaktır. Böylece, gereksiz ürün üretilmeyeceği gibi, verimsiz olan alanlardaki üretimler de kendiliğinden sisteme entegre olmak zorunda kalacaktır.

 

Zekat fonu, her yıl büyüyen bir seyir izleyecektir. Çünkü tasarruf sahipleri periyodik olarak tasarruf etmektedirler ve bu tasarruflar katlanarak çoğalacaktır. Gerek tasarrufların artması, gerek üretimden elde edilen gelirin önemli bir kısmının yine tasarrufa yönlenmesi sebebiyle kısa bir süre sonra, banka dev bir finans kuruluşu haline gelmiş olacaktır.

 

Ancak bu yapılanmanın bazı zorunlulukları da olacaktır. Örneğin, tarım üreticisinin ürününün satışının garanti edilmesi, onların daha iyi kazanmasına ve planlamaya göre üretim yapmalarına neden olacaktır. Üretim fazlası kontrol edilmiş olacağı için fiyatlar da istikrarlı olacak, aşırı düşüşler gözlenmeyecektir.

 

Buna karşılık, ticaret yasalarında bazı değişiklikler de kaçınılmaz olur. Örneğin, icra-iflas yasasında, alacaklının, işletmenin bütün ekipmanlarına el koyması zorlaştırılmalı veya ortadan kaldırılmalıdır. Amaç işletmeyi batırmak olmamalıdır. Ancak işletmenin yönetimine katılmayan kredi sahibi, olası riskleri de üstlenmek zorunda kalır.  Bu da fon dışı sermayenin de davranışlarını fona uygun hale getirmesini zorunlu kılar.

 

Sermaye sahiplerine yönelik herhangi bir düzenlemeye gerek yoktur. Sistem işlemeye başladığında kendiliğinden sermayeye alternatif oluşturmuş, fırsat eşitliği yaratmış olacaktır. Dileyen serbest piyasa koşullarında herhangi bir bankadan onun koşullarında da kredi alabilir. Mevcut uygulamalarda, teminat zorunluluğu nedeniyle, pek çok proje uygulanamamakta, hayata geçirilememekte ve bu da istihdamın belirli alanlarda sınırlandırılmasına neden olmaktadır. Ancak bu yapılanma profesyonel bir yapılanma olmalıdır.

 

Çeşitli meslek örgütleri ve yari resmi kurumların ellerindebulunan fonlar sisteme entegre edilmelidir. Para atıl durumda tutulamaz.

 

Özellikle sendikal sorunların aşılması amacıyla, işletmelerde istihdam edilecek personel/işçi, işletmenin gelirinden pay alacak şekilde bir düzenlemeyle işletmeye katılımı sağlanmalıdır. Çalışanların tasarrufa teşvik edilerek ilave gelir elde etmelerine katkıda bulunulmalıdır. Gerek işletmenin gelirinden elde edecekleri ilave kazanç, gerekse tasarruflarından alacakları pay, onların yaşam kalitesini yükseltecektir.

 

Düşük ücret politikası, düşük kaliteli ürün politikaları verimli ve yararlı değildir. Yeterli ücret karşılığında verimli çalışma sistemi uygulanmalıdır. Bu uygulama bir süre sonra, özel sektörün de kendini düzeltmesine, düşük ücretlerle çalıştırılan işçilere daha iyi ücret vermelerine neden olacaktır. Daha iyi iş olanakları/fırsatları varken, hiç kimse daha kötü şartlarda çalışmak istemez.

 

Faizsiz bankacılık veya katılım bankası denilen uygulamaların Kuran’ın zekat müessesesini karşılamadığı açıktır. Her ne kadar Bakara 282 ye göre bankacılık meşru olsa bile, bunun esasları açısından, bu tür bankaların mübadele araçlarının ticaretini yapmaları sonucunda bir çeşit amaç dışı faaliyet sürdürmüş olmaktadırlar.

 

Sistemin uzmanlık gerektirmesi, işletmelerin de konularında uzmanlaşmalarına neden olacaktır. Böylece verimlilik artacak, planlı ve akıllı üretim sonucu karlılık da yükselecektir.

 

Banka verdiği kredinin her aşamada takibini yapmak ve işleyişinden sorumlu olmak zorundadır. Kredi vardır ama krediyi batırmak yoktur.

 

Genel çerçevesi ile bu esaslara göre özetlenebilecek olan ZEKAT KURUMU, bir kalkınma kurumu niteliğindedir.

 

Geleneksel Fıkhın ortaya koyduğu kurallar, belki tarım toplumu algısı içerisinde anlaşılamamış olmasından kaynaklanan hatalar içermektedir. Metodolojik olarak, Kuran hiçbir kavramı bir başka kavram yerine kullanmamaktadır.  Kaldı ki gerek Sadaka, Gerek Hayr ve gerekse Zekat kavramlarının anlamları da bellidir. Hiçbir ilave yoruma gerek kalmaksızın, kuran da anlatıldığı haliyle uygulanması mümkün olan şeylerdir.

 

Zekat kurumu veya Zekat bankası veya investment bank, İslam iktisadı’nın temel taşını oluşturacak nitelikte bir yapılanma anlamına gelir. Örneğin, Türkiye genelinde mevcut istihdam sayısından hareketle, her çalışanın ortalama yıllık 2 bin USD tasarruf edebileceği varsayılabilir. Bu da Türkiyenin asgari düzeyde yıllık 50 milyar doların üzerinde bir yatırım sermayesi var demektir. Bu tamamen üretime ayrılacak olan sermayedir ki, yıllık düzeyde önemli bir miktardır. Bu miktar, milyonlarca insana istihdam olanakları yaratmakla kalmaz, aynı zamanda verimli ücretlendirmenin oluşmasında ve refahın yükseltilmesinde önemli bir rol oynar.

 

A.G.Hollman by Sam Adian

 

( bu sistemi sizin ülkenize önerdik. Halihazırda Ülkenizde resmi olarak katılım bankacılığı” olarak bilinen sistemin devlet eliyle yürütülmesine ilişkin çalışmaların olduğunu biliyoruz. Bu çalışmaları değiştirebilecek ve kalıcı büyümenin sağlanmasına yönelik olarak yararlanılabilecek ve tartışılması gereken önemli bir konudur. Eğer ülkenizde bu uygulanır ise, sizin bugün sahip olduğunuz problemlerin kısa süre içerisinde ortadan kalkacağını düşünüyoruz.

 

Kapitalizmin çeşitli uygulamaları ve Finansman enstrümanlarının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar ve uygulamalar, bu öneri kapsamında olmamakla birlikte, bazı açılardan benzerlikler de gösterir. Ancak bu sistem ne bir kooperatif, ne de bir vakıftır. Tamamen profesyonel bir kurumdur.

 

Meseleyi bir de bu açıdan değerlendirmeniz ve tartışmanız yararlı olabilir.

 

Metin, küçük bir özettir. Cümle düşükleri veya hataları olabilir. Bu açıdan lütfen mazur görünüz. Metot olarak, bizim standart metodumuza göre değerlendirilmiştir. Bütün kelime ve kavramlar tamamen doğal anlamı ile anlaşılmış ve ona göre yorumlanmıştır. (Istılah yoktur)

 

Saygılar

 






Son Eklenen Makaleler
Hüseyin Kayahan
ÂDEM'İN DİLİ-2
9.08.2020 3228 Okunma
1 Yorum 12.08.2020 15:51
Hüseyin Kayahan
ÂDEM'İN DİLİ
27.07.2020 3989 Okunma
6 Yorum 30.07.2020 09:04
Hüseyin Kayahan
AYASOFYA CUMA MESCİDİ OLMALIDIR.
20.07.2020 3247 Okunma
1 Yorum 20.07.2020 16:51
Hüseyin Kayahan
BAĞIMLILIK-TUTKU
31.05.2020 1939 Okunma
Hüseyin Kayahan
ZÜNNÛN – bir muamma
19.05.2020 4753 Okunma
1 Yorum 21.05.2020 18:19
Hüseyin Kayahan
MUTAHHERÛN-“koş abla koş, bir metaforcu geldi!”
1.05.2020 2092 Okunma
Hüseyin Kayahan
MÜŞRİKLER ve STK (sivil toplum kuruluşları)
19.04.2020 3335 Okunma
1 Yorum 19.04.2020 13:16
Hüseyin Kayahan
ABDEST ve TOPLUM SAĞLIĞI
15.04.2020 1961 Okunma
Hüseyin Kayahan
METAFOR ≡ ANALOJİ (sistem benzeşimi) ≡≤ MÜTEŞÂBİHAT
15.04.2020 2215 Okunma
Hüseyin Kayahan
SALGINLAR ve PROJEKSİYONLAR
14.04.2020 4518 Okunma
4 Yorum 14.04.2020 16:25
Hüseyin Kayahan
KURANDA METAFORLAR
13.04.2020 5936 Okunma
3 Yorum 15.04.2020 09:19
Hüseyin Kayahan
YENİ DİJİTAL UYGARLIK (“4'üncü ON BİN YIL UYGARLIĞI”)
12.04.2020 2137 Okunma
Hüseyin Kayahan
KUL HAKKI ve MUHASEBE
8.04.2020 2204 Okunma
Hüseyin Kayahan
MÜZEKKER MÜENNES ve HÜNSA
2.02.2020 3169 Okunma
Hüseyin Kayahan
KUŞ DİLİ ve Hz. SÜLEYMAN
19.12.2019 3840 Okunma
1 Yorum 18.02.2020 16:07
Hüseyin Kayahan
MÜŞRİK ve KAFİR
1.11.2019 3633 Okunma
Hüseyin Kayahan
ISTILAHİ DİLLER, MECAZ ve HAKİKİ MANALAR
20.10.2019 4639 Okunma
3 Yorum 29.10.2019 11:19
Hüseyin Kayahan
MUHKEM ve MÜTEŞABİH
20.10.2019 4810 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 14:39
Hüseyin Kayahan
KURAN ve SENARYO
20.10.2019 4225 Okunma
Hüseyin Kayahan
Yeni dünya düzeni
18.07.2019 2829 Okunma
Hüseyin Kayahan
AKIL SATMALAR
11.07.2019 3074 Okunma
Hüseyin Kayahan
HURUF-U MUKATTAA
17.02.2018 5195 Okunma
2 Yorum 21.02.2018 13:02
Hüseyin Kayahan
Hakiki, mecazi, ıstılahi MANALAR
12.02.2018 4259 Okunma
Hüseyin Kayahan
LİSANE SIDKIN sadık lisan ve İBRAHİM PEYGAMBER
11.02.2018 5267 Okunma
3 Yorum 28.10.2019 21:50
Hüseyin Kayahan
ALFABELER
11.02.2018 4531 Okunma
1 Yorum 18.02.2018 01:19
Hüseyin Kayahan
AD SEMUD İREM ve ARAFTAKİLER
11.02.2018 5812 Okunma
2 Yorum 24.02.2018 17:11
Hüseyin Kayahan
ŞURA ve Hz. ALİ'nin YAŞI
5.02.2017 7509 Okunma
Hüseyin Kayahan
PARA VE BONO
5.02.2017 5131 Okunma
1 Yorum 13.02.2017 08:43
Hüseyin Kayahan
SESSİZ ve SESLİ NAMAZLAR
13.11.2016 9903 Okunma
5 Yorum 01.08.2017 18:04
Hüseyin Kayahan
FIKIH ve KELAM
30.10.2016 9676 Okunma
7 Yorum 18.11.2016 04:58
Hüseyin Kayahan
MÜLK ve MAKAM
23.10.2016 7008 Okunma
2 Yorum 24.10.2016 15:38
Hüseyin Kayahan
FİTNE ve KATL
23.10.2016 4133 Okunma
Hüseyin Kayahan
BELKİ DE İSTİHBARAT ZAAFİYETİ YOKTU-2
4.08.2016 4492 Okunma
Hüseyin Kayahan
BELKİ DE İSTİHBARAT ZAAFI YOKTU.!?
24.07.2016 7590 Okunma
3 Yorum 26.07.2016 21:04
Hüseyin Kayahan
İLK (ve TEK) SOSYAL/KOLEKTİF KİTAP: KUR’AN
12.06.2016 7864 Okunma
8 Yorum 15.06.2016 23:36
Hüseyin Kayahan
DİYET TAŞI
30.01.2016 7190 Okunma
4 Yorum 16.02.2016 18:06
Hüseyin Kayahan
HACCIN ZAMANI
23.08.2015 8122 Okunma
4 Yorum 23.08.2015 22:10
Hüseyin Kayahan
FECR / ALACAKARANLIK ve GÜNEŞ TAYFI
16.07.2015 14548 Okunma
11 Yorum 28.07.2015 00:04
Hüseyin Kayahan
HİKMET ve UYGULAMA (PRATİK)
9.07.2015 7672 Okunma
1 Yorum 09.07.2015 12:13
Hüseyin Kayahan
ONA ÜFLEDİ - NEFEHA FİHA, NEFEHA FİHİ
14.06.2015 10255 Okunma
1 Yorum 18.06.2015 09:29
Hüseyin Kayahan
YENİ (TÜRK TİPİ) BAŞKANLIK
18.03.2015 6749 Okunma
1 Yorum 20.03.2015 11:03
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN-ZEKAT BANKASI (ÖZET)
13.09.2014 7068 Okunma
2 Yorum 17.09.2014 15:32
Hüseyin Kayahan
İSLAM EKONOMİ SİSTEM,-ZEKAT BANKASI
12.09.2014 9840 Okunma
3 Yorum 14.09.2014 22:42
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - DUYURU ve DAVET
7.09.2014 4034 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - XEKAT ve KAVRAMLAR
7.09.2014 3886 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - ZEKAT SADAK ve FONLAR
7.09.2014 4368 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - ZEKAT ve BANKA
7.09.2014 4214 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - RANT ve ÖZEL MÜLKİYET
7.09.2014 4166 Okunma
Hüseyin Kayahan
FATİHA ve YENİ KOMÜNİZM
4.09.2014 7370 Okunma
4 Yorum 24.09.2014 08:17
Hüseyin Kayahan
KUNUT ve HUŞÛ
29.08.2014 5066 Okunma
Hüseyin Kayahan
BAŞKANLIK, YARI BAŞKANLIK YA DA...
27.08.2014 6984 Okunma
5 Yorum 01.09.2014 08:02
Hüseyin Kayahan
ALLAH ve DEVLET
13.07.2014 6922 Okunma
7 Yorum 09.08.2014 20:59
Hüseyin Kayahan
ORUÇ ve RAMAZAN
29.06.2014 9744 Okunma
19 Yorum 20.07.2014 07:59
Hüseyin Kayahan
HUKUK ve TAŞKINLIK; MUSA ve HIZIR
7.05.2014 7384 Okunma
7 Yorum 12.05.2014 20:13
Hüseyin Kayahan
PARALEL OKUMALAR-MUHKEM ve MÜTEŞABİH
17.04.2014 6735 Okunma
1 Yorum 19.04.2014 09:21
Hüseyin Kayahan
PARALELE DAİR
18.03.2014 7080 Okunma
4 Yorum 19.03.2014 13:13
Hüseyin Kayahan
SÖYLEMEK ve YAPMAK
15.11.2013 9852 Okunma
5 Yorum 22.11.2013 21:08
Hüseyin Kayahan
DEVİ YOKETMEK
13.10.2013 4967 Okunma
1 Yorum 14.10.2013 16:22
Hüseyin Kayahan
GECİKMİŞ YORUMLAR: SALSAL VE TUFAN HK.
13.10.2013 13064 Okunma
22 Yorum 18.10.2013 15:10
Hüseyin Kayahan
NUH TUFANI (kısa bir özet)
4.10.2013 15168 Okunma
9 Yorum 18.10.2013 14:55
Hüseyin Kayahan
İZLENİMLER-2
25.09.2013 6692 Okunma
8 Yorum 28.09.2013 07:31
Hüseyin Kayahan
4x4 ve HIZIR
12.09.2013 6708 Okunma
1 Yorum 17.09.2013 17:13
Hüseyin Kayahan
2013-2014 KIŞ DÖNEMİ İLK İZLENİMLER
9.09.2013 6983 Okunma
2 Yorum 09.09.2013 11:39
Hüseyin Kayahan
KEVSER
4.08.2013 6617 Okunma
1 Yorum 05.08.2013 05:12
Hüseyin Kayahan
CEBELLEŞMEK-1
4.08.2013 5175 Okunma
1 Yorum 15.08.2013 12:39
Hüseyin Kayahan
SOSYOLOJİK KURAN MEALİNE BAŞLARKEN-2
31.07.2013 7392 Okunma
6 Yorum 03.03.2018 15:53
Hüseyin Kayahan
SOSYOLOJİK KURAN MEALİNE GİRİŞ-1
30.07.2013 6779 Okunma
1 Yorum 10.08.2013 17:54
Hüseyin Kayahan
ÜSTAD KARAGÜLLEYE AÇIK ARZIMDIR
25.06.2013 6663 Okunma
8 Yorum 02.11.2013 05:43
Hüseyin Kayahan
BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP-2
10.06.2013 7086 Okunma
4 Yorum 25.06.2013 14:51
Hüseyin Kayahan
BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP
6.06.2013 7253 Okunma
4 Yorum 09.06.2013 18:33
Hüseyin Kayahan
KÖLELİK-1
10.03.2013 6909 Okunma
5 Yorum 14.03.2013 19:54
Hüseyin Kayahan
MÜTEŞEBBİSE DAİR / GELECEĞİN MÜTEŞEBBİSİ
21.02.2013 15551 Okunma
13 Yorum 18.03.2013 21:10
Hüseyin Kayahan
KRAL ÇIPLAK (MI?)
28.01.2013 6435 Okunma
7 Yorum 07.02.2013 17:00
Hüseyin Kayahan
NAMAZI TANIMAK-1
2.11.2012 6637 Okunma
1 Yorum 03.11.2012 09:33
Hüseyin Kayahan
KURAN'I TANIMAK-2, MUCİZELER
29.10.2012 6601 Okunma
3 Yorum 30.10.2012 07:15
Hüseyin Kayahan
BİR AŞK FANTEZİSİ
14.08.2012 3312 Okunma
Hüseyin Kayahan
KURAN'I TANIMAK-1, KURAN'IN MÜŞKÜLLERİ
7.08.2012 6352 Okunma
3 Yorum 09.08.2012 16:49
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK-3 KURAN ARKEOLOJİSİ
6.08.2012 5700 Okunma
1 Yorum 07.08.2012 07:50
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK-2, TANRININ AÇMAZI
2.08.2012 11062 Okunma
25 Yorum 06.08.2012 22:06
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK
27.07.2012 12151 Okunma
32 Yorum 15.08.2012 10:48
Hüseyin Kayahan
YARATILIŞ-DİRİLİŞ ve FELSEFE
6.07.2012 6317 Okunma
4 Yorum 07.07.2012 15:08
Hüseyin Kayahan
RUH-ÜL KUDÜS
15.05.2012 7679 Okunma
8 Yorum 17.05.2012 00:58
Hüseyin Kayahan
TARİF ve BAŞLANGIÇ
12.05.2012 3080 Okunma
Hüseyin Kayahan
DİLLER; NELER ANLATIRLAR, NELER...
6.05.2012 5132 Okunma
1 Yorum 07.05.2012 01:01
Hüseyin Kayahan
RUH, NEFİS ve DİĞERLERİ
4.05.2012 15586 Okunma
58 Yorum 13.05.2012 06:56
Hüseyin Kayahan
KELİME, MUTASYON; TURAB VE TOPRAK
29.04.2012 7284 Okunma
10 Yorum 01.05.2012 11:38
Hüseyin Kayahan
ERGİNLİK TEORİSİ
25.04.2012 2689 Okunma
Hüseyin Kayahan
YENİ BİR PAVLUS ARANIYOR
25.04.2012 6335 Okunma
13 Yorum 04.05.2012 18:47
Hüseyin Kayahan
ÖZGÜR ve ÖZGÜN İNSAN
24.04.2012 2793 Okunma
Hüseyin Kayahan
ALLAH; KENDİSİNİN VAR OLDUĞUNU NASIL BİLİR?
24.04.2012 2903 Okunma
Hüseyin Kayahan
CANLI NEFİS ve RUH bir girizgah
24.04.2012 2459 Okunma
Hüseyin Kayahan
EVREN ve NOKTA
23.04.2012 5399 Okunma
3 Yorum 29.04.2012 18:11
Hüseyin Kayahan
YORUMSUZ ve BİR SEZİ ve BİR SORU
17.04.2012 6106 Okunma
5 Yorum 19.06.2012 11:35
Hüseyin Kayahan
SÖZ KESTİK, SÜT DE KESİLDİ...
13.04.2012 5422 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 08:56
Hüseyin Kayahan
ASLAN OĞLUM ve METOD
11.04.2012 6549 Okunma
13 Yorum 13.04.2012 17:42
Hüseyin Kayahan
KARAGÜLLE'YE MUHALEFET NASIL OLMALI?
4.04.2012 5947 Okunma
2 Yorum 05.04.2012 19:58
Hüseyin Kayahan
MUSA, FETASI ve BULUŞMA YERİ
30.03.2012 5023 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 18:07
Hüseyin Kayahan
DİLİN CİLVELERİ
27.03.2012 5442 Okunma
6 Yorum 29.03.2012 17:18
Hüseyin Kayahan
ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK NASIL ANLAŞILIR?
27.03.2012 6347 Okunma
9 Yorum 29.03.2012 17:53
Hüseyin Kayahan
yorumların çetelesi
26.03.2012 2945 Okunma


© 2024 - Akevler