SINAMALAR
KURAN’I TANIMAK
DİL 5
KURAN ve SENARYO
Ben bir dilci/filolog değilim ve formel bir filoloji eğitimi almadım ne yazık ki. Keşke imkan olsa da alabilsem. Eski klasikleri de okuyabilmiş değilim. “Gök kubbenin altında söylenmedik yeni bir şey yok” demişler eskiler. Belki benim yazmaya çalıştıklarımı daha önce söyleyenler olmuştur, ben bilmiyorum ve duymadım. Yazılarımı okuyanlardan aldığım yorumlar “fikirlerimin özgün/yeni olduğu” yönündedir. İnşallah hepimiz, yeni şeyler söyleyip, insanların ilgisini yeniden Kuran’a çevirebiliriz. Bu konuda üstad Karagülle’ye şükran borçluyum.
17.02.2018 tarihli yazımda, kısaca Kuran’da bilinen her türlü dil sanatını da kısaca değinmiş ve ilave olarak “Hurufu Mukatta” için yeni bir yorum getirmiştim. Yazının linki aşağıdadır.
http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/9035/SonEk/10065/Huseyin-Kayahan/HURUF-U-MUKATTAA
“ESERLER/yazılar
Nesir, şiirin her türlüsü, öykü, hikaye, roman, hukuki, ilmi metin, mektup, tarih, konuşmalar, özet, vb. her türlü yazı örneği verilmiştir.”
Bu makalede bir sanatı unuttuğumu sonradan fark ettim.
SENARYO
Senaryo ve beraberinde sinemaya “7. SANAT” da deniliyor. Bunlar (bazı ihtilaflara rağmen) şöyle kabul ediliyor:
birinci sanat: resim ve heykel
ikinci sanat:müzik
üçüncü sanat: tiyatro
dördüncü sanat: dans
beşinci sanat: edebiyat
altıncı sanat: yapı
yedinci sanat: sinema
Sinema ve TV dizileri, bir senaryo olmadan çekilememektedir. Seneryo yoksa, sineme da yoktur. Senaryo, okunmak için değil, ses ve görüntüye dönüştürülmek üzere kaleme alınan metinlerdir.
Senaryolarda, ele alınan olayın kronolojik sırasına uyulmaz. Anlatım bazen sondan başa doğru, bazen baştan sona doğru, bazen ortadan ileri ve geriye, bazen düğümden dışarıya, bazen dışarıdan düğüme doğru, araya birbirleriyle bağlantısız görünen başka sahneler girilerek oluşturulur. Bunun gerekçeleri çoktur. Takipçinin ilgisini diri tutmak; değişik sahnelere atlanarak yeniden o sahneye dönülene kadar takipçinin merakta kalması ve kendisinin çözümlemeye çalışması ve daha pek çok gaye güdülür. Bununla ilgili internette daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
KURAN ve SENARYO
Elinizde bir meal varsa, lütfen oraya bakınız. Sureleri okurken en başta daha küçük puntolarla, surenin ayet sayısı, Mekkî mi, Medenî mi olduğu, başladığı ve bittiği ile ilgili olarak içindeki konular hakkında kısa bir bilgi görürsünüz.
Peygamberlerin ve geçmiş kavimlerin adlarının sırayla anıldığı surelerde, çoğu zaman bildiğimiz kronolojik sıraya uyulmaz. Bunun mantığı, o isimlerin, paragrafta işlenen konu yönünden sıralanması olabilir. O konu, en bariz kimin başından geçmişse o önce, diğerleri ise görece daha sonra sıralanmış olabilir.
Çoğu surede önce Allahın zatı ile ilgili olduğunu düşündüğümüz bazı anlatımlar, sonra birden astronomi ile ilgili anlatımlar, sonra topluluk veya önder kişilerin başından geçen sosyal olaylar, sonra biyolojik bazı olaylar, sonra ekonomik bazı anlatımlar, tekrar bunlardan biri, sonra başka biri, vb. anlatımlar peş peşe dizilir, durur. İşte bu anlatım şekli, bugün “senaryo” diye bildiğimiz yazım şeklidir. Bu, filme alınacak sahneleri ve sahnelerdeki sessel ve görsel anlatımların sırasını göstermektedir. Bu surelerin hepsi bu sıralamalarla sinemalaştırılabilir veya diziler haline getirilebilir. Bu senaryoya uygun olan anlatımlar asla şiirsel ve nesirsel özelliklerinden ve diğer edebi sanatlarından da bir şey kaybetmezler.
Hasılı; insanların becerdiği hiçbir şey yoktur ki, Allah onunla ilgili bir örnek vermemiş olsun. Öyle olsaydı insan, ondan daha yetenekli olurdu. Bu muhal olduğuna göre (hem Kurandaki, hem de doğadaki) ayetlere bu gözle bakalım.
Saygılarımla.