Bir ülkede dolar ucuz ise ithalat artar ihracat düşer, dolar pahalı ise ihracat artar ithalat düşer. Doları ucuzlatmak için emisyon yapmak para çıkarmak gerekir, pahalılaştırmak için Türk Lirasını piyasadan çekmek gerekir.
Para piyasadan nasıl çekilebilir veya sürülebilir?
a) Faizleri yükseltirseniz yatırımlar durur, para piyasadan çekilir. Faizleri düşürürseniz yatırımlar çoğalır, para piyasaya girer. Bu sistem ancak mevsimlik dengeyi sağlamak için kullanılabilir. Uzun zaman için tam tersini yapar.
b) Sağlıklı para politikası reeskontlarla ayarlanır. Zorunlu rezerv miktarları ile düzenlenir.
c) Merkez Bankası bir de tahviller alarak parayı piyasaya sürer. Bu uzun vadeli bir politikadır. Faiz kısa vadeli, tahvil uzun vadeli düzenlemeleri yapar. Etkileri benzerdir.
d) Merkez Bankası Altın satın alır ve altın satar. Böylece piyasayı düzenler. Bunu bugün dolarla yapmaktadır. Altın yerine doları alıp satmaktadır.
Bir de döviz alıp satarak Türk Lirasını piyasadan çeker veya piyasaya sürer. Merkez Bankası bunu yapmıştır.
Bunun tehlikesi, Merkez Bankası döviz rezervlerinin tükenmesidir. O takdirde bununla TL piyasadan çekilmez.
Döviz rezervlerini Merkez Bankası’nda stoklayarak bulundurmak demek, ABD Merkez Bankası’na faiz ödemek demektir. Dolayısıyla çok rezerv bulundurulursa ABD Merkez Bankası’na hizmet edilir, buna karşılık az rezerv bulundurulursa döviz dengesi kurma zorlanır.
Doları piyasaya sürmek, piyasadan Türk Lirasını çekmek demektir. Piyasanın TL’ye ihtiyacı olduğu halde piyasadan TL’yi çekerseniz dolar belki düzelir ama ülkede ekonomik kriz olur. Para sıkıntısından dolayı borçlar ödenmez hale gelir ve ekonomik kriz başlar. Doların değeri düşse bile ekonomi tıkanır. Fabrikalar çalışmaz olur. Yeni yatırımlar olmaz. Millî ekonomi allak bullak olur.
Asıl bir başka tehlike daha vardır. TL piyasadan çekilir, onun yerine dolar devreye girer, ödemeler dolarla yapılmaya başlanırsa o zaman ülkede istikrar yok olur demektir. Batı ekonomistleri bu konuyu ele almazlar.
Tarafımızdan 1970’lerde yayımlanan “PARA” kitabında bunlar anlatılmıştır.
Para fiyat ile malın çarpımına eşittir. Yabancı paralar mal tarafındadır. İstikrar öyle sağlanır. Eğer TL bulunmazsa halk yabancı parayı mal olarak değil de para olarak kullanmaya başlar, birden mal azalmış para çoğalmış olur, bu da fiyatlarda istikrarı yok eder. Bazen para bazen mal olan dolar ülke ekonomisinde fiyat istikrarını alt üst eder.
Ülkemizde bu oyun çok oynanmıştır. Milletimiz, sade vatandaşlar bu oyunu kayıt dışı ekonomi sayesinde atlatmışlardır. Bu da sadece vergi kaçırma işlemi değildir. Bu aynı zamanda uygarlık öncesi duruma dönme anlamını taşır. Ekonominin büyümesini ve sağlığını bozar.
Muhterem Cumhurbaşkanımıza hatırlatıyorum: Bundan önce faizlere zam yapıldı, o zaman yazdım, bu enflasyona neden olur dedim. O zaman dolar 1 kusur TL değerinde iken bugün 4 kusur TL olmuştur. Şimdi de diyorum ki; bu karar ülkeyi ekonomik krize sokuyor.
Merkez Bankası’na müdahale edemezsiniz. Ama Dr. Bünyamin Demir arkadaşımızın kitaplaştırdığı çözümü değerlendirin. Vakıflar Bankası’nı Adil Düzenin emrine veriniz, ülkenin kötü para politikasını etkisiz hale getirelim.
Bir banka TL’yi altınla alıp satacaktır. Alış ve satış arasında aynı günde fark koymayacaktır. Her gün değiştirecek ama alış ve satış arasında fark olmayacaktır. Sonra bir maddelik bir Cumhurbaşkanı Kararnamesini yayınlayacaktır: Devletin borç ve alacakları Altın cinsinden hesaplanacaktır. Ödemeler Altın değer üzerinden TL ile yapılacaktır. O takdirde Merkez Bankası istediği oyunu oynasın, ülke ekonomisi etkilenmez. Bize göre çözüm doların yerine tüm devlet borçlanmaların faizsiz ama Altın değeri ile olması ile mümkündür.