Yönetimde halkın istediği olsun istenir, bunun için seçim yapılır. Ne var kiekseriyet yönetiminde iktidarlar değişmezse halkın dediği olmaz, değişirse de istikrar olmaz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda bunun içintedbirler alınmıştır. Devleti bir kurum yönetmez, kurumlar yönetir. Her kurum diğerlerinden bağımsız çalışır. Ancak kurumların kopmaması için de denetim mekanizmaları geliştirilmiştir; bunlar şunlardır: a) Seçimlerin sık sık tekrarlanması. b) Meclis’in denetimi. c) Yargının denetimi. d) Devlet Başkanı’nın denetimi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Kur’an’a uygun olarak Devlet Başkanı doğrudan bir iş yapmaz, uygulamaya karışmaz. Devlet Başkanı’nın tek görevi vardır; kurumlar arası anlaşmazlıkları çözmek ve kurumların çalışmasını denetlemek.
Devlet Başkanı’nın bu müdahale yetkisi değişik kurumlarda değişik şekilde tezahür eder. a) Ordunun başkomutanıdır. Ordular ona bağlıdır. Genelkurmay Başkanı başkomutan değildir, kurmay başkanıdır. Ordu Hükümete bağlı değildir, çünkü Başbakan ne komutandır ne de kurmaydır. b) Meclis’in kanunlarını geri çevirebilir. Hükümeti kuramazlarsa Meclis’i feshedebilir. c) Yargı bağımsızdır ama Yüksek Hâkimleri o atar. Yanlış da olsa atayan alabilir uygulaması yapılmaktadır. O halde istediği hâkimi veya başsavcıyı görevden alabilir. d) YÖK Başkanı’nı o atar ve istediği zaman alır. e) Başbakanı Devlet Başkanı atar, bakanları birlikte atarlar. Meclis güvenoyu verir. Meclis hükümeti düşürebilir.
Devlet Başkanı doğrudan hiçbir iş yapmaz ama bütün kurumları denetlemek onun görevidir. Bu görevini yaparken Anayasa kendisine sınırsız yetki vermiştir. Anayasa’ya aykırı da olsa tasarrufları geçerlidir. Adam öldürse bile muhakeme edilemez. Ancak Meclis’in nitelikli ekseriyeti ile vatan haini olduğu hususundaki ithamları ile yargılanmasına karar verilirse Yüce Divan’da yargılanabilir; sadece vatana ihanet suçundan.
Hükümetin emrinde olmayan kurumlar şunlardır: a) Türkiye Büyük Millet Meclisi. b) Türk Silahlı Kuvvetleri. c) Dışişleri (Elçileri Devlet Başkanı resen tayin eder). e) Yargı. f) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı. g) Siyasi partiler, Odalar, Barolar, Sendikalar, Mabetler. (Türkiye’de Diyanet yanlış olarak hükümete bağlıdır.) h) Vakıflar (Mülhak bütçe ile yönetiliyor olmaları). İşte bunlar hükümetin emrinde olmayan kurumlar olup bağımsız kurumlardır, doğrudan Devlet Başkanı’nın denetimindedir.
Mevcut Anayasamız istikrarı böyle sağlamıştır. Hükümetler kanun yapmaz, kanunları uygular. Kanunları uygulayıp uygulamadığına Yargı karar verir. Devlet Başkanı sistem çalışmadığı zaman müdahale eder.Bugün KDV sistemi çalışmıyor, herkes kaçırıyor ve bu alenen pervasızca yapılıyor. Devlet Başkanı bu olayın inceletir, uygulanma imkânı yoksa Meclis’i harekete geçirir, kanun çıkartır ve sorunu çözer.
Askerler hep dikta güçleri ile iktidar oldular ama asla kurumların işlerine katılmadılar. Başbakanlara emir vermediler. Özal emir vermeye kalktı, askerler istifa ederek mâni oldular.
Sayın Devlet Başkanımız istikrar istiyorsa Hükümetin kanunları uygulamasına karışmamalıdır. Yargı denetimiyle kanunların uygulanması sağlanmalıdır.
Mevcut kanunlar hem çoktur, hem eskidir, hem çelişkilidir, üstelik de bilinmemektedir. Devlet Başkanımız büyük bir görev karşısındadır. Yeni Anayasa yapılacak. Kanunlar o Yeni Anayasa’ya göre değişecek. Yeni yapılan yasalar uygulayıcılara öğretilecek. Ondan sonra uygulamaları sıkı denetim altına alınacak. Bu kısa zamanda olamaz. Tedrici yapılacak. Önce Anayasa’nın bir maddesi değişecek. Sonra o maddeyi ilgilendiren kanunlardan biri değiştirilecek. Sonra o kanunun bir maddesi ilgililere öğretilecek, o maddenin uygulanması yapılacak. Böyle uzun bir çaba sonunda yeni düzene geçilecektir. Bunun için bu uygulamayı yapacak halktan gönüllülere öncelik verilecek.
Bakan Hayati Yazıcı ile anlaştık, Hizmet ve Dayanışma Kooperatifi’nin sözleşmesini yaptık. Şimdi de gerçekleştirme çabası içindeyiz. Devlet Başkanı doğrudan bu uygulama ile ilgilenmelidir.
Muhterem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istikrar ve hükümetle uyumlu çalışma arzularına yardımcı olur diye Kur’an’dan öğrendiklerimi arz ediyorum.
Yanlışlar bana aittir, doğrular onun yani Kur’an’ındır.
Not: “ERDOĞAN’IN BEYANLARINI DEĞERLENDİRİYORUM…” ve “DÜŞEN UÇAK VE SURİYE MESELESİ” makalelerimi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.