KUR’AN Allah’ın kitabıdır. Bir televizyon ekranı gibidir. Onu anlamaya çalıştığımız zaman Allah’ı anlamış oluruz. Günlük hayatımızda karşılaştığımız olaylara Allah Kur’an’la istediklerini beyan eder. Kur’an’la doğrudan meşgul olmayanlara, Allah, Kur’an’la meşgul olanların diliyle yani haberle konuşur.
Allah’ın içtihadımızla bize verdiği emri yerine getirmeye çalışıyorum.
Allah’a ve mukaddes kitaplara inanan iki lidere (Putin ve Erdoğan’a) Allah Kur’an’da şöyle buyurmaktadır (emretmektedir):
“Allah size adaleti, ihsanı ve yakınlara vermeyi emrediyor. Size kötülüğü, sataşmayı ve saldırmayı yasaklıyor. Anlayasınız diye vazetmektedir.”(Nahl, 16/90)
Sınırları ihlal eden bir uçağı düşürmek adalete yani hukuka uygun bulunmalıdır. Uçağı düşen bir ülkenin ambargo uygulaması da hukukidir. Buna mani olunmamalıdır. Ne var ki Kur’an ADALETİN yanında İHSANI da emretmektedir. Sınırı ihlal eden bir uçağı düşürmemek ihsandır. Düşürdüğü halde ambargo koymamak da ihsandır.
O halde siz iki lider olarak adil davrandınız ama İHSANI UNUTTUNUZ. Hâlbuki Allah size adaletin yanında ihsanı da emretti. İkisi birlikte olacaktır. “Ve” harfi ile yapılan bağlaçlarda ikisinin birden olunması zorunludur. O halde yalnız adalet emrin yerine getirilmesini sağlamaz,ihsanın da terk edilmemesi gerekir. İHSAN demek, hakkını bağışlamak demektir, karşılıksız iyilik etmek demektir.
KUR’AN devam ediyor ve sizlere diyor ki: Yakınlarınıza vermeyi terk etmeyin. Karşılıklı boykotlaşma yoktur. Savaş halleri dışında gümrükler, vizeler, ambargolar, kotalar, boykotlar söz konusu olamaz. Önce yakınlarınıza verin. Coğrafi komşuluğu ve tarihi beraberliği olan iki ülke arasında yasaklar ve engeller konamaz.
KUR’AN devam ediyor ve sizi üç türlü davranıştan alıkoyuyor.
FAHŞAYI YASAKLIYOR. Kendinize zarar veren işleri yapmayın. Birkaç milyar Ruble ve TL boşa gitmiştir. Bu fahşadır. Zararlı bir iştir. Kendi kendinize zarar veremezsiniz.
MÜNKERİ YASAKLIYOR. Kendi çıkarınızı düşünüp karşı tarafı zarara sokan istemediği şeyleri yapmak yanlıştır. Uçak sınırı aştı, bu münkerdir. Uçak düşürüldü, bu münkerdir. Ambargolar kondu, bu münkerdir. Birbirlerine sataştılar, bu da münkerdir. Bunları size yasaklıyor. HAKKINIZIHAKEMLERE GİDİP MEŞRU YOLLARDAN ARAMALI İDİNİZ. Bundan sonra bu tür davranışlara devam etmeyin.
BAĞYI YASAKLIYOR. Saldırmayı, başkasına zarar vermeyi, savaşmayı yasaklıyor. Hakemlerin kararına uyulmadığı zaman adalet bakımından savaşılabilir. İhsan bakımından yine değerlendirilmelidir. Bir savaştan kazançlı çıkılacaksa savaşılır. İki tarafı yok edecek bir savaşa her ne olursa olsun izin verilmemelidir. Gerekirse teslim olunmalı ama sonu yok olma olan bir savaşa girilmemeli, her iki tarafı da yok edecek savaş söz konusu olmamalıdır. Bu konuda iki devlet de başarılı imtihan vermediler. Savaşa gidecek yollardan kaçınılmalıdır.
İşte, Allah bunları emrettikten sonra emrini şöyle bitiriyor: Tezekkür edeceğinizi umarak bunları vazediyorum. “Lealle” kelimesini ümit ettiğiniz ve öyle yapmasını beklediğiniz zaman söylersiniz. Allah sizin bu buyruğu dinleyeceğinizi haber veriyor.
Yine bir yerde “zikredersiniz” demiyor, “anlaşırsınız” diyor. “Tezekkür” karşılıklı müzakeredir. Burada görüşmeyi tavsiye ettiği gibi görüşmede anlaşmayı da emretmektedir.
Evet, KUR’AN tüm insanlara nazil olmuştur. Bildirme/tebliğ dışında kimsenin kimseye karşı herhangi bir dayatması ve zorlaması söz konusu değildir.
İki lidere saygım vardır, içimde yakınlıklar vardır. Bu sebeple bu makalemde sizlere anlatmayı ve uyarmayı haddimi aşmış olarak kabul etmiyorum.
Herkes KUR’AN’ı kendisi için okumalı ve kendisi için içtihat yapmalı, sevdiklerine hatırlatmalarda bulunmalı, bütün insanları da sevmelidir.
Not: “SURİYELİ SIĞINMACILAR” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.