Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012
3224 Okunma, 4 Yorum

 

 

 

 

 

REJİMLER VE ADİL DÜZEN EKONOMİSİ

 

Sam Adian'a sunulur.

(Dünyada Adil Düzen zaten vardır, iddiasına karşı savunmadır İslam ekonomisini öğrenmek için ekonomiyi bilmeye gerek yok. Kuran ekonomiyi de öğretir.)

 

Yaşama Şekilleri

Canlı çalışıp yaşayan varlıktır. Ağaçlar gibi ayrı ayrı çalışıp ayrı ayrı yaşarlar. Arılar gibi ayrı ayrı üretip birlikte yaşarlar. Canlı hücreleri birlikte çalışıp birlikte yaşarlar. Yalnız insanlar, birlikte çalışıp ayrı ayrı aile içinde yaşarlar. Yaşarken kişiliklerini korur, özgür yaşarlar. Çalışırken topluluğun üyesi olup birlikte üretirler.

 

Uygarlaşma

Canlılarda türler arsı evrim vardır. DNA yapılarında değiştirilerek evrim gerçekleşir. Salt okunur bilgisayarları vardır. Ona göre yaşarlar. Tür içinde evrim yoktur. İnsan evrimde son türdür. Onların beyinlerindeki bilgisayarlar salt okunur değildir.  Ruhları bilgisayarı kullanarak yeni programlar yapabilmektedir. Bununla da kendi dışında topluluk içinde evrimleşmeyi sağlamaktadır. Kişide evrim yoktur. DNA’ları değişmektedir. Ama topluluğu kişiler evrimleştirmektedir Buna uygarlaşma diyoruz.

Kendi kendine evrim mümkün olmadığı için insan hem kişiliğini koruyarak toplulukta evrim yapmaktadır. Hem de oluşturduğu topluluğun bireyi olmaktadır.

 

Para

Kişinin özgürlüğünü koruyarak, topluluğun üyesi olabilmesi için para denen belgeyi kullanmaktadır. Üretirken yaptığı katkı karşılığı ücret almakta, sonra ortak üründen bedelini ödeyerek istediği ürünü pay olarak almaktadır. Böylece ücret ve fiyata dayanan bir ortaklık oluşturmaktadır.

 

Arz talep dengesi

Bir mal fazla üretildiği zaman onun fiyatı dolayısıyla onu üreten ödenen ücret düşer kişiler onu üretmekten vazgeçerler. Stoklar eriyince fiyatlar yükselir onu üretenlere fazla ücret ödeneceği için üreticiler çoğalır. Buna arz talep dengesi denir.  Arz talep dengesi ile kimin neyi nerede ne zaman ne kadar, ne ile üreteceği ve kimin neyi ne kadar ne zaman ne için tüketeceğine en uygun şekilde karar vermeyi sağlar.

 

Dengenin bozulması

Piyasaların büyümesi, enerji gibi depo edilemez malların devreye girmesi, araçların tekelleşmesi taşınmazlarda ihtiyaçların baştan bilinmesi sebebiyle arz ve talep kanunları çalışmamaktadır. Tekeller oluşmuştur. Değişik ekonomik ekolar doğmuştur.   Kuran’ın önerdiği arz ve talep dengesini karşılaştırarak kavrayabilmemiz için, ekonominin temel kurallarını bilmemiz gerekmektedir.

 

Çalışıp Yaşama

Ekonominin iki ana kutbu vardır. Çalışma ve yaşama kuralları. İnsanlar çalışır faydayı üretirler.  Faydayı tüketip yaşar ve gücü üretirler. Böylece insan iki kutup arasında sarkaç gibi gider gelir. Çalıştıkları kadar yaşarlar,  yaşarlar yaşlandıkları kadar da çalışırlar.

 

Üretim ve yatırım

Her şey çift olduğu için çalışma anında iki kutbu vardır. Günlük ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yaparlar. Artan emekleri ile de yatırım yani inşaat yapıp imar ederler. Yeryüzünü daha çok insanın yaşayacağı hale getiriler.  İşyerleri çoğalınca nüfuz artırılır, nüfus çoğalınca işyerleri çoğaltılır. Bunlar da birbirine eşittir. İşyeri olmayan emek bir emek işe yaramaz. Emeksiz işyeri de bir işe yaramaz.

 

Değiştirme ve kredileşme

Yaşamak için ürünlerin bölüşülmesi gerekir. Üretilenler depolanır sonra tüketilir. Depolama kredileşme ilkesi içinde yapılır. Tüketme ise değiştirme ilkesi içinde gerçekleşir. Kredileşme de değiştirmeye eşit olur. Böylece altı kutupla bir alan uzay elde eder.

 

Reel Ekonomi Küresi

Çalışma ile aynı eksendedir. Birbirinin negatiftir. Üretme ile imar aynı eksendedir. Birbirinin negatifidir. Kredileşme ile değiştirme aynı eksendedir ve birbirinin negatifidir. Böylece ekonomiyi bir küre denklemi ile ifade edebiliriz.

Ekonomi^2= Çalışma^2+Üretme^2 + değiştirme^2 Bu formülle reel ekonomiyi ifade eder.

 

Finans ekonomi Küresi

Birde finans ekonomisi vardır.  Bu insanlara özgü olan değer ekonomisidir. Çalışma saatle, üretme kilo ile değiştirme vermeyle gerçekleşir. Bunların olabilmesi için eşyada fayda bulunmalıdır.  Olmalıdır. İnsanın ihtiyacını gidermelidir.  Kişinin verdiği emeğe karşı ortak üretimdeki paya ücret denir. Bir maldaki pay miktarına da fiyat denir.  Benzer şekilde finans ekonomisinin de formülünü yazabiliriz.

Ekonomi^2= Fayda^2+Ücret^2+Fiyat^2

 

Dengeli Ekonomi

Finans ekonomisi reel ekonomisine eşit olmak zorundadır. Çünkü finans ekonomisi reel ekonominin değerini göstermektedir. Değer sonunda insanın yaşamsı için gerekli ihtiyaçlarını giderme demektir.  Bunun ifadesi paranın reel karşılığı olması gerekmektedir. Yani benim elime aldığım belgenin, paranın bir yerde karşılığı olmalıdır. İşte buna sadaka ekonomisi karşılığı olan ekonomi diyoruz. Eğer piyasada karşılığı olmayan bir para dolaşıyorsa bu da bağşiş ekonomisidir. Riba ekonomisidir. Adil ekonomi demek sadık ekonomi demektir. Bunu sağlayabilmek için fiyat ve ücretlerin arz ve talep kanunlarına göre oluşması gerekir. Arz ve talep kanunları çalışmıyorsa fiyatlar bilinmiyor demektir. Ücretler bilinmiyor demektir. Orda denge yoktur.  Zoraki yaşama vardır.

Reel Ekonomi=Finans Ekonomisi

 

DÜZENLER

 I-Adil Düzen Ekonomisi

1- Çalışmada emeğin hakkın olarak özel mülkiyeti

2- Yaşamda yeryüzünün nimetlerinin paylaşılmasında kamu mülkiyeti

3- Değiştirmede arz ve talebin işleyebilmesi için serbest piyasayı(fiyatı)

4- Kredileşmede sömürünün olmaması vergi karşılığı faizsiz kredileşmeyi

5- Üretimde arz ve talep kanunların çalışması için serbest girişimciliği

6- İnşaatta, arz ve talep kanunlarının çalışması nedeniyle ortak olan topraklarda kamu planlamasını esas alır.  Kürenin merkezinde konan fiyat-ihtiyaç, kar-vergi, ücret-kira pompaları ile ekonomide arz ve talep dengesi sağlanmakta, ideal bir şekilde çalışıp yaşamayı sağlamalıdır.

Finans ekonomisi reel ekonomiye eşittir. Karşılıksız para yok.

 

II-Dengesiz düzenler

Arz ve talep kanunları çalışmayınca, müdahaleci merkezi sistem oluşur. Altı tür müdahale vardır.

 

Komünizm

1- Komünizm.  Özel mülkiyet yoktur herkes ortaklıktaki eşyadan ihtiyaca göre yararlanır. Bölünmenin nasıl sağlanacağını Marks açıklayamamıştır. Ancak küçük topluluklarda başkanların kendi takdiri ile bölüştürmek suretiyle sağlanabilmektedir.  İlkel ekonomide mümkün olabilir. Bunlar özel mülkiyeti reddederler. Pompa yaşamada yerleştiriliyor.  Çalışma hesapta yok.  Para yok. Özel Mülkiyet=0

 

Kapitalizm

2- Kapitalizm.  Her şey özel mülkiyetindir. Kendi mülkünü isteyen istediğine istediği fiyatla devredebilir. Bu sistemde de fiyatla tekel sermaye vardır. Üreticilerden istediği fiyatla malları alır, istediklerine istediği fiyatla satar. Komünizmde parti tekeli, kapitalizmde sermaye tekeli vardır. Bunlar kamu mülkiyetini reddederler.  Pompa çalışmada yerleştiriliyor. Fayda düşünülüyor. İhtiyaç hesapta yok.  Karşılıksız para var. Kamu Mülkiyeti=0 :

 

Liberalizm:

3- Liberalizmde serbest fiyatlar vardır. Halk mallarını pazarda alır satar. Kâğıt para yoktur. Altın ve gümüş para vardır. Yalnız küçük pazarlarda tüketim malları için çözümler üretmektedir. Bunlar kâğıt parayı reddederler. Pompa değiştirmede konuyor. Kâr var. Vergi yok. Kâğıt para yok.  Kâr=0

 

Sosyalizm:

4- Sosyalizmde kağıt para vardır. Devlet para çıkarır fiyatları ve ücretleri o takdir eder. Bunlar serbest fiyatı reddederler. Tüm tasarrufları tarifeye bağlar.  Pompa kredileşmede konuyor. Vergi var kâr yok.  Para, mübadele aracı değildir. Kamu Katkısı=0

 

İnsiyativizm:

5- Teşebbüs kapitalizminde işyeri sahibi tekel patronlar vardır. Halka iş verirler ve mallarını sonra onlara satarlar.  Sektör tekleri ile denge oluşur. ABD böyle bir ekonomiye sahip olmuştur. Bunlar planlamayı reddederler.  Pompa üretimde yerleştiriliyor. Ücret var kira yok. Bir çevrede değişik paralar var.  Planlama=0

 

Planizm

6- Planlama sosyalizmi. Devlet üretimi, tüketimi planlar.  Merkez planlama ile ekonomi oluşur. Sovyet sosyalizmi böyle idi. Bunlar girişimciliği reddederler.

 

Bu ekonomilerin özelliği altı kutuptan birini reddetmeleridir. Yasaklık üzerine rejimi oturturlar. Uygulama mümkün olmadığı zaman karmasına giderler. Pompa yatırımda yerleştiriliyor. Kira var ücret yok. Taşınmaz özel mülkiyet yok.  Girişim=0

 

Sonuç:

Rejimlerde pompalar, kutuplardan birine yerleştirilmiş olup karşı taraf boşaltılmıştır. Dolayısıyla dengesizdir. Altı kutup atı bozuk düzeni oluşturur. Oysa Adil Düzende pompa kürenin merkezine konmuştur. Her tarafı dengeli olarak sulamaktadır. Her yer eşit şekilde aydınlanıyor.

 

İslamiyet’in bu pompaları nasıl yerleştirdiğini da anlatamazsak iddiamız havada kalır.

 

ÇALIŞMA KREDİSİ:

1- Evde: Çalışan herkesin resmi ücreti vardır. Herkesin resmi ücreti kadar faizsiz kredi alma hakkı vardır. Kredisini iki yerde kullanır.

   a) Ya inşaata gider müteahhidin yanında çalışır. Resmi ücretini, alır ve kredisini kapatır. İnşaat borçlanmış olur. İnşaat müteahhidine çalıştırdığı işçi ile orantılı malzeme kredisi verirler. Onunla müteahhit malzeme alır. Arsayı devlet %40 iştirakle koymuştur. İnşaat yapılır İnşaat satılınca devlet kredisini tahsil etmiş olur.

 b) Kredi alan işçi isterse inşaata değil de üretime gider.  Orada iş yerleri vardır. Kredi resmi ücret kadardır. Ama orada ücret serbesttir. İşverenle pazarlıkla tespit edilir. Arz talep kanunları çalışır. İşçi emek ve sermayesi ile gelmiştir. İşçi güçlüdür. İşçi yalnız emek getirmiştir. Aynı zamanda hammadde kredisini de faizsiz getirmiştir. İşveren işçinin sermayesi ile hammadde alır. Kamu da genel hizmetle iştirak eder. Tesisler ciro üzerinden kiralıktır. Girişimci sadece bilgiye muhtaçtır. Girişimci çoktur. İşçi zaten çoktur. Ücret arz ve talep kanunları ile oluşur. İşçi pazarlıkla elde ettiği kısmıyla işveren borçlu olur.  Resmi ücretini bankaya satınca öder. Fazlasını da sonra işçiye öder. Mal üretilmiş olur.

 

Piyasa

Yapılan inşaat veya üretilen mal kamu ambarına teslim edilir. Müteahhit veya işveren görevini tamamlamış olur. Girdilere de pay bedeli verilir. Ambara giren malların pay belgeleri verilir. Arz edilmiş mal var. Herkesin elinde de o maldaki payı var. Taşınmazlar hisse senetleri ile paylaştırılır. Pay sahipleri iki yoldan birini takip ederler.

a) İstese pay belgesini tüccara satar onun yerine tüccardan para alır, sonra gider başka tüccardan başka mal satın alır. Böylece ücretini mala çevirmiş olur. Buna satın alma diyoruz.

b) isterse bankaya gider mal belgesini bankada rehin bırakır. Ona karışık kredisini alır, gider ihtiyaçlarını temin eder. Böylece banka ambarda bulunan mal karşılığı para çıkarmış olur. Sonra parayı iade edersen de geri alır götürür sonra kıymetlendiği zaman satar. Böylece piyasaya para ambardaki stok miktarı kadar çıkar. Faizsiz olduğu için borçlanma da olmaz.

 

YAŞAMA KREDİSİ

Yaşayan herkese yaşam kredisi verilir. Bu kişi başına sabit bir kredidir. Birimi bir insanın bir günlük yiyeceğidir. Çalışma kredisi de bununla ölçülür. Bir insanın bir günde ürettiği miktardır. Ortalamaları alınır. İşletme kredisi nüfus başına verilir. Herkese verilmez. Bakmakla mükellef olan kimseye verilir.

Halk bu kredi ile bucak tüccarlarına sipariş verir. Sipariş veren peşin para ödediği için güçlüdür. Sipariş alan da sermayesiz ticaret yaptığı için karlıdır. Bucak tüccarları il tüccarlarına sipariş verir. Onlar da sermayeleri ile gidecekleri için ucuz sipariş verirler. İl tüccarları ülke tüccarlarına sipariş verirler. Ülke tüccarları işyerlerine sipariş verir. Böylece devre başında herkes ihtiyaçlarını sipariş vermiş ve işletmeler de üretecekleri malların siparişini almışlardır. Fiyatlar devre başında oluşmuştur. Arz ve talep kanunları çalışmıştır. Enflasyon piyasaya etki etmeyecektir. Artan emek de devre başında belli olmuştur.

Tüccar ülke içinde üretilmeyen mallar karşılığı ülke içine satacağı malları sipariş verir. Üretici satar, karşılığında sipariş aldığı malları alır. Ülke içine getirir siparişlerini kapatır. Ticaret yine sermayesiz yapılabilmektedir. Tüccarlar çoğalmakta serbest rekabet sağlanmaktadır. Ayrıca ithalat ve ihracat dengesi kurulmakta tüm yeryüzü tek piyasa haline gelmektedir. Çünkü gümrükler ve vizeler yoktur.

 

Son hatırlatma:

Faiz stoklardaki malların fiyatlarını zamanla artırmaktadır. Eski mallar pahalanmaktadır. Zaten satılmadığı için bekleyen mallar hiç satılmamaktadır. Bu da stoklamayı engellediği için üretimi engellemektedir. Krizler doğmaktadır. Faizli sistemde faiz karşılıksız para üretmekte ayrıca stoklara da mani olduğu için ekonomi çalışmamaktadır.

 

 

 


YorumcuYorum
ziya küçük
22.03.2012
14:49

Stoklardaki mal fiyatlarının zamanla artmasını anlayamadım. Ben 1 ton şeker alıyorum , bankadan kredi kullanarak. Maliyetim peşin alsam 2 lira ise kredi ile 2,25 'e çıkıyor kiloda. Stokluyorum. Ne kadar süre kalırsa kalsın maliyet yine 2,25 TL.

Zamanla artma kısmını açıklar mısınız?

Süleyman Karagülle
22.03.2012
16:28

İşletme bankadan kredi alıyor. Satmak üzere bekletiyor. Her geçen gün o paranın faiziı ödeniyor. Böylece maliyet hergün artmakatrdır.

Sam Adian
22.03.2012
18:45

Teşekkür ederim

"Zaten vardır" ifdesinden kastım, "Kur'an ın bu çerçeveyi zaten koyduğu" idi. Öte yandan diğer sistemlerden de Kur'an esaslarına göre doğru olan tarafların alınması ile bir bütün sistem elde edilebilir. Bu da tümüyle olmasa bile, var akli olarak var olduğunu gösterir. Ancak benim kastım bu değildi.

Öte yandan : “Pay Belgeleri”nin takas edilmesi veya satılmamış mal karşılığının önceden satılması fiyatların düşmesine ve tüccarın veya bankanın haksız kazanç elde etmesine neden olur. Çünkü elinde “pay belgesi” bulunan işçi veya üretici, bunu ihtiyacı sebebiyle bir an önce paraya çevirebilmek için değerinin altında satacaktır veya satmak zorunda kalacaktır. Böylece emeğinin karşılığı düşecek, eline daha az para geçecektir. Aradaki fark ise tüccarın veya bankanın cebine girecektir. Bu haksızlıktır. Bu serbest piyasadaki rekabet değildir.

Süleyman Karagülle
22.03.2012
20:21

Teşekkür ederim "Zaten vardır" ifadesinden kastım, "Kur'an ın bu çerçeveyi zaten koyduğu" idi. Öte yandan diğer sistemlerden de Kur'an esaslarına göre doğru olan tarafların alınması ile bir bütün sistem elde edilebilir. Bu da tümüyle olmasa bile, var akli olarak var olduğunu gösterir. Ancak benim kastım bu değildi. -Öte yandan : “Pay Belgeleri”nin takas edilmesi veya satılmamış mal karşılığının önceden satılması fiyatların düşmesine ve tüccarın veya bankanın haksız kazanç elde etmesine neden olur. -Üretici, ambara teslim ediyor, pay belgesini alıyor. Eğer piyasada o mal uygun değerde ise üretici satıyor. Eğer piyasadaki fiyatı beğenmiyorsa, genellikle hasat zamanı böyle olur. O zaman belgeyi, bankaya götürüyor, rehin bırakıyor faizsiz olarak bankadan kredi alıyor, ihtiyaçlarını gideriyor. Zaman geçip stoklar eridiği için değer kazanınca üretici malını değer fiyatı ile satıyor. Kredisini kapatıyor. Şimdi ise hasat zamanı üretici ambarı olmadığı için yarı fiyattan daha aşağı bedelle satıyor. Ambarı olsa bile ihtiyacını giderecek parası olmadığı için yarı fiyattan aza satıyor. -Çünkü elinde “pay belgesi” bulunan işçi veya üretici, bunu ihtiyacı sebebiyle bir an önce paraya çevirebilmek için değerinin altında satacaktır veya satmak zorunda kalacaktır. -Bugün öyle yapıyor. Biz işte bunu yapmaması için pay belgesini rehin olarak alıp faizsiz krediyi üreticiye veriyoruz. Bugünse bu kredi tüccara verilmekte, halk sömürülmektedir. - Böylece emeğinin karşılığı düşecek, eline daha az para geçecektir. Aradaki fark ise tüccarın veya bankanın cebine girecektir. Bu haksızlıktır. Bu serbest piyasadaki rekabet değildir. - Banka aldığı belgeyi satamaz. O da ihtiyacı olan varsa faizsiz malı kredi olarak verir. Adil düzeni anlamak için iki nokta unutulmamalıdır. Cebri icra yoktur. Kredi zamana değil malın satışına bağlanmıştır. İkinci önemli nokta adil düzende ticari bankalar yoktur. Bankalar kamu bankalarıdır. Masrafları kamu payından karşılanır. Aracı ortaklardan aldığı iştirakleri ile ancak iştiraklere katılabilir. Kredileşme ilkesi içinde aldığı karzları, ancak kredileşme ilkesi içinde faizsiz olarak verebilir. İştirak istikraza ve istikraz iştirake dönüştürülemez.





Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 41466 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9356 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 6062 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27326 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 12993 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4640 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10423 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19435 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 9687 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5476 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 4081 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9449 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 28753 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10021 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 4040 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 5040 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4388 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 4542 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4375 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 5135 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5092 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4555 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5259 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4244 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 4789 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 4906 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4317 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 4760 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4363 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 5871 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11327 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 6080 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 10916 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 11587 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 17850 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 13852 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13196 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9057 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5292 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 4714 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 5093 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 4845 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4493 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4339 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 5155 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5486 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5502 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 4725 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5440 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 3860 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4121 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3152 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 4093 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 3765 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 4169 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3385 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3635 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3487 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5274 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10086 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7382 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 11615 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11257 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 11832 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 9668 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10162 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 7292 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10295 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5694 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 3224 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7381 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7553 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5464 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 5855 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 5113 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9203 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6573 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 4943 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4667 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6589 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7371 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 10814 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9444 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 6939 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 10654 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10400 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 11783 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13237 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13131 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13317 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 10637 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 6784 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 12939 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10220 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10034 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11038 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 9702 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 3874 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 4908 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 4738 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2024 - Akevler