AK Partililer ‘Başkanlık sistemini tartışalım’ diyorlar...
Elinizde kamu ve özel televizyonlarınız vardır. Tartışmayı başlatın. Muhalifleri çıkarın. Bu konuda baş muhalifiniz benim. Herhangi bir televizyonda 22-24 saatleri arasını verin. Tartıştırmayı başlatalım. Birini görevli kılın, ikimiz bu programı yönetelim.
Önce ‘PARLAMENTER SİSTEM’ NEDİR, bunu kavramamız gerekir.
DEVLET BAŞKANI’NIN TARTIŞILMASI devleti zayıflatır. Dolayısıyla Devlet Başkanı tartışmaya katılmasın diye BAŞBAKANLIK VE BAKANLIK SİSTEMİicat edilmiştir. Halk ve meclisler konuları hükümetle tartışırlar. Onu denetlerler. Gerekirse indirirler. Ama Devlet Başkanı’na toz kondurmazlar.
Devlet Başkanı tartışmaz ama sonunda kararı o verir. Yasaları ve kararları o imzalar. Onun dediği uygulanır. Böylece DEVLET YIPRANMAZ ama tartışmalar olur.
Bu sistemi icat edenler Abbasilerdir. Sonra Selçuklular kullandılar.Osmanlılar ise tamamen sistemleştirdiler.
Sultan mührü sadrazama (başbakana) verir ve artık o hiçbir işe karışmaz, sadece perde arkasından çalışmalarını takip eder. Hükümet zor duruma gelince onu değiştirir. Hatta halkın heyecanını yatıştırmak için suçsuz olan sadrazamını öldürtür.
Bir savaşa girer de ordu mağlup olursa suç ne padişahın ne de askerindir; suç sadrazamındır, asılır! Merzifonlu Kara Mustafa Paşa böyle asılmıştır. Böylece devletin ve ordunun zafiyeti korunur. Osmanlı İmparatorluğu tek hanedanla 600 sene böyle yaşadı.
BATILILAR bu sistemi aynen aldılar. Hükümeti düşürmeyi meclise verdiler, asılmasını da yargıya bıraktılar. Böylece sistem sürüp gitmektedir. Buna uymayan ABD vardır. Bazı ülkelerde yasalarına aykırı olarak fiilen başkanlık sistemi ile yönetilen devletler vardır. Bugün ABDdışında Rusya da fiilen başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Suriye, Azerbaycan, Mısır ve Türkiye de fiilen başkanlık sistemi ile yönetiliyor.
SURİYE SORUNU bugün dört devletin sorunu haline gelmiştir; Suriye, Türkiye, Rusya ve ABD. Dördü de fiilen başkanlık sistemi ile yönetiliyor.SURİYE üzerindeki tartışma başkanlar arasında cereyan ediyor. Yanlışlıkları yüklenecek bir günah keçisi bulunamıyor, dolayısıyla SURİYE SORUNU çözülemiyor. Birbirleriyle her gün televizyonla çatışan liderlerin barışması veya sorunu çözmesi mümkün mü?!
İşte sorunu bu duruma getiren ortak düşman SERMAYE, Suriye sınırında düşürülen uçak sorunu ile zaferini kazanmıştır. Rusya ambargo koyarak Rusya ekonomisini ve Türkiye ekonomisini felç etmiş, belki yüz milyarlara varan zararlar ortaya çıkmıştır. Bu sayede tüm eski dünyayı ekonomik krize sokmaktadır. Çözüm bulunamıyor. Dört lider hâlâ televizyonlara çıkıp gereksiz konuşmalar yapmaktadırlar.
Rusya’da Gorbaçov müdahale ederek kısmen düzeltme yolunu açmıştır.
PARLAMENTER SİSTEMDE SORUN NASIL ÇÖZÜLÜRDÜ?
Devletlerin hükümetleri bugün cereyan eden olayları aynen yaşarlardı. Çünkü bu olayları çıkaran devletler değil tarihi gelişmedir. Her devlet kendisini koruma durumundadır. Bu durumda devlet başkanlarının yaptığını hükümet başkanları yaparlardı, bakanlar yaparlardı. Yine sonunda uçak düşerdi. Olayların iyiye gitmediğini herkes yaşayarak görürdü. Herkes çözüm aramaya başlardı. Yara deşilmiş ve irin akıtılmıştır; artık sıra yarayı sarmaya ve iyileştirmeye gelmiş olurdu.
Ne var ki Putin, Esed, Erdoğan ve Obama hiç konuşmamış olarak olayların akışını beklemiş olurlardı. Artık herkes devlet başkanlarının diyeceklerine bakar durumda olurdu. O zaman Erdoğan Putin’e telefon eder ve ‘görüşelim’ derdi. Putin de bunu seve seve kabul ederdi. Otururlar ve artık deşilip akıtılmış yarayı nasıl saracaklarını tartışırlardı. Putin Obama’ya, Edoğan da Esed’e telefon eder, bir araya gelip, sorunları çözerlerdi. Dünya bu sayede şimdi olduğu gibi meçhuller içinde yüzmezdi.
Buyurun; gücünüz varsa bu makalemi tartışalım...
Not: “TAHİR ELÇİ’Yİ KİM ÖLDÜRDÜ” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.