1967 yılında kurulmuş kooperatifimiz, 50 yıldır uygulayarak Ar-Ge çalışmalarını yapmaktadır. Araştırma yapabilmesi için ekonomik işletmeler oluşturduğu gibi siyasi kuruluşlara da katılmıştır. Profesör seviyesinde 40’a yakın iş adamı bu çalışmalarda yer almış veya yetişmiştir. Çalışma usulümüz; doğu ve batı medeniyetlerini öğrenip ikisinin sentezinden muasır medeniyetin fevkında üçüncü bin yıl uygarlığını uygulayarak ortaya çıkarmaktır.
Dünya üçüncü cihan savaşına sürüklenirken kooperatifimizin yarım asırlık çalışma sonunda elde ettiği görüşleri yayınlamayı ve bunu kamuoyuna arz etmeyi arkadaşlarımız uygun görmüşlerdir.
Bu makalede durum ele alınacak ikinci makalede ise önerilerde bulunulacaktır.
İnsanlık, ekonomide toplayıcılık, avcılık, çobanlık ve çiftçilik dönemlerinden sonra malda pazar ve aracı mübadeleleri ve emekte işçilik mübadelesi safhalarını geçmiş şimdi ortaklık mübadelesi dönemine girmiştir.
Siyasette, kişi yönetiminden sonra ömürleri biner yıl olan doğu ve batı uygarlıkları bin yılda bir peş peşe gelmiş ve geçmiştir. Doğu medeniyetleri hukukta, batı medeniyetleri teknikte hamleler yapmışlardır. Batı medeniyetleri doğu medeniyetlerinin devamı olarak beş yüz sene sonra gelmiştir. Her ikisinin ömrü bin yıl olmuştur. Her iki medeniyet de kendilerinden önce gelen medeniyetlerin sentezinden doğmuştur. Mezopotamya ile Mısır, İbrani ile Grek, Hıristiyan ile Roma, İslam ile Avrupa medeniyetleri birer yıl ara ile gelmişlerdir. Şimdi Batı medeniyeti zirvededir. Teknolojisi ile dünyaya hâkimdir. Doğu medeniyeti yeniden oluşmaya başlamıştır. Hukukta hamle yapmaktadır.
Dinde, başlangıç da din bütün sosyal müesseselere hakim iken, İbrahim ile ilim, Musa ile yönetim, Davud ile ekonomi dinden ayrılmış, İsa laik düzeni getirmiştir. Kuran bunları sentez etmiş, içtihat ve icmalara dayanan peygambersiz laik düzeni getirmiştir. Bu dini getiren son peygamberdir. Bugün peygamberiz ilk düzen kurulmaktadır. Sosyal gruplar ırk ve dinlere değil, kültür(irfan) ve medeniyete(umran) dayanmaktadır.
İlimde ise görenek, tartışma, diploma dönemlerinden sonra bugün güvenceli diploma dönemine gidilmektedir. Dayanışma ortaklıkları insanları sigortalamaktadır.
Bugün ikinci bin yıldan üçüncü binyıla doğru gitmekteyiz. Bunun doğum sancılarını yaşıyoruz. Yahudi sermayesi, önce derebeylikleri kaldırdı. Toprak tekelinden sermaye tekeline geçti sonra sanayi tekeline geçti. Şimdi banka tekelindedir ve tekel dönemi bitip halk ekonomisine, ortaklık ekonomisine geçilmektedir. Faiz karşılığı çıkarılan ve reel ekonomide karşılığı olmayan para kalkacak yerine emek karşılığı çıkarılan karşılığı taahhüt, mal, yapı veya altın olan bir para devreye girecektir. Hakimlik sistemi kalkacak, hakemlik sistemi gelecek. Ekseriyet demokrasisi yerine, hicret demokrasisi gelecek. Ekonomide merkezi, sosyal yapıda yerinden yönetim esas alınacak.
Bu uygarlığın oluşmasında faizli tekel sömürü sermayesinin rolü büyük olmuştur. İlme, dine ve siyasete hakim olmuştur. Teknikte uygarlaşma tamamlanmıştır. Artık faizli karşılıksız paraya gerek yoktur. Tam istihdam sağlanıncaya kadar faize ihtiyaç vardı. Tam istihdamdan sonra faizli sistem varlığını sürdüremez. Sermaye hakimiyetinin ömrü sona erdi. Bugün Sermaye ile siyaset arasında çatışma vardır.
Faize yeni alan açmak için Sermaye üçüncü cihan savaşını çıkarmak istiyor. Böylece silahını satacak sonra silahlarla dünyayı harabeye çevirecek, sonra dolarına yeniden faiz bulacak krediler verecek. Birinci ve ikinci cihan savaşlarında bunları yaptı. Şimdi de bunu yapmak istiyor.
Dört etkin gücü ikiye ayırıp savaştırmak istiyor. Çin ve Rusya bir, ABD ve AB bir grup olacaktır. Müslümanları önce Şii-Sünni olarak bölecekti. Bölemeyince şimdi, Arap-Acem olarak bölmek istemektedir. Önce Müslümanlar arasında savaş çıkaracak. İki blok bunlara silah verecek. İran ve Türkiye ortadan kaldırılacak. Müslümanlar ya irtidad edecek yahut soykırımına uğratılacak. Sonra da iki grubu savaştıracak, yenilene yardım edecek ve galip getirecek. Masa başına emrine girmiş iki blok oturacak. Cetvelle haritalar çizecek, kendi sömürü düzenini kuracak. Marks’ın planladığı sermaye devletini kurmuş olacak.
Sermaye Türkiye’yi Türk-Kürt, Sünni-Şii, laik-gerici, Atatürkçü-devrim düşmanı gruplara ayırıp çatıştırmaktadır. Şimdi de Erdoğan-CIA çatışmasını başlatmıştır. Türk Ordusu’nu Balyoz ve 15 Temmuz olaylarıyla hırpalamıştır. 40 yıla varacak terör olayları ile Türkiye geri kalmıştır. Anayasa oylaması ve OHAL uygulamaları ile perişan haldedir.
Türkiye’nin yenilmesi için tüm şartlar ayarlanmıştır. Ne yapmamız gerektiğini ikinci makalemizde arz edeceğiz.