İnsanlık iki büyük inkılap geçirmiştir.
Birincisi, yazının icadı ile tarih dönemi başlamıştır.
Nasıl bir insan hayatındaki iki üç yıl öncesini hatırlayamazsa, mezkûr olmayan zamanı varsa, benzer şekilde insanlığın da yazıdan önceki hayatından haberimiz yoktur. Yazının icadından sonradır ki uygarlıklar ortaya çıkmış ve biz bugün Ay’a gidebiliyoruz. Cep telefonumuzla istediğimiz kimselerle görüşebiliyoruz. Çünkü yazı sayesinde bilinenler gelecek nesillere intikal etti, bilgiler eklene eklene bugünkü seviyeye ulaştı.
O seviye bilgisayardır.
Eskiden bir bilgiye sahip olmak için kitap bulmak ve almak zorunda idiniz. Matbaa ile basılan kitaplara ulaşmak çok zordu. İlim belli kimselerin imtiyazında kalmıştı. Ulaşsan bile bütün kitapları satın alamazdın. Alsan bile hangi kitapta ne olduğunu bilemezdin. Pahalı olmanın ötesinde istediğin konuda bilgi edinme imkânsızdı.
İkinci büyük inkılâp bilgisayarın icat edilmesidir.
Yazının icadından daha da önemli olan şudur. Bu araç önce okunacak ve öğrenilecek şeyleri bedavaya getirdi. Bilgisayarların asıl önemi olan durumu şudur. Düşündüğün konuyu yazıyorsun, bilgisayar onu size buluyor ve sen istediğin bilgiye masrafsız ulaşabiliyorsun. Kılıçdaroğlu yaya olarak Ankara’dan İstanbul’a bir ayda ulaşabildi. Macellan dünyayı dolaşmaya başladı, ömrü yetmedi. Şimdi bir dakikadan daha kısa zamanda istediğin yerle konuşabiliyor, bir iki gün içinde dünyayı dolaşıyorsun.
Bilgisayar dönemi ile kitap dönemi arasında bu kadar büyük fark vardır.
Yazının icadı insanları hemen ilimle karşı karşıya getirmedi. İnsanlar binlerce sene çalıştılar ve örendiklerini yazdılar. Tuğlalara yazdılar, derilere yazdılar, matbaayı icat ettiler ve ancak o sayede ilimler gelişti.
Bilgisayarın keşfi de böyledir. İnsanlar eldeki bilgilerini bilgisayarlara geçirirlerse o zaman o bilgiler herkese ulaşabilir. Bu da ancak insanlığın bu hususta çalışmaları ile olmaktadır. Bilgisayar da bu çalışmalarla başlamış, insanlar bulduklarını sitelere giriyor ve herkesin istifadesine sunuyorlar.
Bu hususta en gelişmiş site Vikipedi (Wikipedia) sitesidir. Sistemi ile ilmi olanlarla olmayanlar birbirinden ayrılmaktadır, istediğinizi bulup ona ulaşabiliyorsunuz. Benim çalışmalarımda o sitenin çok yararı olmuştur. Herhangi bir konuda bilgi edinmek için Vikipedi’de arıyor ve bilgi sahibi olabiliyordum. Yalnız ben değil, tüm öğrenciler, tüm ilim adamları ondan yararlanıyor ve Türkiye’de ilmi çalışmalar doğru ilerliyordu.
Babam medrese hocası idi. Beni okula gönderdiği zaman herkes tuhaf bakıyordu. Babam bana dedi ki; okula gidersen kâfir olursun, gitmezsen cahil kalırsın, tercih senin! Okumaya karar verdim ve o da büyük sıkıntılarla beni okuttu.
Kızların yazı yazmayı öğrenmesini erkeklerle mektuplaşırlar diye meşru saymayan fetvalar vardır. Kızların cep telefonunun olması kimilerince cinayet sayılmıştır.
Tarihte böyle tutucu düşünceler olmuştur. Yeni uygarlıklar eski uygarlıkların kitaplarını yakmıştır. Türkiye’de bin senelik yazımızın okunması yasaklandı. Okulları kapatıldı. Türk milleti hafızasını kaybetmiş birine döndürülmek istendi. Büyük çabalar sonucunda bu engel aşılmak üzeredir.
Şimdi Sermaye Türkiye’yi cahil bırakıp ülkemizi kendisinin merkezi haline getirebilmesi için bir oyun oynadı. Birine bir şey yazdırdı. Gafil veya hain bürokratlar harekete geçtiler ve Vikipedi’ye giremiyorum. Çalışmalarımda felce uğradım.
Sadece ben değil, tüm ülke böyle oldu.
İşte, Sermaye dünyaya böyle oyunlar oynuyor.
Bu konuları siviller düşünemiyor. Askerler düşünmeli, Millî Güvenlik Kurulu toplantılarında hükümeti uyarmalıdırlar.
Bir hukukçu çıkıp buna karşı dava ikame etmiyor. Yönetimin beni cahil bırakmaya ne yetkisi vardır! Biri suç işledi diye herkesi hapishaneye doldurmak hangi aklın kârıdır!
Suç işleyen varsa ararsın, bulursun, cezalandırırsın.
Üzüntümden ötürü ağlayasım geliyor.
Kur’an’daki az gülsünler çok ağlasınlar ifadesinin manasını şimdi daha iyi anlıyorum.