Vitir namazı ile beraber günde 6 defa namaz kılarız. Farz olan rekâtların toplamı 20 rekâttır. Bunların beşinin ikişer rekâtlarında Fatiha suresini okumak farzdır. Hanefiler ve Şafiiler her rekâtta Fatiha okurlar. Ayrıca 20 rekât da sünnet vardır. Hanefileri bunları da farz haline getirmişler, her vakitte kılıyor yani 40 defa Allah’a dua ediyor ve diyorlar ki; bizi müstakim sırata hidayet et.
Ayrıca Kur’an’ın 3/8. ayetinde, içtihat ve icmanın hükümlerini anlattıktan sonra, rasihleri tanımlarken, "Rabbimiz, bize hidayete ettikten sonra kalplerimizi zayiğ etme" diye dua ederler diyor. Bizim görevimiz her gün kırklara varan "Bizi müstakim sırata hidayet et" diye dua etmemiz ve kendilerini rasih mertebesinde görenlerin de "Hidayet ettikten sonra kalplerimizi zayiğ etme" diye bugünlerde durmadan dua etmeleri gerekir.
Kur’an’ın hükümlerine göre “cihat” vardır, “cidal” vardır. Cihat, hakkın ortaya çıkması için çaba göstermektir. Cidal ise kendisini haklı çıkarmak, karşı tarafı yenmek için çatışmadır. Cihatta kişiler arasında müzakere vardır. Cidalde cepheler arasında karşılıklı savaş vardır.
Aduv/düşman: Vadinin iki yakasından her birine ‘udve’ denir. Düşmanlar karşılıklı iki cephe kurarlar ve karşıda olanları vurmak isterler. Cephede olanlarda suçlu ve suçsuzu ayırmazlar. İslâmiyet’te sadece savunma savaşı vardır.
Yeryüzünde iki cephe vardır. Biri Allah’ın cephesidir. Diğeri ise şeytanın cephesidir. Biz Kur’an okurken istiaze ederiz; Kur’an’ı cepheleşme şeklinde anlamaktan sakınmak için. Bunu yapmak Allah’ın emridir.
Şimdi Allah’a inananlara düşen nedir?
Peşin hükümlü olmama, şeytanın cephesine katılmamadır. Savaş değil barıştır. Yasalarımız önemli konularda halkın görüşünü alın diyor. Allah onlara ne ilham edecekse o benim vahyimdir diyor. Oylama bir türlü istişaredir. Allah bunu emretmiştir. Ancak sistem yanlıştır, ekseriyet sistemi yoktur, uzlaşma sistemi vardır. Ama istişare etmek emrolunmuştur.
Halk oylamasına cepheleşerek düşmanca değil de, onların görüşünü öğrenmek için gidilir. İstişarede usuldür. İstişareye büyüklerin etkisinde kalmasınlar diye en gençten başlanır, en çok bilenlerin ve en yaşlıların görüşleri en sonunda alınır. Kur’an’da ‘ekseriyet sistemi’ olmadığı için oylama oyunları da yoktur.
Ben içtihadımı yaptım. Kitap ile hikmete, sünnet ile istishaba, icma ile örfe ve kıyas ile istihsana dayanarak "Hayır" deme kararı verdim. Yeni bir kanıtla gelinirse, içtihadımı son dakikaya kadar değiştirebilirim. İçtihadım bana göre nas mertebesindedir. Mütereddit değilim ama müfesser seviyede değilim. Yeni deliller ortaya çıktığında içtihadımı değiştiririm.
İçtihat yapmadan, gerekli kişilerle istişare yapmadan ‘Evet’ veya ‘Hayır’ diyenler cihat değil cidal içindedirler. Hayatlarını şeytana benzer udvanda/düşmanlıkta oturtmuş olanlar diyor ki: PKK ‘Hayır’ diyor, o halde ben ‘Evet’ demeliyim! Falan ‘Evet’ diyor, o halde ben ‘Hayır’ demeliyim! Bu mantık küfrün olup şeytanın usulüdür. Kur’an bize “İyilere uyun” demiyor, “Kötülerle savaşın” demiyor; “İyilikte yardımlaşın”, “Kötülükte yardımlaşmayın” diyor. Kim olursa olsun, yapana değil yapılana bakarız, söyleyene değil söylenene bakarız.
Kur’an bütün bunları çok açık bir şekilde ifade etmiştir.
Tekrar söylüyorum: Allah, her namaz kıldığımızda yaptığınız duanın manasını bilin diyor. Dilinizin söylediğini beyniniz idrak etsin diyor. Müstakim sırat için dua ediyorsunuz. Allah’ı kandırmaya çalışmayın. Allah’a “Müstakim sıratı göster” deyip şeytanın peşinde koşmayın. İçtihatsız alınan kararlar şeytanın kararlarıdır.
İçtihat yapacak gücünüz yoksa; peşin hükümlü olmayan, cepheleşerek kendi partisinin her dediğini onaylamayan, karşı partinin her dediğini reddetmeyenlere sorun, kendisinin de inanmadığı şeyleri savunanları değil, Allah’ın rızasını ve şeriatını arayan rasihleri (ilimde rusuh seviyesinde olanları) arayın, araştırın, bulun ve onlara sorun. Onları bulurken de içtihat yapın.
İhtida budur. Allah’ın ne emrettiğini içtihatla bulma ihtidadır. Sonra da ona uyma, o da ikinci manası ile ifâdır. Unutmayın; her gün ‘Bize sıratı müstakimi hidayet et’ diye dua ediyorsunuz. Yapmadıklarınızı söyleme durumuna düşmeyin. Selamet buradadır.
AK Parti Kur’an’ın, Adil Düzen’in cihadını vereceğine, sermaye düzeninin cidalini yapıyor! Buna da ‘takdiri ilahi’ deyip sabırdan başka bir şey yapamıyoruz.