AK Parti 14 senedir seçimle iktidardadır. Seçimde en küçük bir şüphe uyandıracak eksiklik olmadığı gibi AK Parti de iktidarını seçim kazanmak için baskı aracı olarak kullanmamıştır; hilesiz seçimlerle iktidara gelmiştir ve bunu sürdürmektedir. Bu gerçek inkâr edilemez. Şimdiye kadar yani Cumhuriyet döneminde on sene iktidarda kalan bir parti olmamıştır. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi İsmet İnönü döneminde on sene iktidarda kalmıştır. Bunlar ilmi gerçeklerdir. Sonuç vardır. AK Parti’nin14 senelik başarılı iktidarı devam etmektedir; tüm saldırılara rağmen ve çok büyük hatalarına rağmen hâlâ iktidardadır.
İster AK Parti sempatizanı olalım, ister karşı tarafta olalım, bu sonucu ilmin verileri içinde incelememiz gerekir. Hiçbir sonuç sebepsiz olmaz ilkesi vardır. O halde başarının sebepleri nelerdir? İlmen bunu tesbit edersek, bundan sonra siyaset yapacak olan partilere yardımcı oluruz. Benim bu yazımı okuyanlar bana değil, görüşlerime cevap versinler.
Başarının sebebi dışta gelişen siyaset olabilir. Şimdiye kadar iktidarları hep dışarısı indirip çıkarıyordu, bu sefer başaramadı denebilir. Bu varsayımda büyük doğruluk payı olduğu inkâr edilemez. Ancak yine de bu değişimlere ayak uydurduğu için ve bu fırsatları kaçırmadığı için AK Parti başarılı oldu dememiz gerekir. Biz bugün bunun üzerinde durmayacağız.
AK Parti’nin Türkiye içindeki tutumunu ele alacağız.
a) AK Parti kapatılan Millî Görüş partilerinin yerine kuruldu. Kurulduktan sonra AK Parti Saadet Partisi’ni kendisine rakip görmemiş, onları ezme yerine onların desteğini almaya çalışmıştır. Yani dayandığı temel olarak karşı cephede yer almışsa da o karşılık vermemiştir.
b) AK Parti kökü dışarıda olan Sermaye’ye cephe almamış, onlarla çıkar paralelliğini kurmuştur. Baştan yerel küçük esnafı korumuş ama Büyük Sermaye de daha çok zengin olmuştur; yani AK Parti herkesle uzlaşma siyasetini gütmüştür. Böylece Sermaye darbelere gönülsüz katılmıştır. AK Parti hiçbir şey yapmasa da 14 yıl gibi bir zamanda iktidardaki istikrarla halka iş yapma zamanını kazandırmış, dolayısıyla başarılı olmuştur.
c) AK Parti iktidarı devralmış, iktidarın bıraktığı tüm borçlara devlet ciddiyeti içinde sahip çıkmış, sömürülen bankaların mevduatlarını ödemekle kalmamış, devletin halka karşı taktığı borçlarını kapatmıştır. Böylece güvenilir bir hükümeti/devleti karşılarında bulan halk güven içinde yeni atılımlar yapmış, Türkiye’nin refaha kavuşmasını sağlamıştır. Yani AK Parti devleti üçkâğıtçılardan kurtarmıştır.
d) Bolu Tüneli, Karadeniz Otoyolu gibi eski iktidarların seçim yatırımı olarak başlattıkları ve bir türlü bitirmedikleri alanlara öncelik vermiş, eski partilerin yarım bıraktıkları işleri tamamlamışlardır. Onlar olmadı, biz yenilere başlayalım demedi. Bu da onun parti için değil, devlet ve millet için çalıştığının göstergesi oldu ve onu 14 sene yaşattı.
e) AK Parti devleti yönetirken asla partizanlık yapmadı. CHP belediyesidir, MHP belediyesidir demedi. Türkiye’yi Türk vatanı kabul etti. Ben devletin hükümetiyim dedi ve hızla devam etti. Artık seçimde dikilen, seçimde başlanmış bitmeyen yollar, seçim aldatması ile başlayan su boruları susuz değildir. Yani adalet olarak adil davrandı.
f) Türk ordusu ile beraber oldular ve birlikte saldıranları yendiler. Ordu partiye, parti de orduya karşı olmadı. Burada partiden çok askerlerin sabırlı politikaları etkili olmuştur. Ama askerlerle bozuşmamak da büyük maharettir ve AK Parti bunu başarmıştır.
g) AK Parti dindar kalmıştır. Bakanlar içki içmediler, hanımları başlarını açmadılar ama devlet siyasetinde dindar veya dinsiz ayırımı yapmadılar, gerçekten tam laik olarak davrandılar. Bunları başarmak kolay iş değildir. Başörtülülere zulüm yapıldıktan sonra başı açıklara zulüm yapılabilirdi ama yapılmadı.
h) Kürtler ile PKK’yı birbirinden ayırdı. HDP’yi muhatap aldı. Kürtleri böldü ve sonunda doğunun güvenliğini sağlar bir durumu ortaya çıkardı.
Bütün bunlar AK Parti’yi 14 senedir iktidarda tutmaktadır.
Bir gün Sermaye ve taraftarları AK Parti’ye saldırmaktan ve ona tuzaklar kurmaktan vazgeçerlerse… Sermaye sadece ticaret yapar ve ordu gibi yaparsa; yani ‘Türk halkı kime oy verirse ben onun ordusuyum’ dediği gibi Sermaye de millet benim velinimetimdir ve onun iktidarına saygılı olacağım derse… Bu arada Hürriyet’in paralı yazarları yerine, millî yazarların gelmesi sağlanırsa, AK Parti’nin yanlışları ve ülkeye verdikleri zararları da yazarım...