Süleyman Karagülle
Faiz ve Bey' Üzerine Tartışma
3.03.2012
4816 Okunma, 0 Yorum

“Menzellezî yukridullâhe kardan hasenen fe yudâifehu lehû ed’âfen kesîrah, vallâhu yakbidu ve yebsutu ve ileyhi turceûn” (Bakara 245)

 

“Ellezîne ye’kulûner ribâ lâ yekûmûne illâ kemâ yekûmullezî yetehabbetuhuş şeytânu minel mess, zâlike bi ennehum kâlû innemal bey’u mislur ribâ, ve ehallallâhul bey’a ve harramer ribâ fe men câehu mev’izatun min rabbihî fentehâ fe lehu mâ selef, ve emruhû ilâllâh, ve men âde fe ulâike ashâbun nâr, hum fîhâ hâlidûn” (Bakara 275)

 

“Yemhakullâhur ribâ ve yurbîs sadakât, vallâhu lâ yuhıbbu kulle keffârin esîm” (Bakara 276)

 

“İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ekâmûs salâte ve âtevûz zekâte lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn” (Bakara 277)

 

“Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe ve zerû mâ bakiye miner ribâ in kuntum mu’minîn” (Bakara 278)

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın.

 

“Fe in lem tef’alû fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih, ve in tubtum fe lekum ruûsu emvâlikum, lâ tazlimûne ve lâ tuzlemûn” (Bakara 279)

 

“Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulur ribâ ad’âfen mudâafeh, vettekûllâhe leallekum tuflihûn” (Al-i İmran 130)

 

“Fe bi zulmin minellezîne hâdû harramnâ aleyhim tayyibâtin uhıllet lehum ve bi saddihim an sebîlillâhi kesîrâ” (Nisa 160)

“Ve ahzihimur ribâ ve kad nuhû anhu ve eklihim emvâlen nâsi bil bâtıl. Ve a’tednâ lil kâfirîne minhum azâben elîmâ” (Nisa 161)

 

“Ve mâ âteytum min riben li yerbuve fî emvâlin nâsi fe lâ yerbû indallâh, ve mâ âteytum min zekâtin turîdûne vechallâhi fe ulâike humul mud’ıfûn”  (Rum 39)

 

1. Riba (tefecilik) haramdır. Kim tefecilikten vazgeçerse, önceden edindikleri kendisinin olur, durumu da Allah’a kalmıştır. Anapara –sermaye- her zaman sahibinindir.

2. Riba, Yahudilerin başkalarının mallarını haksız yollarla yemeleri ve verdikleri borçları kat kat fazlasıyla geri istemeleri sebebiyle ortaya çıkmıştır.

3. Kredi vermek helaldir. Kredi vermek farzdır.

4. Satış (alış-veriş) meşrudur, helâldir.

5. Faizle kredi almış olanların bu kredilerini geri ödemeleri gerekir.

6. Kredi finansmanı zekât ve sadakalardan temin edilir.

7. Maliyet sebebiyle verilen kredilerden makul miktarda fark talep edilebilir. Bu fark kredi kullananı zor durumda bırakacak bir miktar veya oran olamaz.

 

-(Ekonomi ilminde bilinen faizler şöyle sıralanır:)

1- Komisyon. Birine borç verirsin. Bir defaya mahsus olmak üzere ondan bir fark alırsın. Bu fark zamanla artmaz. Buna fazlalık faizi denmektedir. Dört mezhebe göre de bu haramdır. Bazı sahabilere ve müçtehitlere göre fazlalık faizi haram değildir.

2-a) Basit faiz. Türkçede dediğimiz zamanda bu ikinci tür faiz anlaşılır. Bir basit faizdir. Bu faizde faizin faizi olmaz. %10 getiriyorsa her sene yüzde 10 getirir. Bu faizin haramlığında icma vardır. Cahiliye döneminde bu faiz meşru sayılıyordu. A=Ao+f*z olarak hesaplanır.

 

2-b) Birleşik faiz. Faizin de faizini almaktır. Bir sene veya bir ay dolduktan sonra faizini de kapitale katmaktır. A=Ao+Ao*f*t=Ao*(1+f*t)  şeklinde hesap olunur. Birleşik faiz Araplarda da meşru sayılmıyordu. Ne var ki hilesi bulunmuştu. Üç ay sonra parayı güya tahsil ediyor yeniden fazlalık faizine döndürülüyordu.

İslamiyet faizin tamamını kaldırdı.

 

Sünnet:

Faiz ayetleri en son gelmiştir. Dolayısıyla Peygamberin hayatında uygulama yapılmamıştır. Veda haccında faizlerin hepsini kaldırmıştır. Yukarıdaki faizler hakkında teferruatlı sünnet mevcut değildir.

Hadisler. Değişik şekilde tanımlar vermiştir.

1) “Rizikosuz kâr yoktur.” Faizde riziko borç alanın, kesin kâr ise borç verenin olduğu için fazlalık faizi de dâhil faizin tamamı haramdır.

2) “Borçla alışveriş birleşmez.” Yani borç vermek helaldir. Alışveriş de helaldir. Ama veresiye satmak haramdır. Değiştirmeler peşin olmalıdır. Veresiye satışlar haramdır.

3) “Değiştirdiğiniz şey misliyatsa eşit olmalıdır.” İyi kalite buğday kötü kalite buğday ile değiştirilemez.

4) “İki beyiğ birleşemez.” Alacaksınız sonra satacaksınız. Hem almak hem satmayı bir arada yapmak meşru değildir.

5) “Köylünün malını şehirli satamaz.”

 

Ben hadisleri incelerken onların hikmetlerine bakarım. Eğer söz müspet ilmin verilerine uygunsa o hadisi doğru kabul ederim. Eğer müspet ilim onu ne destekliyor ne de reddediyorsa o hadis hakkında sükût ederim. Eğer müspet ilme aykırı ise onu reddederim. Bu Resul’ün değil Muhammed’in sözüdür derim. Yahut bize hatalı gelmiştir derim.

 

1) Birinci maddedeki ifade Kuran’ın insan için sa’yinden başka bir şey yoktur ayetine(Necm-39) uygun olduğu için veciz bir ifade olarak kabul ederim. Rıza ile yapılan alışverişi meşru sayması ve helal kılmasını da ancak hadisin rizikosu ile izah edebiliriz. Marks’ın iddiası da bu idi yalnız emeğin hakkı var diyordu.

Buna göre faizi rizikosuz kazanç olarak tanımlarız. İşletmelerde sabit ücreti, kirayı da faiz sayıyoruz.

2) Borçla alışveriş fiyatların serbest oluşmasını önler. Pahalılığı meydana getirtir. Bu da ayetlerde rıza şartı konmuştur. Bu hadis o rızayı yok etmektedir. O halde bu hadis de doğrudur.

3) İki bey’i birleşmezde de benzer olay vardır. İki bey’i üç kişi arasında olmaktadır. Demek ki üç akit bir araya gelmektedir. Burada da hile ile faiz meşrulaştırılıyor. Bugün faizsiz kuruluşların yaptığı aldatmaca budur.

4) Köylünün malını kentlinin satmamasının hikmeti: Tüccardaki mal zekâta tabi, köylünün malı ise zekâta tabi değildir.  Köylünün malını satan tüccar vergi verirse daha kar etmediği için faiz olur. Vermezse kaçakçılık olur.

 

Faizin ekonomideki zararları ise:

1) Faiz kumar gibidir. Zamanla piyasayı tekele götürür. İnsanlar arasındaki hayırda yarışı ortadan kaldırır, sosyalizm olur. İnsan iradesini yok eder.

2) Duran malları devamlı olarak faalleştirir. Bu da stoklamaya engel olur. Üretim yapılamaz. Lüks malların üretimine geçilir.

3) Faiz borçluyu daha da borçlu kılarak insanı köleleştirir.

4) Faiz alan sermaye sahipleri sonunda harcayacağı yer bulamazlar safahata veya saldırıya geçerler.

Faiz hakkında bu bilgileri aldıktan sonra şu sorulabilir. Bugün faiz olmazsa ekonomi iflas eder. Dediğiniz doğrudur. Zaten Kuran bize faizi almayın vermeyin demiyor. Karzı hasen müessesesini kurun diyor. Yani faizsiz kredileşme müessesesi kurulacaktır. Emir budur. Faizle parayı borç verirsek kim faizle para alır. Sorun kediliğinden zamanla çözülür.

Peki bu nasıl yapılacak?

Devlet karşılıksız banknotları basacak işletmelere verecek. Ne karşılığı verecek. Stok edilmiş mallar karşılığı verecektir. Piyasada satılacak mal kadar para çıkacağı için enflasyon olmayacaktır. Mal satılmasa da üretim devam edecektir.  Para karşılıklı olacak. Fiyatların artmasına değil ucuzlamasına sebep olacaktır. Devlet işletmelerin ödedikleri vergi nispetinde faizsiz kredi verecektir. Yani vergi faiz olacaktır. Üretince vergi vereceği için de üretici zor durumda olmayacaktır.

O halde:

Er-Riba: Aşırı faiz, Tefecilik

Riba rizikosuz kârdır. Basit faiz de ribadır. Fazlalık faizi devlet alacaktır. Vergi bu olacaktır.

 

El-Bey’u: Satış, alışveriş

-Bey' rizikolu işlerde elde edilen kazançtır.  Zararları karşılamak için meşru kılınmıştır. Sermaye vergisine tabidir. Yılda kırkta bir verilir. Böylece sermayede tekelleşme önlenir. Zekâtı verilmek şartı ile sermayenin kazancı meşrudur.

 

Haram edilen şey Riba’dır. Yani aşırı faiz tefeciliktir. Bunun ölçüsü de verilen miktarın kat kat fazlası, misliyle fazlası olarak tarif edilmektedir.

 

-Riba basit faizi de içerir. Devlet dışındakiler için fazlalık faizi de içerir.

Riba ise zamanla artan basit faizdir.  Haram edilmiştir.

“Edafen mudafa” ise bileşik faizdir. Faiz ne kadar az olursa olsun kısa zamanda borç kat kat olur.

 

Alışveriş ve alışverişteki kâr helaldir. Bunun da ölçüsü misli ile sınırlandırılmıştır.

 

-Bu bizim eski görüşümüzdür. Bey ribadan ayrı olduğu için bu sınırlamayı da doğru bulmuyorum bu ayetten istidlal fasittir.  Bunun yerine rıza şartına dayanarak müşteriye maliyeti doğru bildirme yükümlülüğü getirmiştir. Ben şimdi ona katılıyorum.

 

Yani, bir birim borç veriliyor ise, iki birim geri istenemez.

Bir birim maliyeti olan bir mal, iki birim fiyatla satılamaz.

 

 -Bu bey ile ribayı eşit kabul etmektir. Kuran bunu açıkça reddediyor. Bey ribaya kıyas edilemez.

 

Riba’nın misli ölçüsü, Kar haddinin de esasını teşkil eder.

 

-Serbest rekabette kar haddi yoktur. Kriz zamanlarında devlet tüccarın elindeki malları istikraz eder. Sonra rahatlık zamanında malı aynen mal sahibine verir. Fiyatlara narh koyamaz, rızayı ihla edemez. Peygamber bunu şiddetle ret etmiştir. Kriz zamanında fiyat ayarlamayı reddetmiş yükselten de düşüren de Allah’tır demiştir. Kendisi bunu yaparsa tanrılık taslamış olurdu.

 

Bir banka verdiği kredi için % 5, % 10 faiz talep ediyor ise ve bu faiz bileşik faiz değil ise ve eğer verilen kredi ile yapılan işten elde edilen kazanç talep edilen miktarın misli ise, buna Riba demek kolay değildir.

 

 - Bu ortaklıktır. Hiç para vermese de banka sadece müşterilerine dese ki ben kefilim onun kazancına ortak olur. Bankacılığı devlet yapacaktır. Çünkü Kuran ‘Borcu Allah’a verin.’ diyor. Banka için sermayeden 1/40 alma meşru kılınmış hatta farz yapılmıştır.  Özel bankalara tüccara kredi açmazlar.  Üretici işletmelere ise faizsiz kredi açarlar ama üretimden bir pay alırlar. Üretimden herkes payını alacağı için kimse zarar etmez.

 

Yani, bir işletme aldığı kredi ile iş yapar, o kredi ile yaptığı işten aldığı krediye oranla % 30 kazanç elde eder (kredi kullanma döneminde). Krediyi aldığı banka ise verdiği bu kredi karşılığında % 15’i geçmeyen bir fark talep ediyor ise, buna Riba demek kolay değildir. Bu bir anlaşmadır ve meşru kabul edilir.

 

- Zarar ettiği zaman rizikoya aynı ölçüde iştirak etiği taktirde bu faiz değil sermaye ortaklığıdır. Bunda kimsenin bir ihtilafı yoktur. Şart, bir taraf kazanırken diğer tarafın zarar etmemesidir.

 

Sizin görüşünüz nedir?

-Muhterem Kardeşim, hangi şartlarla buralara kadar geldiğinizi bilmiyorum. Ama büyük başarılara ulaşmış bulunuyorsunuz. Arkadaş gurubunuz var mı? Bu grup samimi mi yoksa sermayenin tezgâhladığı, göstermelik arkadaşlar mı bilemiyorum. Kendinizi mi ispatlamaya çalışıyorsunuz. Uzun yazmak zorunda kalıyorsunuz. Ben de uzun cevaplar veriyorum. Yararlı olmaktadır. Ama sizin tatmin olmanız için önce iki şeyi bilmeniz gerekir. Biri Arapça, diğeri ise matematiktir. Sizde olanlar yeterlidir sanırım. Ancak başarılı tartışmanın yapılabilmesi için ben size maddeler yazdım. Siz de maddeleri tekrarladınız. İşte o maddelerdeki ihtilafınız üzerinde durmanız gerekir.  Adım adım ortak fıkıh oluşturmamız gerekir. Salatı reddettiniz, savmı reddettiniz. Hamrı hal ettiniz.  Sanki anlaştığımız hiç bir şey yokmuş gibi yaptınız. Bu yanlıştır. Namaz üzerine tartışma sonuçlanmadan başka konulara geçmemeliyiz. Siz başka şeye namaz diyorsunuz o cemaatle kılınmaz diyorsunuz. Haklısınız. Biz başka şeye namaz diyoruz. Cemaatsiz kılınmaz diyoruz. Önce aynı dili konuşmaya başlayalım. Hükümleri ondan sonra koyalım. Siz bir kişisiniz. Oysa beni okuyanlar yüzlerce kişidir.Onları bırakıyorum sizinle tartışıyorum, neden çünkü ilim tartışma ile doğar uygarlık tartışma ile doğar. İslam düşmanlarının tek korktuğu şey İslamiyet’in tartışma alanı haline gelmesidir. O zaman bize başka bir şey gerekmeyecektir. Bizi susturamadılar ama sesimizi kıstılar.  Sabredin aşacaksınız. Sonra onlar sizin söylediklerinizden yaralanarak milyarlara sahip olacaklar. Olsunlar. Biz görevimizi yapmış oluruz.

Selamlar.

-Selamlar.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle'ye aittir.

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42154 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9921 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 6341 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27855 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13382 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4962 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10810 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19785 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10076 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5869 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 4438 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9879 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29425 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10511 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 4312 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 5472 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4762 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 4938 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4674 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 5470 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5447 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4858 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5582 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4545 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 5215 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 5226 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4587 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 5074 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4652 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 6259 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11708 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 6408 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11394 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12056 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18673 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14224 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13890 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9396 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5717 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 5070 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 5464 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 5118 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4870 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4654 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 5519 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5820 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5924 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 5056 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5712 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 4205 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4463 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3524 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 4421 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 4044 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 4519 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3767 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3944 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3820 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5520 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10529 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7755 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12014 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11695 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12249 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10012 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10563 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 7795 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10743 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5945 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 3521 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7640 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7789 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5880 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 6121 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 5600 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9528 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6890 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 5321 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4888 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6917 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7672 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11195 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9796 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 7249 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11145 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10805 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12261 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13643 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13499 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13738 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11079 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 7130 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13478 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10594 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10352 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11385 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10041 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 4189 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 5245 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 5138 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2025 - Akevler