Süleyman Karagülle
Adil DüzenTartışması
29.02.2012
3776 Okunma, 0 Yorum

Dört Delil (tartışmaya devam)

 

Adian - Yapmak istediğiniz anlaşılıyor. Siz Topluluğu ALLAH yerine koyarak bir sistem inşa etmeye çalışıyorsunuz. Ancak böyle yapmanın büyük sakıncaları vardır.

 

Karagülle- Bunu ben yapmak istemiyorum. Ehli sünnetin icmai böyledir. Usulda Haklar ikiye ayrılır. Hukuku ibad özel hukuktur. Hukukullah ise kamu hukukudur.  Kuranda Allaha ıkraz edin diyor. Biz Allaha ne borç vereceğiz.   Onun (Allah'ın) hakkını hasat günü verin derken kasdı zekattır. Allah'a vermiyoruz, müstahaklara veriyoruz.  İnsan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. Onun halifesi olarak içtihat yapar. Sonra onun kulu olarak amel eder. Topluluk sözleşmeler yaparak, icmaları ile Allah'ın emirlerini tebliğ eder. Kişiler içtihatları ile o topluluğun mevzuatını uygular. Kainatta Allah'ın görevlileri meleklerdir. Yeryüzünde devletin melekleri görevlilerdir.  Bunlar ehli sünnetin anlayışıdır.

 

Adian - Allah sistemi yaratmıştır ve çalışmasını sağlamıştır. Sistemin görevlilerini de yaratmıştır. Bu görevliler dinamik değildir. İradesizdir. Yani tarafsızdır, yargılamazlar, sorgulamazlar. Onlar sadece kendilerine verilen görevi bilir ve onu yaparlar. Böylece sistem aksamadan işler. Eğer görevliler irade kullanıyor olsalar idi o zaman sistemde kargaşa meydana gelirdi.

 

Karagülle -  Yasaları meclisler, topluluğun temsilcileri içtihat ve icmaları ile yaparlar. Görevlilerin yasama hakları ve değiştirmeleri caiz değildir. Herkes kendi içtihadı ile yasaları uygular.  Hata yaparsa, hakemlere gidilir. Hakemlerin kararına uyulur. Meleklerle görevliler arasındaki fark, melekle insan arasındaki farktır. Melekler günah işlemez . İnsan ise günah işler. Görevliler de hata yaparlar ancak hakemlere hesap verirler.

 

Adian-Topluluk dinamik bir olgudur, topluluğu meydana getirenler insanlardır. Insanlar irade sahibidirler, sorgularlar ve yargılarlar. Siz Topluluğu Allah gibi düşünürseniz aslında onu temsil eden kurum veya kurumları öngörmüş olursunuz. Topluluğun yetkisini Yaratıcı’dan almasını  öngörüyorsunuz. Ancak yetki zaten verilmiştir.  O kurumlarda insanlar görev alacaktır. Insanlar dinamiktirler.  Karmaşaya neden olurlar, sistem işlemez. Sistemi mükemmellik üzerine değil, fonksiyonellik/işlevsellik üzerine kurmak gereklidir. Dinamik olmalıdır.

 

Karagülle - Sistem içtihat ve icmalara dayandığı için dinamiktir. Kurumlar mekanizmadır. Kurumu oluşturan kişilerdir. Kişiler, içtihatları ile, topluluklar icmalar ile onu dinamik haline getirmiştir.  Hakemlerden oluşan yargı, denetimi ile anarşiyi ortadan kaldırır. Allah'ın halifesi olarak hareket edenler anarşiye sebep oluyor da sermaye adına hareket edenler anarşiye sebep olmuyor. Nasıl izah edeceğiz? Biz yeni şey önermiyoruz. Her şeyi Kurana göre çözelim diyoruz. Allah'ın halifesi olduğumuzu bilerek çözelim diyoruz. Heva ve hevesimiz ile çözmeyelim diyoruz. Allah'ın düzeninde şeriklere tapmayalım diyoruz. Siz anarşi olur diyorsunuz. Allah'a taparsak anarşi olur putlara taparsak olmaz mantığı içine giriyorsunuz.

 

Adian - Eğer topluluğun kurumlarının üzerine onları kontrol altına alacak bir varlık koymazsanız sistemi tıkamış olursunuz.  Siz böyle düşünerek yaratıcı/yenilikçi bir topluluk oluşturmayı hedeflemiş olabilirsiniz. Ancak bu doğru değildir. Insan bencildir.

 

Karagülle - Bencil insanı Allah yaratmıştır. O insanın topluluğunu da O var etmiştir. Kuranı o bencil insana göndermiştir. Devlet ve kurumları o bencil insanı dengede tutmak için teşri etmiştir. Siz Allah'ı yeryüzünden sürmeye çalışmış olmuyor musunuz? Yeryüzünü onun şeriklerine bırakma çabası içinde olduğunuzun farkında olmalısınız.

 

Adian - Sistemi Nebide düşünmelisiniz. Tanımlamalarınızı buna göre yapmalı ve kurumlarınızı bu çerçevede oluşturmalısınız. Topluluğu Allah yerine koymak yerine, insandaki fıtrat sebebiyle Tanrısal özellikleri kullanmalısınız. Böylece hem toplumsal paylaşımı/uzlaşıyı etkin kılar, hem de ilahi denetim mekanizması içine sokmuş olursunuz.

 

Karagülle -  Benim yaptığım sizin önerdiğinizdir.  Nebi Allah'tan emirler alan demektir. Her insan kendisi için nebidir. İlmi içtihatta bulununca vahiy almış olur. Hatalı olsa bile onunla amel etmekle mükelleftir. Çünkü ona hata yaptıran da Allahtır. Kuran 'bilmiyorsanız sorunuz' diyor. Sorma ruhsatını bilmemeye şart yapmıştır. Bilirsen soramazsın.  Her ilim ilahi vahiydır.  Nebi o bilen kimselerdir. Onların icmaı da  Allahın katı vahyidir. Seçilmiş alimler, içtihatları ile topluluğu temsil etmektedirler. Çünkü insan müçtehidini kendisi seçtiği için onun adına o içtihat etmiş oluyor. Aynı mezhepte olanlar ittifakla hükümleri kabul etmiş olurlar. İcma halinde ise tüm topluluk ilahi vahyi almış olur.

 

Adian - Nebi : Özgür bireylerin topluluğunu temsil eder, katılımcılık / demokrasi. (siz kullanmıyorsunuz)

SLT: Bireysel katılımı temsil eder. Bir çeşit özgürlük hakkıdır. (siz toplantı diyorsunuz)

Zekat: Sosyal sigorta, dayanışma fonu (Siz vergi diyorsunuz)

Mescid : Kamu yönetimini, kamusal alanları temsil eder, (siz kullanmıyorsunuz)

 

Karagülle -  Evet nebi özgür bireyleri temsi eder. Eskiden Allah vahiy ile nebiler gönderdi. Ona inananlar, Allah'a inanmış olurlardı. Şimdi kişiler kendi alimlerini yani nebilerini kendileri seçiyorlar, onun içtihatları onlara Allah'ın vahyİ oluyor. Sünnet namazlarında insanlar nebilerine tabi olurlar. Farz namazlarında tüm topluluğun resulüne tabi olurlar ona itaat ederek Allah'a, topluluğa itaat etmiş olur. Zekat sosyal sigortadır. Zekatta kamu giderleri vardır, sosyal güvenlik vardır. Aidatla değil zekatla karşılanır. Kuran yoksullara, fakirlere, yetimlere, emeklilere (zilkurba) diyor.Bu sosyal güvenlikle ilgilidir.  Amilin, müellef, Allah ve resulün payları kamu görevleridir.  Mescit toplantı yeridir. İstişare yeridir. Öğretim yeridir.  Rükulu namaz, toplantı başlarken ve biterken ifa edilen ibadetten ibarettir.  Biz sizin namaza verdiğiniz manayı, zekata verdiğiniz manayı ret etmiyoruz,  kabul ediyoruz. Siz bizim Kurandan anladığımız namazı zoraki tevilleriniz ile ret ediyorsunuz.

 

Adian -Zekata vergi dediğiniz zaman, sosyal dayanışmayı ortadan kaldırmış olursunuz. Böyle yaptığınız zaman kazancın vergi miktarını hesaplamaya kalkarsınız. Oysa ihtiyaç fazlası gerekiyorsa topluluğa aittir. Zekat topluluğun hakkıdır. Devletin hakkı ayrıdır. Böylece katılımcılığı ve paylaşımı dinamik tutarsınız.

 

Karagülle -  Kuranda  aradaki kazançtan vergi alınmaz. Bir şeyin fiyatı arttı diye fayda artmaz. Onun için vergi sadece hasıladan alınır. Sanayi üretimden beşte bir, zirai üretimden onda bir alınır. Sadece herkese açık yerdeki üretimde kardan değil, sermayeden kırkta bir alınır. Bunlar Kuranın bildirdikleridir. Alınan zekat yani vergi içinde topluluğun hakları vardır ve devlet onları bölüştürür. Yoksa halkın birbirine yaptıkları ihsan zekat değildir.

 

Adian -Hong Kongda vergilendirme sistemi ilginçtir. Yıllık geliriniz US$ 20 000 üzerinde ise, fazlalık gelirinizin net tutarından (masraflar düşüldükten sonra) % 16,5 vergi ödersiniz. Bu vergiyi devlet tahakkuk ettirir. Ancak tahakkuk eden vergiyi devlete ödemek zorunda değilsiniz. Ödemeniz gereken tahakkuk etmiş verginizi bir sivil toplum kuruluşuna, bir vakfa vb. de ödeyebilirsiniz. Bu durumda vergi dairesine ödemeniz gereken vergi miktarı kadar makbuz verirsiniz ve verginiz ödenmiş olur.

 

Karagülle - Zekat ödemesinde de iki yol vardır. Başkana verirsiniz. Yahut zekatı sosyal yardıma müstahak olan birine verirsiniz. Verdiğiniz zekatın karşılığından yararlanmazsınız.

a) Herkes ödediği vergi kadar faizsiz kredi istihkak eder.

b) Herkes ödediği krediden ve su, elektrik gibi  işletmedeki yardımcı hizmetlerden yararlanır.

d) Herkes ödediği vergi nispetinde sosyal sigorta derecesini yükseltir.

e) Herkes ödediği vergi değeri ile tarlasını ve mallarını sigorta etmiş olur.

 

Adian - Resul kavramını Devletin Başı” olarak düşünüyorsunuz.   Bu şekilde yetkisini Allahtan alan bir lider öngörüyor olabilirsiniz. Ancak bu çok doğru değildir. Varlığın iki kısmı vardır. Görünen ve görünmeyen kısmı. Her ikisi birlikte iken varlık olur, insan da böyledir. İslam peygamberini düşünürsek onun iki yönü vardı, birincisi Resul olması idi ki bu Allaha ait olan yanıdır, yani görünmeyen kısmıdır, ikincisi de devlet başkanıydı. Ancak Resul devlet başkanı değildi, devlet başkanı olan Muhammed idi bu da onun görünen kısmıdır. Yetkisini topluluktan alıyordu. Çünkü herkes ona biat etmişti, seçilmişti. Bu farka dikkat etmek gerekir.

 

Karagülle - Tam tersine Muhammed'in iki görevi vardı. Biri nebilik idi. Allah'tan Kuranı vahiy yoluyla alıyordu. Muhammed'in dışında artık kimse Allah'tan bir kitabı vahiy olarak almayacaktır. Bu yönüyle Muhammed hatemu nebiyyindir. Resul tarafı ile başkandır. Vefatı ile onun başkanlığı son bulmuş, yerine halifeler gelmişlerdir. Artık başkan Muhammed değil, onlardı. Muhammed'in bazı yönetim kararlarını değiştirdiler.

 

Adian - Anlaşıldığı kadarıyla kurguladığınız sistem çok sert görünüyor, bir nevi diktatörlük gibi. Doğrudan katılımı değil, dolaylı temsili öngörüyorsunuz. Yetkiyi zorla kullanan bir yapı görünümünde. Bir yandan bireysel kabule dayandırıyorsunuz, ancak öte yandan kabul etmeyi zorunlu tutuyorsunuz. Bireyi özgürleştirmediğiniz zaman sistem olmaz, sistemi özgürleştirmediğiniz zaman topluluk olmaz. Doğrudan katılımı olmayan birey Rainadır. Özgür değildir. Topluluğun tamamı rabbani şahsiyetler olmayabilir. Ancak rabbani şahsiyetlerin görevi onlara öğretmektir, ikna etmektir.

 

Karagülle - Bizim anladığımız Kuran yönetiminde merkezi yönetim yoktur. Topluluk bine yakın aileden oluşur.  Kendi seçtikleri başkanları vardır. Topluluğun resulü budur. Cuma namazını kıldıran imamdır. Merkez bucakları vardır. Merkez başkanları yoktur. İl başkanı sadece merkez bucağının başkanıdır. İl merkez bucağı diğer bucakların merkezidir. Bunun için ümmelkura denmektedir.  Bucak başkanları da aynı bütün başkanlar gibi hakemlerden oluşan yargı denetimindedirler. Kişiler başkanın memuru değildir. Herkes sözleşmelere yani yasalara uyar. Hesabını da kendi seçtiği hakemlere verir.  Bununla beraber istediği zaman başka bucağa gidebilir.  Taşınmazlarını peşin bedelle ve değeri ile devlet satın almak zorundadır. Hicret demokrasisi vardır. Ekseriyet demokrasisi yoktur.  Tutuklama yoktur, yakalama yoktur, hapishane yoktur. Hakemlerin verdiği kararlara  kişiler kendi istekleri ile uyarlar. Uymayanlar topluluğundan dışlanır ve onu bucak başkanı değil, il emniyeti yola getirir. Bizim sağladığımız özgürlük kadar bir özgürlüğü düşünemiyorum. Ama o nispette düzen de sağlanmıştır. Başkanlara sadece sürme yetkisi verilmiştir. Ona da gitme hakkı tanınmıştır.

Zarara uğratılmadan gider.

   

Adian - Sisteminizi Kuran çerçevesinde kurgulamakla birlikte, insan unsurunda ayırım yapmaktadır. Bu sistem topluluğu bütünüyle Kuran ehli kabul etmektedir. Oysa Kuran ehli (Kastımız genel olarak anlaşıldığı manasıyla Müslüman) olmayanlar da bu topluluğun içinde olacaklardır. Onları başkalaştırmak mümkün değildir. Din (düzen) bir kurum olarak değerlendirilebilir, ancak Din, bir inanç sistemi olarak topluluğun veya bireylerin önüne konulamaz. Kuran her insana eşit muamele eder. Kafirlere bile. Müşrikler hariç. Ancak müşrik olmak da aleni değildir. Bu yüzden ayırım da söz konusu değildir.

 

Karagülle -  Bizim düzenimizde, insanlar kendi bucaklarını kurarak istedikleri gibi yaşarlar. Bucağın iç işlerine merkez karışamaz.  Merkez sadece güvenliği korur. Ekonomik ortaklıları yürütür. Hakemler karşısında devlet başkanı ile bucak başkanı eşittir. Din düzen demektir. Firavunun dininden bahsedilir. Kuran dinden takva olarak bahsetmektedir.  Merkez bucaklar, herkese açıktır. Mümin olmak demek, askerlik yapmak demektir. Müslimlik ise askerlik yapmayıp bedel verme demektir. Herkes mümin olabilir. Müslimlerin yönetimde yetkileri azdır.

Kişiler çoklu sistemde kendi komutanlarını seçerler ve değiştirirler. İlmi, dini, mesleki ve askeri gruplar vardır. Kişi bunlardan istediğine katılabilir değiştirebilir. Ayrıca bucaklarını da değiştirebilir.  Her çalışanın faizsiz çalışma,  kredi alma hakkı  vardır.

Biz Kuranda yaptığımız kabullerle Adil Düzeni oluşturduk. Kurandan başka türlü düzen çıkaran varsa biz dinlemeye hazırız. Sadece yanlışları bulma bir şey ifade etmez. Her kuruluşun eksikleri, hataları vardır. En iyisini ortaya koymak gerekmektedir. Kurana dayanmadan da düzenlerimiz olabilir. Tartışmaya hazırız. Gayemiz karşı tarafın yanlışlarını göstermek değil, kendi düzenimizin eksikliklerini öğrenip gidermektir. Buna katkınız olduğu için sizler için dua ediyoruz. Tartışmamızın yararı için savunma hakkımız sizi rahatsız etmemelidir.

 

Adian - Sistemi insan eksenli tasarlamak gerekir. Yeryüzündeki bütün insan guruplarını içine alacak şekilde düzenlemek gerekir. Evrensel olmalıdır. Kurandan önce kavmiyetçilik vardı. Kuran bunu ortadan kaldırdı ve insan merkezli bir düzen getirdi. Amenu kavramından kasıt, sadece kurana tabi olanlar değildir. Bu herkesi kapsar. Bütün insanlığı.

 

Karagülle - Kuran tüm insanlara rahmettir. Herkese ve  her düşünceye eşit haklar tanınmıştır. Ama kavimleri, şabları, kabileleri ve aşiretleri ortadan kaldırmamıştır. Bizim düzende bunu yapıyoruz. Kurana inananlara tanıdığımız hakları sosyalistlere, komünistlere ve kapitalistlere de tanıyoruz. Dinsizlere de tanıyoruz. Ama herkes kendi sosyal grupları içinde özgürdür. Herkes bucağında ve ocağında özgürdür. Kimsenin kimseye tahakküm etmeye hakkı yoktur. Bunu da hicret demokrasisi olarak kabul ediyoruz. Biz dört büyük dine mensup olanları ve  yahudileri ehlikitap kabul ediyoruz. Onlardan iyi insan olanlar da bizden iyi olanlar gibi cennete gidecekler.  Sizin istediğiniz her şey Adil Düzende vardır. Çünkü  Kurana dayanır, insanın ihtiyaçlarını giderir.

 

Adian- Kuran Arapça telaffuz edilen bir dille nazil olmuştur. Onun dili evrenseldir. Temel prensipleri koymak suretiyle bizlere geniş bir hareket alanı bırakmıştır. Barışın gereği de budur.  Başkalaşmayı değil, bütünleşmeyi önerir.  Mescid kavramını bu çerçevede değerlendirmeniz yararlı olabilir. Resulullah’ın uygulamaları da bu yöndedir.

 

Karagülle - Kuran konuşma diliyle nazil olmuştur. Yanı kelimeler ve kuralları tanımlanmamıştır. Peygamber de sadece uygulamıştır. Onu açıklaması yasaklanmıştır.  Konuşma dilinde ölçüler olmadığı için uygulanamaz. Konuşma dilini mantık diline zamanın alimleri çevirir. Mesela İstanbul kelimesi Kostantin'den beri aynıdır. Konuşma dilinde değişmemiştir. Ama İstanbul'un sınırları ve içindekiler her zaman değişmektedir. O halde İstanbul dendiği zaman Jüstinyaunus kendi İstanbul'unu, Fatih de kendi İstanbul'unu ve şimdi de biz, bizim İstanbul'u anlamak zorundayız.  Adil Düzen bunu yapmaktadır. Kuranın kelime ve kurallarını bugünkü ilme göre manalandırmaktadır. Bin sene sonra bizim tanımlar da işe yaramayacak, o gün insanlar kendileri tanımlayacaklardır. Şimdi siz de kelime ve kurallara  yeni manalar verdiğiniz zaman bizim yaptığımızı yapıyorsunuz. Onun için tartışabiliyoruz. Oysa İslam ulemasından bizimle tartışan kimse yoktur. Çünkü onlar bin sene öncesini yaşıyorlar.

 

Adian - Bu şekilde özetledikten sonra öneriniz:

Esas Madde

1. Madde: Kurân insanların bütün sorunlarını çözer. Bunu kabul edenler Kurân ehlidir. Bunlar Kurân’ı anlarken birbirlerine yardım ederler. Ortak çözümlere icma, anlaşamadıkları çözümlere içtihat diyoruz. İcmalarda birlikte hareket edilir. İçtihatlarda herkes kendi içtihadına göre hareket eder. İçtihatlar 5000 nüfuslu bucaklar seviyesinde yapılır. Bucağın icmalarına uymak istemeyen o bucaktan ayrılma durumundadır.

 Kurân insanların bütün sorunlarını çözer. Bunu kabul edenler Kurân ehlidir : Kuran ın yani vahyin bize öğrettiği en önemli şey, bütün meselelerin BILGI ile çözüleceğidir. Kuran doğrudan hiçbir problemi çözmez. Problemleri insanlar Kuran ın öğrettiği gibi çözerler.  Bilgi ve Erdem ile çözülemeyecek hiçbir mesele yoktur. Barışı tesis etmenin en temel unsurudur. Bunu kabul edenler ise barış gönüllüleridir.

Kuran ı anlarken birbirlerine yardım ederler: Bilgi ve deneyimleri paylaşmak. Bu bir görevdir.

Birlikte hareket : Katılımcılık birlikte hareket etmenin temelini oluşturur.

İCMA ve İCTİHAD : Katılımcı karar mekanizması ve bireysel araştırma/tartışma özgürlüğü, herkes araştırır, mutmain olur ve karar mekanizmasına katılır. Ortak sonuçlar herkesi bağlar.

 

Karagülle - "Karar mekanizmasına katılır" sözünüz, mücmeldir. Biz ekseriyetin kararını kabul etmiyoruz. Ama isteyenler kendi bucaklarında ekseriyet kararını uygulayabilirler. Beğenmeyenler o bucaktan hicret ederler.

İçtihatlar 5000 nüfuslu bucaklar seviyesinde yapılır. Bucağın icmalarına uymak istemeyen o bucaktan ayrılma durumundadır. Yaşam hakkı kutsaldır, yaşam alanını seçme hakkı da kutsaldır. Her ne sebeple olursa olsun dokunulmaz olmalıdır. (Suç hali ayrıdır, hukuk belirler)

 

Karagülle - Suç  halinde ceza, atanmış hakimler tarafından tespit edilmez. Tarafların seçtiği hakemler ile hakemlerin seçtiği başhakemden oluşmuş yargı tarafından mahküm edilebilir. Hakemlerin kararına uymayanları hukuk korumaz.

 

Adian - Kur'andan anladıklarımızı paylaşabiliriz. Ancak düzen tasarımı şeklinde bir çalışmamız olmadı.  Zaman içinde bu yönde kendimizi geliştirebiliriz. Elbette bu da gereklidir, olmalıdır. Paylaşarak çoğaltmak gerekir.

 

Karagülle - Bu yazınız bize çok yararlı olmuştur. Adil Düzene göre İnsanlık anayasamızı size göndereceğiz.  Havariler gibi Allah'a giden yolda ensar olursunuz. İsa "Bana yardımcı yok mu?" diyor. Havariler "Senin değil, Allahın yardımcılarıyız." diyorlar. Siz de bizim değil, onun ensarı olacaksınız.

 

Adian - vesselam

 

Karagülle- ve aleykümüsselam

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42154 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9921 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 6341 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27855 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13382 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4962 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10810 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19785 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10076 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5869 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 4438 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9879 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29425 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10511 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 4312 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 5472 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4762 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 4938 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4674 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 5470 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5447 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4858 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5582 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4545 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 5215 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 5226 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4587 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 5074 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4652 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 6259 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11708 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 6408 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11394 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12056 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18673 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14224 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13889 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9396 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5717 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 5070 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 5464 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 5118 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4870 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4654 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 5519 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5820 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5924 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 5056 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5712 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 4205 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4463 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3524 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 4421 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 4044 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 4519 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3767 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3944 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3820 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5520 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10529 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7755 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12014 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11695 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12249 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10012 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10563 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 7795 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10743 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5945 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 3521 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7640 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7789 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5880 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 6121 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 5600 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9528 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6890 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 5321 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4888 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6917 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7672 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11195 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9796 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 7249 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11145 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10805 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12261 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13643 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13499 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13738 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11079 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 7130 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13478 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10594 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10352 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11385 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10041 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 4189 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 5245 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 5138 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2025 - Akevler